Site icon Turkish Forum

KILIÇDAROĞLU’NUN “SÜLÜN OSMANVARİLİKLERİ”

Fakat ne olursa olsun  başta Türkiye'ye hizmet aşkı ile onca masraf göze alınıyor ve yollara çıkılıyor. - kilicdaroglu partisinin grup toplantisinda konustu 111777 5
15 Haziran 2015 genel seçimlerine süre daralıyor.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu YCHP’yi genel seçimlere “Bu partiye demokrasiyi getiren kişiyim ” iddiası ve “Atatürk’ün kurduğu Halk Fırkası ile bugünkü CHP aynı değil, kendimizi yeniliyoruz ” dediği istikamette ve milletvekili aday adaylarını diğer partilerden çok önce belirleyerek hazırlıyor.
*
İnsanlar İl ve İlçe teşkilatlarında bulundukları görevlerinden istifa ediyor, milletvekilliği aday adaylıklarını ilan ediyor.
Adaylar; “CHP Demokrasi Manifestosu”nda, ” ‘Lider sultasına son verelim’ diye, açıkça söylüyoruz. Gelin, ‘Siyasal Partiler Yasası’nı değiştirelim. Liderler masanın başına oturup vekil isimlerini alt alta yazıp vatandaşın önüne koyuyorlar. Sonra da ‘Bunlara oy vereceksiniz’ diyorlar. Demokrasi bu değil! Alenen söylüyoruz: Milletin vekillerini, milletin kendisi seçsin. Demokrasi, barış ve huzur mu istiyorsunuz? Gelin, bu uygulamayı değiştirelim, milletin iradesine saygı duyalım” ifadesine rağmen,
Geçmiş seçimlerden aldıkları dersle için için parti liderinin iki dudağı arasında olmanın sıkıntısını yaşıyor,noter görevi yapan seçmenden de bir fayda beklemiyor…

Fakat ne olursa olsun  başta Türkiye’ye hizmet aşkı ile onca masraf göze alınıyor ve yollara çıkılıyor.


*
Hatırlayınız, YCHP 30 Mart Yerel Seçimlerinde de Belediye Başkanı ve Belediye Meclis Üyeliği aday adaylığı mücadelesini, diğer partilerden çok önce başlatmıştı.
Sonra ne önseçim,ne hakim nezaretinde temayül yoklaması yapıldı, aday adayları sözde anketler ya da kamuoyu yoklamaları ile aldatıldı.
Genel Merkez pek çok yerde partili olmayan, aday olmanın hiç bir vecibesini yerine getirmeyen,hepsi ithal Belediye Başkan adayları ve Belediye Meclis üyesi adayları belirledi, neden olduğu emek hırsızlığıyla partililerin kırgınlıklara hiiiç aldırmadı.
*
Bu suretle YCHP, birincisi;seçim kampanyaları sürecinde seçmenlerde kalıcı olmak kaydıyla bol bol “Demokrasi Manifestosu”na uyum içinde,demokrat bir kimlikte olduğunun gazını verdi.
İkincisi,seçimlerden yaklaşık 9 ay önce Türkiye’nin bütün il ve ilçelerinde başvurularını yapan  aday adayları önce YCHP, sonra sıralamada bir üst sırayı kapmak için sıcak-soğuk, dere-tepe demeden amansız bir yarışa girmiş, partinin adını bir güzel parlatmıştı.
Üçüncüsü,adaylık ve sair ödentileriyle,girdisi-çıktısı kılıfına uydurulan yCHP kasasına, hazineden alınan desteğe yakın 8 milyar lirayı aşkın katkıda bulunulmuş,herkes en azından yiyip-içme yağmasından yararlanmıştı.

*
Aynı hengame “Ekmeleddin İhsanoğlu” nun Cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesi ya da “Mehmet Bekaroğlu”nun Kadın Kotasına yapılan bir darbeyle Parti Meclisine alınması gibi oldu-bittilerde de yaşandı.
Genel Merkez’in bu tür aldatmaları bir çok seçmende ve adayda ağır bir travmaya neden oldu ki; hiç bir seçmen iyimserliği ya da güzel umutlarına  bir an olsun zarar gelmesini istemediği için bugün kimse arkasını dönüp Ekmelleddin İhsanoğlu’na verdiği oy’un şerefini dahi aklına getirmeyi istemiyor,sanki o süreci hiç yaşanmamış kabul ediyor …
Artık Türkiye’de insanlar Demosthenes’in “En kolay şey insanın kendisini aldatmasıdır; çünkü bir insan genellikle arzu ettiği şeyin gerçek olduğuna inanır” ifadesindeki düzeyde olmayı arzu etmiyor.

*
Ne ki,Kılıçdaroğlu’nun ve yCHP’nin sürprizleri de bitmek bilmiyor…
15 Haziran Genel seçimlerine gidilirken,İl ve İlçe teşkilatlarında hizmet aşkı ile onca masrafı göze alıp milletvekiliğine soyunanlar,şimdi bulundukları görevlerinden istifa eder ve aday adaylıklarını ilan ederken,
O Partisinin 18. Olağanüstü Kurultayı’nda “Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil.Partiyi bunlardan temizleyeceğim” ifadesi doğrultusunda yine bildik oyununa başvuruyor.

*
CHP Parti Meclisi yaptığı bir yönetmelik değişikliğiyle,genel seçimlerde adayların belirlenmesi konusunda genel merkeze tüzükte belirtilen kontenjanın üzerinde aday belirleme yetkisi verilmiştir.
Yapılan değişiklikle yüzde 15 olan genel merkezin kontenjanı yüzde 20’ye çıkarılmış ki;
Bu Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun en az 115 civarında adayı belirlemesi ya da YCHP’nin 15 Haziran 2015’te seçilecek tüm milletvekillerinin hepsinin o’nun iki dudağı arasında değil, belki de cebinde olduğunu anlamına geliyor.

*
Bu suretle Kılıçdaroğlu yine,birincisi; seçmenlerine bol bol ” yCHP’nin  kadar demokrat bir parti” olduğunun gazını verecektir.
İkincisi,bütün il ve ilçelerinde başvurularını yapan aday adayları önce YCHP, sonra sıralamada bir üst sırayı kapmak için sıcak-soğuk, dere-tepe demeden amansız bir yarışına şimdiden girmiş,çalışmayan mevcut milletvekillerinin yerine seçim atmosferine giren Türkiye’de partinin adını bir güzel parlatmaya başlamışlardır.
Üçüncüsü,adaylık ve sair ödentilerle yCHP kasasına yenilmek ve içilmek üzere  yüklü bir servet daha akacaktır.

*
Ağır olacak, fakat inanınız,Kılıçdaroğlu’nun yöntemleri Osman Ziya Sülün, nam-ı diğer “Sülün Osman”ı hatırlatıyor.
Sülün Osman 1950 ve 60’lı yıllarda,genellikle şehire yeni gelmiş, saf anadolu insanlarını kandırmasıyla ünlü bir sokak dolandırıcısıydı.
Tramvay, Galata Kulesi, kent meydanlarındaki saatler, şehir hatları vapurları gibi kamu mallarını satarak ya da kiraya vererek efsane haline gelmişti.


*
Şimdi, insanların nasıl oluyor da AKP iktidarı’ndan sonra, yCHP’den demokrasi bekleme aymazlığına saplandıklarını sorgulaması gerekiyor.
Pek çok kişi ‘siyasi partiler var, seçimler yapılıyor’ diye Türkiye’de demokrasi olduğunu sanıyor,oysa tam tersi doğrudur; seçimler demokrasinin gerçekleşmesinin değil, engellenmesinin araçları görev yapıyor.
Bu sayede siyasi partilerde oligarşik yapılar ayaktadır,sömürü, yağma ve talanın sürüp gitmesi olanaklı hale geliyor.
*
En fenası,en rezili,en lanet olası şey  yCHP’nin bu kahrolası sistematiğe  meşruiyet kazandırmasıdır.
AKP bir şirkettir denirken, yCHP oligarşisi de bir lokma kapmak için hızla şirketleşiyor,elini AKP ustasından öğrendiği üzere halkın cebine sokuyor.
Herşey ağzındadır; insanı,hak’kı,hukuku ve emeği samimi olarak iplemiyor…
 
*
“Sülün Osmanlara” değil önce kendine inan !

26.12.2014

Exit mobile version