“Elbet Bir Gün Sabah Olacaktır…”

Mustafa Kemal Atatürk

Cangıl ormanında yaşıyoruz… - 5 1

 

Cangıl ormanında yaşıyoruz…

Vahşi orman yasaları geçerli ülkemizde…

Yani gücü yeten, gücü yetene…

Bileğin kuvvetli, ensen kalınsa, hele bir de arkanda para ve makam sahibi birisi varsa sorun yok… Dilediğin gibi hareket edebilir, istediğini yapabilirsin…

Örneğin, “Gıcık aldığın”, “Gıcık olduğun” birine sövüp sayabilirsin. Milletin orasına koyabilirsin…

Herkesi tehdit edebilirsin…

Suç olduğunu bile bile şantaj yapabilirsin…

Örneğin, “Sandıkta hayır diyecek olanlar PKK ile aynı muameleyi göze alıyorlar demektir. Küsmece yok” sözüyle, referandumda “HAYIR” diyeceklere gözdağı verebilirsin…

Ya da bir mafya lideri çıkıp, “15 Temmuz’da Fethullahçı Terör Örgütü’nün üyelerine karşı nasıl ki sokaklarda olduysak, referandumu yapmamak adına sokaklara çıkan birileri olursa, onları sokaklarda bekliyor olacağımızı şimdiden özellikle söylemek isterim. Sırf bunun için bile ‘Evet’ diyeceğim.

Kardeşlerim, dostlarım ben varım. Sizler de var mısınız?” konuşmasıyla, “HAYIR”CILARA aba altından sopa gösterebilir…

Ya da arkadaşınla çektiğin tabancalı fotoğrafını Feyse koyup, “Başkanlık sistemine ‘hayır’ diyenleri tıpkı 15 Temmuz gibi sokaklarda bekliyor olacağız” diyebilirsin…

Ya da sözlerinden, kişilikli, doğru tavırlarından hoşlanmadığın dürüst bir sanatçının eğitim yuvasına benzin döküp, tüm binayı ateşe verebilirsin…

Bütün bunları yaparsın, suç işlersin, kimse sesini çıkarmaz… Cumhuriyetin savcıları, yetkili kişileri seni sadece seyretmekle yetinirler…

Gözaltına alınsan bile 3-5 saat sonra bırakılırsın…

Hiçbir dönemde, suçlular bu kadar korunmadı, yasalar bu kadar açık seçik çiğnenmedi…

Hiçbir dönemde, hiçbir seçim bu kadar korku ve baskı altında gerçekleştirilmedi…

Hiçbir dönemde, hiçbir seçimde halk bu kadar saldırıya uğramadı… Kin, nefret, öç alma duygusu bu kadar çok ortalıkta dolaşmadı…

Kimisi insanlarımızın evlerine pompalı tüfek aldığından söz ediyor, kimisi “İç savaş” çıkacak diye onları tehdit ediyor…

Kimisi, utanmadan, sıkılmadan, “16 Nisan’da sonucun ‘evet’ çıkacağını ve buna dair hadis olduğunu” söylüyor…

Hiçbir dönemde ulusumuz bu kadar düşman kamplara bölünmedi… Hiçbir dönemde yalan – dolan makinesi bu kadar verimli çalışmadı…

Ama kimse kimseden korkmuyor artık…

Kimse sahte din adamlarının, imamların dini politikaya alet etmesine, “Evet – hayır” politikasını camilere dek sokmasına ve “Umre fotoğraflarına” itibar etmiyor artık…  Çünkü din sömürüsü, aç, yoksul, perişan vatandaşa bir şey vermiyor artık…

Vee Atatürkçü aydınlarımız hiçbir şeyden korkmadan, yılmadan, çekinmeden meydanlarda, salonlarda, kahvelerde Cumhuriyetimizi savunuyorlar… Adım adım Türkiye’yi arşınlıyorlar.

Tüm kışkırtmalara, düşmanlıklara, halkı düşman kamplara ayırmak isteyenlere inat, sakin, sevecen, kardeşlik ve dostluk dolu bir seslenişle, halkın arasında, korumasız – kollamasız dolaşıyorlar…

Gerçekleri anlatıyorlar… “EVET” denilirse başlarına ne geleceğini söylüyorlar…

Egemen güçler, artık “Sadaka ekonomisi”nin, din sömürüsünün bir işe yaramadığının görüyorlar, bu kez kuru gürültü yaparak, bağırıp çağırarak halkı sindirmeye çalışıyorlar…

Onlar, Yalanla, dolanla, tehditle iktidarı yönetemeyeceklerini, yönetemez duruma geldiklerini, din sömürüsü ile bir 15 yıl daha iktidarda kalamayacaklarını anladılar…

Bu nedenle dikta rejimine, “Tek adam yönetimine” geçebilmek için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar…

Hedef hakkı – hukuku, seçmeyi – seçilmeyi, yargılanmayı – hesap vermeyi işlevsiz hale getirip, saltanat – hilafet rejimini yeniden kurmak ve yönetime Aliyev gibi eşlerini, çocuklarını, hısım, akrabalarını doldurmak… Ömür boyu mutlu, şen, denetimden uzak, korkusuz bir yaşam sürmek…

Yemezler ama…

Yediremezler artık… Yutturamazlar…

Halk, kapılarına gelen AKP’li “sadaka hokkabazlarını” kovmaya başladı bile…

“Anket yapma” bahanesiyle, “HAYIR” verecek vatandaşları fişlemek isteyenler, mahallelinin sert tepkisi karşısında kaçacak delik aradılar…

Yakındır… “Motorlar maviliklere süreceğimiz” güzel günler yakındır…

Tevfik Fikret’in dediği gibi, “ELBET BİR GÜN SABAH OLACAKTIR, BU GECELER SONSUZLUĞA DEK SÜRMEZ…”

Yürüyelim arkadaşlar…

([email protected])

 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir