KURŞUN NAMLUDAN ÇIKTI…
En sonunda yazacağımı peşinen yazmak istiyorum…
Seçimi…
Ya da seçimleri kaybedecek olurlarsa kaybettikleri sadece “seçim ve seçimler” olmayacak…
Devletin tüm gücünü, olanaklarını…
Ayrıcalıklarını…
Servetlerini…
Ve Saltanatlarını kaybedecekler; itibarları zerre-i miskal kadar umurlarında değil…
***
Gelelim Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve “ihraç” edilen “teğmenlerin” gerçeğine…
Kurşun namludan çıktı bir kere…
Önce şu kesin bilgiyi vereyim; Türk Milleti’nin % 90’ı “genç teğmenlerin” ihracını onaylamıyor…
Amaç çok farklı, herkes biliyor…
Aklımdayken sevdiğim bir sözü sizlerle paylaşmak istiyorum: “Şüphecilik bilimin vazgeçilemez ve devredilemez ön şartıdır…”
***
Bu ülkede kendisinin aptal, salak, geri zekâlı olmadığını düşünen herkes 2007 yılından bu yana AKP iktidarı ve Gülen cemaati tarafından Türk Ordusuna operasyon yapıldığını bilir…
Fitili ateşleyen ABD oldu…
Hatırlarsanız Amerikalı askerler Süleymaniye’de on bir Türk subayının başına “çuval” geçirip iki aya yakın süre sorgulamışlardı…
Ne başbakan Tayyip Erdoğan ne Cumhurbaşkanı Abdullah Gül o askerlere sahip çıkmadılar…
Genelkurmay hiç…
Aynı şekilde Amerikalı askerler Adana’daki İncirlik üssünde görevli bir Türk subayını eşinin yanında yere yatırılarak yoklama yaptılar…
O olaya da, subaya da aynı ekip sahip çıkmadılar, onuruna yediremeyen Türk subayı ordudan istifa ederek ayrıldı…
Balyoz, Ayışığı ve türevleri kumpaslardan hiç bahsetmeyeceğim; bilmeyen var mı?
***
15 Temmuz darbe kalkışması fırsata çevrildi. Büyük bir itibarsızlaştırma ve (y) etkisizleştirme süreci başlatıldı…
Askeri hastaneler, okullar kapatıldı…
Askeri yargı lağvedildi…
Askeriye kendi yemeğini yapamaz hale getirilip, askere verilen yemeğin ihalesi sivil ve AKP’li firmalara verildi…
Ordu’yu ayakta tutan emir konuta zinciri yok edilip başlarına ”sivil otorite” konuldu…
Paralı askerlik devreye sokuldu…
12 aylık askerlik süresi 6 aya indirildi, 800 bine yakın asker sayısı 380 bine indirildi…
Arkası olan “çürük raporu” olarak askerlikten yırttı…
***
Türk Ordusuna kurulan “kumpaslar” ve akıl mantık ve izan dışı operasyonlar en çok Saray’ı, Amerika ve İngiltere ordularını mutlu etti…
Bir de din tüccarlarıyla, geçmiş tarihlerde aynı odaklarla, Osmanlıcılık kılıfıyla “düşmanla” işbirliği yapanların torunlarını…
Bugün “teğmenler” üzerinden oynanan iğrenç oyunların arkasında da aynı kesimler var…
Tarikatlar…
Dinci vakıf ve dernekler…
Troller…
Gerek “havuz medyasını”, gerek sosyal medyayı kullanarak utanmadan acımasızca saldırıyorlar…
Hakaret ve tehdit ediyorlar…
***
Ne yazık ki Türk Silahlı kuvvetlerinin bir tek birimi bunlara engel olmuyor, haklarında yasal işlem yapılmasını talep etmiyor…
TSK bu nedenle daha düne kadar kumpas davalarına, Ordu’ya sahip çıkan, askeri okul ve hastaneler açılsın diye çırpınan…
Ordunun itibarsızlaştırılmasına çalışan sosyal medya trolleri ile mücadele edenlerin güvenini kaybetti…
Ordu-Millet ruhu, güveni TSK eliyle zedelendi…
Yaraladı…
Çok uzatmayacağım; Ordu Türk ordusu, polis Türk polisi değil artık; Saray’ın-saltanatın koruma polisi ve ordusudur…
***
Bu yazıyı hazırlarken “yandaş” olmayan TV kanallarında Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz, dedikleri için ihraç edilen “teğmenlerin” neden hedef alındığı tartışılıyordu…
Darbe yapacaklardı…
Disiplinsiz davrandılar vs diyenler var, sebep ne olursa olsun “teğmenlerin” ihraç edilmesindeki gerçek son derece açık;
Bu karardan sonra Ordu içindeki hiçbir asker “Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz” diyemeyecekler…
Çok yakında da 15 Temmuz çakma darbe kalkışmasına engel olan tüm Atatürkçü subay er ve erbaşlar tasfiye edilecek…
Ordunun içine “Türbanı” sinsice soktukları gibi Türk gibi düşünmeyen “sığınmacıları” da asker olarak sokacaklar…
***
Soruyorum şimdi; Türk gibi düşünmeyenler Türkiye ve Türk Milleti için savaşabilir mi?
***
İlginç değil mi; andımızı kaldırarak “Ne Mutlu Türk Diyene” demeyi yasaklayan zihniyetler subay yeminini sulandırarak “Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz” demeyi de yasakladılar…
Böylece önce “cumhuriyeti” tasfiye ettiler, sonra da Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu önderini “inkâr” ederek, demokratik laik “devleti” ortadan kaldırdılar…
Uyuduğumuz…
Duymadığımız, görmediğimiz, araştırmadığımız ve öğrenmediğimiz için tasfiye, inkâr ve yok etme politikalarını ve operasyonlarını:
Beka sorunu olacak şekilde Gazi Mustafa Kemal Atatürk, CHP, Ekrem İmamoğlu ve Ordu üzerinden sürdürüyorlar…
Umarım UYANIRIZ…
Yaşanabilir bir hafta olması dileklerimle…
Erdoğan ÖZGENÇ
İstanbul 03.02.2025 04.14
Bir yanıt yazın