DÜVEL-İ MUAZZAMA İŞGAL GÜÇLERİ ve

Kaz Dağları da teslim edildi …

Kıbrıs gitti …

Irak kuzeyindeki,

Irak ve Ermenistan ile olan

KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZ gitti …

Kürdistan AKP iktidarının katkısıyla kuruldu.

PKK el altından beslendi,

Bölücü Kürt’çülük hem içten,

hem diştan destekleniyor.

Bankalar,tersaneler,

rafineriler,limanlar,

Demir çelik fabrikaları,

Stratejik önemli iletişim kurumu Telekom,

yabancılara gitti …

***

Gazeteci  Mustafa Mutlu yazısında bakın ne diyor ;

Atatürk’e küfre vize isteyenler, isyan marşı bile söyletmiyor!

İsviçre’de, “Türkler Ermeni soykırımı falan yapmamıştır. Bu iddiaların hepsi

kocaman bir yalandır” diyebilir misiniz?

“Ermeni soykırımını inkâr etmek” suçundan sizi cezaevine tıkmazlar mı?

Almanya’da “düşünce ve ifade özgürlüğüne” sığınarak, “Hitler bir ulusal

önderdir ve kahramandır” diye bağıranlar, ırkçılık suçundan yargılanmıyor

mu?

Avusturya’da “kilise ve dini gruplara mensup olanlara karşı insanları tahrik

edenler” 2 yıla kadar hapis cezası almıyor mu?

Fransız Ceza Kanunu (IV. kitap II. bap), “Kamuya açık yerlerde veya

bölgelerde her türlü ayaklandırıcı söz ve şarkıları bağırarak söyleyenlerin,

10 günden 1 aya kadar hapisle cezalandırılmasını” öngörmüyor mu?

Polonya’da faşizmi, komünizmi savunanlar, bir dine ya da mezhebe

inanmadığını açıkça söyleyenler insan değil mi?

Analarından emdikleri süt burunlarından getirilmiyor mu?

Danimarka’da “ifade özgürlüğü”nü bahane ederek, insanların cinsel

tercihleriyle alay etmeye kalkın bakalım… Alaydan vazgeçtim, birine

hakaret anlamında “.bne” demeniz de yeterli…

Anında içeridesiniz!

Yunanistan’da “Burası demokrasinin beşiği… Burada her türlü düşünce ve

ifade hakkı vardır” diyerek, halkı Elefterios Venizelos’un heykellerini

kırmaya tahrik edin isterseniz…

Cezası iki yıl kodes!

Kısacası… Dün açıkladıkları “ilerleme raporu”nda bize, “Atatürk Aleyhine

İşlenen Suçlar Hakkında Kanun ifade özgürlüğüne aykırıdır” deme cüretini

gösteren Avrupa Birliği ülkelerinin tamamı, düşünce ve ifade özgürlüğünü bir

şekilde kısıtlıyor…

Ama kendi yasaklarına sıkı sıkı sarılırken, Türkiye Cumhuriyeti’nin

kurucusuna hakaret ve küfür edilmesini (eleştirilmesini değil),

heykellerinin kırılmasını önleyen yasanın kaldırılmasını, yoksa bizi AB’ye

almalarının mümkün olamayacağını söylüyorlar…

İşin ilginci; (bu yazının yazıldığı saate kadar) ne iktidardan, ne de

muhalefetten bir kişi de çıkıp, “Alın tam üyeliğinizi kulak deliğinize sokun

Biz Atamıza küfrettirmeyiz” demiyor!

***

Bize şu,bu kanunu yapın,

Milli marşınızı her yerde söylemeyin …

“Ne Mutlu Türküm” demeyin…

Okullardan AND’ı kaldırın …

Okullardan Atatürk köşelerini de kaldırın…

Atatürk resimlerin de kaldırın …

Milli haysiyeti koruyan,

Atatürk’ü koruyan,

kanunları da kaldırın…

Türk’lüğe hakaret suç olmasın…

Dilediğimiz gibi küfür edelim ,

Diyenlere,

yüzgörümlüğü olarak,

Dünya harikası,

Milli orman parkı olan,

Kazdağları da verildi !!!

BİLİYOR MUSUNUZ ;

Yabancı uluslararası şirketler,

çıkardıkları her 1000 gram altının,

980 gramını kendileri alıyor,

20 gramını Türkiye’ye veriyor.

Kazdağlarından 10 senede çıkartılacak altından,

Türkiye’nin toplam kazancının 6 milyar dolar olacağı hesaplanıyor.

Kazdağlarında üretilen zeytin,tarım ürünleri,hayvancılık

ve turizmden sağlanan senelik kazanç ise 5.5 milyar dolar.

Kazdağları yöresinde,

10 SENELİK MİLLİ KAZANCIMIZ İSE 55 MİLYAR DOLAR

UNUTMAYIN Kİ ;

Altıncılar , kazdağlarına siyanürle ölüm getirecekler,

Onbinlerce belki yüzbinlerce,

yetişkin ve ender ağaçları yok edecekler,

ve ediyorlar…

Yer altı sularını ve solunan havayı siyanürle kirleterek,

Yok ederek…

Yöredeki yaşamı sonlandıracaklar.

Ölüm getirecekler…

BUNU İSE ÖDEYEBİLECEK HİÇ BİR BEDEL YOKTUR …

Bu konuda savaş veren birkaç yerel

sivil toplum örgütüne selam olsun…

Ama bu durumlar,

Teslimiyetçi iktidar siyasetlerine karşı

Kuzuların sessizliğini oynayan topluma

MÜSTEHAKTIR…

YAZIK Kİ,

NE YAZIK !!!

Sustukça sıra artık size de gelecek !!!

Naci Kaptan

Kaz Dağları delik deşik…

Çanakkale’nin Bayramiç ilçesi sınırları içinde kalan Kazdağları’nın kuzey yamaçlarında bir süredir ara verilen altın arama çalışmalarına yeniden başlandı.

14 Ekim 2009 Çarşamba

Teckcominco Fronteer Arama ve Madencilik Şirketi, Kaz Dağları’nın eteklerindeki Muratlar Köyü yakınlarında sondaj çalışmalarını sürdürüyor.

Kaz Dağları’nın güney yamaçlarında ilk olarak 2007 yılında, Ayvacık ilçesinin Küçükkuyu beldesine bağlı Bahçedere Köyü yakınlarında başlatılan altın arama çalışmaları, daha sonra kuzey yamaçlardaki Bayramiç ilçesine bağlı Muratlar Köyü ile Çan ilçesine bağlı Söğütalan Köyü yakınlarına kaydırıldı.

Yapılan sayısız sondajla Kaz Dağları delik deşik edildi. Çevrecilerin ve yöre halkının tepkileri üzerine geçen yıl ara verilen Kaz Dağları’nın kuzey yamaçlarındaki altın arama çalışmaları, 10 gün önce yeniden başladı.

Muratlar Köyü yakınlarında Teckcominco Fronteer Arama ve Madencilik Şirketi’nce yürütülen sondajların aralıksız sürdüğü bildiriliyor.

Sondaj yapılacak bölgelerde çok sayıda çam ağacı kesiliyor. Ağaçların, yöre halkının tepkisinden korkulması nedeniyle geceleri kesilerek sondaj yapılacak bölgenin ve yollarının temizlendiği ileri sürülüyor.

http://www.turnusol.biz/public/haber.aspx?id=5691&pid=43&haber=Kaz%20Dağları%20delik%20deşik