Site icon Turkish Forum

TÜRK TOPLULUKLARINDAN HABERLER

İÇİNDEKİLER: - Turkler Olmeyi Biliyorlar

İÇİNDEKİLER:

DİL SINAVI KALKMALI

-AMERİKALI KADIN MİLLETVEKİLİ, ERMENİ LOBİSİNİ KIZDIRDI

-MİLLETVEKİLİ JOHNSON, 1915 OLAYLARINI “SOYKIRIM” DEĞİL,

”TOPLUMLARARASI SAVAŞ” OLARAK NİTELENDİRDİ

-JOHNSON, ”SOYKIRIM” TASARISINA KARŞI ÇIKARAK

MİLLETVEKİLLERİNE MEKTUP GÖNDERDİ

ERMENİ İDDİALARINA ANKET TOKADI

ALMAN VATANDAŞI OLUN

-ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL:

-”YABANCILARIN DİPLOMALARININ KABUL EDİLMESİ KONUSUNDAKİ

GELİŞMELERDEN MEMNUN DEĞİLİZ”

-ALMANYA’DA YAŞAYAN YABANCILAR ZOR DURUMDA

-TÜRK-AMERİKAN İŞ FORUMU NEW YORK’TA GALA GECESİ DÜZENLEDİ

OSCAR’I KALDIRAN İLK TÜRK

***

DİL SINAVI KALKMALI

26 Şubat 2009 / Kemal DOĞAN / HAMBURG

Avrupa Adalet Divanı’nın “İş için AB’ye gelenlerden vize istenmez” kararına dikkat çeken avukat Ünal Zeran “Kararda Katma Protokol baz alındı. Katma Protokol yürürlüğe girdiğinde Almanya’nın Türkiye vatandaşlarına vize uygulaması yoktu. Şimdi de olmamalı. Bu durumda vizeye bağlı istenen Almanca sınav şartı da kalkmalı” dedi.

HAMBURG’DA yaşayan Avrupa hukuku uzmanı avukat Ünal Zeran, Avrupa Adalet Divanı’nın (ATAD) Türkiye bazlı şirketlerde çalışmak için AB’ye gönderilen Türklerden vize talep edilemeyeceği yönündeki kararının (Soysal-Salkım-Savatlı Kararı) “Almanca dil sınavını” da etkileyeceğini belirtti. Zeran, Türkiye’den evlenerek eşlerini getirmek isteyenlere konulan Almanca sınav şartında, Almanya’nın vize uyguladığı ülkeler temel alındığını belirterek, “Adalet Divanı’nın son kararı en azından kısmen Türkiye vatandaşları için vizeyi kaldırdığı için Almanca sınavı şartı da ortadan kalkar” dedi.

1980’den önce yoktu

19 Şubat 2009’da alınan Adalet Divanı kararı (C-228/06) ışığında geriye giderek, hukukun temel prensibi olan “Verilen hak geri alınamaz” ilkesi doğrultusunda konuya bakmak gerektiğini söyleyen uzman avukat, “Katma Protokol yürürlüğe girdiği tarihte Türklere vize uygulaması yoktu. 1973 yılında Almanya’daki uygulamaya baktığımız zaman 1980’e kadar çalışma amacı olmayan bir kişi 3 aydan fazla olmayan bir süre için Almanya’ya vizesiz giriş yapabiliyordu. Bu uygulama 1980 senesinde iptal edildi. Adalet Divanı kararında, geriye dönerek o tarihte yürürlükte olan Alman mevzuatına bakmış ve o tarihte Katpa Protokol’ün 41/1. maddesi kapsamındaki Türk vatandaşları için vize uygulaması olmadığından, bugün böyle bir uygulamayı hukuka aykırı bulmuştur. Vizesiz seyahat, hizmet sunacak kadar, alışveriş yapmak, turistik gezi veya tedavi gibi pasif hizmetlerden faydalanmak üzere AB ülkelerine giriş yapmak isteyen Türkler için de geçerli olmalı. Almanca sınavı vize uygulamasını baz aldığı için bu durumda bu kişilere Almanca dil sınavı zorunluluğu getirilemez” diye konuştu.

Dava açıp hakkınızı arayın

Avukat Zeran, “Eşlerini getirmekte sorun yaşayan vatandaşlarımız, mahkemeler önünde Avrupa hukukuna dayanarak, ‘Almanca sınav şartı aranmadan Almanya’ya gelme hakkım var’ diye dava açıp bunu Adalet Divanına kadar taşıyıp yorumlatmalılar. TIR şöförleri uzun süren hukuk zaferlerine ulaştılar. Artık bir turist veya yaşlanmış akrabasını yanına getiremeyen birisi de böyle bir cesur girişimde bulunması gerek” tavsiyesinde bulundu.

PASİF HİZMET NEDİR?

Avrupa Adalet Divanı’nın kararının, Türk şoförlerin başvurusu üzerine sadece “Aktif hizmet ve çalışmak” için AB’ye giriş yapan Türklerin konumunu değerlendirdiği söyleyen avukat Zeran, “Oysa pasif hizmetten yararlanmak amaçlı seyahatlerde vize kapsamı dışında kalmalı. Zira buraya turistik amaçla gelen bir Türkiye vatandaşı da burada para harcayarak, pasif hizmette bulunmuş oluyor. Bu konuda divanı bir dava iletilirse eminim, karar olumlu olacaktır. Aktüel karar ilk bakışta aktif hizmet verenleri ve ticari bir girişimde olan kişileri kapsıyor. Ama akıllı bir hukuki destekle bu karardan pasif hizmette bulunanların da faydalanması mümkün olacaktır” dedi.

Sınava girmeden gelebilirler

Almanya Türk Toplumu (ATT) Genel Başkanı Kenan Kolat, Türk vatandaşlarının 1/80 Ortaklık Konseyi kararlarından doğan hakları bulunduğunu hatırlatarak avukat Ünal Zeran’a destek çıktı. Kolat, Avrupa Adalet Divanı’nın 19.1.1999 C348/96 ve 2.2. 1989 C186/187 bu yönde aldığı kararları hatırlatarak “Bu iki kararda da turistlerin hizmet alan kişiler olduğunu ve serbest dolaşım hakkına karar verildi. Son alınan karar hizmet verenlerin vizeden muaf tutulmasını sağladı. Ortaklık Konseyi kararları daha önce Avrupa Adalet Divanı’nın 1989 ve 1999 yıllarında Avrupa Birliği üye ülke vatandaşlarının hizmet alımı için vizeye tabi olmadığına karar vermişti. Bu karara dayanarak Türk vatandaşlarının da yararlanması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için turistik vize talebi ret edilen bir kişinin dava açması gerekir. Açılacak dava Avrupa Adalet Divanı’na götürülmelidir” dedi. Kolat, bu durumda vize uygulaması kalkacağı için Almanca sınav zorunluluğunun da ortadan kalkacağını belirtti.

***

-AMERİKALI KADIN MİLLETVEKİLİ, ERMENİ LOBİSİNİ KIZDIRDI

-MİLLETVEKİLİ JOHNSON, 1915 OLAYLARINI “SOYKIRIM” DEĞİL,

”TOPLUMLARARASI SAVAŞ” OLARAK NİTELENDİRDİ

-JOHNSON, ”SOYKIRIM” TASARISINA KARŞI ÇIKARAK

MİLLETVEKİLLERİNE MEKTUP GÖNDERDİ

WASHİNGTON (A.A) – 27.02.2009 – ABD’de Teksas eyaletinin Demokrat kadın milletvekili Eddie Bernice Johnson, 1915 olaylarını “soykırım” değil, ”toplumlararası savaş”, Ermenilerin “soykırım” iddiasını da “tarihi anlaşmazlık” olarak nitelendirince, ABD’deki Ermeni kuruluşlarının büyük tepkisini çekti.

Johnson, Temsilciler Meclisindeki 434 meslektaşına gönderdiği mektupta, Ermeni lobisinin Temsilciler Meclisine sunmaya hazırlandığı yeni “soykırım” tasarısına karşı çıktı.

Milletvekili Johnson, tasarıyı hazırlamakta olan milletvekillerine hitaben, “önerilen ‘soykırım’ tasarısını gözden geçirmenizi saygıyla istiyorum. Bu tasarı, 1915’taki toplumlararası savaşta meydana gelen insanlık dışı olayları tek yanlı olarak görüyor. Ermenistan ile Türkiye arasındaki tarihi anlaşmazlıkta bir tarafı destekleyen bu tasarıdaki iddialardan tabiatıyla rahatsızlık duyuyorum. Çünkü bu, iki ülke arasında şimdi sürmekte olan ilişkilerin normalleşmesi sürecine zarar veriyor” ifadelerini kullandı.

Johnson, “Rusya’dan Irak’a, Afganistan’a ve İran’a kadar uzanan ve ABD’nin ulusal güvenliği için kritik önem taşıyan bir bölgedeki sınavlar göz önüne alındığında, (Türkiye ile Ermenistan arasında normalleşmeyi hedefleyen) bu umutlu çabaların rayından çıkması, ABD için kabul edilemez. Tam tersine bu çabaları desteklememiz ve teşvik etmemiz gerekir” görüşünü ifade etti.

Milletvekili Johnson, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ermenistan’a ziyaretinden de görüleceği, gibi Türk-Ermeni ilişkilerindeki ilerleme konusunda cesaretlendiğini belirtti.

Dallas kenti bölgesini temsil eden milletvekili Johnson, mektubuna, Ermenistan Dışişleri Bakanı Edvard Nalbantyan’ın, “Türkiye ile Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine çok yakın olunduğunu” söylediği, Reuters ajansının ocak ayına ait bir haberini de ekledi.

Milletvekili Eddie Bernice Johnson’ın milletvekillerine gönderdiği bu mektup, Ermeni kuruluşlarını öfkelendirdi.

Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) adlı kuruluş, Amerikalı Ermenilerden, Johnson’ın bürosunu telefonla aramalarını ve milletvekilinin mektubuna ilişkin görüşlerini “kibarca” iletmelerini istedi.

ANCA, Johnson’ın görüşlerinin tarihçilerce yalanlandığını da iddia etti.

Amerika Ermeni Meclisi adlı kuruluş da, Johnson’ın, “Türk inkarcılarının eskimiş tezlerini dile getirdiği” iddiasında bulundu.

(UE-ŞYM-NİS)

***

ERMENİ İDDİALARINA ANKET TOKADI

NEW YORK
ABD’de yayın yapan MSNBC Televizyonu, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarıyla ilgili tartışmalar konusunda anket yapıyor. Şu ana kadar ankete katılan 2 milyon 500 bin kişinin yüzde 76’sı, 1915 olaylarının soykırım olarak tanınmasına karşı çıktı. Televizyonun internetteki web sayfasında yer alan ankette, katılımcılara, “Amerika Birleşik Devletleri, Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan olayları resmen soykırım olarak tanımalı mı?” sorusu yöneltiliyor. Katılanların yüzde 76’sı, Türkiye’nin küstürülmemesi gerektiğini vurguladı.

27.02.2009

***

ALMAN VATANDAŞI OLUN

26 Şubat 2009 / Ahmet YILDIRIM / BERGKAMEN

Bergkamen’de Türklerle bir araya gelen SPD Federal Milletvekili ve İçişleri Sözcüsü Dieter Wiefelspütz, Alman vatandaşlığının Türkleri Alman vatandaşı olmaya çağırdı.

ALMANYA Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Federal Milletvekili ve İçişleri Sözcüsü Dieter Wiefelspütz, Türkleri Alman vatandaşı olmaya çağırdı. Lünen Çok Kültürlü Forum Derneği ile Bergkamen Alevi Derneği tarafından gerçekleştirilen Alman vatandaşlığı bilgilendirme toplantısında konuşan Wiefelspütz, ülke genelinde çok sayıda kişinin Alman vatandaşlığına geçiş şartlarına sahip olmasına rağmen, vatandaşlığa geçiş konusunda çekingen davrandığını söyledi. Wiefelspütz, Almanya’da yaşamayı kafasına koyan ve Almanlarla eşit haklara sahip olmak isteyen herkesin Alman vatandaşlığına geçmesi gerektiğini belirtti. Almanya’da yılda 100 bin kişinin Alman vatandaşı olduğunu kaydeden Wiefelspütz, “Tabi ki kimse Alman vatandaşı olmak zorunda değil, ama vatandaş olanların sahip oldukları haklar göz önünde bulundurulursa vatandaşlık reklamı yapmaya değer. Herkesin aynı haklara sahip olmasını istediğim için bilinçli olarak size vatandaşlık reklamı yapıyorum” diye konuştu.

***

-ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL:

-”YABANCILARIN DİPLOMALARININ KABUL EDİLMESİ KONUSUNDAKİ

GELİŞMELERDEN MEMNUN DEĞİLİZ”

BERLİN (A.A) – 26.02.2009 – Almanya Başbakanı Angela Merkel, yabancıların yurt dışında aldıkları diplomaların Almanya’da kabul edilmesi konusunda bugüne kadar sağlanan gelişmelerden memnun olmadıklarını söyledi.

Merkel, bugün Başbakanlıkta Alman Yabancı Gazeteciler Derneğinin (VAP) üyeleriyle bir araya gelerek, Almanya’da görev yapan yabancı gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Merkel, bir Türk gazetecinin, yabancıların potansiyelinden faydalanmak istediklerini, bunun için de yabancıların diplomalarının kabul edilmesi için girişim başlattıklarını hatırlatarak, bunun ne zaman gerçekleşeceğini sorması üzerine, diğer ülkelerde alınan diplomaların kabul edilmesinin eyaletlerin sorumluluğunda olduğuna dikkati çekti.

Kendi girişimlerine rağmen Almanya’da bu konuda eyaletlerin kendi kararlarını aldıklarını, ancak başvuru işlemlerinin sonuçlanmasının da uzun sürdüğünü belirterek, ”Yabancıların diplomalarının kabul edilmesi konusunda sağlanan gelişmelerden memnun değiliz. İnsanlara en azından hızlı bir şekilde diplomasının kabul edilip edilmediği söylenmeli” şeklinde konuştu.

Ağırlıklı olarak ekonomik krizle ilgili soruları yanıtlayan Merkel, ”Biz bankaları bankacılar için kurtarmıyoruz. Ekonomik sistemin işleyişinin sürdürülebilmesi ve vatandaşlar için kurtarıyoruz” dedi.

Dünyadaki sorunları bir ülkenin tek başına çözmesinin mümkün olmadığını tekrarlayan Merkel, bu nedenle ekonomik krizin de uluslararası alanda çözülmesi gerektiğini, Almanya’nın ve diğer AB ülkelerinin de bu konuda üzerine düşeni yapacaklarını söyledi.

Sorunları G-8 ülkelerinin de tek başına çözemeyeceklerini, bu nedenle Londra’da G-20 zirvesinin düzenleneceğini, ekonomik krizin uluslararası işbirliği için de önemli bir sınav olacağını ifade eden Merkel, IMF’nin de maddi kaynakları yarı yarıya artırılarak güçlendirileceğini kaydetti.

Dış politikayla ilgili olarak da Slovenya’nın, sınır sorunu bulunduğu Hırvatistan’ın AB üyeliğini engelleyip engelleyemeyeceğinin sorulması üzerine de Merkel, bazı konuların prestij sorunu yapılmaması ve ülkelerin uzlaşmaya hazır olmaları gerektiğini belirterek, ”Hırvatistan’ın üye olmamasını düşünemiyorum. Türkiye ve Kıbrıs arasında da gelecekte gelişme sağlanacaktır. Makedonya da isim sorununu çözecektir” şeklinde konuştu.

Kosova’da yabancı ülkelerin aldığı önlemlerin bu ülkenin gelişimi için yeterli olup olmadığı şeklindeki bir soruya karşılık da Merkel, Kosova’nın gelişmesinin kendisine bağlı olduğunu, bu konuda Sırplarla da görüşülmesi gerektiğini, hiçbir ülkenin dışarıdan zorlamayla Kosova’da bir gelişme sağlayamayacağını kaydetti.

Merkel ayrıca, 2009 yılının tarihi açıdan da önemli bir yıl olacağına işaret ederek, Federal Almanya Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 60., Berlin Duvarı’nın yıkılışının 20. yılının kutlanacağını, ayrıca bu yıl içinde 4 eyalet meclisi seçimi, 7 yerel seçimin, ayrıca Avrupa Parlamentosu seçimiyle genel seçim yapılacağını hatırlattı.

Büyük koalisyonun iyi işler başardığını, ancak farklı koalisyon ortaklarının birlikte daha verimli işler yapabileceklerini kaydeden Merkel, bazı eski başbakanlar gibi 16 yıl süreyle iktidarda kalıp kalamayacağının sorulması üzerine de ”Gelecek seçimleri kazanacağıma inanıyorum” dedi.

(EA-HA-ÇA)

***

-ALMANYA’DA YAŞAYAN YABANCILAR ZOR DURUMDA

BERLİN (A.A) – 26.02.2009 – Alman Ekonomi Enstitüsü (IW) tarafından yapılan bir araştırma, ülkede yaşayan yabancıların zor durumda olduklarını ortaya koydu.

Köln kentinde bugün açıklanan araştırmada, Almanlara göre yabancılar arasında işsizliğin daha fazla olduğu, yabancıların daha düşük ücretle çalıştığı ve daha düşük bir meslek eğitimi seviyesine sahip oldukları ifade edildi.

Göçmen çocukların Alman okul arkadaşlarına göre ortalama 2 yıllık bir bilgi açığı bulunduğu belirtilen araştırmada, okulu diploma almadan terk eden göçmen gençlerin sayısının Almanların iki katı, lise diploması olan göçmenlerin daha az olduğu, meslek eğitimi veren yerlerde ve üniversitelerde daha az temsil edildikleri kaydedildi.

İşsizlik yardımı alan yabancıların oranının da Almanlardan çok fazla olduğu belirtilen araştırmada, yabancıların, 2006 yılında Almanya’daki aylık net maaş ortalamasından yaklaşık 300 Avro daha düşük ücret aldıkları ifade edildi.

(ERB-HA-ÇA)

***

-TÜRK-AMERİKAN İŞ FORUMU NEW YORK’TA GALA GECESİ DÜZENLEDİ

NEW YORK (A.A) – 27.02.2009 – Türk-Amerikan İş Forumu (Turkish-American Business Forum-TABF), 12. kuruluş yıl dönümünü New York’ta bir gala gecesi düzenleyerek kutladı.

Başta Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki İlkin ve New York Başkonsolosu Mehmet Samsar olmak üzere kalabalık bir davetli topluluğunun katıldığı gece, New York’taki Türk iş çevrelerini, Amerikalı “Türk dostlarını” ve New York’ta yaşayan Türk toplumunun çeşitli kesimlerini buluşturdu.

TABF Başkanı Seyhan Erden Arkonaç gazetecilere yaptığı açıklamada, TABF’nin her yıl kuruluşunu kutlama amacıyla gala gecesi düzenlediğini ve TABF’nin iş adamlarını ve iş kadınlarını bir araya getirme amacı taşıdığını söyledi.

TABF’nin, ABD’de yaşayan Türk iş adamları ve Türkiye ile iş yapan Amerikalıları buluşturan bir platform olduğunu vurgulayan Arkonaç, bu yıl mali krize rağmen gala gecesine ilginin büyük olmasından mutluluk duyduklarını söyledi.

New York Başkonsolosu Mehmet Samsar da 1996 yılında 19 genç iş adamının ve New York Başkonsolosluğunun girişimiyle kurulan TABF’nin, iş adamlarını kendi muhataplarıyla bir araya getiren ve iş hayatında mükemmelleşmeye gitmeyi amaçlayan bir kuruluş olduğunu söyledi. TABF’nin zaman içinde geliştiğini belirten Samsar, TABF’nin üyelerinin hepsinin kendi dallarında son derece başarılı iş adamları olduğunu belirtti.

Samsar ”TABF, hem Amerikan iş dünyasını Türkiye’ye tanıtma, hem de dünyadaki sorunları inceleme amaçlı çeşitli faaliyetlerde bulunuyor. Kendilerine New York Başkonsolosluğu olarak her türlü desteği veriyoruz” dedi.

TABF’nin gala yemeğinde, gitarist Hernan Romero, Nu Guajiro müzik grubu ve New York Gypsy All Stars sahne aldı.

(ÖŞ-SO-NİS)

***

OSCAR’I KALDIRAN İLK TÜRK

26 Şubat 2009 / Murat TOSUN-Pınar GEÇKİN/BERLİN

Berlinli Tamay Bulut Özvatan, oynadığı Spielzeugland filminin Oscar kazanmasıyla bu önemli ödülü kaldıran ilk Türk oldu.

OSCAR kazanmış bir filmde rol almış olmak bir çok oyuncunun hayalini süsler. Bu hayali gerçekleştirebilen ilk Türk olan Berlinli 9 yaşındaki oyuncu Tamay Bulut Özvatan, Oscar’ı kaldıran ilk Türk oyuncu oldu. Kısa metrajlı film dalında Oscar ödülüne layık görülen “Spielzeugland” filminde rol alan Tamay, önceki gün havaalanında filmin yönetmeni Jochen Alexander Freydank ile birlikte yaklaşık 4 kilo ağırlığındaki altın kaplama Oscar ödülü kaldırdı. Tamay’ın hedefi ise oyunculuğa devam etmek ve bir gün en iyi oyuncu olarak Oscar’ı kaldırmak.

Yetenekli bir oyuncu

Önceki gün ödül töreninden dönen yönetmen Freydank’ı karşılamak için Tegel havaalanındaki heyecanlı bekleyiş uçağın gecikmesiyle daha da arttı. Alman basının yoğun ilgi gösterdiği karşılamaya film ekibi tam kadro katıldı. Oscar’ı Almanya’ya kazandıran yönetmenini karşılamaya babasıyla birlikte gelen Tamay, Oscar ödüllü yönetmenini film ekibiyle birlikte güller atarak karşıladı. Okulda arkadaşları arasında şimdiden üne kavuşan Tamay’a övgüler yağdıran Freydank, “Çok başarılı ve çok yetenekli. Umarım bu alanda başarılı olur. Kendisine ve tüm ekibime teşekkür ediyorum” dedi. Oscar’ı kaldırmanın gururunu yaşayan Tamay, filmde Yahudi bir çocuğu canlandırıyor.

Kaynak: hurriyet.de

Exit mobile version