Site icon Turkish Forum

FEYM GRUBU MESAJI – ERMENİ FAALİYETLERİ ( 23  Mayıs  2017 )

Ermeni dezenformasyon ve karalamalarına karşı örgütlenelim ve işbirliği yapalım

Ermeni dezenformasyon ve karalamalarına karşı yorumcular aranıyor

1..  Aşağıda  linkleri  verilen  web sitelerinde yer alan habere  göre;  Mogherini AB’ nin  Ermenistan ile  işbirliğini  yaygınlaştırmaya ve  derinleştirmeye istekli olduğunu bildirdi…  AB – Ermenistan İşbirliği Konseyi çalışmasını i takiben  Ermenistan  DİB Edward Nalbandian ve  Yüksek Temsilci  /  Başkan Yardımcısı Federica Mogherini basın toplantısı  tertiplediler…. Basın toplantısında yapılan konuşmaların tam metni haberde  yer alıyor…Mogherini, konuşmasının başlangıcında  Manchester  şehrindeki terörist  saldırısından üzüntü duyduğunu ve  ilgililere  taziyelerini bildirdi  ve  devamla ; “  Ermenistan DİB ile çok verimli  görüşme  yaptıklarını ve  olumlu  görüşler teati ettiklerini,  AB’ nin Ermenistan’ ın  bağımsızlığını,  egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğini, bugün ilişkilerindeki  sonraki adımları tartıştıklarını, AB’ nin Ermenistan ile işbirliğini  yaygınlaştırmaya ve  derinleştirmeye istekli olduğunu…..,” ifade  etti….

  1. Ermeni Radyosu, DİB Edward Nalbandian’ ın Brüksel Zirvesinde AB ile anlaşmayı imzalayacaklarını ümit ettiğini, Riga Taahhütlerinin uygulanmasında  dikkat çekici ilerlemeler  sağladıklarını  bildiriyor… Nalbandian’ ın Brüksel’ deki  Ermenistan – AB   17 nci İşbirliği Konseyinde  yaptığı konuşmanın tam metni  ve  videosu habere  ilave  edilmiş…

3 . Armedia.am’ de yer alan habere  göre,  daha önceki bir mesajımızda  Ardahan’ da  mezarının bulunduğunu bildirdiğimiz   Rus  askerinin kimliğinin  belirlendiği bildiriliyor…Söz konusu kişinin  Rus yarbayı Karl Rzhepetsky olduğu ve  1894 yılında  hastalık nedeniyle öldüğü  ve ceset kalıntılarının  Kars Müzesine  gönderildiği ifade ediliyor….

  1. Tert.am’ de ve  Asbarez.com’ da  yer alan habere  göre :  ABD Senatörü Anthony J. Portantino, Devlet Senato Eğitim Bütçesine Tarih ve  Sosyal Bilimler eğitim programını desteklemek  üzere  16 milyon dolarlık  ödenek tahsisinin  alt komite  oturumunda kabul edildiğini  bildiriyor. 

(Not: Haberi veren  web siteleri  ödeneğin  Ermeni <sözde> soykırımı eğitimi için  tahsis  edileceğini  bildiriyorlar !.., o.t.)

  1. Aşağıda belirtilen  web siteleri, Ermenistan – Avrupa  Konseyi Yönetim Kurulu’ nun  2015 – 2018 Eylem Planı Toplantısı’ nın  23 Mayıs’ ta  Erivan’ da  yapıldığını  bildiriyorlar….Toplantıya Ermenistan DİB  Yardımcısı Garen Nazarian  ve  Avrupa  Konseyi Genel Programlar Direktörü Verena Taylor eş başkanlık yaptılar…. Garen Nazarian, açış konuşmasında  Eylem Planı’ nın kabulünden beri  ulusal ve  uluslar arası  alanlarda onlarca  proje  ve yüzlerce  etkinlik yapıldığını  bildiriyor..….Ekim 2015’ te  benimsenen ve Mayıs 2016’ da  başlatılan plan çerçevesinde  silahlı kuvvetlerde insan haklarında  gelişim,  adalet reformlarına destek, lokal demokrasi ve diğer projeler  geniş çapta  uygulandı…Bu projelere AB, İngiltere, İsviçre ve  diğer  bazı ülkeler  tarafından finans  sağlandı…

  1. Armenpress’ te yer alan habere  göre,  Ermenistan ve  İran   tarım alanında  iş adamları ve  yatırımcıların   çıkarlarını korumak üzere birleşik bir  komisyon kuracaklar.

  1. Armenpress’ te yer alan habere  göre,    Avrupa  Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica   Mogherini  AB ‘ nin  Dağlık Karabağ  anlaşmazlığının  barışçı yollarla  çözümünü özel olarak desteklediğini  bildirdi….

http://www.armenpress.am/eng/news/891929/eu-supports-exclusively-peaceful-settlement-of-nagorno-karabakh-conflict-–-mogherini.html

  1. Panarmenian.net,  BBC’ nin verdiği  bilgiye  atfen , Türkiye’ nin,   NATO’ nun Avusturya ile  işbirliğini  veto  ve  41  ülke ile ortaklık faaliyetlerini  bloke  ettiğini  bildiriyor….Türkiye, ABD’ den sonra  NATO’ ya  en büyük  askeri güç sağlıyor. Avusturya, NATO üyesi değil, ancak, yakın bir işbirliği çerçevesinde…..Kosova’ da   400’ den fazla  askeri  görev yapıyor…Ankara, Türkiye ile  AB  üyelik müzakerelerini durdurması nedeniyle Avusturya’ ya  kızgın….NATO Toplantısı Perşembe  günü yapılacak…İki ülke  arasında  yükselen tansiyon nedeniyle, NATO’ nun Viyana  Hükümeti ile  işbirliği çalışmaları bir  yıldır  engellenmiş  durumda….NATO, sorunu aşmak üzere  şu sıralarda,  ortaklık konusundaki anlaşmaların devletler ile ikili anlaşmalar şeklinde yapılmasını  düşünüyor….

  1. Asbarez.com’ da yer alan habere göre,  Los Angeles  Ticaret  Odası  25 Mayıs’ a planlanmış olan “Los Angeles – Türkiye  iş Forumu” nu  iptal  ettiğini Pazartesi günü  bildirdi….Forum, Türkiye’ den  tanınmış 12 firmanın  genel müdürleri ve  yönetim kurulu üyeleri ile  bir  yuvarlak masa  şeklinde yapılacak,  Los Angeles  ve  Türkiye’ de iş ittifakları geliştirilecek idi… İptalin nedeni, Erdoğan’ ın korumaları ile ilgili Washington D.C. de meydana  gelen olaylar üzerine  L.A. Belediye  Meclisi üyesi Paul Krekorian’ ın  önerisi… (Not : Haberde,  Erdoğan’ ın korumaları olayda yine suçlu görülüyor,  Senatör John McCain’ in Türk Büyükelçisinin  sınır  dışı edilmesi için ABD Yönetimine  yaptığı öneri  dile  getiriliyor, o.t.)

  1. Avim Büleni’ nde Sean Patrick Smith’ in,   Brendon J. Cannon’ ın “Gerçeği Yasalaştırma ve Tarihi Siyasileştirme: Ermeni Soykırım İddialarının Çerçevelendirilmesi” başlıklı kitabı ile ilgili analizi yer alıyor…Yazarın  görüşlerinden bazı alıntılar : “   Söz konusu kitap Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilerin sevk ve iskanına ilişkin tartışmalara olumlu bir katkıdır. Cannon’ın kitabı Ermenilerin sevk ve iskanının tarihi veya Ermeni diasporasının tarihine ilişkin bir kitap değildir. Cannon kitabında, daha ziyade, esasen 1915 olaylarının diaspora grup kimliğinin birleştirilmesinde nasıl kullanıldığına ve bu grup kimliğinin 1915 olaylarının soykırım olarak tanınmasına yönelik siyasi kampanyada nasıl şekil bulduğuna odaklanmaktadır. Cannon daha sonra dikkatini Türkleri ve Ermenileri uzlaştırmaya yönelik çabalara vermekte ve Ermeni diasporasının yürüttüğü kampanyanın Türkiye, Ermenistan ve Ermeni diasporası arasındaki ilişkileri nasıl olumsuz etkilediğini tartışmaktadır… Cannon’ın birincil savı, Ermeni diasporası tarafından 1915 olaylarının soykırım olarak tanınmasına yönelik olarak yürütülen kampanyaların esasen Ermeni kimliğini pekiştirecek şekilde yürütüldüğüdür. Cannon “oldukça duygusal, güçlü” olan kampanyanın dolayısıyla topraktan ziyade hafızaya odaklandığını yazmaktadır (s. 125). Bu hafıza siyasi görüş, din ve dil açısından farklılaşmış Ermenilerin birleşmesine hizmet etmektedir. Bu özellikle Ermeni diasporasının Ermenice bilmeyen sonraki kuşakları için geçerlidir…. Cannon, Ermeni soykırım iddialarının Ermeni diasporası, Ermenistan Cumhuriyeti, Kuzey Amerika, Rusya ve Avrupa basınının çoğunluğu, birçok siyasetçi ve bazı önemli akademisyenler tarafından tarihsel gerçek olarak kabul edildiğini kaydederken, bu tarih okumasını “önyargılı, eksik ve hatalı” olduğunu savunan önemli miktarda insan, bilim adamı ve kurumun olduğunu da yazmaktadır (s. 32)…… Cannon, ‘inkar’ ve ‘mağduriyet’ sözcüklerinin sürekli olarak kullanıldığını ve bu sözcüklerin eleştirilerin yönünün saptırılması, eleştirel düşüncenin engellenmesi ve daha derin araştırmaların önüne geçilmesi için bir tür engel görevi gördüklerini belirtmektedir (s. 66)……. Cannon, siyasetin ötesinde, 1915 olaylarının soykırım olarak tanınmasına yönelik kampanyanın tüm ilgili taraflar için yüksek ekonomik maliyetleri olduğunu ileri sürmektedir. ……, sorunun çözümü imkânsız görülmektedir, çünkü “Ermeni diasporası ‘Ermeni Soykırımının’ tanınması yolunda muhalefete tahammül edememektedir. Diaspora kendi kendini kaçamayacağı bir köşeye sıkıştırmıştır. ‘Soykırım’ teriminin dışında başka bir terimin kullanılması şöyle dursun, müzakere bile [Ermeniler tarafından] yenilginin kabulü olarak algılanmaktadır” (s.319). ( Not:  Bu analize  konu  kitabın yazarı  Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Halife Üniversitesinde görevli siyaset bilimci Yrd. Doç. Dr. Brendon J. Cannon’ un Anadolu  Ajansı muhabirine  “ Osmanlı İmparatorluğu Ermeni Vatandaşlarına soykırım yapmadı”  başlığı ile  yaptığı değerlendirmelerine  ait link de aşağıda  verilmiştir…,o.t.)

  1. Avim Bülteni’ nde yer alan haberin başlığı : “ Cumhurbaşkanı Erdoğan, KEİ zirvesinde Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Haşot Hovakimian’ın Azerbaycan’a yönelik suçlamalarına tepki gösterdi.” Haberden  bazı alıntılar : “ …..Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hovakimian’ın konuşmasının ardından açılış toplantısını yönettiği oturumda, Ermeni temsilciye şu ifadelerle tepki gösterdi:  “Tabii  Karadeniz Ekonomik İşbirliği’ nin  bir siyasi suçlama merkezi olmaması gerektiği ifadesini ben de paylaşıyorum. Ama buradaki konuşmalarda herhangi bir siyasi suçlama, değerlendirmeyi hiçbir temsilci yapmadı. Fakat siz bayağı  geniş, hemen hemen konuşmanızın tamamını siyasi değerlendirmeye dönüştürdünüz. Bu da bana göre doğru olmadı. Bu işi, çok daha önemli olan Minsk Üçlüsü’nün yürütmesi gerekir. Minsk Üçlüsü’nü temsilen Rusya Federasyonu’ nun Sayın Başbakanı zaten burada. Tabi ABD ve Fransa aramızda yok. Onlar, bu değerlendirmeyi keşke bir an önce bitirmiş olsalar. 20 yılı aşkın süredir devam eden bu müzakerelerin çok daha fazla devam etmemesi gerekir. Artık bu işin bir neticeye vardırılmasında büyük faydalar var….”

  1. Agos Gazetesi’ nde yer alan  haberin başlığı : “  1915’te Ercişli Ermenilere ne oldu?”  Haberden bazı alıntılar : “  Gomidas Enstitüsü’nün geç Osmanlı ve modern Ermeni tarihi uzmanı müdürü Ara Sarafian’ ın, University College London’ da yaptığı kapsamlı sunumun özeti  şöyle ;  “ Ara Sarafian sunumunda Erçiş’te yaşananlardan yola çıkıp Van isyanını tarihsel bağlamına oturtarak açıklamayı denedi. 1914 yılı itibariyle elliden fazla Ermeni köyü ve 10 bini aşkın Ermeni nüfusa ev sahipliği yapan Erciş, Türk-Rus çatışmalarına sahne olmuş bir bölge….. Sarafian’a göre, geç Osmanlı tarihini ve modern Ermenistan’ın erken dönemini anlamak için Türkiye’nin doğusunun demografik yapısını bilmek hayati bir öneme sahip. Ancak bir yanda da bu alan, arşivlere erişimin sınırlı olması ve Osmanlı İmparatorluğu’nun doğu illeriyle ilgili zaten az sayıdaki demografik ve coğrafi araştırmaların çok sayıda yanlış içermesi nedeniyle konu tartışmalı kalmaya devam ediyor. Sarafian bu çalışmasını Rus istihbaratçı Mayevski’nin Van ve Bitlis incelemelerinde elde ettiği bulgular üzerine bina etmiş…… Mayevski’ye göre Erciş nüfusunun yüzde 17’sini oluşturan Ermeniler, bölgedeki Müslüman nüfusun içinde azınlıktaydı, Kürtler yüzde 61’ken, Türkler yüzde 22’ydi…. Hovhannes Mardirosyan 1914-1916 yıllarındaki olaylar hakkında bir rapor hazırlamak amacıyla Van’a gönderilmişti….. Sarafian, Erciş çalışmasına, Hovhannes Mardirosian’ın çalışmalarının bağımsız bir değerlendirmesini yapabilmek için giriştiğini ve söz konusu çalışmanın bu sınamadan dikkate değer bir başarıyla geçtiğini de sözlerine ekledi….. Kıyımlar 19 Nisan 1915’te başlamıştı. Tanıklıklara göre bölgedeki Ermenilerin herhangi silahlı bir eylem yaptıklarına dair hiçbir kanıt yoktu.  Erciş’teki Ermeniler devlete sadıktılar, kaymakam Rıza Bey’e güveniyorlardı ve yaklaşan kıyımın farkında değildiler. Ancak ustaca tuzağa düşürülerek, iki gün içerisinde topluca öldürüldüler……..Bu katliamların bazı özellikleri, bu suçun bazı amaçsız katil sürülerinin işi değil, arkasında bir planın olduğuna işaret ediyor. Kadınlar ve çocukların genel olarak öldürülmeyip yiyecek yardımına dahi tabi tutulmaları üst düzey yöneticilerin işin içinde olduklarını ele veriyor. Öte yandan, bölgedeki başlıca katiller soyguncular değildi. Devlet daha sonra köyleri yağmalayıp yakmak için Kürt unsurları harekete geçirmişti. …..Van şehri öz savunma amaçlı geniş bir altyapı hazırlamıştı, fakat Ercişli Ermenilerin buna benzer bir planı yoktu, karşı koymak yerine mümkün mertebe Kafkasya’ya kaçma eğilimindeydiler. Osmanlı Devleti’nin Van bölgesindeki Ermeni nüfusunu imha etmek gibi bir politika güttüğü açıktı…….Konuşmanın devamındaki soru-cevap bölümünde Ara Sarafian , soykırım inkârcısı Justin McCarthy’nin üç Türk tarihçiyle birlikte yazdığı The Armenian Rebellion in Van (Van’da Ermeni İsyanı) adlı kitaba da değindi. Sarafian, bölgedeki Ermenilerin 1912’den itibaren isyan planlayan asiler olarak tanımlandığı kitapta, 1915’te yaşananlara ve köylerde yapılan katliamlara herhangi biçimde değinilmediğini aktardı…..Sarafian inkârcı tarih yazımına başka bir örnek olarak Yusuf Sarınay’ın çalışmasını gösterdi. 24 Nisan 1915’le ilgili bir çalışmasında Sarınay, İstanbul’da tutuklanıp Ayaş’a gönderilen siyasi mahkûmların serbest bırakıldıkları zamana dek devlet koruması altında tutulduklarını iddia etmiş ve bu iddiasını Osmanlı kaynaklarına dayandırmıştı. Sarınay’ın iddialarını araştırarak, bunların kurgu olduğunu tespit eden Sarafian, Agos’ta Sarınay’ın öne sürdüğü bu iddiayı ele alan bir yazı yazmışsa da, söz konusu tarihçiden herhangi bir cevap alamamıştı.

 

 

Exit mobile version