İNANMAK İSTESEM DE İNANAMIYORUM ALDATILMAK, KANDIRILMAK İSTEMİYORUZ

Mustafa Kemal Atatürk

İNANMAK İSTESEM DE İNANAMIYORUM

ALDATILMAK, KANDIRILMAK İSTEMİYORUZ

 

Sevgili okurlar, son günlerde yaşadıklarımız meydanda.

PKK Terörü can aldıkça milli duygular şaha kalkmakta.

Daha önceleri açılım, diyerek, “aman PKK ya göz yumun, sakın silah çekmeyin, bırakın gelsinler, bırakın geçsinler” diyenler, bugün pişmanlık duygusu içerisindeler gibi gözüküyorlar.

Gerçekten öyle mi? Buna da inanmak bence biraz zor.

Halkı kandırmak, oyları almak peşindeler.

Enayiler kanar, gerçeği bilenler ve görenler kanmaz.

İnananlar var elbette, hem de çoook.

Bayrağımız askeriyenin direğinden indirildiğinde, PKK’ lılarca ve Ermenilerce  ayaklar altına alındığında, yakıldığında sesi çıkmayanlar, şimdi bayrağa sahip çıkmaya başladılar.

İnanalım mı?

Aptal mıyız ki biz inanalım!

Ergenekon, balyoz bahanesiyle, PKK ile mücadele eden ordu mensupları hapishanelere tıkıldığında, paralelciler bizi kandırmış diyerek suçu başkasının üstüne atanlar, şimdi milli kahraman olma sevdasındalar.

Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya ve İsrail, ajanları doğu ve güneydoğuda kol gezerken, gizli gizli PKK’ya silah ve mühimmat verirken ses çıkarmayanlar, (gerçi bugünde pek ses çıkaramıyorlar da, arada sırada da olsa kafa tutuyorlar gibi gözüküyorlar) neden üzerimizden çekin ellerinizi diyemiyorlar.

Daha önce Irak kan gölüne döndüğünde ülkemize sığınan Irak’lılara sahip çıktık, şimdi Suriyeliler ülkemizin her tarafına dağıldı. Çoğu perişan ve sokaklarda dileniyorlar. Denizlerde boğuluyorlar. Yollarda yürümekten perişanlıklar yaşıyorlar.  Bu insanlara acımaktan, kendi vatandaşlarımıza acıyamaz durumlara düştük.

Gerçekten mini mini yavrular aç susuz, anne ve babalar çaresiz, yaşam savaşı vermekteler. Kurban Bayramını nasıl kutlar bu zavallılar.

IŞİD’i insanların başına bela edenler de hiç utanma ve arlanma duygusu olmadığı gibi, vicdansız Avrupa da insanların ölümlerini seyretmekten zevk alıyorlar sanki!

Bizdeki İktidar mensuplarının ise tuzu kuru. Saraylarda, villalarda, köşklerde yaşanıyor, maddi sıkıntı çekilmiyor, devletin parası istenildiği gibi kullanılıyor, sonra da çıkıp kürsülere timsah gözyaşları dökülüyor, ah vah deniyor.

Kim inanır buna?

Hele ki; açılım bahanesi ile PKK palazlansın, bombaları yollara yerleştirsin, şehirlere sızsın, halkı canından bezdirsin. Asker, sivil demeden öldürmeye başlasın.

Asker, teröristlere saldırmak için izin istediğinde, sus, otur oturduğun yerde, çıkma kışlandan, densin.

Şimdi de teröre lanet mitingleri adı altında 1 Kasım seçimlerine yatırım yapılsın.

Bu millet bu kadar enayi mi ki kansın!

Artık hiçbir şeyi anlayamaz duruma düştük. Nasıl bir hırs ve ihtirastır.  Siyaset uğruna her şey mubah olabilir mi? Olamaz ve olmamalı.

7 Haziran’da ki seçimlerden sonra neden hükümet kurdurulmadı? Sebep belli.

Biz neden hükümetin kurdurulmadığını ve kurdurulmayacağını daha önceki yazılarımızda belirttik.

Ancak, anlamak istemeyen o kadar çok kişi var ki,  1 Kasım seçimlerinde bunu da göreceğiz.

1 Kasım’da eğer AKP 276 yı bulup hükümeti kuramaz ise, hiç merak etmeyin, aynen bu hükümet devam ettirilecek ve 6 ay sonra tekrar seçime gidilecektir.

Açılım, saçılım süreci uğruna askeri kışlasına sokan ve askerin emir almasını Valilere bırakan zihniyet, bugün “ayy, valla yanlış yapmışız” diyerek askere PKK yı temizleme görevini neyse ki verebildi.

Bu sefer asker kararlı. İçeride odaklaşan şer güçlerini temizleyecek.

PKK’nın yaşam alanları daralıyor ve daha da daralacak. Ülkeyi terk etmek zorunda kalacaklar.

TÜM DÜNYA MİLLETLERİ ŞUNU BİLMELİDİR. TÜRK MİLLETİ SUSAR SUSAR VE YERİ GELDİĞİNDE ÜLKESİ, VATANI, MİLLETİ VE DİNİ İÇİN, KENETLEŞİR VE DÜŞMANINA DERSİNİ VERİR.

Türk’ü dünyadan silmek için tarih boyunca çalışılmıştır.

Silemezsiniz ve yok da edemezsiniz.

İçimizde çok hain var. Bunlar nasıl yetişti bunu da anlamak mümkün değil.

Maalesef, kanı bozuk, şahsiyeti bozuk, çıkar uğruna her şeyi yapabilecek tıynette olan çok insan yetiştirmiş bu ülke.

Yaşadığı ülkenin ekmeğini yiyerek, nimetlerinden faydalanarak, o ülkeye ihanet eden şer odaklarına ve o odaklarda görev alan insanlara lanet okunmaz mı?

Osmanlı’nın yıkılma döneminde de vardı hainler. Osmanlı devletini İngilizlere, Amerikalılara, Fransızlara, hatta Yunanlılara teslim etmek isteyen vatan hainleri vardı.

Ama bir de Mustafa Kemal vardı. En önemlisi de Anadolu’da yaşayan ve ülkesinin boyunduruk altına alınmasına göz yummayan kahraman Türk Milliyetçisi bir halk vardı.

Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının etrafında tek vücut olundu ve İstiklal savaşı kazanıldı.

29 Ekim 1923 de kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni sizlerin yıkmaya, parçalamaya gücünüz yetmez.

Çekin pis ellerinizi üzerimizden.

Mustafa Kemal Atatürk Devletimizin temelini güçlü atmıştır. Onun fikirleri ve bizlere bıraktığı eserleri korunacak ve kollanacaktır. Buna da Türk milletinin gücü yeter.

Tek sıkıntımız, siyasiler. İktidar uğruna yanlışlıklar yapmakta ve sonra da pişman olmaktalar.

Ne yazık ki, alınan istikrarsız kararlar ülkeye zarar vermektedir.

PKK’ya ve göçmenlere harcanan paraların yanında bir de yapılan israflar ekonomimizin canlanmasını önlemektedir.

Yatırım yapılamayan bir ülkede elbette işsizlik çoğalacak, dolar da 3 binleri aşacaktır. Enflasyonda tavan yapacaktır. Fakir halkta Allaha sığınacaktır.

Amerika’nın ve Avrupa’daki sömürgeci ülkelerin tek amaçları var. Türkler güçlenmesin, kalkınmasın ve bizlerin hâkimiyeti altında olsunlar, biz hem onları ve hem de Ortadoğu’daki topraklardaki bereketlerden yararlanalım.

Kendi ülke insanları refah yaşasın, Müslüman’lar gebersin. Düşünce bu.

Şunu sormamız gerek, hem iktidar partisine ve hem de muhalefet parti liderlerine.

Yaa bir kere basının karşısına,  TV.nin karşısına çıkın ve bizleri sömürmeye ve yok etmeye çalışan ülkelere kafa tutun. Mecliste kararlar alın.

Bakın herkes nasıl geri çekilecek.

Mübarek Kurban Bayramı geldi. Ramazan Bayramından sonra Kurban Bayramı gelir. Kurbanlar kesilir, Haç ziyareti yapılır. Fakire, fukaraya kesilen etler dağıtılır.

7 Haziran seçimlerinden sonra ülkemiz, genç, yiğit, kahraman evlatlarını kurban verdi. Yüreklerimizde acı, içimizde ki sızılar varken, Kurban Bayramını nasıl kutlarız. İçimiz kan ağlıyor, kan.

UYAN TÜRK EVLADI, UYAN!

DÜN, İNGİLİZ-YUNAN-FRANSIZ-İTALYAN VARDI KARŞINDA

BUGÜN İSE ONLARIN TORUNLARI!

DÜN, TOPRAĞINA GÖZ DİKTİLER

BUGÜN CUMHURİYETİ HEDEF ALDILAR,

ÜLKEYİ BÖLÜP PARÇALAMAK, KARDEŞİ KARDEŞE DÜŞMAN ETMEK İSTEMEKTELER.

ORTADOĞU’YU ŞEKİLLENDİRMEK, SINIRLARI YENİDEN ÇİZMEK, SÖMÜRGE İMPARATORLUĞU

KURMAK İSTEMEKTELER.

UYAN ARTIK UYAN VE GERÇEKLERİ GÖR VE ÜLKENE, BAYRAĞINA, DİLİNE, DİNİNE SAHİP ÇIK.

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE.

 

(Bundan sonra daha fazla teröre kurban vermemek dileğiyle, Tüm Müslüman Türk Milletinin Kurban Bayramı kutlu olsun)

22.09.2015

[email protected].

 

 


Comments

“İNANMAK İSTESEM DE İNANAMIYORUM ALDATILMAK, KANDIRILMAK İSTEMİYORUZ” için bir yanıt

  1. Mustafa Aslan AKSUNGURMAS avatarı
    Mustafa Aslan AKSUNGURMAS

    Sayın Zekeriya TÜMER Kardeşimiz;

    Tertemiz duygularla dolu yazınızı acılar içinde okudum. Teşekkür ederim. İzniniz olursa bir noktacığa değinmek isterim:
    Biz TÜRKLERİ dış güçler hiçbir zaman yıkamaz. Gel bil ki: Şu içimizdeki.. başımızdaki Türk düşmanı yetkili.. yönetici.. Türklüğün değerini kavrayamamıış dalkavuklar yok mu, ne çekiyorsak bu insan hainlerinden çekiyoruz yıllardır. Onlardır iktidarlarını sürdürebilmek için dış düşmanlarımızla işbirliği yapanlar… Biz gerçek vatanseverlerin baş görevi, bu sürüngen işbirlikçilerini yok etmektir… Birinci görevimiz budur. Bir kasım seçimleri bir sınav olacaktır bizler, vatanını.. insanını seven insanlar için… m.a.a.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir