2023’ÜN AKP’CESİ
Siyasi partiler 12 Haziran seçimi için açıkladıkları programlarında Atatürk devrim ve ilkelerinden doğan Türkiye Cumhuriyetinin 100.kuruluş yıldönümü olan 2023 tarihini hedefliyor.
AKP Seçim Beyannamesi,”Türkiye Hazır-Hedef 2023″, MHP’ nin, “2023’e Doğru Yükselen Ülke Türkiye Sözleşmesi”, CHP’nin açıkladığı ekonomi programı,”Cumhuriyetin 100.Yılına Doğru İnsan Ve Üretim Odaklı Yeni Ekonomi” başlıklarını taşıyor.
Ne ki Kemalist ideolojinin kavgalısı AKP’nin 2023′ le ilgili meramının ve programında belirtilen “Lider Türkiye” kastının anlaşılması hak oluyor!
*
Küresel Siyonist Neoliberal dikta barışçıl ve istikrarlı dünya konseptinde farklı coğrafyaların sorunlarının sadece askeri değil insan odaklı yöntemlerle de çözüleceğini projelendirmiştir.
Mesela İslam algısının istenilen barışçıl ve istikrarlı bir dünyaya engel olduğu kurgusunda bulunuluyor.
Dikta ekonomilerinin gelişmişliği,teknolojik üstünlükleri,kültür,rekabetçilik,insan sermayesi,yenilikçilik, tarihi hafıza,medeniyet bağları gibi unsurları kullanmak kaydıyla,
İslam ülkelerinde bireysel dini duyguları ağır basan insan tipi yerine siyasal anlamda dini arayışları öne çıkaran cemaatleşme ötesinde partileşmeye inanan milyonlarca insan tipi oluşturuyor ve sosyolojiler değiştiriliyor.
O nedenle -işte,uzunca bir süredir Türkiye liderliğinde İslam coğrafyasına Büyük Ortadoğu ve Medeniyetler İttifakı Projeleri dayatılıyor.
*
Kurucu Atatürk’ün “Laiklik prensibinde israr ediyoruz. Çünkü, millî iradenin, insanlığa mal olmuş değerlerinin belki de en mukaddesi olan hürriyet ancak lâiklik prensibine bağlanmakla korunabilir” ifadesine rağmen,
AKP;bütün varlıkları külli egemenliğinde bulunduran Allah’tan yol gösterici vahyi insan aklına egemen kılıyor -ancak, insanın yaşama,adalet,güvenlik ve özgürlük gibi doğal ilgi ve ihtiyaçlarını fonksiyonel akla ve milletin egemenliğine yönlendirmede -doğrusu,çok da başarı oluyor!
Ülke yararı konusunda Cumhuriyetin faziletinden hareketlenen bireysel ve toplumsal ak’lı sınırlıyor ve yerine sorunların vatandaş inisiyatifi ile çözülebileceği özgürlükçü demokrasiyi temsilen liberal aklı ikame ediyor.
*
Oluşturulan yeni demokratik denetim; Kemalist ideolojinin demokratik işleyişi engellediği ulusal ya da uluslararası siyasi, sosyal, ekonomik nitelikteki sorunların çözümünü güçleştirdiği kabulündedir.
Bu kültür temelli zihniyeti benimseyen Türk Yargısı ,TSK ve tüm kurum ve kuruluşlar reforme edilmiş,
Savunma ,güvenlik ve istihbarat konularında güçlenmiş ve Kemalist ideolojinin gündelik hayata sirayet eden zihniyeti karşısına da insan yetiştirme düzenini dolayısıyla duyarlıkları da değiştirmiş bulunuyor!
*
Kuran’ın Mücadele Süresi 22.ayetinde,”Allah’a ve ahiret gününe iman eden hiçbir kavmi,Allah ve Resûlüne baş kaldıran kimselerle dost olduklarını bulamazsın” vahyinden hareketle ümmetin ehl-i sünnet ve cemaat taraftarı bir ferdi olmak idealinde olanlara;
Başbakan Erdoğan işaret ediyor,”Kim var diye seslenildiğinde sağına soluna bakmadan,fert fert ben varım cevabını verici,her ferdi benim olmadığım yerde kimse yoktur fikrini besleyici,dava ahlâkına sahip gençlik!”
Bugün Türkiye’nin yenilenmiş kurumları ve onları arkalayan -işbu, insan tipi: ümmetçilik ya da yeniOsmanlılığı Büyük Orta Doğu ve Medeniyetler İttifakı Projeleri uyarınca İslam toplumlarına ihraç ediyor!
*
Nitekim Türkiye’de ekonomik,siyasi ve sosyal yapılanmasını tamamlamış ulus kimliğini red eden yeniOsmanlı konsepti;Mehmet Akif Ersoy’un,”Türk Arapsız yaşayamaz.Kim ki yaşar der:delidir!Arabın Türk ise hem sağ gözü hem sağ elidir!”dizeleri rehberliğinde;
Değişen sosyolojilerin altından çıkabilir ne etnik ne de mezhepsel güçlerin asla bir ulusal, bölgesel ya da uluslararası kaosa prim vermez karakteriyle;
İlerlemesini Tunus’tan,Mısır’dan,Libya’dan,Suriye’den hareketle tüm islam coğrafyasına halk ayaklanmalarıyla yayıyor…
*
Nasılsa uzun yıllardır ülkelerinde rejimlerin koruyucusu ve kollayıcısı ordular caydırma görevinde dahi bulunamıyor!
Mesela 30 yıldan bu yana ABD;Mısır Ordusuna sürgit milyarlarca dolar askeri yardımda bulunurken-üstelik askeri eğitim standartları da ABD patentlidir,özgün eğitmen askerleri,teorisyenleri bulunmuyor!
O nedenle Mısır Ordu’su esasen elektronik, beyaz eşya, giyim ve gıda şirketleri sahipliğinden öte bir anlam taşımıyor.
Çaresiz Büyük Ortadoğu ve Medeniyetler İttifakı Projelerinden destekli halk hareketlerini statüye karşı desteklemek zorundadırlar…
*
Geriye ümmetçi siyasal islam’ın ya da yeniOsmanlı konseptinin bulundukları ülkelerin iktidarlarını -üstelik şartları hazırlanmış, demokratik yöntemlerle ele geçirmeleri kalıyor!
Ardından sıra Tunus,Mısır,Libya,Suriye merkezlerinden tüm İslam ülkelerine yayılan ümmetçi ya da yeniOsmanlı konseptin Türkiye’nin uluslararası ekonomik,siyasal,sosyal taahhütlerini kendilerine de örneklenmesi sürecine gelecektir!
Her ülke elbette önce kendisidir ama neoliberalizmin denetleyici tutkalında ve ümmetçi felsefede ya da yeni Osmanlı’dır!
Ümmetçi Halk ayaklanmalarıyla ABD li yarbay Ralph Peters’in haritasının bir dalga gibi İslam coğrafyasını şekillendirdiği görülüyor.
*
Başbakan Erdoğan’ın “Türkiye Hazır-Hedef 2023″seçim beyannamesini sunarken,”Türkiye bölgesinde düzen kurarken,küresel sistemin geleceğinde etkili olacak karar mekanizmalarında yer alırken 2023 yılında ilk 10 büyük ekonomi içinde olacaktır” ifadesi bu oluşuma işarettir.
Türkiye’de ya da herhangi bir islam ülkesinde ticari ve özel bankacılık, varlık yönetimi, sigorta işlemleri,gayrimenkul yatırımları,menkul kıymet piyasalarında yatırım yapacak Batı’lının ya da Arap’ın yılda 20 milyar euro düzeyinde geliriyle İstanbul bir finans merkezi olarak marka kent oluyor!
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz emekliye ayrılırken şeriat kurulunun toplanmasını ve “Likidite yönetiminde şeriata uygun araçlarla ülke bazlı farklılıkların çözülmesini” istiyor…
*
Biri Avrupa yakasında modern mimaride diğeri Anadolu yakasında Selçuklu mimarisinde iki yeni kent;
İslam Ümmetini Batı Medeniyetine açan iki sembolü oluşturuyor!
*
O halde Hak;”Destur,İblis!” dediğin andan başlıyor…