Site icon Turkish Forum

Fidel Castro diyor ki ; “Devrimci M. Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?

Değerli Arkadaşım Sayın Halit Yıldırım’ dan aldığım ve katıldığım yazısını Turkish Forum Okurlarına saygı ile sunuyorum. - ataturk 3 1

Değerli Arkadaşım Sayın Halit Yıldırım’ dan aldığım ve katıldığım yazısını Turkish Forum Okurlarına saygı ile sunuyorum.

OrhanTan

Genç vatandaşlarım, dinleyin, dinleyin bu sözü. Yoksa alınlarımızı Anıtkabir’in duvarlarına dayayıp ‘Affet bizi Atatürk’ diye yalvaracağımız günler yaklaşıyor.”

Yakup K. Karaosmanoğlu-1970

Küba Devrimi’nin öncülerinden ve Fidel Castro’nun yoldaşı Arjantinli devrimci Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün Büyük NUTUK’u” çıkmıştır…”

12 Aralık 1996’da bir ödül töreni için gittiği Küba’da Fidel Castro ile görüşen Dursun ÖZDEN kendisine “Türkiye’de solcu, ilerici ve devrimci gençler; Che Guevara ve Fidel Castro’yu çok seviyorlar ve sizleri mutlak önder olarak kabul ediyorlar…” der. Bu sözlere Castro’nun verdiği yanıt çok anlamlıdır: “Devrimci M. Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar? Devrimci ATATÜRK bizim ve tüm mazlum halkların esin kaynağıdır…”

Mart 1997 de Habitat Toplantısı için İstanbul’a gelen Fidel Castro, yaptığı konuşmada şöyle der: “Asıl devrimci M. Kemal Atatürk’tür. Ben bir devrim yaptım, ama O’nun yaptıklarını asla başaramazdım. Sakın kendinize başka esin kaynağı aramayın…” Fidel Castro’nun bu sözleri karşısında heyecanlanmamak mümkün mü?

O Mustafa Kemal ışığıdır ki; doğudan batıya, güneyden kuzeye, birçok halk hareketini ve halk önderini etkilemiştir. Örneğin, çağdaşları Lenin ve Çörçil kendisini hep takdir etmişlerdir. Örneğin, 1935’teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı’nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao’nun ilk sözleri şöyledir: “Ben, Çin’in Atatürk’üyüm…”

Ve 1948’den bugüne dek, Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki 8. ve 9. sınıflarda Yakınçağ Tarihi derslerinde Atatürk ve Cumhuriyet Devrimleri okutuluyor.

Atatürk devrimlerini değerlendiren Ege CANSEN, 24 Kasım 2012’de Cumhuriyet Gazetesinde bu devrimi üç sütun üzerine oturtur. Ve devam eder: “Bunlar: lâiklik, ulusal birlik ve tam bağımsızlıktır. Haliyle, laiklik karşıtı dinciler, ulusal birlik karşıtı bölücüler ve tam bağımsızlık karşıtı mandacılar Atatürk devrimlerine karşıdır.  

Dinciden kastım ‘Referansım İslam’dır’ diyenler, bölücüden kastım ‘Bağımsız Kürdistan’ davasını güdenlerdir. Mandacılar ise genel anlamda Türk ve laik olup, Türkiye’de yaşayan, ama kendini ‘Fransız’ sanan ve ‘Ecnebileşmiş Türklerdir’.

Bir süredir bu üç kesim, birbirlerinden çok hazzetmeseler de ‘Atatürk karşıtlığı ortak paydasında’ buluşarak siyasete ve toplum hayatına tam anlamıyla egemen olmuştur. Bu koalisyon, medyanın % 90’nını ele geçirmiştir.”

Modernleşme yolu Batılılaşmaktan geçmez. Modernleşme, önce kendi kendimizi anlamaktan, kendimizi geleneksel bağlarla ilişkili özneler olarak yeniden kurmaktan geçer. Fesin yerini şapkanın (günümüzde kadınlar için türbanın) alması, kafanın içini değiştirmeye yetmemektedir. Türkiye, modernleşmiş, ama çağdaşlaşamamıştır.

Halit YILDIRIM K.

Exit mobile version