Site icon Turkish Forum

ERMENİ FAALİYETLERİ ( 29  Aralık 2016 )

1..  Armenianweekly.com’ da yer alan   Garen Yegparian’ ın yazısının başlığı  :  “Batı Ermenistan’ a…. ”   - iki

1..  Armenianweekly.com’ da yer alan   Garen Yegparian’ ın yazısının başlığı  :  “Batı Ermenistan’ a…. ”  

(NOT :  Uzun yılların Ermeni  ihtirasını  ortaya  koyan Garen Yegparian’ ın yazısına önemle  eğilmeliyiz.  Ben, kendisine  “Gafil Muhbir” diyorum.  Bu düşüncenin  Ermeni yetkililerinin, Ermeni diasporasının da  görüşleri olduğuna  inanıyorum.  Özetlemek gerekirse yazı,  Wilson’ un belirlediği Türkiye – Ermenistan sınırına uluslar arası  gözetim içinde, savaşsız, nüfus  mübadelesi ile  nasıl ulaşmayı düşündüklerini  açıklıyor.  Ermenilerle  daha güçlü mücadele  için bize  bir ihtar. Bu yazı bir arkadaşımız  tarafından  Türkçe’ ye  tercüme  edilmeli ve   ilgililere  ulaştırılmalı. Bakalım, Dışişlerine  gidecek bu mesajıma ( esasen Dışişleri bu yazıya  herhalde benden önce  muttali olmuştur)  ne tepki verilecek, o.t.)

 Oldukça  uzun  yazıdan bazı alıntılar :  “ Yazar, yıllardır  ne zaman  Batı Ermenistan’ ın  restorasyonu ve  haklı sahiplerine iadesi  desem benimle  alay edildi diyerek yazısına  başlıyor.  Yazıda iki harita  yer alıyor. İlk harita ABD Başkanı Woodrow Wilson’ un belirlediği  ve  Sevr’ den  hatırladığımız Türkiye – Ermenistan sınırı.  Yazar,  bu toprakların tekrar kazanılması için ciddi  tartışmaların başlatılması için  öneri verilmesi zamanıdır  diyor ve  Wilson Ermenistanı’ nın gerçekleştirilmesi için  üç aşama  sürecek  önerisini  sunuyor.   İlk İki aşama kırmızı ve  yeşil hatlarla  belirtilmiş. Yazar,  her  aşamanın   30 yıl süreceğini, dolayısı ile  3 üncü aşama  sonunda (haritada siyah hat) Wilson Ermenistanı’ na ulaşılacağını, bunun da  yüzyıl içinde  gerçekleştirilebileceğini  düşünüyor. Bu süreçte Türkiye’ deki kripto Ermenilerden de  yararlanılacağı ( Hatta, Kürtlerden, o.t.) belirtiliyor. Böylece  Birleşik Ermenistan’ a ulaşılacak deniyor. Bu aşamalarda halkların mübadelesi öngörülüyor. İlk aşamadaki dilim oldukça  küçük, kırmızı hat ile  belirtilmiş. Bu aşama  diğer  aşamalar için  uygulama esaslarını verecek.  Kabaca, Kars – Ardahan olarak  tanımlanan  bölgedir.  Hemşinli  İslamlaştırılmış Ermeniler bu bölgededir. Eski Gümrü – Kars  demiryolu yeniden açılabilir. İkinci aşama  orta  büyüklükte olup daha  fazla  önemi haizdir. Ağrı Dağı bu bölgededir, Trabzon limanını ve  Erzurum’ u  kapsar. Üçüncü aşama  en büyük dilimdir. Haritada  siyah  çizgi ile  gösterilmiş olup  Wilson’ un belirlediği  sınırdır. Bu  bölge yalnız  Van bölgesini kapsamakla  kalmaz, aynı zamanda  ilk iki aşamadan daha fazla Kürt  faktörünü, yoğun Kürt nüfus nedeniyle önemle gündeme  getirir. Bu konuda olabilecek  zorlukların çözümü için iki aşamalık süre  mevcuttur….Bu asırlık  süreç boyunca en büyük bilmece  Ermenilerin karşı karşıya  kalacakları  nüfus  meselesidir. Ermeni <sözde> soykırımı sırasında  kaybettiklerimizi  nasıl  telafi edeceğiz?…Türkiye için iki ana yüzleşme  söz konusu olacak : askerden arındırma ve tarihle ilgili dürüstlük. Askersizleştirme  üç aşama için  de  gerçekleştirilmelidir…. 80 milyon kişiye 100 yıldır  aldatıldıklarının  öğretilmesi   bir  nesillik  zamanı alacaktır.  Bu aşamalarda uluslar arası gözetim gereklidir. Bu önerinin  zoraki olduğunu biliyorum. Eğer başlamazsan bitiremezsin….”

  1. Massispost.com, Ermeni <sözde> soykırımını tanıyan Türk  entelektüeller  dizisi çerçevesinde  Prof. Suavi Aydın’ ı tanıtıyor. Ülkesinin  ve  ulusunun  hayati önemdeki meselesinde   karşı tarafın tezlerini savunan bu kişilerin hayat hikayelerini  artık  vermiyorum.  Bu kişinin  marifetlerini öğrenmek isteyenler  aşağıdaki linki  tıklayabilirler…Massispost genellikle  yorum kabul ediyor.

  1. Asbarez.com, Arjantin’ deki Ermeni kurumlarının  işbirliğini güçlendirmek üzere  anlaşma  imzaladıklarını bildiriyor. Salı günü imzalanan anlaşmanın amacı,  söz konusu kurumların daha iyi yapılanmak ve  toplumun  müşterek  gayretlerini koordine  etmek…Girişim, Ermeni <sözde> soykırımının  100 üncü  anma  yılındaki başarılı deneyime  dayanıyor. Üç tarihi Ermeni  partisi olan  ARF-Daşnaktsutyun, Hınçak ve  Ramgavar Buenos Aires Saint Gregory Ermeni Apostolik Kilisesinde  imzaladıkları  anlaşmada  aynı zamanda sekiz kuruluşu da  temsil ettiler. Profesör  Khatchik DerGhougassian, Ermeni toplumu kurumlarının faaliyetleri arasında  daha  iyi bir koordinasyonu gerçekleştirmek üzere  anlaşmanın yapıldığını  belirtti. Anlaşmanın

ön gördüğü prensipler şunlar :  “ 1915 ve 1923  Ermeni <sözde> soykırımının  moral ve maddi hasarlarını  Osmanlı İmparatorluğunun  devamı olan Türkiye’ ye tazmin ettirmek,” , “  Ermeni <sözde> soykırımına  karşı sessizlik, unutma, inkar, göreceleştirme veya değersizleştirilmesine karşı red”, “Ermenistan Cumhuriyeti’ nin   Ermeni halkının bekası ve yasal beklentilerinin garantörü olarak tanınması”, “Ermeni Apostolik Kilisesinin  tarihi rolünün  değerlendirilmesi”, “Ermeni toplumu kurumlarının   Ermeni kültürel değerlerinin gelişimi ve yayılması konusundaki rolüne  saygı gösterilmesi”,  “ Ermeni kimliğinin formasyonu, gelişimi ve  zenginleşmesi için  ana  faktör olarak eğitime öncelik verilmesi”….

  1. Google Alerts  kanalından aldığım ve AVİM’ in  (News.am’ den alınan) haberine  atfedilen İngilizce  haberin başlığı :  “Manoyan:  Trump Yönetiminin  Ermeni <sözde> soykırımını tanımasında iyimser olmayalım”  Haberin Özeti : “Ermeni  Devrimci Federasyonu (ARF) Daşnaksutyun  Partisi’ nden Giro Manoyan, News.am’ e göre,  Pazartesi  günü  yaptığı basın toplantısında  Başkan seçilmiş Donald Trump  yönetiminin Ermeni <sözde> soykırımını  tanıması  konusunda  herhangi bir  zemin bulunmamaktadır dedi. Konuşmasında   kötümserlik  de yoktu…” (Not: AVİM’ in dikkatine, o.t.)

  1. Asbarez.com’ da yer alan habere göre : “  Arşak  (Dağlık Karabağ / D-K) Dışişleri Bakanı Karen Mirzoyan,  Çarşamba günü katıldığı yıllık basın konferansında  D-K’ ın  uluslar  arası tanınmasının 2017 yılı  dış politika  gündeminde  olduğunu  ve  Karabağ – Azerbaycan  barış sürecinin de  öncelikli kabul edildiğini bildirdi.  Mirzoyan,  2016 yılı  probleminin büyük çaplı  Azerbaycan  saldırısı olduğunu,  Nisan saldırısının  nedenlerini ve  sonuçlarını dünya  kamuoyuna  anlatmak  ve  kınanmasını  sağlamak üzere  DİB’ nın gerekli adımları attığını  söyledi.  Bakan, aynı zamanda,  temas  hattı olarak  da ifade  edilen Arşak – Azerbaycan sınırında  istikrar ve barış sürecinin  devamını sağlamanın da  hedefleri olduğunu bildirdi…

6..  AVİM Bülteni’ nde   News.am’ e  atfen,  Başbakan Karapetyan’ ın  yolsuzlukla mücadelede, yolsuzluk doğuran ortamın değişmesi önemli  dediği haberi yer alıyor.  Başbakan Karen Karapetyan, ABD Erivan Büyükelçisi Richard Mills’i kabul ettiği toplantıda,  Ermeni-Amerikan ilişkilerine dair farklı konular değerlendirildi, ülkede yolsuzlukla mücadele politikası ve bu yönde gerçekleştirilen ikili işbirliğine ilişkin hususlarda görüş alışverişinde bulunuldu….Elçi Mills, Amerikan tarafının yolsuzlukla mücadele politikası yönünde Ermenistan Hükümetine destek olmaya devam etmeye, ikili Yolsuzlukla Mücadele Anlaşması süresini uzatmaya, bu yönde yürütülecek somut adım ve programlara tahsisatlarda bulunmaya hazır olduğunu belirtti,  ABD’nin yargı-hukuk ve vergi reformları gerçekleştirilmesi işinde ekspertiz hizmeti tahsis etmeye hazır olduğunu da sözlerinde ifade etti.

7..  AVİM Bülteni’ nde,   Azerbaycan – Ermenistan sınırındaki çatışmada 3 askerin öldüğü bildiriliyor.  Azerbaycan Savunma Bakanlığı Basın Sözcüsü Vagif Dergahlı, Rusya’nın TASS ajansına sınırda savaşların olduğu konusunda bilgi sahibi olmadığını söyledi.  Son bilgilere göre Ermenistan ordusu, Azerbaycan sınırında yapılan savaşlarda ciddi kayıplar verdi.

  1. AVİM Bülteni’ nde, Hürriyet  Gazetesine  atfen,  Akdamar Adası’na yeni iskele yapıldığı bildiriliyor.  VAN’ın Gevaş İlçesi’nde bulunan ve üzerindeki tarihi Ermeni Kilisesi ile kentin önemli turizm yerlerinden biri olan Akdamar Adası’na özel izinle yeni iskele yapılıyor. Gevaş Belediyesi’nin talebi üzerine Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yapılacak iskele, 50 metre uzunluğunda olacak. Belediye Başkanı Sinan Hakan, iskelenin Mart ayına kadar tamamlanacağını söyledi.  Gevaş İlçesi’nde bulunan ve üzerindeki tarihi Ermeni Kilisesiyle büyük öneme sahip olan Akdamar Adası, her yıl yurt içi ve yurt dışından binlerce ziyaretçiyi ağılıyor. Özellikle yaz aylarında Van’a gelen turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Akdamar Adası’nda bulunan iki iskele yetersiz kalınca Gevaş Belediyesi harekete geçti. Gevaş Belediye Başkanı Sinan Hakan, Akdamar Adası’na yeni iskele yapımı için Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına talebini iletti. Bakanlık tarafından da talep uygun görüldü. Akdamar Adası’nın sit alanı olması nedeniyle alınan özel izinle çalışmalara başlandı.

  1. Agos Gazetesi’ nde yer alan haberin başlığı : “ Selina Doğan: Bu teklif yasalaşırsa AB süreci resmen biter.”  Haberin Özeti : “  CHP İstanbul milletvekili Selina Doğan, “partili cumhurbaşkanlığı” sistemini getirmesi öngörülen Anayasa teklifinin kabul edilmesi halinde, Türkiye’nin AB sürecinin resmen biteceği uyarısında bulundu.  TBMM Anayasa Komisyonu’  nda  görüşmeleri devam eden Anayasa değişikliği teklifi hakkında söz alan CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, “Anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesi durumunda Türkiye’nin AB sürecinin resmen sona ereceğini söyledi.  Komisyonun bugünkü görüşmelerinde konuşan Doğan, “Toplumsal uzlaşı metni” olan Anayasa hazırlamak için Türkiye’de uygun siyasi ortam olmadığını belirtti, “Her şeyden önce bu kadar bilgi kirliliği ve dezenformasyonun yaşandığı bir ortamda bırakın sistemi tamamen değiştirecek bir Anayasa yapmayı, normal bir kanunu bile çıkarmak bile neredeyse imkansız” dedi…….Doğan söz konusu değişikliğe gerekçe olarak “milli irade” kavramının gündeme getirildiğini kaydederek “Yaptığınız ‘milli iradeye saygı’ değil düpedüz ucuz bir popülizmdir dedi….”

  1. Agos Gazetesi’ nde yer alan  habere  göre,  HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan Şişli İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün ilçedeki okullarda yılbaşı kutlanmamasını içeren karara dair Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a soru önergesi sundu….. Okullara gönderilen ve “Yaşanan terör olayları ve kültürel değerlerimize uygun olmaması nedeniyle öğrencilerin hediyeleşmesi, şans oyunları, süsleme, çekiliş vb. gibi noel-yılbaşı etkinliklerinin yapılmaması ve herhangi bir aksaklığa mahal verilmemesi hususunda ikinci bir uyarıya mahal vermeden gereğini önemle rica ederim” ifadelerinin yer aldığı belgeye ilişkin Paylan, şu soruları sordu:

1)    Yılbaşı etkinliklerinden bahsedilirken kullanılan “kültürel değerlerimize uygun olmaması” ifadesiyle kast edilen nedir?

2)    Milli Eğitim Bakanlığı, Noel ve Yılbaşı arasındaki farkı nasıl tanımlamaktadır?

3)    “İkinci bir uyarıya mahal vermeden, Noel etkinliklerinin yapılmaması” emriyle, resmi/özel ve azınlık okullarında okuyan, Hıristiyan öğrencilerin kültürel değerlerine uygun olarak Noel bayramını kutlamalarının engellenmesinin gerekçesi nedir?

4)    Dini bayramlar, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kutlaması engellenebilir bayramlar olarak mı değerlendirilmektedir?

5) Yılbaşı etkinlikleri kapsamında, Türkiye’de Milli Piyango çekilişleri yapılırken, insanlar birbirlerine Yeni Yıl hediyeler verirken, okulda çocukların eğlenmesi için düzenlenen etkinliklerle birbirlerine hediye vermeleri neden bir sorun olarak algılanmakta ve engellenmektedir?

  1. Agos Gazetesi’ nde yer alan  Yetvart Danzikyan  yazısının başlığı : “ 2016 kimin yılıydı?” Yazının Özeti : “  ……  Özel hayat bir kenara bırakılır, dünya nereye gidecek, memleket nereye gidecek diye arpacı kumrusu gibi düşünülür durulur.  Bu açıdan berbat bir yıldı dersek yanlış olmaz herhalde. 2015’te ipuçlarını, emarelerini gördüğümüz her şey 2016’da oldu. Yani “2016, 2015 gibi olmasın” temennilerimiz boşa çıktı. Hangi birini saymalı ki? Bombalı saldırılar, ülkenin bir ucunda yıkılan ve kanayan bir coğrafya, hapse atılan gazeteciler, kapatılan televizyon kanalları, gazeteler, işsiz kalan gazeteciler, akademisyenler, devlet memurları, hapse atılan milletvekilleri, yazarlar… Ve tabii, yılın neredeyse tam ortasına denk gelen ve hayatımızı köklü biçimde değiştiren başarısız ve uğursuz darbe girişimi. Dünya derseniz, o da aynı şekilde. Irkçı, sağ, popülist akımların güç kazanması, tüm dünyayı kana bulayan saldırılar ve yanı başımızdaki Suriye dramı…….Her sıkıntılı dönem, her baskı dönemi, buna direnmek için yeni yollar, yeni imkânlar da sunar. En basitinden, dayanışma. En basitinden, doğru bildiğini söyleyebilme çabası. …..Bunlar bedel ödemeden yapılacak işler değil. 2016 bu açıdan da bir gösterge oldu. Çok sayıda insan dayanışmak için bedel ödedi, doğru bildiğini söyleme çabası yüzünden bedel ödedi……”

  1. Agos Gazetesi’ nde yer alan Soli Özel’ in  yazısının başlığı:  “2017’ ye Cihadçılarla savaş damgasını vuracak.”  Yazının Özeti :  “… Kadir Has Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü’nde dersler veren Özel’e göre ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın dış politika siyaseti ciddi riskler taşıyor. Öte yandan ABD-Türkiye arasındaki ilişkilerin geleceği hakkında da önemli soru işaretleri var.  ….Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin İsrail’i 1979’dan bu yana ilk kez Yahudi yerleşim birimlerine yönelik politikası nedeniyle kınamasının ardından, İsrail ile ABD arasındaki gerginlik artıyor. ….Obama yönetiminin bu kararı, ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’a nasıl bir dış politika mirası devredecek? ….Bu karar, aslında beklenenden daha dar kapsamlı bir karardı. Bu yılın bahar aylarında, Obama yönetiminin giderayak BM’de İsrail-Filistin barışı konusunda önemli adımlar atacağı tartışılıyordu. BM Güvenlik Konseyi’nden çıkacak bu kararla, bir sonuç alınamasa da geleceğe yönelik olarak ABD’yi de bağlayacak bir uluslararası hukuk çerçevesi hazırlanacağı öngörülüyordu. Ama çıkan karara bakarsanız, Doğu Kudüs’teki yerleşim bölgeleri inşaatının sınırlandırılmasını istemekle yetinen bir karar bu. İsrail yönetimi, buna bile büyük bir küstahlıkla tepki gösterdi.

…… Trump dönemi dış politikasının kesinleşmiş olan bir tek boyutu var. Dünya genelindeki Cihadçılara amansız bir savaş açılacak. Bu ne kadar başarılı olur bilinmez ama bu savaş konsepti uluslararası sistemin de ortak paydası olacak. Çin, Hindistan, Rusya gibi halkının çoğunluğu Müslüman olmayan ülkelerin hemen hemen tamamı Cihatçılarla amansız bir şekilde savaşma gereği duyuyor. Aynı zamanda bazı Müslüman Arap ülkelerinin rejimleri de Cihadçılardan rahatsızlık duyuyor…..  Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok kısa süre önce, “IŞİD’le bir tek biz savaşıyoruz, ABD ve koalisyon güçleri IŞİD’e destek veriyor” dedi. ….Rusya-Türkiye ilişkilerinin nasıl seyredeceği de Cihatçılarla mücadeleye çok bağlı olacak. Fakat öte yandan Türkiye’deki rejimin İslami referansları, İslamileşme dozu giderek artıyor. Kemalist olarak nitelendirilen ‘eski rejim’ öğeleri, idari, söylemsel ve sembolik düzeylerde ya tasfiye ediliyor ya da etkileri azaltılıyor. Yani Erdoğan yönetiminin dışarıda yaptığıyla içerde yaptığı çelişkili.  Bunun ne kadar sürdürülebilir olduğunu göreceğiz…..Türkiye’nin dış politikası Kürtlerin Suriye’de devletleşmemesi ve bir siyasi kimlik edinmemesine odaklanmış durumda. Geriye kalan her şey buna odaklanarak yapılan manevralardan ibaret. Türkiye, Batılı müttefiklerinden istediğini alabilmek için giderek artan oranda Rusya kozunu kullanıyor. …..Kuzey Irak’ta Kürtlerin fiili olarak daha egemen hale geleceğini sanıyorum. 2017’de asıl Suriye Kürtlerinin geleceği önem kazanacak. Burada Esad rejiminin ve Rusya’nın kararı etkili olacak. Trump, eğer İran’a karşı sertleşecek olursa, Türkiye-ABD ilişkileri yakınlaşabilir ama şu anda Trump, Suriye Kürtlerini ve PYD’yi harcayacak gibi görünmüyor. Esad  ve Rusya’nın PYD konusundaki tavrı daha belirleyici olacak. Unutmayalım ki PYD’nin Moskova’da hâlâ bir temsilciliği var.

 

 

 

Exit mobile version