Suriye’deki iç savaş, dış güçlerin müdahalelerinin nasıl yerel aktörleri etkilediğini gösteren bir vaka olmaya devam ediyor. Son dönem gelişmeleri, hem uluslararası güçlerin stratejilerini hem de bu güçlerin yerel dinamikler üzerindeki sınırlı etkisini açıkça ortaya koyuyor. Özellikle, Beşar Esad hükümetinin giderek zayıfladığı bu süreçte, dış desteğe güvenmenin uzun vadede sürdürülebilir bir politika olmadığını gösteren önemli dersler var.
- Rusya ve ABD: Güç Dengeleri ve Çıkar İttifakları
Suriye’de Rusya’nın oynadığı rol, Esad hükümetinin ayakta kalmasında kritik bir faktör olmuştur. Ancak Moskova, son yıllarda Ukrayna savaşı gibi diğer önceliklere yönelerek Suriye’deki varlığını sınırlandırmıştır. Uzmanlar, Rusya’nın ABD ile zaman zaman örtük anlaşmalar yaparak bölgede kendi çıkarlarını korumaya çalıştığını belirtmektedir. Örneğin, Suriye’nin kuzeybatısındaki hatların çökmesi, Rusya’nın sahadaki etkisinin azaldığını göstermektedir. Bu durum, hükümetin yalnız bırakılmasına yol açmış ve Esad yönetimini zor durumda bırakmıştır.
ABD ise Suriye’deki stratejisini, BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda bir siyasi çözüm arayışına dayandırmaktadır. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, yakın vadede gerginliğin azaltılmasını ve sivillerin korunmasını öncelik olarak belirlediklerini, ancak uzun vadede demokratik bir sürecin Suriye halkı tarafından yürütülmesini istediklerini ifade etmiştir. Bununla birlikte, ABD’nin Esad hükümetine dair tutumu değişmemiş, onu “acımasız bir diktatörlük” olarak nitelendirmeyi sürdürmüştür.
- İran ve Türkiye: Bölgesel Güçlerin Rolü
İran, Suriye krizinde Esad hükümetinin en önemli destekçilerinden biridir. Ancak ekonomik yaptırımlar ve iç baskılar, İran’ın bu desteği sürdürebilme kapasitesini sınırlandırmıştır. İran Cumhurbaşkanı, bölgedeki krizlerin “İsrail ve ABD tarafından istismar edilmemesi” gerektiğini vurgulasa da, Tahran yönetiminin askeri müdahale yerine diplomatik girişimlere yöneldiği gözlemlenmiştir.
Türkiye, Suriye’de etkili bir aktör olmaya devam etmektedir. Esad hükümetinin, Türkiye ile diplomatik temas arayışında olduğu iddiaları, hükümetin yeni çıkış yolları aradığını göstermektedir. Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu, sahadaki askeri dengeleri değiştirme potansiyeline sahip bir güç olarak dikkat çekiyor. Aynı zamanda, Türkiye’nin kuzey Suriye’deki askeri operasyonları, bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirmektedir.
- Esad Hükümetinin Zayıflayan Konumu
Esad hükümeti, Rusya ve İran’ın desteğine büyük ölçüde bağımlı kalmıştır. Ancak bu iki ülkenin kaynaklarının sınırlı hale gelmesi, hükümetin yalnızlaşmasına yol açmıştır. Bölgedeki diplomatik izolasyon ve ekonomik yaptırımlar, Esad yönetimini iç ve dış politikada daha esnek adımlar atmaya zorlamaktadır. Bazı uzmanlar, Esad hükümetinin, hayatta kalmak için Türkiye veya diğer bölgesel aktörlerle daha yakın ilişkiler kurma ihtiyacı duyduğunu belirtmektedir.
- Alınması Gereken Dersler
Suriye örneği, dış güçlere güvenmenin uzun vadeli istikrar sağlamadığını net bir şekilde göstermektedir. Emperyalist güçlerin öncelikleri, genellikle kısa vadeli çıkarlarla sınırlıdır ve yerel halkın ihtiyaçlarını göz ardı etmektedir. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin bölgede kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesi, yerel aktörlerin çıkarlarını arka plana itmektedir.
Yerel halkın siyasi sürece katılımını sağlayacak demokratik mekanizmalar olmadan, kalıcı bir çözüm mümkün değildir. Suriye krizinden çıkarılması gereken en önemli ders, dış müdahalelere bağımlı bir strateji yerine, halkın taleplerini merkeze alan ulusal bir politikanın gerekliliğidir.
Sonuç
Suriye’deki son gelişmeler, büyük güçlerin çıkar çatışmalarının bölgeye nasıl yansıdığını ve bu çatışmaların yerel halkın kaderini nasıl etkilediğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Dış müdahalelerin sınırlı etkisi ve yerel politikaların eksikliği, Suriye krizinin derinleşmesine neden olmuştur. Bu nedenle, ulusal egemenliği ve halkın iradesini esas alan çözüm yollarının önemi her zamankinden daha fazladır. Bu trajik deneyim, sadece Suriye için değil, tüm dünya için önemli dersler sunmaktadır.
Sefa Yürükel
Referanslar
1. Rusya’nın Suriye’deki stratejisi ve ABD ile örtük iş birliği
Rusya’nın Suriye’deki askeri ve diplomatik tutumu, sahadaki etkisinin azaldığı ve ABD ile çıkar odaklı örtük anlaşmalar yaptığına işaret etmektedir. Kuzey Suriye’deki gelişmeler, bu dinamiğin hükümet üzerindeki etkisini gözler önüne sermiştir. Detaylı bilgi için bakınız: Haber7.
2. ABD’nin Suriye’deki uzun vadeli hedefleri
ABD, BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararına uygun olarak bir siyasi çözüm arayışını sürdürmekte ve Esad hükümetini “acımasız bir diktatörlük” olarak nitelemeye devam etmektedir. ABD’nin bu konudaki açıklamalarına dair ayrıntılar için: BBC Türkçe.
3. İran’ın Suriye’deki rolü
İran’ın, ekonomik sıkıntılar nedeniyle Suriye’deki askeri desteğini sınırlandırdığı ve krizlere diplomatik bir çözüm arayışına yöneldiği belirtilmiştir. İran Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarına dair bilgiler için: Haber7.
4. Türkiye’nin bölgedeki etkisi ve Esad hükümetiyle ilişkiler
Türkiye’nin Suriye Milli Ordusu üzerindeki etkisi ve Esad hükümetinin Türkiye ile diplomatik temas arayışları, bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirmektedir. Detaylı analiz için: Al Jazeera Türk.
5. Esad hükümetinin zayıflayan konumu
Rusya ve İran’ın desteğinin azalması, Esad hükümetinin diplomatik izolasyonunu derinleştirmiş ve alternatif arayışlara yönelmesine yol açmıştır. Daha fazla bilgi için: Independent Türkçe.
Bir yanıt yazın