Batı’nın Çifte Standardı: Bobon Kriterleri

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik geçen hafta düzenlediği basın toplantısında Belçika’nın terör örgütleri konusundaki tutumunu eleştirmiş ve “PKK’nın propaganda çadırları kurması ya da benzeri faaliyetlerde bulunmasına müsaade edilmesi çifte standarttır. Bu çifte standarttan herkesin her aşamada uzak durması gerekmektedir” diyerek Türkiye’ye karşı uygulanan çifte standarda dikkati çekmiştir.

Avrupa Birliği’nin ve de Batı’nın Türkiye’ye karşı uyguladığı çifte standartlara ben Bobon kriterleri diyorum. Bu kriterler Avrupa Birliği’nde Türkiye’ye yapılan ayırımcılığı belirtmek üzere ilk defa tarafımdan kullanılan ve Türkçe literatüre giren bir kavramdır.

BOBON kriterlerinin açılımı söyledir: BO: Bizden Olanlar, BON: Bizden OlmayaNlar. Türkiye, bazı AB liderleri (Merkel ve Sarkozy gibi) ve Avrupalılar tarafından BON kapsamında algılandığı için daima önüne engel çıkarılan ülke olmuş, Ankara ve Brüksel’deki terör olaylarını kınama konusundaki farklı tutumlar buna örnek oluşturmuştur.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü günlük basın toplantısında Brüksel’de havalimanı ve metro istasyonuna düzenlenen terör saldırılarında hayatını kaybedenlerin anısına bayrakların 26 Mart’a kadar yarıya indirilmesinin bir “yas ve saygı” işareti olduğunu, diğer ülkeler için aynı uygulamanın yapılmamasının saygısızlıkla tarif edilemeyeceğini belirtmiştir.
Toner, ”Acı paylaşımında bayrakları yarıya indirmede kriter nedir? Saldırının nerede olduğunun önemi ya da müttefikler arasında bir ayrım var mı?” şeklindeki soruya ”Bu kararın Beyaz Saray tarafından ya da ülkenin liderleri tarafından alındığını sanıyorum” (I mean, partly that’s a decision I believe made by the White House or by the senior leadership of a country) cevabını vermiştir. Bu konuda herhangi bir kriter olup olmadığını bilmediğini söyleyen Toner, İstanbul’da düzenlenen ve 4 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı da kınadıklarını hatırlatarak, ”Bayrakların yarıya indirilmemesi saygısızlık şeklinde yorumlanmamalı” demiştir.

ABD Başkanı Barack Obama, Brüksel’de gerçekleştirilen terör saldırılarında hayatlarını kaybedenlerin anısına ülke genelindeki federal kurumlar, askeri noktalar, savaş gemileri ve limanların yanı sıra büyükelçilikler ve askeri tesislerde bayrakların 26 Mart’a kadar yarıya indirilmesi talimatını vermişti.
İngiliz The Guardian gazetesinde Allan Hennessy “Herkes için yas tutmalıyız” diyerek konuya açıklık getirmiştir: “ Salı gecesi Belçika bayrağının renkleri Eyfel Kulesi’nde,Brandenburg Tor’da ve hatta Dubai’deki Burj Khalifa’da yansıtıldı. Brüksel’in ötesinde gönderilen mesaj, oldukça doğru bir şekilde, dayanışma, umut ve arkadaşlık mesajıydı. Ama Berlin’in ışıkları, İstanbul ve Ankara patlamalarında hayatını kaybedenler olduğunda neredeydi? Bir milyon Türk Berlin’de yaşamakta, toplamda 3 milyon Almanya’da. Onlar Merkel’in dayanışmasını hak etmiyorlar mı? Sosyal medyada “JeSuisBruxelles (Ben Brüksel’im) meşhur olurken “JeSuisAnkara’yı” (Ben Ankara’yım) görmek neredeyse imkansız bir halde. Evet, Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) bir IŞİD değil. Ve evet, Avrupa’nın dışındaki jeopolitik durum genelde daha karışık ve şiddet içinde oluyor. Ancak bütün masum ölenleri bir gören ortak bir insaniyet var: Hepimizin kanı aynı renk akıyor… Bizler, Batı trajedisi için göz yaşlarımızı biriktirmemeliyiz. Brüksel’de, Ankara’da, Bağdat’ta, Paris’te ve dünyanın geri kalanındakiler için eşit derecede, ayrım yapmadan yas tutmalıyız.
Diğer bir İngiliz gazetesi The Independent benzer bir yorumda bulunarak Belçika’da yaşanan terör olayının ardından Belçika bayrağı asarak terörü lanetleyen İngiliz hükümetini Ankara’ya karşı aynı hassasiyeti göstermediği için eleştirmiştir. Brüksel’de yaşanan terör olayının ardından Paris Belediye Başkanı’nın Eyfel Kulesi’nin Belçika bayrağının renklerine bürüneceğini açıkladığı, İngiltere’nin Başbakanlık konutunda Belçika bayrağını yarıya çektiğini hatırlatan gazete, “Aynı sempati neden Ankara için de gösterilmedi? ” sorusunu gündeme getirmiştir.
Ankara’daki terör saldırısından sonra Downing Street neden Türk bayrağı çekmedi diyen Independent, Ankara’da yaşanan patlamaları ve verilen kayıpları hatırlatarak, Avrupa sessizliğini korurken Türkiye’de daha fazla kişinin yaşamını kaybettiğini vurgulamıştır. PKK’ya destek veren Belçika yetkililerin e-postalarına Enis Pınar tarafından hazırlanmış aşağıdaki kınama mesajını göndermek hepimizin görevi olmalıdır.
“My deepest condolences to the families of the victims in today’s terror attacks in Brussels. However, until the November 13, 2015 terror attacks in Paris, France which were planned and launched from Belgium, the Belgian government did far too little in keeping track of the Islamic radicals in its country. Even today for example, it is in the contradictory position of despite having designated the Kurdish PKK as being a terrorist organization similar to the U.S. due to its numerous bomb attacks in Turkey, the Belgium needs to realize that to condone the activities of some terror organizations because they Belgian government has allowed the PKK to open an informational tent in the middle of Brussels. do not target their nation is a short sighted policy since terrorism is a universal disease which if allowed to exist in any form will eventually afflict their own nation as well.”

2016 Avrupa Futbol Şampiyonası hazırlık maçı öncesinde Tarragona’da hayatını kaybeden üniversite öğrencileri ile Brüksel’de yaşanan terör saldırısında yaşamını yitiren siviller için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulma kararı bir çifte standarttır. EURO 2016’da A Milli Takımımız ile aynı grupta yer alan İspanya Türkiye’de meydana gelen terör saldırılarını yok saymıştır. Böyle üzücü olayların ardından siyah bant takılmasına dahi izin vermeyen UEFA’nın bu tutumu da bir çifte standarttır.

Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’nın en önemli sembollerinden Vijecnica Kütüphanesi, Türkiye ve Belçika’daki terör saldırıları sonrası Türk ve Belçika bayraklarının renkleriyle ışıklandırılmıştır. Saraybosna Belediyesi’nin aldığı kararla, son dönemde terör saldırılarına maruz kalan Türkiye ve Belçika’ya destek olmak amacıyla Saraybosna’nın hafızası olarak nitelendirilen tarihi kütüphane binası iki ülke bayraklarının renklerine büründürülmüştür.
Saraybosna Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Skaka, bu şekilde Türkiye ve Belçika’da son dönemde yaşanan terör saldırıları konusunda kamuoyunu bilgilendirmek ve Saraybosna’nın da saldırıda hayatlarını kaybedenleri andığını göstermek istediklerini söylemiştir. Skaka, “Vijecnica’yı seçmemizin nedeni, bu binanın da tarih boyunca birçok kez saldırılara maruz kalmış olmasıdır” demiştir.
Batı’nın bu ayırımcı tutumuna Aşık Veysel Şatıroğlu’nun iki dörtlüğü ile cevap vermek istiyorum.

Kürt’ü Türk’ü ne Çerkez’i
Ademin oğlu kızı
Beraberce şehit gazi
Yanlış var mı ve neresi

Kuran’a bak İncil’e bak
Dört kitabın dördü de hak
Hakir görüp ırk ayırmak
Hakikatte yüz karası

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik geçen hafta düzenlediği basın toplantısında Belçika’nın terör örgütleri konusundaki tutumunu eleştirmiş ve "PKK’nın propaganda çadırları kurması ya da benzeri faaliyetlerde bulunmasına müsaade edilmesi çifte standarttır. Bu çifte standarttan herkesin her aşamada uzak durması gerekmektedir" diyerek Türkiye’ye karşı uygulanan çifte standarda dikkati çekmiştir. - sign 1254874 640

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

1948 yılında Eskişehir’de doğdum .1970’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdim. Kısa bir süre Maliye Bakanlığı ve Sayıştay’da çalıştıktan sonra 1972 yılında Eskişehir İTİA İktisat Bölümü’nde akademik kariyere başladım. 1975’te doktor, 1979’da doçent oldum. 1975 – 1976’da İngiltere Sussex Üniversitesi’nde doktora üstü çalışmalar yaptım.

1982 yılında Devlet Planlama Teşkilatı Başbakan Turgut Özal’ın direktifleri doğrultusunda kurulan AET Genel Müdürlüğü’nün (şimdiki AB Bakanlığı) başkanlığını yaptım. 1984 – 1985 döneminde İktisadi Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundum, 1982 – 1985 yılları arasında İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı’na (Nuh Kuşçulu) danışmanlık yaptım. Bu dönemde Türkiye’de Yabancı Sermaye Yatırımları konusunda iki kitabım (biri İngilizce) ile İhracatta Vergi İadesi kitabım İTO tarafından yayınlandı.

1985 yılında Paris’te OECD nezdinde Türkiye Büyükelçiliği’ne Planlama Müşaviri sıfatıyla tayin edildim. Görev yaptığım dönemde Türkiye’yi 4 Komite’de temsil ederek, Türkiye’de kalkınmakta olan bölgeler konusunda OECD’nin önemli bir araştırmasının (Regional Problems and Policies in Turkey) basılmasına katkıda bulundum. 1990 yılında yurda dönüşümde DPT Müsteşar Müşavirliği’ne getirildim. Daha sonra Başbakanlık Başmüşavirliğinde Türkiye ile Türk Cumhuriyetlerinin ekonomik ilişkilerinin gelişmesinde bir model olan “Türk Ödemeler Birliği” kurulması için bir proje geliştirdim.

1991 yılında profesörlüğe atanarak Anadolu Üniversitesi’ne geçtim. Anadolu Üniversitesi’nde Türkiye Ekonomisi, Uluslararası İktisat, Uluslararası Ekonomik Kuruluşlar, Avrupa Birliği, Avrupa Birliği Türkiye İlişkileri , Dış Ticaret Teorisi ve Politikası, Uluslararası Entegrasyonlar derslerini kendi eserlerimi esas alarak yürüttüm. Akademik kariyerimde 23 yüksek lisans, 16 doktora tezi yönettim. Bu öğrencilerim arasında çeşitli üniversitelerde görev yapan çok sayıda profesör, doçent ve yardımcı doçent bulunmaktadır. Üniversite Senato ve Yönetim Kurulu üyeliği yaptım, İktisat Fakültesi Dekanlığım döneminde AÖF kapsamında bulunan tüm iktisat kitaplarının yeni formata göre yazılmasına yazar ve editör olarak katkıda bulundum.

İkinci (1981), Üçüncü (1992) ve Dördüncü (2004) Türkiye İktisat Kongrelerine bildiri sunarak katılan tek öğretim üyesiyim. Dördüncü Türkiye İktisat Kongresi Bilim Komisyonu üyeliği yaparak Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) Bilim Kurulu Başkanlığı görevinde bulundum. 1996 yılında TOBB Milletlerarası Ticaret Odası (International Chamber of Commerce: ICC) Uluslararası Ticaret ve Yatırım Politikaları Komisyonu’nda (Commission on Trade and Invesment Policy) ICC Türkiye Temsilciliğine getirildim. Son 10 yıldır TOBB ICC IFO World Economic Survey kapsamında her üç ayda Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ile ilgili olarak gönderilen sualnameleri cevaplandıran 12 uzmandan biriyim.

“Uluslararası Ekonomi: Teori ve Politika”, “Türkiye Ekonomisi: Cumhuriyetin İlanından Günümüze Yapısal Değişim”, “Avrupa Birliği”, “Türkiye Avrupa İlişkileri: Bir Çıkmaz Sokak” ve “Uluslararası Kuruluşlar” başlıklı temel ders kitaplarım dahil yayınlanmış 24 kitabım, 300’den fazla makalem, 12 ortak ve 3 çeviri eserim vardır. Beş ders kitabım (642-908 sayfa aralığında) 42 baskı yapmıştır. Tüm üniversitelerde ders kitabı ve yardımcı kitap olarak okutulmaktadır.

Ortak yazarlı bir ders kitabım TÜBA üniversite ders kitapları 2012 yılı telif ve çeviri eser ödülü olmak üzere 6 “bilimsel araştırma ödülüne” sahibim. Diğer araştırma ödüllerim şunlardır: 1984: Enka Vakfı, “Türk Ekonomisinin Dünya Ekonomisine Entegrasyonu,” Bilimsel Araştırma Yarışması Üçüncülük Ödülü, 1982: Türkiye Milli Kültür Vakfı: Teşvik Armağanı, Dal: İktisat, 1981: İktisadi Kalkınma Vakfı, “AET ile İlişkilerimizin Atatürkçü Ekonomik Politika Açısından Değerlendirilmesi,” Behçet Osmanağaoğlu İnceleme Yarışması Birincilik Ödülü, 1979: Pamukbank, “Dışsatımın Özendirilmesinde Ticari Bankalarımızın Yeri” Bilimsel Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü.

ABD ABI Enstitüsü’nün Yılın Eğitimcisi (Man of the Year 2011) ödülü sahibiyim. Özgeçmişim WHO’s WHO Dünya, Asya ve Türkiye baskılarında yer almıştır. (Who's Who in Asia 2012, Asya’da Kim Kimdir 2’nci baskı, 01/11/2011, Who's Who in the World 2011, Dünyada Kim Kimdir, 28’nci baskısı, 03/12/2010, Günümüz Türkiyesi'nde Kim Kimdir, 01/05/2005). Özgeçmişim Turkischer Biographiscer Index/Turkish Biographical Index’te (2004, s.563) yer almıştır. Google Akademik’te 1.070 (05.02.2018) atıfım vardır.

Eskişehir Sanayi Odası, Eskişehir Ticaret Odası, İstanbul Sanayi Odası, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Kayseri Sanayi Odası, İşveren Dergisi, İktisadi Kalkınma Vakfı Dergisi gibi oda dergilerinde yazılarım yer almıştır. Türkiye’de yayınlanan çok sayıda bilimsel derginin hakem heyetinde yer almaktayım. Ders kitaplarım: 42 baskı yapmış olup 3.884 sayfadır.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. KUR’AN! ALLAH’ın ALLAH’lık Hakkı?! Vefa-Minnet! Kibir? (Enbiya,18)”Allah’a yakıştırdığınız sıfatlardan-yalanlardan dolayı size yazıklar olsun!” KUR’AN’da olmayanları, Kitap’tan-KUR’AN’dan ALLAH’ın sözleriymiş gibi insanlara…

  2. Kadın Konusu-KUR’AN! Öldürülen Kadınlar!? KUR’AN’ın söylediklerine aykırı, erkek egemen bir zihniyetle anlatılan-dayatılan ‘din’; kadınları, bırakın sınıfsal değerlendirmeye tâbi tutmayı (ikinci…

  3. Ramazan-Oruç! Kurban! Hac! Kandiller? Namaz? KUR’AN bu konularda neler söylüyor?! Ramazan, Tanrı’nın Kitabı KUR’AN’ın yeryüzüne inmeye başladığı ay olduğu için…

  • “Adalet” diye gelenlerin ülkeyi getirdiği nokta

    “Adalet” diye gelenlerin ülkeyi getirdiği nokta

    Trabzon’da öğretmenlik yapan  R.G.S, 2005 yılında Başbakanlık tarafından “Yılın Öğretmeni” seçildi. 19 yıl “sahte diploma” ile öğretmenlik yaptığı ortaya çıktı. Suçunu itiraf etti. Yargı beraat […]


  • Suriye’de gerilim artıyor…

    Suriye’de gerilim artıyor…

    Rus savaş uçaklarının Karadeniz’de ABD’ye ait bir İHA’nın düşmesine yol açmasının ardından iki ülke arasında Suriye üzerinde de tansiyon yükseliyor. Suriye’deki ABD’li komutanlardan Alexus Grynkewich, […]


  • İNSAN ÖMRÜNÜ TÜKETEN SİYASET

    İNSAN ÖMRÜNÜ TÜKETEN SİYASET

    Demokrasinin özde, dolaysız değil sözde yaşanır bir hale geldiğini görmek? Heyecan, sevinç, umutlar, yaşanası tüm güzellikler, huzur ve mutluluklar özgürlük hepsi unutulan bir zamanın içinde […]


  • KUR’AN’DA ORUÇ

    KUR’AN’DA ORUÇ

    Sevgili okurlarım! Oruç, önemli bir ibadettir. Onun için sizlere aklımın erdiğince Kuran açısından orucu tarif etmeye çalışacağım.  Oruç, hicretin 2. yılında Şaban ayında BAKARA süresinin […]


  • Ekonomide tarih yazdılar

    Ekonomide tarih yazdılar

    CHP’Lİ BÜLBÜL: GERÇEKTEN EKONOMİDE TARİH YAZDILAR Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, doların 19 lirayı altının gramının ise bin 220 lirayı geçtiğini belirterek, […]


  • GERİSİ TEFERRUAT

    GERİSİ TEFERRUAT

                Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve ‘Millet İttifakı’nın ittifak protokolü YSK’ya sunulmuş bulunuyor.             ‘Emek ve Özgürlük İttifakı’nın da Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığını kabul ettiğini biliyoruz.             Neresinden […]


  • DEPREM-SEL-RAMAZAN

    DEPREM-SEL-RAMAZAN

    Ramazanlarda iftar sofraları otuz kırk kişinin altına düşmezdi. Saatler öncesinden iftar hazırlığına başlanır ve evin gelinleri bütün hünerlerini döktürürlerdi. Mis gibi kokan tarhana çorbasıyla açarlardı […]


  • Kadın Konusu-KUR’AN!

    Kadın Konusu-KUR’AN!

    Öldürülen Kadınlar!? KUR’AN’ın söylediklerine aykırı, erkek egemen bir zihniyetle anlatılan-dayatılan ‘din’; kadınları, bırakın sınıfsal değerlendirmeye tâbi tutmayı (ikinci sınıf gibi) insan yerine bile koymuyor. Maalesef […]


  • Türk’leri Anadolu’ya Çinliler mi sürdü?

    Türk’leri Anadolu’ya Çinliler mi sürdü?

    Çinlilerin Türklerin Anadolu’ya göçüne karıştığını gösteren hiçbir kanıt yoktur. Çinliler ve Türkler yüzyıllar boyunca etkileşim içinde oldular ama Türkleri Anadolu’ya sürecek kadar önemli savaşlar yaşanmadı. […]


  • Ukraynalı kadınlara Avrupa’da fuhuş tuzağı

    Ukraynalı kadınlara Avrupa’da fuhuş tuzağı

    GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALAN(SARI SAÇLI MAVİ GÖZLÜ) UKRAYNALI KADINLAR AVRUPA’DA FUHŞA ZORLANIYORMUŞ AB ülkelerinde internette ‘Ukrayna mülteci pornosu’ aramalarında patlama yaşanmaktaymış (1 )  Savaş’tan kaçan […]


  • Almanya’dan vize kolaylığı…

    Almanya’dan vize kolaylığı…

    Bizim için çok önemli ülkelerden birisi olan Almanya’da sıkıntılar bitmiyor. Almanya’da işçi açığı 700 bini aştı. Ülkede 7 yıl sonra 7 milyon işçi açığının olması […]


Exit mobile version