ANADOLU AYDINLANMASININ SÖNDÜRÜLEMEYEN MEŞALESİ

ANADOLU AYDINLANMASININ SÖNDÜRÜLEMEYEN MEŞALESİ: 

ÖĞRETMENLER ORDUSU 

Dr. Noyan UMRUK 

Öncelikle Başöğretmen Atatürk’ün eğitim kurumlarımıza TOPLUMSAL-KÜLTÜREL KAYNAŞMA VE DAYANIŞMA SAĞLAYICI, ÖZGÜRLÜKÇÜ, YARATICI demokratik eğitim hedef ve ilkelerinin önünde saygı ve minnetle eğilmeliyiz. 

Aydınlanma ve Milli Eğitim 

Gazi daha 16 Temmuz 1921’de Ulusal Bağımsızlık Savaşımızın en buhranlı günlerinde Sakarya’da kan gövdeyi götürürken Ankara’da topladığı Milli Eğitim Şurası’nda “Aydınlanma”- “Milli Eğitim” ilişkisini şöyle vurguluyordu: 

“… Devlet bünyesinde yüzyıllar boyu derin idari ihmallerin neden olduğu yaraları iyileştirmede verilecek emeklerin en büyüğünü hiç kuşku yok ki, irfan(aydınlanma) yolunda esirgemememiz lazımdır… Şimdiye kadar takip olunan öğretim yöntemlerinin, milletimizin gerileme tarihinde önemli etken olduğu kanaatindeyim… Onun için bir Milli Eğitim Programı’ndan söz ederken, eski devrin boş inançlarından ve yaradılış niteliklerimizle hiç de ilgisi olmayan yabancı fikirlerden uzak, milli karakterimiz ve tarihimizle uyumlu kültür kastediyorum…Milli kültürümüz uygar ilkeler ve özgür düşüncelerle beslenip güçlendirilmelidir. KORKUTMA TEMELİNE DAYALI AHLAK, NE BİR ERDEMDİR, NE DE GÜVENİLEBİLİR BİR AHLAKTIR.” 

Aydınlanma Ordusu 

24 Mart 1923’ te ise Kütahya Lisesinde “Aydınlanma Ordusunu” tanımlıyor: 

“Muallime hanımlar ve muallim efendiler, 

ANADOLU AYDINLANMASININ SÖNDÜRÜLEMEYEN MEŞALESİ:  - ogretmenler ataturk

Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir…Bir ordunun kıymeti kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür. Siz öğretmenler, sizler de irfan ordusunun kumanda heyetisiniz. Sizin ordunuzun kıymeti de sizlerin kıymetinizle ölçülecektir…  Bu konuda size güveniyor ve saygı ile selamlıyorum.” 

90 yıl sonra kıvançla söylenebilir ki; O’ndan sonra uğradıkları tüm baskı ve haksızlıklara rağmen öğretmenler bu güvene layık olmuşlardır. 

Atatürk’ün Aydınlanma Ordusuna yakın ve özel ilgisi:

ANADOLU AYDINLANMASININ SÖNDÜRÜLEMEYEN MEŞALESİ:  - ataturk ogretmen egitim

“Arkadaşlar! Yeni Türkiye’nin birkaç yıla sığdırdığı askerî, siyasî, idarî devrimler çok büyük, çok önemlidir. Bu devrimler, sizin toplumsal ve fikrî devrimdeki başarılarınızla desteklenecektir. Hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister!” (1924,Ankara)(Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C.II, s.178-179” 

“Öğretmenler! Cumhuriyet, fikren, bilimsel, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek sicilli korucular ister. Yeni kuşağı bu yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir.” ( 25.08.1924, Öğretmenler Birliği Kongresi Üyelerine.) 

ANADOLU AYDINLANMASININ SÖNDÜRÜLEMEYEN MEŞALESİ:  - 0?ui=2&ik=5ecbd15348&attid=0
ANADOLU AYDINLANMASININ SÖNDÜRÜLEMEYEN MEŞALESİ:  - 0?ui=2&ik=5ecbd15348&attid=0

“Ulusa gideceği yolu gösterirken dünyanın her türlü ilminden, keşiflerinden, gelişmelerinden yararlanalım, ama unutmayalım ki, asıl temeli kendi içimizden çıkarmak zorundayız.” (1923, Konya) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, s. 145) 

 
 “Eski idarelerin en büyük kötülüklerinden biri de irfan ordusuna layık olduğu önemi vermemeleridir.(Atatürk’ün öğretmenlere hitabı, Kütahya lisesi – 24 Mart 1923) Okullarda öğretim görevini ve güvenilir ellere teslimini, memleket evlâdının, o görevi kendine hem bir meslek, hem bir ülkü sayacak üstün ve saygıdeğer öğretmenler tarafından yetiştirilmesini temin için öğretmenlik, diğer serbest ve yüksek meslekler gibi, aşama aşama ilerlemeye ve herhalde refah teminine elverişli bir meslek haline konulmalıdır. (Atatürk’ün S.D.I, s.289)”

Şimdi yine diyecekler ki bunlar hala 1920’lerin, 1930’ların lafları… Ama eğri otursanız da bari bozuk saatin bile günde iki kez doğruyu gösterdiği gibi doğru konuşun. Bu sözler sizlere günümüzü anımsatmıyor mu? O halde aydınlanma devrimi kararlılıkla sürdürülmelidir… 

Rahmetli öğretmenlerimizin huzurunda saygı ve tazim ile eğilirken, tüm öğretmenlerimize aydınlık günler dileği ile…

ANADOLU AYDINLANMASININ SÖNDÜRÜLEMEYEN MEŞALESİ:  - 24 kasim ogretmenler gunu

Yorumlar

  1. MEHMET BOZ avatarı
    MEHMET BOZ

    Eskiye özlemi(nostalji) dolu yazısı için Sn. Umruk’a teşekkür ederim.
    Çünkü: Eğitim alanında Türk Devriminin önderinin neler söylenmiş olduğunu okuyanlara hatırlatmış.
    Böylece (%70’nin gerçek dışı olan) medya/sosyal medyanın gözümüze gözümüze soktuğu çöp bilgileri sorgulamamıza fırsat vermekte.
    Çare olabilecek yol, yöntemler ele alınmamış!
    Namık Kemal’in “Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini/ Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini” dizelerini okuyan Mustafa Kemal’in “İşte ben bu kürsüden bu yüce Meclis’in Reisi sıfatıyla, yüksek heyetinizi teşkil eden bütün üyelerin her biri namına ve bütün millet namına diyorum ki: Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini/ Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.” dediğini anımsatmış olalım.
    Ve Türk Gençliğinin içinden çıkacaktır Eğitim Devrimini kaldığı yerden yeniden inşa edecek donanımlı önderler diyelim!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir