Site icon Turkish Forum

Denktaş’tan Talat’ın Seçim Propagandasına Tepki

KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, yaptığı yazılı açıklamada, "Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki hak ve yetkilerini de alıp götürecek olan bir anlaşmanın, Türkiye tarafından da desteklenmekte olduğu" söylemiyle seçim propagandası yapıldığını savunarak, bunun herkes tarafından yadırgandığını belirtti. - rauf denktas1

KKTC’nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye’nin Kıbrıs üzerindeki hak ve yetkilerini de alıp götürecek olan bir anlaşmanın, Türkiye tarafından da desteklenmekte olduğu” söylemiyle seçim propagandası yapıldığını savunarak, bunun herkes tarafından yadırgandığını belirtti.

AA

Lefkoşa– KKTC’nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat‘ın, “Seçimleri kaybedersem, AK Parti’nin Kıbrıs siyaseti kaybetmiş olur” beyanında bulunduğunu ve “Ayrı devlet, ayrı egemenlik olamaz” konusunda ısrar ettiğini ileri sürerek, “bunun, devletine, egemenliğine, ana vatan Türkiye’nin fiili ve etkin garantörlüğünün devamına inanan geniş bir kitleyi yeniden üzdüğünü” kaydetti.

Denktaş, Talat’ın bir gazeteye demecinde, “Seçimleri kaybedersem, AKP’nin Kıbrıs siyaseti kaybetmiş olur” açıklaması yapığını belirterek, bu açıklamayı eleştirdi.

Talat’ın, “Ayrı devlet, ayrı egemenlik olamaz” konusunda ısrar ettiğini söyleyen Denktaş, “bunun, devletine, egemenliğine, ana vatan TC’nin fiili ve etkin garantörlüğünün devamına inanan geniş bir kitleyi yeniden üzdüğünü” belirtti.

Denktaş, “1960’ta olduğu gibi egemenliği ve bağımsızlığı Rumlarla kağıt üzerinde paylaşmanın; Türkiye AB üyesi olmadan Rumların ve Yunanistan’ın ‘Enosis’in tahakkuku’ olarak değerlendirdikleri AB üyeliğini meşru hale getirmenin bizi teslimiyete ve hatta 1963’ün tekrarlanmasına götüreceğini görmemek mümkün değildir” ifadesini kullandı.

“Rum tarafının, halkı, coğrafyası, kurumları birleşmiş, AB normlarının hakim olacağı, garantilerden ve derogasyonlardan yoksun bir anlaşmanın peşinde olduğunu” kaydeden Rauf Denktaş, şöyle devam etti:
“Karpaz’da özerk bölge talebi bile vardır. İşlevsel, yaşayabilir, demokratik, vatandaşların insan haklarından yararlanabileceği ve adına ‘üniter-federal’ diye saçma bir unvan verdiği bir uzlaşma istemektedir. 1960’da kurulan ortaklık devletini, ‘işlevsel değildir; demokratik de değildir; yaşayabilirliği yoktur’ diye yıkmış olan Rum tarafıyla yapılacak bir anlaşmanın ömrü çok kısa olacaktır.”

“Halkın yüzde 80’inin devletine, egemenliğine dayalı kalıcı bir anlaşma istediğini” ifade eden Rauf Denktaş, “Rum tarafının ise Kıbrıs’ın tümüne sahip çıkmak istediğini, bunun önündeki engelin de KKTC, Kıbrıs Türklerinin egemenliği ve garantiler olduğunu” vurguladı.

Exit mobile version