ÇIĞ  BOŞA ZAMAN GEÇİRMEDİ

SÜMEROLOG MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ  BOŞA ZAMAN GEÇİRMEDİ; BİLDİĞİNİ ÖĞRETMEK İÇİN 110’UNA DEĞİN ÇALIŞTI VE UÇMAĞA VARDI

Çivi yazılı tabletlerde yer alan iki Sümer atasözü:

·  Boşa zaman geçirdin neye yaradı!

·  Madem biliyorsun neden öğretmiyorsun!

·  Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ da boşa zaman geçirmedi ; Bildiğini öğretmek için 110’una değin çalıştı ve uçmağa vardı!

·  Yaşı 110 geçmesine karşın “..yetiştirmem gereken çok iş var çocuklar…” diyen gerçek bir Cumhuriyet kızıydı.

·  Bugün,19 Kasım 2024 Salı günü, ikindi namazından sonra Mersin, Akbelen Şehir Mezarlığı’nda ömrünü adadığı Anadolu toprağına defnedildi.

·  Ulusumuzun başı sağ olsun.

·  Büyük insanlığa, ülkesi ve milletine yaptığı büyük hizmetlerin önünde saygıyla eğiliyorum. 19.11.202 Salı

SÜMEROLOG MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ KİMDİR?

·      O Cumhuriyet’in kızıydı!

·      20 Haziran 1914 tarihinde doğdu.

·      Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşının yokluk ve zorlukları içinde büyüdü.

·      1923 yılında Cumhuriyet ilan edildiğinde 9 yaşındaydı.

·      Cumhuriyet’in 10.yılının coşkusuna ilkokul öğretmeni olarak Eskişehir’de elinde keman, arkasında öğrencileri… Onuncu Yıl Marşı’nı çala çala,söyleye söyleye sokaklarda coşkuyu yaşadı.

·      Atatürk ve Cumhuriyet sevgisiyle büyüdü, en acı günlerde bile okumaktan ve bilim insanı olmaktan vazgeçmedi.

1889 yılında Osman Hamdi Bey zamanında müzeye konmuş ve o zamandan beri hiç el sürülmemişti. 74 bin tableti tozlu raflardan kurtardılar

·  Atatürk’ün emri ile kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ne 1936 yılında başlayan öğretmen okulundan arkadaşı Hatice Kızılyay ile Hititoloji, Sümeroloji, Arkeoloji ve Almanca eğitimi almaya başladı.

·  1940 yılında mezun oldular ve İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde göreve başladılar.

·  Muazzez İlmiye Çığ, 74 bin çiviyazılı belge üzerinde 31 yıl çalıştıktan sonra 1972 yılında emekli oldu.

·  Ardında bilimsel temellere oturmuş bir çalışma düzeni ve yetişmiş iki değerli uzman bıraktı.

·  Emekliliğinin ardından çok sayıda kitap yazdı, gençlerle konferanslarda buluştu ve tüm öğrendiklerini Türkiye’yle paylaştı.

·  Son isteği geride kalan 60 bin tabletin okunmasıydı. Acaba onlarda neler yazıyordu?

·  Ya toprak altından çıkarılmayı bekleyenler…

·  Daha çok Muazzez İlmiye Çığ’a ihtiyacımız var.

·  Bugün İstanbul Arkeoloji Müzesi’ndeki Sümer, Hitit ve Akad tabletlerinin tümü pamuklu kutular içinde sınıflandırılmış olarak korunuyor.

·  Geçmişimizi aydınlatacak bu hazine; özenle bu günlere ulaştırıldı.

·  Bunda da Arkeoloji Müzesinde  çalışmayı seçen o iki arkadaşın büyük emeği bulunuyor.