Freedom House: ‘Türkiye’de Muhalefetin Kampanyaları ve Bağımsız Medya Daha Fazla Baskıya Uğrayabilir’

Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House, dünya genelindeki siyasi haklar ve sivil özgürlükler üzerine yıllık raporunu 9 Mart’ta yayınlamıştır. Rapor’da, 2018’de statüsü “Kısmen Özgür Ülke” kategorisinden “Özgür Olmayan Ülke” kategorisine düşürülen Türkiye, “Özgür Olmayan Ülke” olarak sınıflandırılmıştır.

“Demokrasi Mücadelesinde 50. Yıl başlıklı raporun kapağında, geçen yıl  İranlı Mahsa Amini’nin gözaltında ölümünü İzmir’de protesto eden İranlı kadınlar yer almıştır. Freedom House, 1973’ten buyana dünya çapında siyasi haklar ve sivil özgürlüklerin durumunu değerlendirmektedir. “Freedom in the World’ün 2023”  sayısı,  yıllık karşılaştırmalı raporlar serisinin 50’ncisidir.

Rapor’un metodolojisine göre her ülke, 25 gösterge üzerinden 0 ve 4 arası puanlandırılırken toplam 100 puan olan göstergelerin yüzde 40’ı siyasi haklar, yüzde 60’ı sivil özgürlükler kategorisinde gruplandırılmıştır. Toplam puan üzerinden ülkeler, “özgür”, “kısmen özgür” ve “özgür olmayan” ülke kategorilerinde sınıflandırılmıştır. Son 17 yıldır dünya genelinde özgürlüklerde düşüş görülmektedir. Bu yıl raporda 195 ülkenin 84’ü “özgür” kategorisinde yer alırken, 54 ülke “kısmen özgür”, 57 ülke “özgür olmayan” ülke kategorisindedir. Darbelerin demokraside gerilemeye  yol açtığı  belirtilen raporda, başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişimlerinin siyasi sisteme ve insan haklarına zarar verdiği  açıklanmıştır.

Türkiye’deki 2016 darbe girişimine  değinen rapor, bu olayın ülkedeki siyasi haklar ve sivil özgürlükleri uzunca bir süredir gölgelediğine vurgu yapmaktadır. Rapor’da, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP, kilit demokratik kontrol ve dengelerin kaldırılmasını, siyasi rakiplerin tasfiye edilmesini haklı çıkarmak için bunları kullandı” ifadelerine yer verilmiştir. Türkiye, 2023’te özellikle incelenmesi gereken ülkeler listesindedir. Bu kapsamda  dünya genelindeki 195 ülkeden 35’inde geçen yıl  düşüş yaşansa da, 34 ülke demokrasi konusunda gelişme göstermiştir.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House, dünya genelindeki siyasi haklar ve sivil özgürlükler üzerine yıllık raporunu 9 Mart’ta yayınlamıştır. Rapor’da, 2018’de statüsü “Kısmen Özgür Ülke” kategorisinden “Özgür Olmayan Ülke” kategorisine düşürülen Türkiye, “Özgür Olmayan Ülke” olarak sınıflandırılmıştır. - Screenshot 11

Aşağıdaki tabloda son 10 yılda ülkelerin durumlarındaki gelişmeler yer almıştır. Türkiye son 10 yılda baştan  beşinci sıradadır.

Freedom House’un 2023 raporunda Türkiye,  “özgür olmayan ülke” kategorisinde yer almıştır.

Rapor’un  bulgularına göre, son 17 yıldır dünya genelinde özgürlüklerde düşüş görülmüştür.  Bu yıl raporda 195 ülkenin 84’ü “özgür” kategorisinde yer alırken, 54 ülke “kısmen özgür” ve 57 ülke “özgür olmayan” ülkeler arasındadır.  Rapor’da basın özgürlüğü konusunda son 17 yılda 195 ülke arasında sıfır çeken ülke sayısı 14’ten 33’e, ifade özgürlüğünde  ise  sayı 6’dan 15’e yükselmiştir.

Aşağıdaki ilk tabloda  Avrupa kıtasındaki 630.6 milyon nüfusun  yüzde 82’si özgür, yüzde 4’ü kısmen  özgür, yüzde 14’ü ise özgür olmayan rejimlerle yöneltilmektedir. Ülkeler göre ayırımda ise 42 ülkeden yüzde 81’i özgür, yüzde 17’si kısmen özgür, yüzde 2’si ise  özgür olmayan rejimlere sahiptir.

İkinci tabloda  7.9 milyar  dünya nüfusunun  yüzde 20’si özgür, yüzde 41’i kısmen özgür, yüzde 39’u ise  özgür olmayan rejimlerle yönetilmektedir. Ülkelere göre yapılan sınıflamada 195 ülkeden yüzde 43’ü  özgür, yüzde 29’u özgür olmayan ve yüzde 28’i ise kısmen özgür rejimlere sahiptir.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House, dünya genelindeki siyasi haklar ve sivil özgürlükler üzerine yıllık raporunu 9 Mart’ta yayınlamıştır. Rapor’da, 2018’de statüsü “Kısmen Özgür Ülke” kategorisinden “Özgür Olmayan Ülke” kategorisine düşürülen Türkiye, “Özgür Olmayan Ülke” olarak sınıflandırılmıştır. - Screenshot 12

Freedom House 1973’te ilk raporunu yayınladığında 148 ülkeden sadece 44’ü “özgür” olarak tanımlanırken,  bu yılki raporda  195 ülke içinden “özgür” kategorisindeki ülke sayısı 84’e yükselmiştir. Rapor, “özgür” kategorisindeki ülkelerin yerlerini koruduklarını belirtirken, “özgür olmayan” ve “kısmen özgür” ülkelerin kategoriler arası sıkça değişkenlik gösterdiklerini  açıklamaktadır. Freedom House, son 50 yılda  demokratik kurumları güçlendirmenin ve korumanın, Soğuk Savaş döneminin sonlarındaki demokratikleşme dalgasından daha zor hale geldiğini  açıklamaktadır.

Rapor’da, Türkiye’deki endişelerin verilerle de desteklendiğini gösteren sonuçlara yer  verilmiştir.  2016 darbe girişimine değinilen raporda, bu girişimin ülkedeki siyasi haklar ve sivil özgürlükleri uzun süredir gölgelediğine değinilerek, “Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan  ve AKP, kilit demokratik kontrol ve dengelerin kaldırılmasını ve siyasi rakiplerin tasfiye edilmesini bu amaçla  kullandı” ifadelerine yer verilmiştir.

Rapor’un temel bulgularına göre, son 17 yıldır dünya genelinde özgürlüklerde düşüş görülmektedir. Bu yıl raporda 195 ülkenin 84’ü “özgür” kategorisinde yer alırken, 54 ülke “kısmen özgür” ve 57 ülke ise“özgür olmayan” ülke kategorisindedir. Freedom House’ın yıllık olarak yayımladığı raporlarda ilk defa 2018’de statüsü “kısmen özgür ülke” sınıfından“özgür olmayan ülke” kategorisine düşürülen Türkiye, o yıldan bu yana  “özgür olmayan ülke” olarak kalmaya devam etmektedir.

Rapor, geçen yıl seçim kanununda yapılan değişiklikler ile hükümetin seçim sonuçlarına gelen itirazları değerlendirecek hakimlerin belirlenmesini kontrol edeceğine  vurgu yapmaktadır.  2022 yılında  yürürlüğe giren “Dezenformasyon Yasası”  ile muhalefetin kampanyalarının ve bağımsız medyanın daha fazla baskıya uğrayabileceği  açıklanmaktadır.  Bundan dolayı Türkiye, 2023’te özellikle incelenmesi gereken ülkeler listesinde yer almıştır.

Rapor, geçmişte seçimle iktidara gelen bazı liderlerin 2022’de yerleşik demokratik süreçleri reddederek iktidarlarını sürdürebilmek için kuralları yeniden yazmayı denediklerini de  açıklamaktadır. Brezilyalı lider Jair Bolsonaro’nun Ekim 2022’deki seçimi Lula Da Silva’ya kaybettiğini kabul etmemesini açıklayan Rapor, Ocak ayında Bolsonaro destekçilerinin Kongre’yi, Anayasa Mahkemesini ve cumhurbaşkanlığı sarayını bastığını açıklamaktadır.

Rapor’da, 2002 yılından  bu yana iktidarda olan AKP’nin demokrasiyi ve fikir özgürlüğünü olumsuz etkileyen kararlarına yönelik tepkilere de yer  verilmiştir. İnternet sitelerine erişim engeli getirilmesi, gazetecilere haberleri  sebebiyle  soruşturmalar açılması ve Anayasal olarak güvence altına alınan barışçıl protesto gösterilerinde orantısız güç kullanılarak yapılan müdahaleler sonrası gözaltların arttığına  değinilmiştir.

Türkiye’deki 2016 darbe girişimine de değinen rapor, bu olayın ülkedeki siyasi haklar ve sivil özgürlükleri uzunca bir süredir gölgelediğini açıklamıştır. 2018’de statüsü “kısmen özgür ülke” kategorisinden “özgür olmayan ülke” kategorisine düşürülen Türkiye, o yıldan bu yana  “özgür olmayan ülke” olarak kalmaya devam etmektedir.

Türkiye’nin  Mayıs ayında seçime hazırlandığını  açıklayan rapor, geçen yıl seçim kanununda yapılan değişiklikler ile hükümetin seçim sonuçlarına gelen itirazları değerlendirecek hakimlerin belirlenmesini kontrol edeceğine  vurgu yapmaktadır. Dezenformasyon yasası ile muhalefetin  ve bağımsız medyanın daha çok  baskıya uğrayabileceğine değinilmektedir.

Rapor, geçmişte seçimle iktidara gelen  liderlerin  iktidarlarını sürdürebilmek için kuralları yeniden yazmayı denediklerini  açıklamaktadır. Brezilyalı lider Jair Bolsonaro’nun Ekim 2022’deki seçimi Lula Da Silva’ya kaybettiğini kabul etmemesi örneğini belirten rapor, Ocak ayında Bolsonaro destekçilerinin Kongre’yi, Anayasa Mahkemesini ve cumhurbaşkanlığı sarayını bastığına  işaret etmektedir.

Dünya genelindeki 195 ülkeden 35’inde geçen  yıl  düşüş yaşansa da 34 ülke demokrasi konusunda gelişme göstermiştir.  Son 17 yılda düşüş ve ilerleme gösteren ülkeler arasında ilk  defa makas  daralmıştır.  Rapor, Çin’in Birleşmiş Milletler’in İnsan Hakları Konseyi’ne seçilerek kendi politikaları hakkında kararları engellediğine de değinilmekledir. Rapor’da, Nisan 2022’de Rusya’nın BM İnsan Hakları Konseyi üyeliğinden çıkarılması ve geçen Ekim ayında Venezuela’nın Konsey’e girmesinin engellenmesi örnek gösterilmiştir.

Rapor’da otoriter liderlerin iktidarlarını sürdürebilmek için yolsuzluk ve güç kullanımının bir kombinasyonuna bel bağladıkları belirtilirken, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki savaşta hedeflerini yerine getirememesinin sebebinin, ülkesindeki yolsuzluklar olduğu açıklanmaktadır. Ekim 2022’de üçüncü dönem liderliğini kazanan Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in de ülkede “sıfır Covid”  siyaseti ile  halkı kontrol etmeye çalıştığı   belirtilmektedir.

Rapor’a göre  2005 yılından  sonra  basın ve ifade özgürlüğü  tehdit altında olup,  basın özgürlüğü konusunda son 17  yılda 195 ülke arasında sıfır alan ülke sayısı 14’ten 33’e yükselmiştir. İfade özgürlüğünde  bu sayı 6’dan 15’e  çıkmıştır. Rapor’a göre 2022 yılında 157 ülkede özgür ve bağımsız medya; gazetecilerin yargılanması, gazetecilere yönelik şiddet, medya bağımsızlığını sınırlayacak yasalar, eleştirel kuruluşlara sansür ve erişim engeli gibi tehditlerle karşılaşmıştır. 109 ülkede vatandaşların ifade özgürlüğünü sınırlamaya yönelik adımlar atılmıştır.

Freedom House 1973 yılında  ilk raporunu yayınladığında 148 ülkeden sadece 44’ü özgür olarak tanımlanmış iken, bu  yıl  195  ülke arasında “özgür” kategorisindeki ülke sayısı 84’e çıkmıştır. Rapor,  bu kategorideki ülkelerin yıllarca yerlerini koruduklarını açıklarken, “özgür olmayan” ve “kısmen özgür” ülkelerin kategoriler arası sıkça değişkenlik gösterdiklerini  tespit etmiştir.

Uluslararası dayanışma ve desteğin önemini vurgulayan rapor, demokratik ülkelerin otoriter rejimlere baskı kurmasının gerekliliğine değinmektedir. Freedom House, raporun sonunda demokratik ülkelere aşağıdaki politika tavsiyelerini desteklemelerini önermektedir:

  • Ukrayna’nın kazanmasına yardım edin,
  • Otoriterlere fırsat vermeyi bırakın,
  • Demokrasinin erdemleri konusunda açık olun ve bundan taviz vermeyin,
  • Demokrasiyi koruma ve savunmak için gereken çabalarda yorulmayın,
  • Basın  ve ifade özgürlüğünü koruyun,
  • İnsan hakları savunucularına destek verin,
  • Kritik  durumlardaki ülkelere ve bölgelere desteği  artırın.

Acaba Türkiye bunlardan hangisine daha çok önem  vermektedir? Yorumu siz değerli okurlarıma bırakıyorum.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House, dünya genelindeki siyasi haklar ve sivil özgürlükler üzerine yıllık raporunu 9 Mart’ta yayınlamıştır. Rapor’da, 2018’de statüsü “Kısmen Özgür Ülke” kategorisinden “Özgür Olmayan Ülke” kategorisine düşürülen Türkiye, “Özgür Olmayan Ülke” olarak sınıflandırılmıştır. - Screenshot 12

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

1948 yılında Eskişehir’de doğdum .1970’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdim. Kısa bir süre Maliye Bakanlığı ve Sayıştay’da çalıştıktan sonra 1972 yılında Eskişehir İTİA İktisat Bölümü’nde akademik kariyere başladım. 1975’te doktor, 1979’da doçent oldum. 1975 – 1976’da İngiltere Sussex Üniversitesi’nde doktora üstü çalışmalar yaptım.

1982 yılında Devlet Planlama Teşkilatı Başbakan Turgut Özal’ın direktifleri doğrultusunda kurulan AET Genel Müdürlüğü’nün (şimdiki AB Bakanlığı) başkanlığını yaptım. 1984 – 1985 döneminde İktisadi Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundum, 1982 – 1985 yılları arasında İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı’na (Nuh Kuşçulu) danışmanlık yaptım. Bu dönemde Türkiye’de Yabancı Sermaye Yatırımları konusunda iki kitabım (biri İngilizce) ile İhracatta Vergi İadesi kitabım İTO tarafından yayınlandı.

1985 yılında Paris’te OECD nezdinde Türkiye Büyükelçiliği’ne Planlama Müşaviri sıfatıyla tayin edildim. Görev yaptığım dönemde Türkiye’yi 4 Komite’de temsil ederek, Türkiye’de kalkınmakta olan bölgeler konusunda OECD’nin önemli bir araştırmasının (Regional Problems and Policies in Turkey) basılmasına katkıda bulundum. 1990 yılında yurda dönüşümde DPT Müsteşar Müşavirliği’ne getirildim. Daha sonra Başbakanlık Başmüşavirliğinde Türkiye ile Türk Cumhuriyetlerinin ekonomik ilişkilerinin gelişmesinde bir model olan “Türk Ödemeler Birliği” kurulması için bir proje geliştirdim.

1991 yılında profesörlüğe atanarak Anadolu Üniversitesi’ne geçtim. Anadolu Üniversitesi’nde Türkiye Ekonomisi, Uluslararası İktisat, Uluslararası Ekonomik Kuruluşlar, Avrupa Birliği, Avrupa Birliği Türkiye İlişkileri , Dış Ticaret Teorisi ve Politikası, Uluslararası Entegrasyonlar derslerini kendi eserlerimi esas alarak yürüttüm. Akademik kariyerimde 23 yüksek lisans, 16 doktora tezi yönettim. Bu öğrencilerim arasında çeşitli üniversitelerde görev yapan çok sayıda profesör, doçent ve yardımcı doçent bulunmaktadır. Üniversite Senato ve Yönetim Kurulu üyeliği yaptım, İktisat Fakültesi Dekanlığım döneminde AÖF kapsamında bulunan tüm iktisat kitaplarının yeni formata göre yazılmasına yazar ve editör olarak katkıda bulundum.

İkinci (1981), Üçüncü (1992) ve Dördüncü (2004) Türkiye İktisat Kongrelerine bildiri sunarak katılan tek öğretim üyesiyim. Dördüncü Türkiye İktisat Kongresi Bilim Komisyonu üyeliği yaparak Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) Bilim Kurulu Başkanlığı görevinde bulundum. 1996 yılında TOBB Milletlerarası Ticaret Odası (International Chamber of Commerce: ICC) Uluslararası Ticaret ve Yatırım Politikaları Komisyonu’nda (Commission on Trade and Invesment Policy) ICC Türkiye Temsilciliğine getirildim. Son 10 yıldır TOBB ICC IFO World Economic Survey kapsamında her üç ayda Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ile ilgili olarak gönderilen sualnameleri cevaplandıran 12 uzmandan biriyim.

“Uluslararası Ekonomi: Teori ve Politika”, “Türkiye Ekonomisi: Cumhuriyetin İlanından Günümüze Yapısal Değişim”, “Avrupa Birliği”, “Türkiye Avrupa İlişkileri: Bir Çıkmaz Sokak” ve “Uluslararası Kuruluşlar” başlıklı temel ders kitaplarım dahil yayınlanmış 24 kitabım, 300’den fazla makalem, 12 ortak ve 3 çeviri eserim vardır. Beş ders kitabım (642-908 sayfa aralığında) 42 baskı yapmıştır. Tüm üniversitelerde ders kitabı ve yardımcı kitap olarak okutulmaktadır.

Ortak yazarlı bir ders kitabım TÜBA üniversite ders kitapları 2012 yılı telif ve çeviri eser ödülü olmak üzere 6 “bilimsel araştırma ödülüne” sahibim. Diğer araştırma ödüllerim şunlardır: 1984: Enka Vakfı, “Türk Ekonomisinin Dünya Ekonomisine Entegrasyonu,” Bilimsel Araştırma Yarışması Üçüncülük Ödülü, 1982: Türkiye Milli Kültür Vakfı: Teşvik Armağanı, Dal: İktisat, 1981: İktisadi Kalkınma Vakfı, “AET ile İlişkilerimizin Atatürkçü Ekonomik Politika Açısından Değerlendirilmesi,” Behçet Osmanağaoğlu İnceleme Yarışması Birincilik Ödülü, 1979: Pamukbank, “Dışsatımın Özendirilmesinde Ticari Bankalarımızın Yeri” Bilimsel Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü.

ABD ABI Enstitüsü’nün Yılın Eğitimcisi (Man of the Year 2011) ödülü sahibiyim. Özgeçmişim WHO’s WHO Dünya, Asya ve Türkiye baskılarında yer almıştır. (Who's Who in Asia 2012, Asya’da Kim Kimdir 2’nci baskı, 01/11/2011, Who's Who in the World 2011, Dünyada Kim Kimdir, 28’nci baskısı, 03/12/2010, Günümüz Türkiyesi'nde Kim Kimdir, 01/05/2005). Özgeçmişim Turkischer Biographiscer Index/Turkish Biographical Index’te (2004, s.563) yer almıştır. Google Akademik’te 1.070 (05.02.2018) atıfım vardır.

Eskişehir Sanayi Odası, Eskişehir Ticaret Odası, İstanbul Sanayi Odası, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Kayseri Sanayi Odası, İşveren Dergisi, İktisadi Kalkınma Vakfı Dergisi gibi oda dergilerinde yazılarım yer almıştır. Türkiye’de yayınlanan çok sayıda bilimsel derginin hakem heyetinde yer almaktayım. Ders kitaplarım: 42 baskı yapmış olup 3.884 sayfadır.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. Sadece (Bakara,136)ayeti ekleyerek ve içeriği olduğu gibi aynı bırakarak; (Peygamber(ler)in ALLAH’a Ortaklığı-Hadisler-KUR’AN) yazısı, yeni başlıkla kabul görür mü? Tüm ilgi-alâka,…

  2. Dünya Hayatı; Çoğaltma Yarışı? Ölüm?-KUR’AN?! (Mülk,2)”O, davranış ve eylem bakımından hanginizin daha güzel amel edeceğini-en güzel eseri kimin yapacağını belirlemek-sınamak…

  • 2070 yılına kadar seyahatlerde neler değişecek?..

    2070 yılına kadar seyahatlerde neler değişecek?..

    Şu bir gerçek: İnsanların her geçen yıl seyahat ve tatil tercihleri değişiyor. Bu gerçekler ışığı altında sektör yenileme çalışmalarına hız vermeli. İngiltere merkezli hava yolu ve […]


  • MİLLİYETÇİLİK ve ULUSALCILIK (3)

    MİLLİYETÇİLİK ve ULUSALCILIK (3)

                Ulusalcılık kavramının oluşumundaki ‘tarihsel kalıt’a  eski dilde ‘Ecdadın ruhu’ da denilebilir, ki geçen yazıda buna kısaca değinmiştik. İşte Fransızların ‘kadim ruh’ (l’âme antique) dedikleri […]


  • YSK, RTE’NİN NOTERİ OLMUŞTUR

    YSK, RTE’NİN NOTERİ OLMUŞTUR

    RTE’NİN ANAYASAL OLMAYAN ADAYLIĞINI ONAYLAYAN BU YSK, ALDIĞI KARARLA RTE’NİN NOTERİ OLMUŞTUR YSK’nın son aldığı kararı, RTE’nin CB seçimine aday olarak katılmasını oy birliğiyle almış […]


  • Dünya Hayatı; Çoğaltma Yarışı? Ölüm?

    Dünya Hayatı; Çoğaltma Yarışı? Ölüm?

    Dünya Hayatı; Çoğaltma Yarışı?Ölüm?-KUR’AN?! (Mülk,2)”O, davranış ve eylem bakımından hanginizin daha güzel amel edeceğini-en güzel eseri kimin yapacağını belirlemek-sınamak için ölümü ve hayatı yarattı.” Yaşamın […]


  • Topraklarımızı yabancılara satmayın

    Topraklarımızı yabancılara satmayın

    BAŞKAN KELEŞ: TOPRAKLARIMIZI YABANCILARA SATMAYIN Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş, Türkiye’de en çok  yabancılara arsa satılan iller arasında Sakarya’nın da olduğuna […]


  • EKONOMİMİZ GERÇEKTEN DE UÇUYOR MU?

    EKONOMİMİZ GERÇEKTEN DE UÇUYOR MU?

    Sn. Erdoğan ve Maliye Bakanı Nebati, Türk ekonomisinin uçtuğunu, uygulanan sisteme Batılıların bile hayran kaldığını üstüne basa basa söylemekteler. Sn. Erdoğan, “Benim alanın ekonomi, bunların […]


  • Deprem bölgesinde sigortalı hasar 100 milyar…

    Deprem bölgesinde sigortalı hasar 100 milyar…

    Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin yaşattığı acının büyüklüğüne dikkat çekti. Bu tür afetler sonrası rakamlarla […]


  • KARA NİYETLİ PAPAZ

    KARA NİYETLİ PAPAZ

    KARA NİYETLİ PAPAZ HÜSEYİN MÜMTAZ                 Rusya-Ukrayna savaşı ile Lozan’ın, 100 yıl sonra aynı karede yer alabileceğini hiç düşünebilir miydiniz?                 Heybeli’deki kara cübbeli, kara […]


  • Antakya Medeniyetler Korosu

    Antakya Medeniyetler Korosu

    Antakya Medeniyetler Korusu Depremin Yaralarını Sarmak İçin İlk Konserini Duygu Yüklü Mesajlarla Adana’da Başlattı 6 Şubat 2023 sabahı depreminde on binlerce kardeşimiz, annemiz, babamız ve […]


  • Bir Günah Gibi

    Bir Günah Gibi

    Kimin yazdığını bilmiyorum, ancak çok duygusal bir kişinin yazdığına emin olduğum bir şarkı sözü vardır. Aslında şarkı bir Rus halk şarkısından gelmekte, ‘Oçi Çorniye’. Şarkının […]


  • Suudiler, İran ile barıştı…

    Suudiler, İran ile barıştı…

    Suudi Arabistan ile İran’ın 7 yıllık kesintinin ardından Çin’in arabuluculuğuyla diplomatik ilişkileri başlatma kararı, İsrail dışında tüm bölge ülkeleri tarafından memnuniyet verici bir gelişme olarak […]


  • “Rumlarla eşit şartlarda müzakere ederiz…”

    “Rumlarla eşit şartlarda müzakere ederiz…”

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs yönetimi ile resmi müzakere masasına oturmak için çerçevenin belirlenmesi gerektiğini vurgulayarak, egemen eşitlik ve eşit […]


  • MİLLİYETÇİLİK ve ULUSALCILIK (2)

    MİLLİYETÇİLİK ve ULUSALCILIK (2)

                Fransız Devrimi sırasında ve hatta Rönesans döneminde, Avrupa’da bir Eski Yunan kültünden sözedilmekte idi.             Örneğin Rönesans’ın sözcük anlamı ‘yeniden doğuş’ olup, bu yeniden doğuş Eski Yunan’ın yeniden […]



Posted

in

by