Marx
-
MARX’TA PARA (35)
B ) KREDİ ve KONJONKTÜR Marx, sıklıkla, sığ paracıların ‘sığ konjonktürcü’ olup olmadıklarını sorgulamaktadır; “Genel denge kuramına marksist yaklaşım, dengenin neden bozulduğu değil ama kapitalizmin gelişme biçimindeki çevriminin (cycle) neden yetersiz kaldığıdır” (1). Tartışmasız, H. Bartoli’nin dediği gibi, Marx’ın bir çevrim (cycle) kuramı kurmadığı ama nedense Kapital’den kimi pasajlarına dayanarak çeşitli marksist çevrim kuramları türetilmektedir.…
-
MARX’TA PARA (34)
“Ulusal denilen bankaların metalik rezervlerinin üç işlevinin olduğu söylenebilir: (Bununla birlikte, bir başına bu koca rezervi düzenleyemeyerek iç ve dış ticaretin bir paralizasyonuna katkı verebilecektir). 1°Uluslararası ödemeler için kullanılabilecek evrensel para rezerv fonları 2° İç piyasa dolanımı için rezerv fonları, ki yerine göre artırıp azaltabilecektir 3° Depo ödemeleri için rezerv fonları ve banknotlar için konvertibilite…
-
MARX’TA PARA (33)
Kapital’den alınan bu uzun alıntı, bir finansal krizin niçin ortaya çıktığı ve nasıl yayıldığını açıklamaktadır. Her ülke kendi dengesizlikleri dolayısıyla ilişkide olduğu ülkelerin finansal dengesini bozmaktadır. Bununla birlikte bu finansal sorunların yayılması bir ‘zaman sorunu’ olup, hem üretim yeri ile ürünün son satıldığı piyasa arasındaki uzaklık ve hem de malların dağıtım ve nakit olarak ödenme…
-
MARX’TA PARA (32)
Marx, uluslararası altının, genel finansal konjontür bağlamında dünya piyasası ölçeğinde dolandığını varsaymaktadır. Gerçekten de finansal konjonktür ekonomik konjonktürün bir yansımasından başka bir şey değildir. Çünkü parsal ve finansal devinimler, iç ve dış parasal ve finansal olmayan dalgalanmaları yansıtmaktadırlar. Ne var ki, özgün finansal yapıların varlığı dolayısıyla ancak ‘kendi tarzları’yla yansıtabilmektedirler denilebilir. Örneğin “ödemeler dengesi,…
-
MARX’TA PARA (31)
Kredi sistemine tamamen ‘fiktif’ karakterini veren, aynı zamanda pür olarak bir finansal dolanımın gelişmesi ve finansal sistem olarak varlığını korumasıdır. Finansman çevriminin son toplamda üretici kapitalistlerin gereksinmelerine bağımlı olabilmesi için, sürekli olarak kendi üzerlerine kapanması ve sermaye dolanımından bağımsız olarak ona eklemlenmesi gerekmektedir. O nedenle kapitalizmde bile, kredi bir sistem oluşturmakta (para, ticaret…
-
MARX’TA PARA (30)
Görülüyor ki, gelecekte üretilecek para-değer ya da sermaye-değerler üzerine hukuksal titrler, ya kamu borçları örneğinde olduğu gibi sermayeyi temsil etmemekte ya da reel sermaye değerinden bağımsız olarak yönetilmiş olmakta ve bir hak birikiminden (accumulation de droits) başka bir anlamı olmamaktadır (1). Titrlerin, finans piyasasının özgül koşullarına göre dolanımı, geçmiş ile gelecekte olacakları göstermesine…
-
MARX’TA PARA (29)
Kredi sisteminin üçüncü özelliği ve ‘fiktif sermaye’ Banka sistemi sadece depocular ile ödünç alıcılar arasında bir aracı olmayıp kendisi de ödünç verdiği krediler yoluyla bir depo işlevi görmektedir (1). Ki bu, iki işlemin tamamlayıcılığı, gerçekte çoklu ögelerin biribirine girmesi demek olup, kimi zaman sosyal ödünç sermaye arzı ve kimi zaman da…
-
MARX’TA PARA (28)
Bankalar, merkezileştirme rolleriyle, önemli bir miktarda ödünç sermayeyi ellerinde bulundurmaktadırlar: sanayi ve ticaret kapitalistlerinin işletilen ve rezrv fonları, finans kapitalistlerinin depoladıkları fonlar, likid paralar ve genel olarak para, sosyal sınıfların bütününün kullanımından alıkonulmuş olmaktadır (1). Böylece banka kredisi, bankalar tarafından parasal olanakların sosyal arzının sağlam temelini oluşturan kurum olarak ortaya çıkmaktadır. Yani …
-
MARX’TA PARA (27)
Eğer ‘faiz kategorisi’ni tanımlarken, onun ‘niceliksel’ kârın bir parçası olmasına karşın bölüşümün ‘niteliksel’ yönüne de vurgu yapılıyorsa, bu, “finansör kapitalistler ve üretici kapitalistlerin gerçekten karşı karşıya geldikleri (çatıştıkları) ve sadece hukuksal olarak farklı kişilikler oldukları anlamında değil ama üretim sürecinde de farklı işlevler yüklendikleri varsayımına dayanmaktadır. Yani aynı sermaye farklı ellerde ve tamamen ayrı bir…
-
MARX’TA PARA (25)
Kredinin bütüncül (unitaire) anlayışı Marx’ın “kredi parası kuramı”nın kapsamını sistematik bir biçimde ele aldığını söylemek zordur. O nedenle, Brunhoff da, Kapital’deki (tome II, livre troisième) açıklamaları abartmamak için, parasal kuramdan çıkarsanan kredinin bütünselliğini ‘anlayış’ terimiyle dillendirmenin daha doğru olacağını söylemektedir. 1° Sermaye piyasaları ve faiz haddinin tekliği Marx’ın tanımlamaları arasında sermaye piyasasının farklı yönleri de bulunmakta…
-
MARX’TA PARA (24)
Ne var ki, paranın birinci işlevi yani değer ölçüsü olması kredi parası tarafından doğrudan yerine getirelemez. Yani, ‘kredi parası’, ancak “kendi nominal değeri kadar olan gerçek para yerine geçtiği ölçüde” para olabilecektir. (1) Bu dönüşebilirlilikğin (convertibilité) sadece kuramsal bir anlamı olduğu açıktır. Çünkü, normal koşullarda, banknotlar altını değil ama parasal alacakları gösterdikleri için,…
-
MARX’TA PARA (23)
Bununla birlikte, Marx kredi sistemi içinde, “bu ticari kredi sisteminin sınırları” (1) ve yeniden başlamasının, para talebinin ‘peşin para’ gereksinmesine bağlı olduğuna işaret edecektir. Çevrimin tamamen kapanması için; “Nakit olarak, ücretler, vergiler vb ödeme zorunluluğu da doğacaktır. Sonra tüccarlar arasında banka parasına gerek duyulduğu da olabilecektir. (Bütün bunlara karşın) Bir yeniden-üretim sürecinin yukarıda belirtildiği…
-
MARX’TA PARA (22)
Kişisel yoksulluk veya zenginlerin lüks amaçları için ya da kapitalist olmayan, örneğin köylü, zanaatkâr vb’nin kredi alması durumunda, Marx, alınan borcu ödememe ya da ödeyememe konumuna düşebileceklerini söylemektedir (1). Çünkü faiz (-riba) kapitalist ‘üretimin hücrelerinde’ yaşamını sürdürmektedir. Fakat bu varlığını sürdürme, sadece Marx’ın kredinin kendi sisteminin ‘parasal baz’ı diye adlandırdığı şeyin varlığını sürdürmesi…
-
MARX’TA PARA (21)
Böylece Orta-Çağ ‘profesyonel faizcisi’nin tüccarla çatışması gibi, sanayi kapitalisti de finansçı kapitalistle çatışacaktır: “Kendisi için biriktirdiği para” (1), tüm sermaye biçimlerine uygulanabilen [A -A’] şemasında, bu kez artı-değer, ‘faiz’ olarak sermayeye dönüşmektedir. Finans kapitalin, eski ve yeni, bu çifte yönlülüğünü kredinin incelenmesinde de buluyoruz; para çözümlemesindeki aynı yöntemsel sorun, tersine çevrilmiş bir biçimde de olsa,…
-
MARX’TA PARA (20)
Açıkca söylemek gerekirse, Marx, ‘kredi sistemi’ni para kuramının üçüncü aşaması olarak ele almaktadır. Dahası ounun özgün biçimi, dolanım ve işlemelerinin yanısıra, aynı zamanda para, para-sermaye ve kredi ile olan ilişkilerini, ekonomik ajanlar arasındaki özgün ilişkelere bağımlılığını, artı-değerden hareketle sanayi ve finans kapitalistleri olarak ayrılmalarını ele almaktadır (1). Kredinin parasal kuramını oluştucak olan ögelerin çoğu,…
-
MARX’TA PARA (19)
II. KREDİ Strüktür ve konjonktür Baştan belirtilmelidir ki, Brunhoff, Marx’ın akılyürütmesine sadık kalınarak, çeşitli yerlerdeki çelişkili açıklamaları üzerinde pek durulmamasından yanadır. Bu da, kredi çözümlemesinin, Marx tarafından Kapital’deki bilimsel soyutlamaya sadık kalınarak kuramsal bütünlüğün bozulmamasına özen gösterilerek ele alınacağı anlamına gelmektedir. Bununla birlikte Marx’ın kredi konusunda pek uzun açıklama yapmamış olması kimi zorluklara yol açabilecek…
-
MARX’TA PARA (18)
Sweezy, malların fiyatlarından hareketle yeniden-üretim şemalarını yorumlayarak Marx’ın para kuramı ve yeniden-üretimin finansal koşullarından uzaklaşmaktadır. Yani, paranın değeri ile malların değerini veri olarak alarak, yeniden-üretim şemasında malların fiyat sorununu varsayımsal olarak dışarıda bırakan Marx’ın akılyürütme düzenininden ayrılmaktadır. Eğer para, fiyatı olan bir hesap birimi olarak ele alınırsa, özgüllüğünü kaybedecek ve eğer emek-değere…
-
MARX’TA PARA (17)
Sabit sermayenin amortismanı için önceden hazırlanan para ile net yatırımın tüm işletmeler tarafından eşzamanlı olarak harcanacağı söylenemez. Çünkü kimi kapitalistler tutum yaparken kimileri paralarını üretim araçları piyasasında dolanıma sokacaklardır. Onların rezerv paralarının, finansal dalgalanmalara yol açmaması da ‘tasarruf’ ve ‘yatrım’ın genel dengesinin oluşması demektir. Bununla birlikte, tutum ve tutumun çözülmesi (déthésaurisation) arasındaki denkleşme bir…
KONU HAKKINDA YAZILAR
-
MARX’TA PARA (35)
-
MARX’TA PARA (34)
-
MARX’TA PARA (33)
-
MARX’TA PARA (32)
-
MARX’TA PARA (31)
-
MARX’TA PARA (30)
-
MARX’TA PARA (29)
-
MARX’TA PARA (28)
-
MARX’TA PARA (27)
-
MARX’TA PARA (25)
-
MARX’TA PARA (24)
-
MARX’TA PARA (23)
-
MARX’TA PARA (22)
-
MARX’TA PARA (21)
-
MARX’TA PARA (20)
-
MARX’TA PARA (19)
-
MARX’TA PARA (18)
-
MARX’TA PARA (17)