Milli değerler üzerinde filizlenen çağdaş Güney Azerbaycan edebiyyatı

Prof. Dr. Esmira Fuad’ın Türkiyede yayınlanmak için yazdığı “Milli değerler üzerinde filizlenen çağdaş Güney Azerbaycan edebiyyatı” kitabına Doç.Dok. Parvana Bayramın Ön Sözü..

Güney Azerbaycan meselesi ve burada yaşayan Azerbaycan Türklerinin maruz kaldığı baskılar, ana dilde eğitimin olmaması vb. sıkıntılar sadece Azerbaycan’ın değil, bütün Türk dünyasının çözüm bekleyen temel sorunlarındandır.

Bütün baskı ve yasaklara, dış dünyadan soyutlanmasına rağmen Güney Azerbaycan’da, Türk edebiyatı zengin varlığını sürdürmeye ve çağın gereklerine ayak uydurmaya çalışmaktadır. Zira ilk temsilcileri arasında Abdurrahim Talıbov (1834-1911), Zeynelabidin Marağayî (1837-1910), Mirze Ağa Tebrizî (?-1915) Mirze Hesen Rüşdiyye (1851-1944), Mirze Eli Möcüz Şebüsterî (1873-1934), Mehemmedeli Terbiyet (1877-1940), Mirze Mahmud Genizade (1878-1935), Hebib Sahir (1903-1985), Mehemmed Hüseyin Şehriyar (1905-1988), Cavad Heyet (1925-2014) ve isimlerini burada sayamayacağımız nice değerli edebiyatçı, gazeteci, bilim insanı ve şair bulunan bir kültürün devamlılığını sürdürmesi muhakkaktır.

Türkiye’de, Kuzey Azerbaycan’da veya diğer Türk Cumhuriyetlerinde yaşatılmakta olan klasik ve modern Türk edebiyatı, Güney Azerbaycan’da da çeşitli zorluklara, baskı ve zulümlere rağmen varlığını devam ettirmektedir.

Güney Azerbaycan edebiyatının uzmanlarından olan Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi mensubu Prof.Dr. Esmira Fuad’ın “Millî Değerler Üzerinde Filizlenen Çağdaş Güney Azerbaycan Edebiyatı (2010-2020 yılları arasında)” başlıklı kitabı, yazarın Güney Azerbaycan edebiyatı alanında neredeyse 40 yıllık çalışmalarının, ilmî ve edebî birikimlerinin sonucu olarak ortaya konmuştur.
Ne yazık ki, Şehriyar ve onu takip eden birkaç önemli şair ve yazar dışında çağdaş Güney Azerbaycan edebiyatı ve temsilcileri hakkında fazla bilgiye sahip değiliz. Bu eser vasıtasıyla biz, Güney’de yetişen son dönem şair ve yazarların Kuzey Azerbaycan, Türkiye ve Avrupa edebiyatını sıkı bir şekilde takip ederek sosyal-siyasi ve edebî olaylardan etkilendiğini, bu etkilenmenin edebi eserlerindeki yansımalarını görebilmekteyiz.

“Millî Değerler Üzerinde Filizlenen Çağdaş Güney Azerbaycan Edebiyatı (2010-2020 yılları arasında)” adlı bu eser, Giriş’ten sonra “Edebî Tenkit, Güney Azerbaycan’da Çağdaş Edebî Sürecin Önemli Alanlarından Biridir”, “Millî Değerleri Olmayan Bir Halk Köksüz Bir Ağaca Benzer (Şairin Şiiri, Onun Kimliğinin, Yaşamının Dışa Vurumudur)”, “Kadın Şair ve Yazarların Eserlerinde Temel Hak ve Hürriyet İhlallerine Karşı Direnişin Yaygın Hale Gelmesi ve Güney Azerbaycan Edebiyatında Modern Şiir Yeni Düşüncenin Dışa Vurumudur”, “Azerbaycan Toprakları Bölünüp Parçalansa da Azerbaycan Edebiyatı Bölünmeden Birliğini Koruyabilmiştir”, “Güney Azerbaycan’da Çocuk Edebiyatının Gelişmesi Çağdaş Edebî Sürecin Önemli Meselelerindendir”, Güney Azerbaycan Şiirinin Esas Objesi İnsandır, “Şairler, Şiir Doğurarak Can Verirler Dünyada”, “Kurşun Yağmuru Altında Oturup Çay İçmektir Sevgi”, Son Yüzyılın Epik Şiirine Bir Bakış”, “Son Yüzyılda Güney Azerbaycan’da Nesrin Durumu: Dünden Bugüne”, “Güney Azerbaycan Nesri 2013-2020 Yılları Arasında”, “Güney Azerbaycan’da Tiyatro Türü Hâlâ Geleneksel Doğu Edebiyatı Etkisindedir”, “Güney Azerbaycan’da Bir Tercüme Harekâtı Başlatılmıştır”, “Güney Azerbaycan’da Kitap Neşriyle İlgili Mevcut Durum ve Yayınlanacak Eserler” adlı başlıklardan, Sonuç ve Kaynakça bölümlerinden oluşmaktadır.
Bu kadar farklı ve oldukça zengin içerikli başlıkların her biri yazarın bu alanda yazmış olduğu hacimli araştırma kitaplarının ve ciddi bilimsel çalışmaların kısa bir özetidir. Burada, müstakil başlıklar altında ele alınıp incelenen hususların tamamı da aslında Güney Azerbaycan Türklerinin ve Güney Azerbaycan edebiyatının temel meseleleridir.

Giriş bölümünde, Güney Azerbaycan edebiyatının tarihi gelişim sürecinden bahseden yazar, Meşrutiyet inkılabı sonrasında yetişen şair ve yazarları, onların edebi ürünlerini incelemiştir. Özellikle 20. yüzyılın başlarından sonlarına kadar Güney Azerbaycan’ın toplumsal, siyasi ve kültürel hayatındaki bütün siyasi ve edebî olaylara kısaca değinerek Güney Azerbaycan edebiyatının kısa ve özlü bir kronolojisini yapmıştır.

Müellif bu eserde, bu satırların yazarı da dahil olmakla çoğumuzun ismini ilk defa duyacağımız Nasir Menzuri, Mecit Şebbağ Yalgız, Huşeng Ceferi, Nasir Mergati, Eziz Selami, Eli Daşkın, Seher Hiyavi, Nigar Hiyavi, Mehemmed Rza Levayi, Hadi Garaçay, Mehemmed Rza Tebrizli, İsmayıl Mededi Ülker, Mustafa Şeyhpur, Feriba Mürtezai, Melihe Azizpur, Feranek Ferit İpek, Aydın Araz, E.M.Aşdaşlı, Saleh Etayi, Ehmed Heyrullapur, Erestu Mücerredi, Hamid Ehmedi, Seid Muğanlı, Nesim Köhnesal, Hosrov Barışan, Hesen İldırım, Babek Gocazade, Saleh Seccadi, Resul Gediri, Ergin Avşar, Hemid Arğış, Rugiyye Kebiri, Resul Yunan, İsmayıl Ülker, Ramin Cahangirzade, Elvar Gullivend, Sayman Aruz, Sekine Purhesen, Kiyan Hiyav, Hümmet Şahbazi, Ülker Ucgar, Neda Semedi, Rza Veidi Artan, Mesud Haray, Eyvaz Taha, Gadir Ceferi ve ismini burada zikredemeyeceğimiz daha nice şair ve yazarlardan, onların önemli eserlerinden ve bu eserlerin içeriğinden bahsetmiştir.

“Edebî Tenkit, Güney Azerbaycan’da Çağdaş Edebî Sürecin Önemli Alanlarından Biridir” bölümü eserdeki önemli başlıklardan olup Güney’de bu alandaki boşluklardan ve bu boşlukları doldurmak için yapılan çalışmalardan bahsetmektedir. Esmira Fuad, burada önemli meselelere temas ederek Güneyli edebiyatçıların bu konudaki tespitlerini, görüş ve önerilerini incelemiştir. Bu değerlendirmelerden hareketle ortak alfabe, dil ve üslup meselesinin ve bu alandaki tartışmaların son yıllara has bir olay olmadığını ve çok daha eskiden beri Güney Azerbaycan Türklerinin bu uğurda mücadele ettiğini öğrenmekteyiz. Burada, önemli Türkologlardan şair Hemid Nitgi’nin bu konuda İsmail Bey Gaspıralı’nın “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” sloganından ve eğitim reformundan etkilenerek 1980’li yıllarda “İmla Gaydaları” adlı bir yazım kılavuzu hazırlayıp Varlık dergisinde yayımlatmasından da bahsedilmektedir.

Azerbaycan Türklerinin dil ve kültürlerine, millî varlıklarına yapılan saldırılar sonucu özellikle 20. yüzyıl Güney Azerbaycan edebiyatı bir direniş edebiyatı özelliği göstermektedir. Bu direniş genel itibariyle aktif direniş olup edebi eserlere de bu yönüyle yansımaktadır. Müellif, eserde bu tarzın temsilcilerinden olan Mesud Haray, Mehemmedrza Levayi, Hadi Garaçay, Elirza Miyanalı, Eziz Selami, Nuşin Musevi, Türkan Urmulu, Dr. Hüseyn Süleymanoğlu, Şerife Ceferi, Ramin Cabbarlı gibi şairlerin ana vatana ve sevdiklerine olan hasret dolu şiirlerini incelemiştir.

Güneydeki edebî süreç ve bu süreci besleyen modern şiir derneklerinden eserde bahsedilmiştir.

Güney Azerbaycan’daki kadın şairler de edebi süreci destekleyen eserleri, görüş ve düşünceleriyle çağdaş edebiyata katkıda bulunmaktadırlar. Eserdeki “Kadın Şair ve Yazarların Eserlerinde Temel Hak ve Hürriyet İhlallerine Karşı Direnişin Yaygın Hale Gelmesi ve Güney Azerbaycan edebiyatında mo-dern şiirin daha çok millî zeminde ve milliyetçilik düşünceleri ekseninde şekillenmiş olup bütün ve birleşmiş, topraklarını işgalden kurtarmış güçlü bir Azerbaycan özleminin bu şiirlerin ortak teması olduğunu da bu eserden anlamaktayız.
Yazarın uzun yıllar üzerinde ciddi çalışmalar yaptığı ve bu eserde de temas ettiği konulardan biri de Güneyde Çocuk Edebiyatının Durumu konusudur. Yazılanlardan ve verilen edebî örneklerden hareketle bu alanda Güney Azerbaycan’da önemli eserlerin yazıldığı görülmektedir.

“Son Yüzyılın Epik Şiirine Bir Bakış” başlığı altında Güneydeki destani şiir geleneğinin son durumuyla ilgili bilgi sahibi olurken, “Son Yüzyılda Güney Azerbaycan’da Nesrin Durumu: Dünden Bugüne” ve “Güney Azerbaycan Nesri 2013-2020 Yılları Arasında” başlıklı bölümlerde ise son dönem edebiyatında yazılmış olan hikaye ve romanlar hakkında bilgi sahibi olmaktayız. Şiirde konular daha çok millî zeminde cereyan etmekteyken nesir eserlerinde konuların daha çeşitli ve evrensel olduğu görülmektedir. Günlük hayata dair, kadın-erkek ilişkileriyle ilgili konuların yanı sıra insan hürriyeti, insanın bir fert olarak toplumdaki yerinin sorgulanması da bu romanların temel konuları arasındadır.

Güney Azerbaycan’da tiyatro türünün gelişimi, Güney Azerbaycan’da tercüme harekâtının başlatılmış olması ve en esası Güney Azerbaycan’da kitap yazıp yayımlatma meseleleri, yayımlanacak olan eserlerin içeriği hakkında da eserde ayrıntılı ve ilk elden bilgiler yer almaktadır. Sonuç bölümünde yazar konunun uzmanı olarak eserde ele aldığı temel meselelerle ilgili çözüm önerileri de vermiştir.

Eserin önemli özelliklerinden biriyle kaynaklar kısmında karşılaşmaktayız. Zira güncel kaynakların birçoğu internetten alınmıştır. Bu da bu alandaki ciddi sıkıntılardan biri olan ana dilde basın-yayın imkanının olmaması ve şartlara uyum sağlayarak Güneyli edebiyatçıların eserlerini sanal ortamda yayımlatmaya yönelmiş olduğu gerçeğini göstermektedir.

Eser, içindeki kapsamlı bilgiler ve temas etmiş olduğu önemli konular dolayısıyla Güney Azerbaycan edebiyatının hem tarihi, hem de güncel durumuyla ilgili bilgi sahibi olmak isteyenlerin, Türkiye, Kuzey ve Güney Azerbaycan edebiyatçılarının ve akademisyenlerin masa üstü kitabı olacak nitelikte değerli bir çalışmadır. Genel Türk edebiyatına, Güneyli şair ve yazarların aynasından bakmak bizlere çok daha farklı ve özel bir bakış açısı kazandıracaktır.

Doç. Dr. Parvana BAYRAM – Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi / TURKİSHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir