Ne diyor partili Cumhurbaşkanı tarafından atanmış olan Adalet Bakanı?
Türkiye’de yargı tarafsız ve bağımsızdır.
Vay be!!!
Bu kadar yüzsüzlüğede pes doğrusu.
Sayın Bakan, böyle iddialı ve abartılı konuşan insanlara “Ufak ufak atta civcivler de yesin” derler.
Bahsettiğiniz o hangi yargı hem bağımsız, hemde tarafsız acaba?
Bütün kanunların üstünde olan Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını tanımayan yargı mı?
Yoksa, düğmesiz ve iliksiz cübbelerinde baş parmaklarını düğme, işaret parmaklarını da ilik yaptıktan sonra rükûda duran yargı mı?
Veya Anayasa mahkemesi üyelerinin Anayasayı ihlal ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunan yargı mı?
Ya da, Avrupa Konseyinin bile Türkiye’deki kararlarını endişe ile izlediklerini tüm dünyaya deklare ettikleri yargı mı?
Papaza önce 3 yıl 15 gün ceza vererek ev hapsi ve yurtdışı yasağı koyan, ardından Donald Trump’ın hakaret dolu tehdit mektubu sonrası 1 günde tek bir emir ile ev hapsi ve yurtdışı yasağını 10 dakikada kaldıran yargı mı?
Masumları hapiste zalimleri sokakta tutup, Türkiye’yi 1800’lü yıllardaki Amerika’nın Teksas’na çeviren yargı mı?
Verdikleri mesnetsiz,ölçüsüz ve gereksiz kararlar ile Avrupa İnsan Hakları mahkemesi tarafından Türkiye Cumhuriyeti Devletini milyarlarca dolar tazminat ödemeye mahkum kılan yargı mı?
Çok değil; bundan 20-30 yıl önce büyükanne, büyükbaba, anneanne ve dedeler dünyaya gelen torunlarını “Benim torunum savcı olacak, hakim olacak” diye sever öyle olmaları için dualar ederlerdi.
Evladı hukuk fakültesini kazanan baba tüm mahalleye ziyafet verir, davul zurna ile kutlama yapar, bunu yediden yetmişe herkese duyurmak için gayret gösterirdi.
Mahalleden bir hukuk fakültesi öğrencisi çıkması, birde onun savcı veya bir hakim olması o mahalleye prestij katar, tüm mahalleli bununla büyük bir övünç duyardı.
Askeri okullardan sonra en yüksek puan ile öğrenciyi hukuk fakülteleri alırdı.
Ne acıdır ki…
Bugünlerde aileler evlatlarının hukuk fakültesi okumasına bile izin vermiyorlar.
Aileler izin verecek olsa da başarılı gençler artık hukuk fakültesi okumak istemiyorlar.
Buna kendi evladımı da örnek verebilirim. Neden okumak istemiyorsun soruma verdiği cevabı ise saygımdan ötürü yazmak istemiyorum.
Bir güneş kadar parlak ve kutsal olan bu mesleğin içine düştüğü bu durum içler acısıdır.
Eğer birgün…
Keser dönecek sap dönecek ve o gün gelip çatıp hesap dönecek olur ise, ilk önce Yerel, İstinaf, Yargıtay, Danıştay Anayasa birtekmil hepsi birden yargılanarak en ağır cezanın verilmesi gereken buralarda ki yargı mensuplarının ta kendisidir.
Çünkü, yaşadığımız bu kabusun birinci derecedeki müsebbibi onlardır.
Çünkü, bu ulvi, kutsal ve saygıdeğer mesleği zehirli dillere, kirli ellere, çamurlu ayaklara düşüren onlardır.
Bir yerde adalet yoksa huzur yoktur. Asayiş yoktur. Sükunet yoktur. Mutluluk yoktur. Güven yoktur.
Hiçbir şey yoktur.
Adaleti kaybeden bir ülke ulvi ve kutsal olan her değerini yitirmiş, yıkılmaya mahkum ülkedir.
Sorunlu ve sorumlu olanda sizlersiniz.
Yazıları posta kutunda oku