Degerli Turk Toplumu Uyeleri, Dostlarim ve Arkadaslarim,
Gezi Olaylari esnasinda asagidaki linkde goreceginiz, Seattle Times’a yaptigim yorumdan dolayi, Sultan Abdulhamit donemi jurnalciligi benzeri yontem ile Boeing’de kariyer edinmesine yardimci oldugum Erdal Bayseckin ve birkac radikal Islamcinin direk Disisleri Bakanina yaptiklari sikayet uzerine, Cumhurbaskani ve Basbakan imzasiyla 11.5 yildir yurutmekte oldugum Fahri Baskonsolosluk gorevinden alindigimi ogrenmis bulunuyorum.
Bu gorevi ustlenmemin kisa bir tarihcesini bilmeyenlerinize belki hatirlatmakta fayda olabilir. TACAWA yonetiminde bulundugum ve sonrasinda ATAA Kuzeybati Pasifik Bolgesi Baskan Yardimciligi yaptigim donemlerde, Seattle Turk Amerikan toplumunun Amerika capinda ses getiren Marmara Depremi yardim calismalari ve cesitli kulturel faaliyetleri ile artik farkedilen bir toplum olmasini temin edince, bolgemizin yuksek teknolojik ve ust duzey ekonomik potansiyelini degerlendirmek uzere Turk devletince bir ticari ateselik acilmasini talep etmistim. O zamanki Buyukelcimiz Sayin Baki Ilkin ise ilk asamada Fahri Baskonsolosluk kurulmasinin daha uygun olabilecegini ve bu konuda bir rapor yazmami ve adaylar onermemi istemisti. Bu cercevede Turk kokenli olan veya olmayan Turk kulturune yakin mesleklerinde basarili saygin ve toplumsal faaliyetlere duyarli 20’den fazla adayi kendilerine onermistim. Kendileri benim ismimi de ilave ederek bu sureci baslatmis ve yaklasik 1.5-2 yil gibi bir sure icinde gerekli guvenlik sorusturmalari temin edildikten, Amerika’dan mutabakat alindiktan sonra bir sonraki Buyukelcimiz Sayin Faruk Logoglu tarafindan bu gorevi ustlenmem benden istenilmisti.
Beni taniyanlarinizin bildigi gibi ben bu gorev suremde ve hatta oncesinde, laik ve demokratik Turkiye Cumhuriyeti’ni, cok sevdigim anavatanimi ve zengin kulturumuzu temsil etmeyi, din, dil, irk ayirimi gozetmeksizin Washington Eyaleti Turk Amerikan Toplumunun birlik ve beraberligini korumayi ve bu Eyalet’de ve Amerika genelinde Turk Amerikan toplumunun ust duzey itibar ve sayginlik kazanmasini temin etmeyi misyon edindim. Bu amaclara ulasabilmek icin barisci, ozgurlukcu, esitlikci, laik ve demokratik insanlik degerlerimden ve durust ve insancil kisiligimden taviz vermeden, degisen hukumetler ve politikalari ile hareket etmemeyi, iktidar veya muhalif hicbir parti ile baglantili bir cizgi olusturmamayi uygun gordum. Yasadigimiz modern toplumlara cabuk uyum saglamamizda ve basarili is hayatlari elde etmemizdeki egitim ve kulturel altyapiyi ve ilerici reformlari saglayan buyuk bir dunya lideri olarak gordugum, buyuk onderimiz Ataturk’un ilke ve prensiplerini benimsemeyi ve yasatmayi hep kendime ilke edindim.
Sizlerin de bu surec icinde bizzat tanik oldugu gibi, gerceklestirdigimiz sayisiz toplumsal, kulturel, siyasi ve ticari projeler ile Seattle Turk Amerikan toplumu artik Eyalet’imizde, Turkiye’de ve hatta Amerika’da oldukca sayginlik kazanmis, ilk akla gelen toplumlardan birisi olmayi basarmis ve en son Valimiz Jay Inslee’nin de Ekim ayini Turkish Heritage Month ilan etmesi duzeyine gelmistir. Her zaman dile getirdigim gibi tum idealim, ilerde cocuklarimizin kulturel kimliklerini, etnik kokenlerini saklamadan, bolgemizdeki tum toplumlar ile dost ve barisik yasayabilecekleri ve de birlik, beraberligi, dayanismasi guclu bir toplum ortamini onlara miras birakabilmek icin mucadele etmekteyim. Bu ulvi amacladir ki, Turkiye devletinden hicbir maddi destek gormedigim halde, her yil cebimden binlerce dolar harcayarak, arabama onbinlerce mil koyarak ve de aile hayatimdan yuzlerce saat feda ederek bu mucadeleyi Seattle’da yasamakta oldugum 17 senedir surdurmekteyim ve surdurmeye devam edecegim.
Basarili sonuclarin elde edildigini gormemiz en buyuk odulumuz ve mutlugumuz olmaktadir. Son birkac yildir Eyalet’imizdeki tum diplomatlarin bagli oldugu organizasyonun baskanligini yapiyorsam, Congressman Jim McDermott Ermeni kararina imza koymusken geri cekip Turkish Caucus’a birlesmisse, Valilerimiz, Belediye Baskanlarimiz arka arkaya onemli Turk gunlerini taniyorlarsa, Vali Yardimcimiz Brad Owen bir hafta icinde iki kere Turk etkinliklerine katilmak icin ta Olympia’dan gelebiliyorsa, Eyalet ve belediye yonetimlerinde gercek anlamda Turk dostlari varsa, Valilik adina direktor 29 Ekim’de konusmak icin Vancouver, WA’dan gelip geri donuyorsa, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramlarimizda yabanci misyon ve konuklarin sayisi Turk katilimcilari gecebiliyorsa, 23 Nisan’imiz artik baska ulkelerden ve toplumlardan onlarca temsilcinin, binlerce cocugun ve ziyaretcinin katildigi Uluslararasi Cocuk Dostluk Festivali olarak marka olma yolunda ilerliyorsa, Turkfest’imiz artik onbinlere yakin ziyaretci cekebiliyorsa, Seattle Turk Film Festivalimiz ilk yilinda bile bir suru toplumu kisakandiracak bir basariyi yakalayabiliyorsa, World Affairs Council ve Trade Development Alliance, Seattle Chamber of Commerce Turkiye odakli proje ve programlari ilk siralara tasimislarsa, University of Washington’da artik iki tane Turkish endowment fund’imiz varsa, degisen siyasi ve politik durumlara ragmen bile tum toplumlar ile barisik ve yakin dost isek, bize oldugu gibi diger toplumlarin yasadigi trajedi ve afetlere ayni duyarliligi gosterebiliyorsak ve en onemlisi artik icimizden bu bayragi tasiyacak genc liderler yetistigini gorebiliyorsak bu mucadele ve yillar bosa gecmemis demektir.
Yukarida belirttigim gibi bu toplumsal bilinc ve mucadelem fahri baskonsolos olmadan oncede vardi ve bu unvana bagli olmadigi icin sonrasinda da devam edecek. Gencligimden beri benimsemis oldugum bir vizyonum vardi: Gunluk yasamayip iki uc adim sonrasini dusunerek hareket edebileceksem, icinde bulundugum ortama bir farklilik ve yenilik getirebileceksem, insanliga bir katki ve hatta bir insanin bile yasaminda olumlu bir degisiklik yapabileceksem, yasama veda ettikten sonra bile saygiyla hatirlanabilecek bir eser birakabileceksem o zaman benim icin yasamanin bir anlami ve gecen yillarin bir degeri olacakti. O nedenledir ki, cok fazla ozveride bulunarak ve ust duzeyde gayret gosterek, 50 yasimda bir yuzyilda elde edilebilecek manevi tatmini kazandim. Cok sayida projeyi baslattim, cok topluma ve kisiye yardim ettim. En son Filipin tayfunu dahil, Japonya, Hindistan, Pakistan, Peru, Italya, Sili, Haiti depremlerinde, New Orleans’daki hurricane’de, Endonezya tsunamisinde, Rusya, Ispanya ve Istanbul’daki teror trajedelerinde magdur toplumlarin ilk yardimina kosan kisilerden biri oldum. Bence en onemlisi de gerek is hayatimda gerekse toplumsal alanda cok kisiler ve hatta genc liderler yetistirdim. Her aksam, o gun insanlik ve toplumum icin neler yapabildigimin muhasebesini yaparak huzurla yastiga basimi koyabiliyorum. Butun bunlari yaparken de durust, acik sozlu kisiligimden ve ilkelerimden hic taviz vermedim ve kendi cikarlari icin topluma yaklasan insanlara ve guruplara hangi gorusten olursa olsun karsi koydum. 20 yasinda hangi goruslere sahipsem bu yasimda da ayni gorusleri savunabiliyorum ve politik atmosfere gore yon degistiren donek hic olmadim.
Ben yine toplum icinde basim dik, gonlum rahat gururla varligimi surdurmeye ve toplumsal projelerime devam edecegim.
Turk olmak, hasbel kader o cografyada dogup veya anne veya babasinin kimliginden dolayi T.C. kimligi almak degildir. Turk olmak, anavatanina ve kulturel degerlerine sahip cikmak, su anda tespit edilmis en eski Anadolu tarihi ta Gobeklitepe’den beri var olan tum kulturleri, din, dil ve irklari kucaklayabilmek, insanlarin ozgurlugu, esitligi ve demokratik haklari icin mucadele vermek, ezilenlerin haklarini korumak, zorbaliga karsi koymak, elindeki lokmasini bile paylasmak ve tum dunyaya Ata’mizin soyledigi gibi “Yurtta Baris Dunya’da Baris!” diye haykirabilmektir.
Bir baska dunya lideri Mandela’nin anisina en derin saygilarimla…
“Death is something inevitable when a man has done what he considers to be his duty to his people and his country, he can rest in peace.” Nelson Mandela
Sevgiyle ve saglicakla kalin!
Ufuk Gokcen