YİNE EŞEK ADASI..

YİNE EŞEK ADASI.. - imagesKTBY0NMP
imagesKTBY0NMP

YİNE EŞEK ADASI..

HÜSEYİN MÜMTAZ

İş uzuyor..

İpin ucunu çektikçe yumak çözüleceğine dolanıyor.

Arka arkaya yazdığımız “EŞME RUHU/ÇEŞME RUHU” (29.3.2015) ve “EŞEK, DELİK/DEŞİK VE DUVAR” (4.2.2015) başlıklı yazılarda; hem Milli Savunma Bakanı’nın, hem Genelkurmay yetkilisinin “Yunanlıların söz konusu ada, adacık ve kayalıklarda fiili işgal yarattıklarını” ilk defa kamuoyu önünde kabul ettiklerini, “fakat bu emri vakinin mevcut hukuki statüyü değiştirmeyeceğini” de eklediklerini belirtmiştik.

Konu güncel ve kamuoyunun ilgisini çekti ya, dünkü Sözcü’de de şöyle bir haber yayınlandı;  “1936 yılında dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Lozan Antlaşması’nı ve Ege haritasını incelerken binlerce küçük adacığın sahipsiz olduğunu ve belli bir çizginin, sınırın bulunmadığını fark eder. Durumu hemen Atatürk’e bildirir. Bunun üzerine Fevzi Çakmak ile görüşülür ve küçük ‘adacıkların mülkiyeti’ araştırılmaya başlanır. Adacıklarla ilgili kayıt olmadığı anlaşılınca, Fevzi Paşa’nın talimatıyla deniz kuvvetlerinden birkaç savaş gemisi, yelkenli, sandal vb. ile bir miktar asker İçişleri Bakanlığı emrine verilir. Bu arada ‘yüzlerce adacığa isim ve numara’ verilir ve ‘çinko levhalar’ hazırlanır. Sonrasında ise bir gece sabaha kadar adacıkların hepsi Türk topraklarına dahil edilir”.

Necati Özfatura da 1999’da şunları yazmış;

“Yunanistan’ın en son olarak Türkiye’den çalmakta olduğu Eşek Adası, hırsız Yunanistan’ın ‘Arki’ Adasına 10 mil, Türk toprağına 8 mil uzaklıktadır. ‘ABD, Askeri Harita Servisi’nin UŞİ, Lozan ve Paris Antlaşmalarını yorumlayıp Türkiye ile Yunanistan arasındaki siyasi sınırı belirlediği haritasında ‘Eşek Adası’nı Türkiye’nin egemenlik sınırları içinde gösterdiği; haritalarla sabittir. Batılıların ‘Gaydaros’ Yunanlıların ‘Agatonisi’ ve Türklerin ‘Eşek Adası’ dedikleri bu adanın egemenliğinin Yunanistan’a devri ya da ona ait olduğuna dair hiçbir uluslararası antlaşma ve belge, ifade veya kayıt yoktur. Ama Türkiye’nin kendi mülküne ilgisizliği sebebiyle bu adaya Yunanlı balıkçı kulübeleri ile Yunan karakolu yapılmış ve şimdi de bayrak dikme neticesi emr-i vaki ile karşı karşıyayız”.

Okumaya devam et  Polisler kız çocuğunu bile çırılçıplak soydu -Kadınlara çırılçıplak arama yaptı

               

“DENİZHABER”de de 2005 tarihli “Unutul(may)an Türk Adaları” başlıklı makaleye rastladık.

Üstelik orada; Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Uluslararası Hukuk Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sertaç Hami Başeren ile Ali Kurumahmut’un, “Ege’de Gri Bölgeler Unutul(may)an Türk Adaları” başlığıyla akademik bir çalışma yayımlamış olduklarını öğrendik..

Sonuçta şöyle bir tablo ortaya çıktı ve kamuoyuna mal oldu;

1.Ege’de uluslararası anlaşmalarla Yunanlılara devredilmemiş ada, adacık ve kayalıklar vardır; 2. Yunanlılar 1936’dan beri bunlara göz koymaktan öte işgal ederek fiili durum yaratmışlardır; ve en önemlisi 3. Bu fiili işgal “ilk defa” mevcut MSB ve Gen.Kur. tarafından kamuoyu önünde “itiraf edilmiştir”.

Not edilmiştir de 1936’dan bu yana ne yapılmıştır?

Bu işin mektebinde okuyanlar parmağını oynatmış mıdır?

Atatürk zamanında dikilen çinko levhaların akıbetini kimse merak etmemekte midir?

Ağrı’da 5 teröristin öldürüldüğü dünkü PKK saldırısı konusunda, yoğun gündemi dolayısı ile ancak twitter hesabından açıklama yapabilecek zamanı bulan Dâvutoğlu, hiç olmazsa yine twitter üzerinden bu konu hakkında da bir şeyler söylese ya!

Yoksa durum çok kötü. Mesele sadece Ege’yle sınırlı kalmayacak.

Para bulmak için her gün kırk kapı aşındıran Çipras’ın Yunanistan’ı, son bir gayretle Nazi işgalini bahane ederek Almanya’dan 278,7 milyar Euro talep etmişti biliyorsunuz..

Son olarak Atina’nın Pendeli ilçesi belediyesi de Türkiye aleyhine tazminat davası başvurusunda bulunmuş. Pendeli Belediyesi, 1995’te orman yangınlarının Türk ajanlarca çıkarıldığını iddia ederek 200 milyon Euro tazminat istiyormuş.

Demek ki tavuk bayağı aç…

Ama korkarım bu Ege konusunda bir şeyler yapmazsak yarın astarını da isteyecekler; 1920-22 arası 1’inci, 2’inci İnönü, Sakarya ve Dumlupınar’da “kendilerine son derece eziyet ettiğimiz için” birkaç yüz milyar Euro da bizden isteyecekler..

Okumaya devam et  ULUSAL KANALDA BİR “ENTELEKTÜEL FAHİŞE”

İsteyenin bir yüzü… 12 Nisan 2015

57’İNCİ ALAY HER YERDE

HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir