Fındık üreticileri perişan…

Fındık üzerine daha önce yazmış “Fındık bizde ama para yabancının cebinde” demiştik. Eğer Fiskobirlik ve TMO alım yapmaz ise fındık üreticisi tüccarın önüne atılacak. Fiskobirliğin ya da TMO’nun üreticinin beklediği fiyatı da vermesi isteniyor.

TMO Giresun kalite fındığı 132 liradan alırken, fındık tüccarı aynı fındığı serbest piyasada 128 liradan, FİSKOBİRLİK ise 126 liradan alış yapıyor.

Giresunlu fındık üreticileri topladıkları fındığı kurutabilmek için şehir içindeki yolları ve sahil boyundaki yaya kaldırımlarını adeta fındık harmanı haline getirdi.

Ancak üreticiler çocuklarının okul masrafları gibi acil ihtiyaçlarından dolayı fındığı hemen kurutup satmayı düşünürken, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) alım kriterleri, FİSKOBİRLİK’in ise geçmiş yıllardaki güven kaybından dolayı serbest piyasaya fındık vermek zorunda kalıyor.

Giresunlu fındık üreticileri, topladıkları fındıkları kimi zaman yol kenarlarında, kimi zaman ise kaldırımlarda kurutmaya çalışıyor.

Yüksek kesimlerdeki hava şartlarından dolayı sahile indirilen fındıklar yüzlerce metre fındık harmanı oluşturdu. Fındıkta hasat mevsiminin sona yaklaşması dolayısıyla bahçelerden topladıkları ürünlerini kurutma telaşı içeresine giren üreticiler her yıl olduğu gibi, bu yıl da Karadeniz Sahil Yolu kenarları ile yaya kaldırımlarını fındık harmanı haline getirdi.

Sahil kesiminde fındığı daha erken kurutma imkanı bulduklarını kaydeden Kemaliye köyünden Nuriye Şahin, ‘Harman için uygun yer bulamadığımız için kabuğundan soyulmuş fındıkları kurutmak için Karadeniz Sahil Yolu kenarlarını tercih ediyoruz. Beton veya asfalt zemine serilen fındık daha iyi kuruyor. Bu nedenle ürünlerimizi kurutabilmek için kara yolu kenarlarını ve kaldırımları tercih etmek zorunda kalıyoruz. Bahçelerimizden bin bir güçlükle topladığımız fındıklarımızı buralarda daha iyi ve daha hızlı kurutuyoruz” dedi.

Keşap’ın Karabulduk köyünden fındığını kurutmak için Giresun’a geldiğini ifade eden Kadir Uğur yaptığı açıklamasında şunları söyledi:

“Bilindiği gibi köylerde arazilerimiz harman için uygun olmadığından ve hava şartlarının daha çok yağışlı olması nedeniyle sahile getirdim. Kuruttuktan sonra da hemen satacağım. Geçen yıl TMO’ya fındığımı götürdüm. ‘Maalesef seçilecek’ denildi, ‘alım şartları’ dendi, yok nem fazla denildi ben de götürüp tüccara verdim. Karadeniz’de nem oranı her zaman yüksektir. Fındık, diğer hububat ürünleri gibi değerlendirilmemelidir. Bu sezon fındığı bekletmeden satacağım çünkü serbest piyasada fındığın yükselmesi için mahsulün rekoltesinin düşük olması gerekir ancak bu sene rekolte oldukça iyi o nedenle fiyatların bekledikçe yükseleceğini düşünmüyorum.”

Fındık üreticisi Yunus Akkılıç ise TMO ile birlikte Türkiye’de hatta dünyada en büyük üretici birliği olarak görülen FİSKOBİRLİK’in üreticiye bu süreçte gerek alım şartları gerek alım fiyatları konusunda daha fazla destek olmasını isteyerek fındık üreticilerin mağduriyetinin giderilmesi çağrısında bulunurken, Mehmet Ali Alaşavlar da “Fındığımı şuanda satmayı düşünmüyorum. Serbest piyasaya satsam ucuza gidecek, TMO’ya gitsem alım şartları deniliyor. 2.5 ton fındığım var ama TMO bunu sadece 400 kilosunu alıyor. Geri kalanı ise tüccara vermek zorunda kalıyorum. Ancak serbest piyasadaki fiyatlar maliyetlerin altındadır. Biz de çaresiz serbest piyasaya mahkumuz’ dedi.


Yazıları posta kutunda oku


“Fındık üreticileri perişan…” için bir yanıt

  1. Mehmet Ömer Pustu avatarı
    Mehmet Ömer Pustu

    Şöyle bir düşünsek, devletin beceriksizliği yüzünden köylümüzün perişanlığı.Bu mali zarar Türkiyenin milli bütçesinede yan etki yapıyor.
    Neden devlet bu fındıkları, fındığa ve sağlığa uygun bir şekilde kurutma imkanları aramıyor?

    Örneğin iç Anadolu bölgesine fındıkları getirilip kurutula bilir. 2 saatlik yol.
    Diğer fındık satan ülkeler nasıl bir çözümbulmuş böyle bir duruma?

    Köylüler kendi aralarında bir kooparatif kurmaları gerekiyor, yani köylü dayanışma derneği.

    Fındığın ömrü az, 1 yıl ancak dayanır.
    Fındık yağı salatalarda çok güzel, yağ çıkarma makinası alıp yağının çıkartmak gerekiyor, hemen dünya piyasasına sunulacak. Fındık likörü, fındık macunu, fındık ekmeği, fındıklı yoğurt, fındıklı tereyağı, fındıklı kek, fındıklı goflet, fındıktan şu an aklıma gelen en azından 50 çeşit ürün?
    Fındık Karadenizin altını. Eğer Türkiye beceriksizliği yüzünden bu kadar değerli şeyi dış piyasaya yüksek fiyatla sunmuyorsa öyle devlet yerin dibine batsın. Yönetim ve organizede sorunu var demektir.
    Yöneticilerin işi gücü, kendilerini oyalamak. İlk yapılacak iş, bu yöneticilerin TV yasağı. Çene çaşmaktan başka işleri ğüçleri yok, bakmısın ay bitmiş, yine ayın başı cepler haram parayla dolmuş.
    Devlet ve millet için kimse parmağını kıpırdatmıyor.
    Halk kendi kendine organize olacak, devlet vergiden başka bir şey düşünmüyor.

    Olanaklar aranılıp, bulunması gerekiyor.Zeki çözümler. Devletten umut bekleyen orda çok bekler.

    Türkiyenin dört yanından Nakliye firmaları bu vatandaşlara elini uzatacak, fındık büyük şehirlerde satışa çıkacak, herkes iyi kötü emeğinin karşılığını alacak.Kimse aç kalmayacak.
    Üzüm, karpuz, meyve, sebzede , kuru kayısı vs, halk birbirine sahip çıkacak. Devleti yönetenler bizim adamımız değil. Saraydakinin umurunda deyil, senin çocuğuyum defteri kitabı.
    Şu an Türkhalkı bir birine destek verecek.Kimse yağmurun altında kalmayacak. Acil seçimlerin yapılması gerekli, 4 yıl beklemek uzun bir zaman seçim için. Bu dört yıl hazinemize büyük zarar verdiği gibi ölü yatırım. El freninin çekme zamanı geldi de geçiyor bile. Bu beceriksiz hükümetin millete günde verdiği zarar milyonları yuttu. Biz aç yatarken, çocuğuma önlük, kitap, defter, alamazken, saraydaki hergün ziyafet veriyor, hacıya, hocaya bizim ödediğimiz vergilerle. Zehir, zıkkım olsun, kefin parası yapsın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir