BİR ATATÜRKÇÜ’YÜ YİTİRDİK

Yakından tanımak, birkaç kez bir masada sohbet etmek olanağı bulduğum Sevgili Vural Savaş’ı yitirdik. - refah partisini kapattiran 28 subatci vural savas oldu
VURAL SAVAŞ: BİR MİLİTAN ATATÜRKÇÜ’YÜ DAHA YİTİRDİK!..

Yakından tanımak, birkaç kez bir masada sohbet etmek olanağı bulduğum Sevgili Vural Savaş’ı yitirdik.

O, kitabını yazacak kadar militan ve soyadı gibi savaşçı gerçek bir Atatürkçü, gerçek bir Mustafa Kemal askeri idi.

Tüm savcılar Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak/ savunmakla yükümlüdür. Bu nedenle onlara “Cumhuriyet Savcısı” denmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise Türkiye Cumhuriyeti’nin savunan son kaledir. Başsavcılar bu kalenin komutanlarıdır. Vural Savaş, bu kaleyi en iyi savunan komutan olarak anılacaktır!..

İlginçtir, Vural Savaş Atatürkçü olmadığı düşünülen Süleyman Demirel tarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına getirildi; Atatürkçü kabul edilen Ahmet Necdet Sezer tarafından görevinden alındı. Sanırım Sayın Sezer ile arasındaki fark, Vural Savaş’ın militan Atatürkçü olmasıydı!..

Ancak bu olay da Türkiye Cumhuriyeti için hayırlı oldu: Vural Savaş’ın yazar kişiliğini ortaya çıkardı. Yazdığı birçok kitap ve sayısı belirsiz yazılarla, büyük bir birikime ve güçlü bir kaleme sahip olduğunu gösterdi. Kendi deyimiyle, “yazılarını yayınlayan her gazete ve dergide” yazdı. Ayrıca başta Atatürkçü Düşünce Derneği şubeleri olmak üzere, birçok demokratik kitle örgütünün davetlisi olarak yurdun her yerinde sayısız konferanslar verdi, konuşmalar yaptı.

Yakından tanımak, birkaç kez bir masada sohbet etmek olanağı bulduğum Sevgili Vural Savaş’ı yitirdik. - refah partisini kapattiran 28 subatci vural savas oldu

Bu şekilde yazıları ve konuşmaları ile Cumhuriyeti koruma görevini sürdürdü.

Yazdığı ve her zaman güncelliğini koruyan, herkese okumasını önereceğim bazı kitapları: “Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini”, “Türkiye “Cumhuriyeti çökerken”, “Emperyalizmin uşakları: ihanetin belgeleri”, “Kim bu hainler?”, “İrtica ve bölücülüğe karşı militan demokrasi”, “Militan Atatürkçülük”, “CHP Neden İktidar Olamaz”, “AKP ve CHP’nin gerçek yüzü”, “Atatürk’ün Kemiklerini Sızlatan Parti: CHP”, “Dip dalgası”, “Haşa huzurdan demokrasi geldi”, “Ulusalcı mı milliyetçi mi olmalıyız?”, “Satılmışların ekonomisi””, Hukuk (!) ile aldatmak”, “Anılarım: bir devrin perde arkası”, “Çağdaşlaşmanın tek yolu devrimci hukuk”, “AKP çoktan kapatılmalıydı…”

Okumaya devam et  Tıbbi ve sosyolojik açıdan ‚kanser’ tanımlaması

Ülkemizin gittikçe karanlığa gömülmesi üzerine, hepimiz gibi onun da karamsarlığa kapıldığı ve yazdıklarının bir yararı olmadığını düşünmeye başladığı oluyordu. En son bir kitap fuarında bu konuyu konuştuk. Ben, “kitapları ve yazılarıyla, en azından tarihe not düştüğünü, günümüzde anlaşılmasa bile gelecek kuşakların kendisini anlayacaklarını” söyleyerek, “yazmaya devam etmesini”, istedim…

İlginç bir rastlantı, Antalya Lisesi’nden sınıf arkadaşı olan Deniz Baykal’dan bir gün sonra öldü.

Bir seferinde Deniz Baykal ile anılarını anlatmış ve emekli olduktan sonra Baykal’ın kendisine, “siyasal konuşma yapmadan ve bir şeyler yazmadan bekle, seni milletvekili yapacağım” dediğini, söylemişti!..

Hiçbir siyasal beklentisi olmayan Vural Savaş’ın, 15 yıl kadar süren emeklilik döneminde, konferanslar vermek, konuşmalar yapmak, kitap fuarlarına katılmak gibi amaçlarla ülkeyi, Ana Muhalefet partisinin lideri/ 50 yıllık politikacı Deniz Baykal’dan daha çok dolaşmış, ondan çok daha fazla sayıda yurttaşla tokalaşıp birebir ilişki kurmuş olduğunu düşünüyorum…

O, nesli tükenmekte olan son militan ve gerçek Atatürkçülerden idi. Işıklar içinde uyusun, Atatürk ve diğer yurtseverler yoldaşı olsun…


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir