Site icon Turkish Forum

REKABETE G-20 AYARI

<p>          REKABETE G-20 AYARI
        Küresel krizin ardından son zamanda, gelişmekte olan ülkelerde baş gösteren "enflasyon" ve küresel çapta yükselen "gıda fiyatları"yla küresel ekonomik dengesizliklerin giderilmesi gerekiyor.
        O nedenle G-20 üyeleri maliye bakanları ve merkez bankaları başkanları Paris'te  yılın ilk toplantısındadır.
        Enflasyonun yüksek olmasının ekonomik büyümeye olanak sağlamayacağı,
        Tunus ve Mısır’daki isyanları tetikleyen unsurlardan biri olan gıda fiyatlarının yükselmeye devam etmesiyle dünyada 44 milyon insanın daha ciddi yoksulluk seviyesine indiği tesbiti ardından;
        Çözüm için belirlenen göstergelere Çin’in itirazı  toplantıya damgasını vuruyor!
        Ne oluyor? </p>
<p>        *            
        ABD,"Amerika'lıların güvenliklerinin; askeri kapasite,erişim olanakları, angajmanlar,üstün kaynaklar,diplomasi,ekonomik kalkınma ve etki sağlamaya yönelik gücüyle noksanlıkları olan uluslararası sisteme rağmen küresel işbirliği sayesinde yaratılacak barışcıl ve istikrarlı dünya ile sağlanacağı,
        Barışçıl ve istikrarlı dünya için farklı coğrafyaların sorunlarının sadece askeri değil yeniden yapılanma,yetki devri gibi insan odaklı yöntemlerle çözüleceği" iddiasındadır.
        İddia;denetim, kontrol, gözetmek, dikkat etmek, gözünü ayırmamak anlamında  küresel rekabeti doğuruyor...
        *             
        ABD ekonomisinde faiz hadleri yüzde sıfıra yakındır, faizleri daha da düşürmek yatırım ve talebi arttırmak imkanı bulunmuyor,işsizlik azalmıyor.
        Bu noktada uzun zamandır ihraç mallarının satışına fayda sağlamak adına Yuan'ın değerini düşük tutan Çin'in  rekabeti dikkat çekiyor!
        Ne anti-damping ne anti-sübvansiyon ne vergi uygulamaları Çin'in zayıf Yuan sayesinde dünya ticaretinde ağırlığını her geçen gün arttırmasına engel olamıyor.
        Çin kalkınmakta olan ülke hükümetleri ve şirketlerine Dünya Bankasından yüzde 10 daha fazla taahhütte bulunabiliyor ya da 900 milyar dolarla AB’nin en büyük kreditörüdür, borç krizine düşen AB’ye tahvilleri alma konusunda destek vermesi ABD'yi korkutuyor...        
        Üstelik  1.3 milyarlık nufusuyla  giderek ABD'nin dünyayı şekillendirme noktasında en önemli rakibi olmaya yürüyor.
        Amerikalı Çin'e karşı "kur manipülasyonu" yaptığı gerekçesiyle sert önlemler alınmasını istiyor!</p>
<p>        *
        Öte yanda ABD'nin oluşturduğu uluslararası gücün askeri,istihbari ve mali baskısına rağmen radikal dinci El Kaide örgütü dünyanın her tarafında eylem yapma gücünü tutmaktadır.
        Politik ve stratejik felsefeleri doğrultusunda  kamuoylarını yönlendiriyor,büyüyor ve Avrupa ülkelerini de tehdit ediyor...
        İran;nükleer yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle çoklu araçlarla uyarılıyor.
        *
        O halde Çin'in ekonomi-politiğinin,El-Kaide terör örgütü ve İran'ın  oluşturduğu ağır maliyetlerin  çözülmesi gerekiyor!
       
        *
        ABD için Çin'in  korumacı politikaları ekonomik  canlanmasının önünde en büyük engeldir.
        Çünkü Çin kendi parasının değerini  diğer ülke paralarına karşı düşürür ve ihracaatçısına üstünlük sağlarken,ithal mallar üreticilerine pahalı geldiği için ulusal sanayisini teşvik etmektedir-madem öyle; dünya rezerv dövizini oluşturan ABD; parasal genişlemeyle Çin'e  tedbir alıyor!
        FED ekonomik büyümeyi desteklemek üzere 2011 Haziran sonuna kadar piyasalara 600 milyar dolar çıkartma kararındadır.
        Piyasaya akan para bankalardan tüketiciye,üreticiye,yatırımcıya kredi olarak dönüşerek talebi arttıracak,
        Fazla dolar değer düşürürken  doların devalüe edilmesiyle  ABD'nin ihracaatı yükselecek,ithalat düşerek ekonomik büyüme sağlanacaktır!
        Başta Çin olmak üzere artan sayıda ülkenin parasının değerinin de düşmesi kaçınılmaz olacaktır.
        Enflasyon büyürken, uluslararası değişim sistemi olumsuz etkilenecektir - tehditin kurgusuna bakınız; ülkelerin döviz savaşından ticari savaşa geçiş yapması ve korumacılığa yönelmesiyle de küresel serbest piyasaların yokolması  -ya da küresel felâket oluşacaktır!       </p>
<p>        *
        Son zamanda BM Gıda ve Tarım Örgütünün Gıda Fiyatları Endeksinde sel baskınları,kuraklık ya da bir başka nedenle her gıda maddesinde artış kaydediliyor!
        Ne ki Çin, El-Kaide radikal islamının yayıldığı coğrafya  ve çoklu araçlarla uyarılan İran'ın  yoksul halklarının açlıkla terbiye edilmesinin de bir diğer önlem olduğunu,      
        Çünkü onlarca yılın emperyalist sömürüsünün milyonlarca insanı açlık ve yoksulluk çemberinde kuşattığının hatırlanması gerekiyor.
        Son küresel mali ve ekonomik krizle  çoğunluğu İslam üçüncü dünya ve gelişmekte olan ülkelerde en az 100 milyon insan,
        Tunus ve Mısır’daki isyanları tetikleyen unsurlardan biri olan gıda fiyatlarının yükselmeye devam etmesiyle dünyada 44 milyon insanın daha ciddi yoksulluk seviyesine indiği tesbit ediliyor.
        Çin ve Hindistan gibi yükselen ekonomilere sahip ülkelerin  gıda talepleri maliyetleri artarken,
        Açlık ve yoksulluğu önlemek için " Gıda Güvenliği " başlığı altına yapılan açılımların, doğrudan gıda yardımı  ya da çuval çuval pirincin, unun paraşütle açların üzerine atılması yerine yeni tarım alanları oluşturulmasının, mikrobiyolojik, kimyasal tehlikelerinden uzaklaştırılmış ürünlerin elde edilmesinin,gıda kaynaklı hastalıkların önüne geçilmesinin ve yepyeni teknolojilerin devreye sokulmasının maliyeti büyüyor...
         G-20 Dönem Başkanı da olan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, gıda fiyatlarındaki artışların sınırlandırılması ve dalgalanmayı önleme için emtia spekülatörlerinin mutlaka dizginlenmesi gerektiğini ifade ediyor!
 
        *
        Ne ki gıda fiyatlarında yükselme semeresini de veriyor!
        Tunus,Mısır, Libya,Cezayir,Yemen'de gıda fiyatlarının da tetiklediği isyanların ardından  yıllardır yasa dışı islamcı örgütlerin  ülkelerinin siyasetlerine katılmak üzere yasallaşması sürecine giriliyor.
        O örgütlerin açlıkla terbiye edilen halklarının yaşama tutunabilme mücadelelesinde siyasal sorumluluğa girmeleriyle bir daha asla radikalleşmeyeceklerine inanılıyor.
        Daha radikal islamcı terör örgütlerinin yasallaşan islam örgütlerinden ayrışacağı hesaplanıyor.
        Dünyadan  izole edilen İran'ın  muhalefetinden de benzer maharet bekleniyor.
        1.3 milyar yoksul insanıyla Çin'e gelince;</p>
<p>        *
        Paris toplantısınının  sonucunda küresel dengesizliklerin belirlenmesi ve ekonomik risklerin izlenmesi  için cari hesaplar dengesi, döviz kuru, rezervler, kamu borç ve açıkları ile özel borç seviyesini gösterir  5 göstergede;
        Amerika Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke, Çin’den para birimini daha esnek tutmasını istiyor.
        Çin kabul ederken,
        Başbakan Wen Jiabao, "piyasalarda arz talep ilişkisi ve fiyatlara ciddi bir dikkat gösterilmesi gerektiğini zira bunun halkın en temel ihtiyaçlarıyla ilişkisi olduğunu" vurguluyor!</p>
<p>        *      
        Dolar yerine ortak dünya dövizi kullanmak ya da altın standardına geri dönüş ya da IMF nin aktarma haklarının uluslararası döviz haline getirilmesi alternatiflerini  oluşturmaya  dünya rezerv  parasının sahibi ABD  şimdilik  razı gelmiyor!
        Bu durumda tüm ülkelerin,"Uluslararası Serbest Piyasalar Aşkına";
        Döviz piyasalarına karışmaması ve ulusal paralarının değerini bilerek düşürmemeleri, makroekonomik politikalarda işbirliği yapmak zorunda olmaları gerekiyor.
 
        *
        Ah,Türkiye yüzünü şöyle İran'dan Çin'e  doğru bir çevirebilse!
        Onlar Ergenekon'la yargılanıyor...</p> - secimler

ANTALYA\'DA OY VERME ISLEMI SAAT 08:00 ITIBARI ILE BASLADI. YASLISI, GENCI SANDIK BASINA KOSTU. (FOTO:IBRAHIM LALELI/ANTALYA-DHA)

          REKABETE G-20 AYARI
        Küresel krizin ardından son zamanda, gelişmekte olan ülkelerde baş gösteren “enflasyon” ve küresel çapta yükselen “gıda fiyatları”yla küresel ekonomik dengesizliklerin giderilmesi gerekiyor.
        O nedenle G-20 üyeleri maliye bakanları ve merkez bankaları başkanları Paris’te  yılın ilk toplantısındadır.
        Enflasyonun yüksek olmasının ekonomik büyümeye olanak sağlamayacağı,
        Tunus ve Mısır’daki isyanları tetikleyen unsurlardan biri olan gıda fiyatlarının yükselmeye devam etmesiyle dünyada 44 milyon insanın daha ciddi yoksulluk seviyesine indiği tesbiti ardından;
        Çözüm için belirlenen göstergelere Çin’in itirazı  toplantıya damgasını vuruyor!
        Ne oluyor? 

        *            
        ABD,”Amerika’lıların güvenliklerinin; askeri kapasite,erişim olanakları, angajmanlar,üstün kaynaklar,diplomasi,ekonomik kalkınma ve etki sağlamaya yönelik gücüyle noksanlıkları olan uluslararası sisteme rağmen küresel işbirliği sayesinde yaratılacak barışcıl ve istikrarlı dünya ile sağlanacağı,
        Barışçıl ve istikrarlı dünya için farklı coğrafyaların sorunlarının sadece askeri değil yeniden yapılanma,yetki devri gibi insan odaklı yöntemlerle çözüleceği” iddiasındadır.
        İddia;denetim, kontrol, gözetmek, dikkat etmek, gözünü ayırmamak anlamında  küresel rekabeti doğuruyor…
        *             
        ABD ekonomisinde faiz hadleri yüzde sıfıra yakındır, faizleri daha da düşürmek yatırım ve talebi arttırmak imkanı bulunmuyor,işsizlik azalmıyor.
        Bu noktada uzun zamandır ihraç mallarının satışına fayda sağlamak adına Yuan’ın değerini düşük tutan Çin’in  rekabeti dikkat çekiyor!
        Ne anti-damping ne anti-sübvansiyon ne vergi uygulamaları Çin’in zayıf Yuan sayesinde dünya ticaretinde ağırlığını her geçen gün arttırmasına engel olamıyor.
        Çin kalkınmakta olan ülke hükümetleri ve şirketlerine Dünya Bankasından yüzde 10 daha fazla taahhütte bulunabiliyor ya da 900 milyar dolarla AB’nin en büyük kreditörüdür, borç krizine düşen AB’ye tahvilleri alma konusunda destek vermesi ABD’yi korkutuyor…        
        Üstelik  1.3 milyarlık nufusuyla  giderek ABD’nin dünyayı şekillendirme noktasında en önemli rakibi olmaya yürüyor.
        Amerikalı Çin’e karşı “kur manipülasyonu” yaptığı gerekçesiyle sert önlemler alınmasını istiyor!

        *
        Öte yanda ABD’nin oluşturduğu uluslararası gücün askeri,istihbari ve mali baskısına rağmen radikal dinci El Kaide örgütü dünyanın her tarafında eylem yapma gücünü tutmaktadır.
        Politik ve stratejik felsefeleri doğrultusunda  kamuoylarını yönlendiriyor,büyüyor ve Avrupa ülkelerini de tehdit ediyor…
        İran;nükleer yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle çoklu araçlarla uyarılıyor.
        *
        O halde Çin’in ekonomi-politiğinin,El-Kaide terör örgütü ve İran’ın  oluşturduğu ağır maliyetlerin  çözülmesi gerekiyor!
       
        *
        ABD için Çin’in  korumacı politikaları ekonomik  canlanmasının önünde en büyük engeldir.
        Çünkü Çin kendi parasının değerini  diğer ülke paralarına karşı düşürür ve ihracaatçısına üstünlük sağlarken,ithal mallar üreticilerine pahalı geldiği için ulusal sanayisini teşvik etmektedir-madem öyle; dünya rezerv dövizini oluşturan ABD; parasal genişlemeyle Çin’e  tedbir alıyor!
        FED ekonomik büyümeyi desteklemek üzere 2011 Haziran sonuna kadar piyasalara 600 milyar dolar çıkartma kararındadır.
        Piyasaya akan para bankalardan tüketiciye,üreticiye,yatırımcıya kredi olarak dönüşerek talebi arttıracak,
        Fazla dolar değer düşürürken  doların devalüe edilmesiyle  ABD’nin ihracaatı yükselecek,ithalat düşerek ekonomik büyüme sağlanacaktır!
        Başta Çin olmak üzere artan sayıda ülkenin parasının değerinin de düşmesi kaçınılmaz olacaktır.
        Enflasyon büyürken, uluslararası değişim sistemi olumsuz etkilenecektir – tehditin kurgusuna bakınız; ülkelerin döviz savaşından ticari savaşa geçiş yapması ve korumacılığa yönelmesiyle de küresel serbest piyasaların yokolması  -ya da küresel felâket oluşacaktır!       

        *
        Son zamanda BM Gıda ve Tarım Örgütünün Gıda Fiyatları Endeksinde sel baskınları,kuraklık ya da bir başka nedenle her gıda maddesinde artış kaydediliyor!
        Ne ki Çin, El-Kaide radikal islamının yayıldığı coğrafya  ve çoklu araçlarla uyarılan İran’ın  yoksul halklarının açlıkla terbiye edilmesinin de bir diğer önlem olduğunu,      
        Çünkü onlarca yılın emperyalist sömürüsünün milyonlarca insanı açlık ve yoksulluk çemberinde kuşattığının hatırlanması gerekiyor.
        Son küresel mali ve ekonomik krizle  çoğunluğu İslam üçüncü dünya ve gelişmekte olan ülkelerde en az 100 milyon insan,
        Tunus ve Mısır’daki isyanları tetikleyen unsurlardan biri olan gıda fiyatlarının yükselmeye devam etmesiyle dünyada 44 milyon insanın daha ciddi yoksulluk seviyesine indiği tesbit ediliyor.
        Çin ve Hindistan gibi yükselen ekonomilere sahip ülkelerin  gıda talepleri maliyetleri artarken,
        Açlık ve yoksulluğu önlemek için ” Gıda Güvenliği ” başlığı altına yapılan açılımların, doğrudan gıda yardımı  ya da çuval çuval pirincin, unun paraşütle açların üzerine atılması yerine yeni tarım alanları oluşturulmasının, mikrobiyolojik, kimyasal tehlikelerinden uzaklaştırılmış ürünlerin elde edilmesinin,gıda kaynaklı hastalıkların önüne geçilmesinin ve yepyeni teknolojilerin devreye sokulmasının maliyeti büyüyor…
         G-20 Dönem Başkanı da olan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, gıda fiyatlarındaki artışların sınırlandırılması ve dalgalanmayı önleme için emtia spekülatörlerinin mutlaka dizginlenmesi gerektiğini ifade ediyor!
 
        *
        Ne ki gıda fiyatlarında yükselme semeresini de veriyor!
        Tunus,Mısır, Libya,Cezayir,Yemen’de gıda fiyatlarının da tetiklediği isyanların ardından  yıllardır yasa dışı islamcı örgütlerin  ülkelerinin siyasetlerine katılmak üzere yasallaşması sürecine giriliyor.
        O örgütlerin açlıkla terbiye edilen halklarının yaşama tutunabilme mücadelelesinde siyasal sorumluluğa girmeleriyle bir daha asla radikalleşmeyeceklerine inanılıyor.
        Daha radikal islamcı terör örgütlerinin yasallaşan islam örgütlerinden ayrışacağı hesaplanıyor.
        Dünyadan  izole edilen İran’ın  muhalefetinden de benzer maharet bekleniyor.
        1.3 milyar yoksul insanıyla Çin’e gelince;

        *
        Paris toplantısınının  sonucunda küresel dengesizliklerin belirlenmesi ve ekonomik risklerin izlenmesi  için cari hesaplar dengesi, döviz kuru, rezervler, kamu borç ve açıkları ile özel borç seviyesini gösterir  5 göstergede;
        Amerika Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke, Çin’den para birimini daha esnek tutmasını istiyor.
        Çin kabul ederken,
        Başbakan Wen Jiabao, “piyasalarda arz talep ilişkisi ve fiyatlara ciddi bir dikkat gösterilmesi gerektiğini zira bunun halkın en temel ihtiyaçlarıyla ilişkisi olduğunu” vurguluyor!

        *      
        Dolar yerine ortak dünya dövizi kullanmak ya da altın standardına geri dönüş ya da IMF nin aktarma haklarının uluslararası döviz haline getirilmesi alternatiflerini  oluşturmaya  dünya rezerv  parasının sahibi ABD  şimdilik  razı gelmiyor!
        Bu durumda tüm ülkelerin,”Uluslararası Serbest Piyasalar Aşkına”;
        Döviz piyasalarına karışmaması ve ulusal paralarının değerini bilerek düşürmemeleri, makroekonomik politikalarda işbirliği yapmak zorunda olmaları gerekiyor.
 
        *
        Ah,Türkiye yüzünü şöyle İran’dan Çin’e  doğru bir çevirebilse!
        Onlar Ergenekon’la yargılanıyor…

Exit mobile version