Site icon Turkish Forum

BAŞVURUM ÜZERİNE AÇILAN VE 12 AYDIR SÜREN ERDOĞAN’IN SAHTE DİPLOMA SORUŞTURMASI

ÜLKEYE HİZMET ETMİŞ OLACAKSINIZ.ÇÜNKÜ SONUÇDA RTE SUÇLU ÇIKACAK VE YSK TARAFINDAN GÖREVDEN ALINMASI GEREKECEKTİR.YSK BANA YAZDIĞI KARARDA BUNU TAHHÜT ETMİŞTİR - diploma orta

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCISI YÜKSEL KOCAMAN VE +YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI MEHMET AKARCAYA TEKRAR
SORDUM.BU METNİ BASIP POSTALAYIN,SİZ DE SORUN

ÜLKEYE HİZMET ETMİŞ OLACAKSINIZ.ÇÜNKÜ SONUÇDA RTE SUÇLU ÇIKACAK VE YSK TARAFINDAN GÖREVDEN ALINMASI GEREKECEKTİR.YSK BANA YAZDIĞI KARARDA BUNU TAHHÜT ETMİŞTİR

SAYGILARIMLA

OĞUZ TOLGA

Sayın Yüksel Kocaman
Ankara Cumhuriyet Baş Savcısı
Ankara Adalet Sarayı
Atatürk Bulvarı Sıhhiye Ankara 1 Ekim 2017

Sayın Kocaman,

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından yaptığım Suç Duyurusu, Sayın Savcılığınızca Soruşturmaya çevrilmiş ve Recep Tayyip Erdoğan’ın sahte diploma ile 1994den beri Resmi evrak Sahteciliği ile Nitelikli Zincirleme Dolandırıcılık Yaptığı iddiamız resmi kayıtlara geçmiştir.

.(İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 2016/112746)

Yüksek Seçim Kuruluna yaptığım ve Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun yaptığı ve “soyut iddialar diyerek geri çevrilen
”Tam Kanunsuzluk “temelli başvurum ve Recep Tayyip Erdoğan’ın hemen görevden alınması talebim, Sahte Diploma ile ilgili Mahkeme Kararı olmadığından ret edilmiştir.

Ret mektubunda YSK açıkça taraf tutmakta ve 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçiminde yapması gereken kontrolleri ihmal, savsaklama, tarafgirlik ve Erdoğan korkusundan yapmamasına rağmen başvurumun haklı olmasına tahammül edememiş ve her zaman olduğu gibi Erdoğan ve AKP leyhinde bir karar vermiştir.

YSK kararının altında imzası olan Haklarında “teşekkül oluşturarak suçu ve suçluyu korumak, görevi kasıtlı ihmal””den suç duyurusu yapmaya ve Anayasa Mahkemesine başvuruya hazırlanmaktayım .

Ek olarak size DİPLOMASIZ ve KOZİNOĞLU kitabını yolluyorum. Bana inanın ki 66 yaşındayım ve ceza görmemiş hiçbir siyasi hırsızlık ve dolandırıcılığa rastlamadım. AKP, Erdoğan ve ailesi Eninde sonunda yargılanacaklardır.

Asla Yargılanmaktan kurtulamazlar. İşte sizin yapmanız gereken çok açık ve net olan SAHTE DİPLOMAsını kanıtlamaktır.
Sadece yukarıdaki Avukat Beyanı bile AİHM nezdine suçun karinesidir. Sizi bu konuda tekrar uyarmayı bir vatandaşlık görevi sayıyorum.

Gerek benim gerekse de Ahmet Davran adlı şahsın başvurularında da görüleceği üzere Noter tastiki bile sahte olan “”tastikin tastiki “”belgelerle ve daha sonra bilgilerilerinize sunduğum konularla ilgili ne tür gelişmeler olduğunu bir vatandaş olarak merak etmekteyim.

http://www.cumhuriyet.com.tr/…/Erdogan_in_avukatindan_kafa_…

Sayın Başsavcı;

Açılan soruşturmanız sırasında,

1..Recep Tayyip Erdoğan’ın Üniversite diplomasının aslının eğer kayıpsa kaybolduğuna dair verilen gazete ilanını ve Marmara Üniversitesine yaptığı başvurunun kopyasını Recep Tayyip Erdoğan’dan istediniz mi?

Ahmet Davran adlı şahsın davasında Erdoğan’ın Avukatının verdiği 2 yıllık diploma yeter savunmasının aslını ve 2 yıllık diploma koyduysa diplomasını
M .Ü. Diploma Defteri sayfasının ve 4 yılda aldığı not cetvelinin(Transkript)i
İmam Hatip Lisesi Kütüğünü
Eyüp Lisesi Fark Sınav Diploma Kütüğünü,
TSK Askerlik Görevi için verilen Diplomasını,
Emniyet Genel Müdürlüğüne 1988 yılında Ehliyet Almak için verilen diplomasını
Başbakanlık MİT Müsteşarlığının konu hakkındaki resmi kayıtlarını
Diplomayı tastikleyen İstanbul 15.ci Noter 1113 nolu yevmiye kaydını ilgili makamlardan
talep ettiniz mi?

2.Karanlıkta Kalan Wikileaks, ve Alman Milletvekilinin Avrupa Mal varlığı ve ABD Büyükelçisi Eric Edelman’ın iddialarının aklanabilmesi için, İsviçre Federal Hükümetinden
R.Tayyip Erdoğan ve Aile fertleriyle Damat ve Gelinlerinin ,Kasa adamları “Remzi Gür ve Hasan Yeşildağ başta olmak üzere daha sonra vereceğimiz listedeki isimlerin 1994-2017 arası “”numaralı hesaplarının olup olmadığını ve bu hesaplara tüm yapılan işlemleri”
istediniz mi?

Bildiğiniz üzere Numaralı hesapla kapatılabilir ama asla silinmez. Kara para olarak nitelendirilen RÜŞVET in de bilgileri talep eden ülkeye hemen verilmek zorundadır

4.Ergenekon Mahkemesi 82 .ci Celsesinde R.Tayyip Erdoğan’a yapılan açık ve net “VATANA İSVİÇRE HESAPLARI ŞANTAJIYLA İHANET” suçlaması ile gerçeği açığa çıkartabilmek ve R. Tayyip Erdoğan’ın AKLANABİLMESİNİ sağlamak amacıyla soruşturma açılmasını
istediniz mi?

-ABD Hükümetinden Şantajın resmen sorulması için Dış İşleri Bakanlığımıza yazılmasını,

-ABD Büyükelçisi ve Şantajla suçlanan B.Elçi Eric Edelman’ın ifadesine başvurulmasını

-Şantaj CDsini izlediğini ifade eden
Hayrullah Mahmud Özgür’ün ve
CDnin varlığından haberli olup Cem Uzan’a satılması sırasında pazarlığı izleyen
Cem Uzan
Cüneyt Zapsu
Can Ataklı
Fatih Çekirge
Doğu Perinçek
Kaşif Kozinoğlu sırları kitabını yazan Ergün Gedek ve İşçi(Vatan)Partisi Genel Başkan Yardımcısı
Ve
İstihbarat Daire eski Başkanı Emekli General İsmail Hakkı Pekin’in
tanık olarak dinlenmesini,
Jandarma Genel Komutanlığında Yapılan Hayrullah Mahmud Özgür soruşturmasının CD’sinin de getirtilerek Şantaj CD’si konusundaki sorgunun detaylarına inilmesini
Talep ettiniz mi?

5.Yine Halen Karanlıkta kalan 17-25 Aralık Tapelerinin tümünün Adli Tıp Raporlarıyla birlikte getirtilip dinlenmesini ve şüpheliler hakkında uygun görülürse SUÇ DUYURUSU yapılmasını
talep ettiniz mi?

( Tüm tapeler internette mevcuttur)
6.Mal beyanı yasasına aykırı olarak evde 30 Milyon Euro kalmasının suçlusu için Sayın Mahkemenizin “SUÇ DUYURUSUNDA” bulunmasını ve R.Tayyip Erdoğan Usul ve füruğunun mal varlıkları beyanlarının mahkemenize getirtilmesini talep ettiniz mi?

Sayın Başsavcı;

Bildiğiniz üzere “Ben Ergenekon Davasının Savcısıyım” diyen ve Savcı Zekeriya Öz’e kendi zırhlı otosunu veren Recep Tayyip Erdoğan, aynı savcı ve hakimleri 600 yıl hapis isteğiyle yargılatmaktadır ve “Ben Bu Davanın Savcısıyım lafını da unutmuştur

”Korkudan CHP dışında kimse de kendisine hatırlatamamaktadır .
Sayın Başsavcı, Cumhuriyet Devrimleri batının 600yılda başardıklarını 1950yılına kadar başarmıştır. Sanmayınız ki 3-5 yobazın hükümet olmasıyla bu gidiş geri çevrilebilir. AKP Anayasa Mahkemesi Kararuyla “İrtica Odağıdır”

Mahkum edilmiş cezalandırılmıştır. Yaptıkları yanına bırakılmayacak her türlü kanunsuzluktan teker teker yargılanacaklardır.

Çünkü;Biz hala size güveniyoruz.

SİZE NEDEN CUMHURİYET SAVCISI DENİR
BİLİYOR MUSUNUZ?

Lozan’da doktora yaptıktan sonra Atatürk tarafından “Hukuk Reformu yapmakla” görevlendirilen Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, savcılar için “Cumhuriyet Savcısı” unvanının isim babasıdır.
Atatürk’ün huzurunda “Hukuk Reformu” için fikir fırtınası yapılırken,
Mahmut Esat Bozkurt çok tepki alır ve sıkıştırılır:
“Neden sadece savcılara Cumhuriyet Savcısı denilir?
Cumhuriyet Başbakanı,
Cumhuriyet Bakanı,
Cumhuriyet Müsteşarı,
Cumhuriyet Valisi,
Cumhuriyet Büyükelçisi olmuyor da,
Neden Cumhuriyet Savcısı?

Savcılara neden bu imtiyaz?

Atatürk, Bozkurt’a “Ne diyorsun?” diye sorar.

Bozkurt’un cevabı çok net olur:

“Çünkü öyle zaman olur ki, cumhuriyeti korumak için
başbakandan, bakandan, müsteşardan, validen, büyükelçiden bile hesap sormak gerekebilir. İşte o hesabı soracak olan Cumhuriyet Savcısı’dır.”

Atatürk, gülümseyerek hoşnut kaldığını belli eder. “Devam et Bozkurt” der. Cumhuriyet Savcısının bu cumhuriyeti korumak ve kollamak yetkisi hukuk reformuna ve Atatürk’ün yorumuna kadar uzanır.
***
Atatürk’ün Cumhuriyet Savcılarına Seslenişi, 9 Ekim 1925
….
Savcılarımızın, kovuşturmak ve açmak zorunda oldukları ceza davaları, mahkeme huzurunda, her türlü delille aydınlatılacaktır.

Cumhuriyet Savcılarının bu konuda yapacakları açıklamaları, kamu hukuku adına istenen ceza, suç ve sanık hakkında kamuoyunun aydınlatılması için ve verilecek hükmün niteliğine ilişkin açık bir fikir edinilmesini sağlamak için gerekli bulurum.

Davaların Yargıtay’ca incelenmesi sırasında da, bu konunun büyük kolaylık sağlayacağı açıktır
.
Savcılık, karar değil, dava makamıdır.

Yargılama sırasında ve duruşmada, savcılarımızın kendilerini herhangi bir davanın taraflarından sayarak ısrarla açıklamaları ve görüşlerinin kabul edilmesini ve desteklenmesini sağlamak için, tüm tarihsel ve yasal araçlardan yararlanmayı ihmal etmemeleri gerekir.
Kamu Hukuku adına ortaya koyduğu bir talebin desteklenmesini sağlayamamanın, bir Cumhuriyeti Savcısı için övünülecek bir konu olamayacağını hatırlatmak isterim.

Cezaevlerinin haftada bir mutlaka denetlenerek, yargılama olmaksızın tutuklu kalanların, kısaca nedenleriyle birlikte derhal en yakın müfettişliğe ve Adalet Bakanlığına bildirilmesi gerekir.
Bir soruşturmanın başlatılabilmesi ve sürdürülebilmesi için bir şikayet veya zabıtanın bildirimi beklenecektir.

Duyuma dayanarak soruşturmaya başlanarak, herhangi bir olayla ilgili olarak merciinden bilgi alınarak gerçeğin aydınlatılması ve konunun ilgi ve dikkatle izlenmesi, kamu hukuku ve kamu güvenliğinin esenliğini sağlamak bakımından çok önemlidir.
Türkiye Cumhuriyetinde kimsesiz bir birey yoktur.

Cumhuriyet, böyle bir kavramı asla kabul edemez.

İnsan hakları, yasalarımızın güvencesi altındadır. En güçsüz ve en kimsesizlerin yardımcısı devlet ve onun kamu hukuku temsilcileri olan Cumhuriyet Savcılarıdır.

Kendilerini kimsesiz görenlerin, yanlarında her an haklarını aramakla görevli Cumhuriyet Savcıları bulunduğunu asla unutmamaları ve bundan emin olmaları gerekir.

Zayıf ama haklı olanların en güçlü durumda olmaları, adliyemizin en belirgin özelliği ve ülküsüdür.

Cumhuriyet Adliyesinin yükselmesini bir onur meselesi saydıklarından hiç kuşku duymadığım çalışma arkadaşlarıma bu onurlu görev alanında mutlak ve muhakkak olan başarılarını coşkuyla dilerim efendim.

(Doç. Dr. Ali Birinci, Yeni Türkiye Dergisi, Cumhuriyet Özel Sayısı I, 1998, s. 23-24

Sayın Başsavcı ,sizi de gerekirse yargılayacak olanlar yine Cumhuryet’in Hakim ve Savcılarıyla ADALET’in bizzat kendisi olacaktır.

Siz Mahmut Esat Bozkurt’un dediği gibi “”artık Türkiye Cumhuriyetini Korumak Durumundasınız””Bu görevden asla kaçamazsınız.Kaçarsanız sorumlu olursunuz.

R.Tayyip Erdoğan’ın gücü sanaldır. Referandumda Hayırlar önde giderken yaşadığı korkuyu yansıtan fotoğrafı tarihe geçmiştir.
Sizi de bu konuda dikkatle uyarmayı görev biliyorum.

Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi için önemli olan tek şey kendi yaşamları ve sahip oldukları illegal servetlerinin korunmasıdır.

Mutlaka ve Mutlaka, bu gün kendi emrinden çıkmayan hakim ve savcıları da ilk memnuniyetsizliklerinde veya rüzgarın ters çevrilip iktidarın kaybedilmeye yüz tuttuğunda satacaklardır.

Bunu bildiğinizden ve bunun endişesi içinde olduğunuzdan eminim.

Siz endişe duymuyorsanız duymanızı özellikle rica ederim.

Soruşturmanın ne durumda olduğunu izlediğimizi bilmenizi ve gelişmeleri bildirmenizi rica ederim.

Saygılarımla
Oğuz Tolga

Exit mobile version