Site icon Turkish Forum

NAMUSUNUZ KAÇ KİLOGRAM ŞEREFİNİZ KAÇ PARA?!

<p>Döviz ve altındaki fiyat artışları normal değil.
Bunu ekonomimizin durumuna bağlayarak buradan hükümet aleyhine sonuçlar çıkarmak insaflı bir yaklaşım olamaz.
Bir ay önce kilosu 6 TL. olan kuru soğanın ve patatesin kilosu şu anda 1.45 TL.
Üstelik patates Mardin Ömerli üretimi, kuru soğan Ankara Şereflikoçhisar üretimi.
Altın ve dolardaki yükseliş de bana göre arızi bir durum.
Dolayısıyla; olayı sadece hükümetin üstüne yıkmak ve çözümü ondan beklemek doğru değil.
İktidar olsun, muhalefet olsun bu konuda milli seferberlik halinde olmak ve elbirliği ile ekonomimizi düzene sokmamız gerekiyor?
Şu anda fiili bir savaşın içindeyiz ve bu savaşı mutlaka kazanmak durumundayız.
Bu savaş ekonomik bir savaştır.
Büyük Atatürk, "Askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun iktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkça sonuçsuz kalır.” dediğine göre; savaşın ekonomik tarafı da var demektir.
Şu halde askeri olsun, siyasi olsun veya ekonomik olsun, zafere ulaşmak için milli birlik ve bütünlük içinde olmak zorundayız.
Altın ve dövizdeki spekülatif artışlar nasıl aşağı çekilebilir?
Bunun cevabını uzmanlar elbette biliyordur.
Ancak kıt aklımızla düşündüğümüzde, bizim de bazı düşüncelerimiz var elbette.
Bir kere en başta sıradan insanlar olarak; döviz ve altın fiyatlarının yayınlandığı ekranlardan gözümüzü ayırmamız gerekiyor.
Yazılı, görsel ve sosyal medyada döviz esprileri yapmaktan artık vazgeçmeliyiz.
Aksi halde, birbirimize gaz vermekten başka hiçbir işe yaramıyor bu durum.
Yerli üretime ve yerli malı tüketimine yönelmeliyiz.
Daha kaliteli veya daha ucuz diyerek Türkiye'de üretilen veya var olan mal veya malzeme ithalatına son vermemiş şart.
Yani ithalatımızı kısmak zorundayız.
Her türlü üretimde mümkün olduğunca ve piyasada bulundukça yerli malı girdiler kullanmalıyız.
Örneğin, şu anda ekonomimizin lokomotifi durumundaki inşaat sektöründe mümkün olduğunca yerli girdiler kullanılmalıdır.
Özetle; bugünler herkesin namusunun kaç kg. çektiğini ve şerefinin kaç para olduğunu gösterme vaktidir dostlar.
Elbette biliyorum; namus kavramı terazide tartılmaz ve şerefin fiyatı olmaz.
Şu halde bugünler tam da bunun böyle olduğunu gösterme zamanıdır.
Bununla birlikte altın ve dövizdeki spekülatif artışların, namusunu terazide tartıya çıkaran ve şerefine fiyat biçen bir takım adamların oyunu olduğunu da akıldan çıkarmamamız gerekiyor.
Tıpkı kuru soğan ve patateste olduğu gibi...</p>
<p>Ömer Sağlam
10.08.2018</p> - petro dolar 610x255

Döviz ve altındaki fiyat artışları normal değil.
Bunu ekonomimizin durumuna bağlayarak buradan hükümet aleyhine sonuçlar çıkarmak insaflı bir yaklaşım olamaz.
Bir ay önce kilosu 6 TL. olan kuru soğanın ve patatesin kilosu şu anda 1.45 TL.
Üstelik patates Mardin Ömerli üretimi, kuru soğan Ankara Şereflikoçhisar üretimi.
Altın ve dolardaki yükseliş de bana göre arızi bir durum.
Dolayısıyla; olayı sadece hükümetin üstüne yıkmak ve çözümü ondan beklemek doğru değil.
İktidar olsun, muhalefet olsun bu konuda milli seferberlik halinde olmak ve elbirliği ile ekonomimizi düzene sokmamız gerekiyor?
Şu anda fiili bir savaşın içindeyiz ve bu savaşı mutlaka kazanmak durumundayız.
Bu savaş ekonomik bir savaştır.
Büyük Atatürk, “Askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun iktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkça sonuçsuz kalır.” dediğine göre; savaşın ekonomik tarafı da var demektir.
Şu halde askeri olsun, siyasi olsun veya ekonomik olsun, zafere ulaşmak için milli birlik ve bütünlük içinde olmak zorundayız.
Altın ve dövizdeki spekülatif artışlar nasıl aşağı çekilebilir?
Bunun cevabını uzmanlar elbette biliyordur.
Ancak kıt aklımızla düşündüğümüzde, bizim de bazı düşüncelerimiz var elbette.
Bir kere en başta sıradan insanlar olarak; döviz ve altın fiyatlarının yayınlandığı ekranlardan gözümüzü ayırmamız gerekiyor.
Yazılı, görsel ve sosyal medyada döviz esprileri yapmaktan artık vazgeçmeliyiz.
Aksi halde, birbirimize gaz vermekten başka hiçbir işe yaramıyor bu durum.
Yerli üretime ve yerli malı tüketimine yönelmeliyiz.
Daha kaliteli veya daha ucuz diyerek Türkiye’de üretilen veya var olan mal veya malzeme ithalatına son vermemiş şart.
Yani ithalatımızı kısmak zorundayız.
Her türlü üretimde mümkün olduğunca ve piyasada bulundukça yerli malı girdiler kullanmalıyız.
Örneğin, şu anda ekonomimizin lokomotifi durumundaki inşaat sektöründe mümkün olduğunca yerli girdiler kullanılmalıdır.
Özetle; bugünler herkesin namusunun kaç kg. çektiğini ve şerefinin kaç para olduğunu gösterme vaktidir dostlar.
Elbette biliyorum; namus kavramı terazide tartılmaz ve şerefin fiyatı olmaz.
Şu halde bugünler tam da bunun böyle olduğunu gösterme zamanıdır.
Bununla birlikte altın ve dövizdeki spekülatif artışların, namusunu terazide tartıya çıkaran ve şerefine fiyat biçen bir takım adamların oyunu olduğunu da akıldan çıkarmamamız gerekiyor.
Tıpkı kuru soğan ve patateste olduğu gibi…

Ömer Sağlam
10.08.2018

Exit mobile version