Türkiye AİHM’de Terfi Ederek Birinci Oldu Ama?


Rusya’nın Avrupa Konseyi’nden dışlanması sonucunda Avrupa Konseyi organı olan AİHM’in geçen hafta  açıklanan 2022 bilançosuna göre  Türkiye, Mahkeme’ye en fazla dava başvurusu olan ülke  olmuştur. AİHM kararları üye devletler için bağlayıcıdır.  Kararlar ulusal hukuk düzeninde derhal sonuç vermez,  ülke mahkeme kararlarını, düzenlemelerini ya da yasaları hükümsüz kılmaz. Mahkeme’ye başvurmaya karar veren Türk vatandaşlarının, Mahkeme İçtüzüğü’nün 47’nci  maddesine uygun olduğundan ve bu maddede belirtilen tüm bilgi ve belgeleri içerdiğinden emin olmaları gerekir. İçtüzüğü’nün 47’nci  maddesinde belirtilen bilgi ve belgeler tam olarak sunulmaz ise   şikayetler incelenmez.

Rusya'nın Avrupa Konseyi'nden dışlanması sonucunda Avrupa Konseyi organı olan AİHM’in geçen hafta  açıklanan 2022 bilançosuna göre  Türkiye, Mahkeme'ye en fazla dava başvurusu olan ülke  olmuştur. AİHM kararları üye devletler için bağlayıcıdır.  Kararlar ulusal hukuk düzeninde derhal sonuç vermez,  ülke mahkeme kararlarını, düzenlemelerini ya da yasaları hükümsüz kılmaz. Mahkeme’ye başvurmaya karar veren Türk vatandaşlarının, Mahkeme İçtüzüğü’nün 47’nci  maddesine uygun olduğundan ve bu maddede belirtilen tüm bilgi ve belgeleri içerdiğinden emin olmaları gerekir. İçtüzüğü’nün 47’nci  maddesinde belirtilen bilgi ve belgeler tam olarak sunulmaz ise   şikayetler incelenmez. - Screenshot 1

Bireysel başvuru, Mahkeme başka türlü karar vermedikçe, Yazı İşleri Müdürlüğü’nün hazırladığı başvuru formu ile yapılır. Başvuru formunda,  ilgili bölümlerde istenen tüm bilgilerin  bulunması gerekir. Türkçe kaynakta açıklayıcı bilgi vardır. (https://www.echr.coe.int/Documents/Rule_47_TUR.pdf)

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni imzalayan ülkelerden biri tarafından Sözleşme’de ve Ek Protokoller’de belirlenen haklarının ihlal edildiğini düşünen herkes mahkemeye başvurabilir. AİHM madde  35 kapsamına göre başvuru sahibinin iç hukuk yollarını tüketmesi ve kesin karar tarihinden sonra 4 ay içinde mahkemeye başvurması gerekir.  (https://inhak.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/avrupa-insan-haklari-mahkemesine-basvurular-hakkinda-sss28112019034114)

Mahkemeye yapılan başvuruda kullanılan dilin önemi yoktur. Herkes kendi dilinde başvuru yapma hakkına sahiptir. Başvuru sonrası aşamalarda Mahkeme’nin resmi dilleri olan İngilizce ve Fransızca’dan birinin seçilerek yazışmaların bu dille yapılması gerekmektedir. AİHM kararlarının sonuçları http://www.echr.coe.int/ECHR/EN/hudoc  kaynağından  izlenebilir. 1 Mart 2012 tarihinden  sonraki    kararlara  www.inhak.adalet.gov.tr adresinden ulaşmak mümkündür. Mahkeme, başvuru sahibinin sözleşmede tanınan bir hakkının devlet tarafından ihlal edildiği kararına varırsa, “hakkaniyete uygun bir surette, zarar gören tarafın tatminine hükmeder“. Mahkeme’nin kararlarının uygulanıp uygulanmadığı, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından denetlenir.

AİHM’de Sözleşmeye taraf ülke sayısı kadar hakim görev yapar. Hakimler, taraf devletler tarafından sunulan üç kişilik liste üzerinden Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından seçilir. 9 yıllık bir süre için seçilen hakimler bir dönem görev yapabilir ve   70 yaşında emekli olurlar. (Sözleşme, Md. 20-23).  46  Avrupa Konseyi üyesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yargı yetkisini tanımaktadır. Mahkeme, Fransa’nın   Strazburg şehrindedir. Hakimler kendi adlarına Mahkemede yer alır, geldikleri ülkeleri temsil etmezler.

AİHM’in  kadın Başkanı İrlandalı yargıç Siofra O’Leary tarafından Strasbourg’daki basın toplantısında açıklanan verilere göre başvuru sayısı  geçen yıl  74 bin 650’ye  ulaşmıştır. Türkiye, 1 Ağustos 2022 tarihinde ilk sıraya yerleşerek birinci olmuştur!..
AİHM’e geçen yıl 2021’e oranla yüzde 61 artışla 3 bin 106 ihtiyati tedbir başvurusu  yapılmıştır.  Bunlardan 1,094’üne olumlu  cevap  verilmiştir. Olumlu cevap içeren ihtiyati tedbir kararlarının 748’ni Belçika’da göç konularıyla ilgili dosyalar oluşturmuştur.

AİHM   2022 yılında   46 üye devlet için   1,163 karar vermiştir.  2022 yılında açıklanan kararların 1,059’unda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin en az bir maddesinin ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. En çok ihlal “özgürlük ve güvenlik” hakkıyla ilgili 5’nci madde  kapsamındadır. Bu madde ile  ilgili 407 ihlal kararına varılmıştır. Sözleşmenin “işkence ve kötü muamelenin yasaklanması” ile ilgili 3’ncü maddesi  kapsamında 403, “adil yargılanma” hakkıyla ilgili 6’ncı maddesinde  346, “mahkemeler önünde etkili başvuru” hakkıyla ilgili 13’ncü maddesi ile ilgili  237 ihlal belirlenmiştir.

AİHM’e  başvuruların 20 bin 110’u Türkiye kaynaklı hak ihlali şikayetlerinden oluşmaktadır. Bunlar, AİHM’nin toplam iş yükünün yüzde 26,9’una eşittir. Kısaca AİHM toplam mesaisinin dörtte birini Türkiye’yeayırmıştır. Türkiye’ye karşı dava başvurularının yarısını, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası alınan tedbirler kapsamındaki tutuklama, yargılama ve kamu sektöründe işten çıkarmalara bağlı şikayetler olmuştur. Türkiye, Rusya, Ukrayna, Romanya ve İtalya’ya karşı başvurular, AİHM iş yükünün yüzde 74’ünü oluşturmaktadır.

Dava başvurularında Türkiye’yi  Rusya (16 bin 750), Ukrayna (10 bin 400), Romanya (4 bin 800), İtalya (3 bin 550), Yunanistan (2 bin 800), Polonya (2 bin 450) ve Azerbaycan (2 bin 150) izlemektedir.  Dava başvurularında Lihtenştayn en alt sırada yer alırken, Andora’ya karşı 5, İrlanda’ya karşı  10 başvuru bulunmaktadır. AİHM’nin geçen yıl haklarında en çok dava kararı açıkladığı devletler şunlardır:  Rusya (384), Ukrayna (144), Romanya (81), Türkiye (80), Macaristan (35), Polonya (34) ve Moldova (34).
Rusya Federasyonu’nun Şubat 2023’te Ukrayna’yı işgali sonrası Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi  Rusya’nın üyeliğini düşürmüştür.


Türkiye davalarının 73’nde AİHS’nin en az bir maddesinin ihlal edildiğine, beş davada hiçbir ihlal olmadığına, diğer iki  davada ise başka yollarla çözüme hükmedilmiştir. Türkiye’yle ilgili ihlal kararlarında AİHS’nin emniyet ve güvenlik hakkıyla ilgili 5’nci maddesinin 27  defa, mülkiyet hakkıyla ilgili Ek Protokol’ün 1’nci maddesinin 20  defa, adil yargılanmayla ilgili 6’ncı maddenin ise 19 defa  ihlal edildiği açıklanmıştır.
Geçen yıl  Türkiye davalarında dostane çözüm sayısı azalmıştır.  2020 yılında 167, 2021’de 43 olan dostane çözüm sayısı 2022’de 10’a gerilemiştir.

AİHM’in  Türkiye’ye ilişkin 2022 verilerine göre  kararların 73’ünde en az bir hak ihlali bulunduğunu göstermiştir.  Beş kararda ise herhangi bir hak ihlaline rastlanmamıştır. Kararlar aşağıdadır:

  • Yaşam hakkı ihlali, (1)
  • Etkili soruşturma yükümlülüğünün ihlali, (4)
  • İnsanlık dışı ve aşağılayıcı muamele yasağının ihlali, (6)
  • Özgürlük ve güvenlik hakkının ihlali, (27)
  • Adil yargılanma hakkı ihlali, (16)
  • İcra edilemezlik, (3)
  • “Kanunsuz ceza olmaz” ilkesinin ihlali, (1)
  • Özel hayatın ve aile hayatının gizliliği hakkının ihlali, (4)
  • Düşünce, inanç ve din özgürlüğünün ihlali, (1)
  • İfade özgürlüğü ihlali, (8)
  • Toplantı ve örgütlenme özgürlüğünün ihlali, (6)
  • Etkili bir kanuni yola başvurma hakkının ihlali, (2)
  • Ayrımcılık yasağının ihlali, (1)
  • Mülkiyet hakkı ihlali, (20)
  • Özgür seçim hakkı ihlali, (3)

2022 yılındaki başvurulardan 26 bin 700’ü Mahkemece kabul edilemez bulunduğu gerekçesiyle reddedilmiştir.  Avrupa Konseyi üye devletlerinin 1 Ocak 2022 tarihi itibarıyla yaklaşık 837 milyon nüfusa sahip olduğu ve her 10 bin kişi ortalama başvuru sayısının da 2022 yılında 0,54 olduğu  açıklanmıştır.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 27 Ocak itibariyle bin 914 gündür tutuklu olan iş insanı Osman Kavala‘nın AİHM ve AİHM Yüksek Daire kararlarına rağmen serbest bırakılmamasıyla ilgili ‘ihlal sürecini’ Şubat 2022’de başlatmıştır. Konsey, Türkiye’nin AİHM’in derhal serbest bırakın dediği Kavala Kararına uyması için Ekim 2022’de bir temas grubu kurmuştur.

AİHM Büyük Dairesi, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 2 Şubat 2022’de aldığı karar uyarınca Türkiye’nin Osman Kavala davasında AİHS’i ihlal edip etmediğine ilişkin incelemesini tamamlayarak kararını 11 Temmuz’da kamuoyuna açık bir duruşmayla duyurmuştur.

Türk yargıç Saadet Yüksel’in kısmen karşı çıktığı, diğer 16 yargıcın onadığı karara göre, Avrupa Konseyi’nin kurucuları arasında yer alan Türkiye, Sözleşme’nin AİHM kararlarının uygulanmasını zorunlu kılan 46’ncı maddesini ihlal ederek  yükümlülüğünü yerine getirmemiştir.

AİHM, 10 Aralık 2019’da aldığı kararda, Osman Kavala’nın tutuklanması ve tutuklu yargılanmasının onu susturmak ve diğer insan hakları savunucularının cesaretini kırmak amaçlı olduğunu belirterek Türkiye’den  Kavala’nın bir an önce serbest kalması için gerekli önlemleri alması çağrısında bulunmuştur. Türkiye, bu kararlara uymamış  ve 25 Nisan 2022‘de sonuçlanan Gezi davası yargılama süreci sonunda Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet ve diğer 7 sanığa 18’er yıl hapis cezası vermişti. 2023 yılında bu süreçte ne gibi bir değişiklik olacak, bekleyip göreceğiz.

Türkiye mahkum edildi — Gazete Karınca

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

1948 yılında Eskişehir’de doğdum .1970’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdim. Kısa bir süre Maliye Bakanlığı ve Sayıştay’da çalıştıktan sonra 1972 yılında Eskişehir İTİA İktisat Bölümü’nde akademik kariyere başladım. 1975’te doktor, 1979’da doçent oldum. 1975 – 1976’da İngiltere Sussex Üniversitesi’nde doktora üstü çalışmalar yaptım.

1982 yılında Devlet Planlama Teşkilatı Başbakan Turgut Özal’ın direktifleri doğrultusunda kurulan AET Genel Müdürlüğü’nün (şimdiki AB Bakanlığı) başkanlığını yaptım. 1984 – 1985 döneminde İktisadi Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundum, 1982 – 1985 yılları arasında İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı’na (Nuh Kuşçulu) danışmanlık yaptım. Bu dönemde Türkiye’de Yabancı Sermaye Yatırımları konusunda iki kitabım (biri İngilizce) ile İhracatta Vergi İadesi kitabım İTO tarafından yayınlandı.

1985 yılında Paris’te OECD nezdinde Türkiye Büyükelçiliği’ne Planlama Müşaviri sıfatıyla tayin edildim. Görev yaptığım dönemde Türkiye’yi 4 Komite’de temsil ederek, Türkiye’de kalkınmakta olan bölgeler konusunda OECD’nin önemli bir araştırmasının (Regional Problems and Policies in Turkey) basılmasına katkıda bulundum. 1990 yılında yurda dönüşümde DPT Müsteşar Müşavirliği’ne getirildim. Daha sonra Başbakanlık Başmüşavirliğinde Türkiye ile Türk Cumhuriyetlerinin ekonomik ilişkilerinin gelişmesinde bir model olan “Türk Ödemeler Birliği” kurulması için bir proje geliştirdim.

1991 yılında profesörlüğe atanarak Anadolu Üniversitesi’ne geçtim. Anadolu Üniversitesi’nde Türkiye Ekonomisi, Uluslararası İktisat, Uluslararası Ekonomik Kuruluşlar, Avrupa Birliği, Avrupa Birliği Türkiye İlişkileri , Dış Ticaret Teorisi ve Politikası, Uluslararası Entegrasyonlar derslerini kendi eserlerimi esas alarak yürüttüm. Akademik kariyerimde 23 yüksek lisans, 16 doktora tezi yönettim. Bu öğrencilerim arasında çeşitli üniversitelerde görev yapan çok sayıda profesör, doçent ve yardımcı doçent bulunmaktadır. Üniversite Senato ve Yönetim Kurulu üyeliği yaptım, İktisat Fakültesi Dekanlığım döneminde AÖF kapsamında bulunan tüm iktisat kitaplarının yeni formata göre yazılmasına yazar ve editör olarak katkıda bulundum.

İkinci (1981), Üçüncü (1992) ve Dördüncü (2004) Türkiye İktisat Kongrelerine bildiri sunarak katılan tek öğretim üyesiyim. Dördüncü Türkiye İktisat Kongresi Bilim Komisyonu üyeliği yaparak Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) Bilim Kurulu Başkanlığı görevinde bulundum. 1996 yılında TOBB Milletlerarası Ticaret Odası (International Chamber of Commerce: ICC) Uluslararası Ticaret ve Yatırım Politikaları Komisyonu’nda (Commission on Trade and Invesment Policy) ICC Türkiye Temsilciliğine getirildim. Son 10 yıldır TOBB ICC IFO World Economic Survey kapsamında her üç ayda Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ile ilgili olarak gönderilen sualnameleri cevaplandıran 12 uzmandan biriyim.

“Uluslararası Ekonomi: Teori ve Politika”, “Türkiye Ekonomisi: Cumhuriyetin İlanından Günümüze Yapısal Değişim”, “Avrupa Birliği”, “Türkiye Avrupa İlişkileri: Bir Çıkmaz Sokak” ve “Uluslararası Kuruluşlar” başlıklı temel ders kitaplarım dahil yayınlanmış 24 kitabım, 300’den fazla makalem, 12 ortak ve 3 çeviri eserim vardır. Beş ders kitabım (642-908 sayfa aralığında) 42 baskı yapmıştır. Tüm üniversitelerde ders kitabı ve yardımcı kitap olarak okutulmaktadır.

Ortak yazarlı bir ders kitabım TÜBA üniversite ders kitapları 2012 yılı telif ve çeviri eser ödülü olmak üzere 6 “bilimsel araştırma ödülüne” sahibim. Diğer araştırma ödüllerim şunlardır: 1984: Enka Vakfı, “Türk Ekonomisinin Dünya Ekonomisine Entegrasyonu,” Bilimsel Araştırma Yarışması Üçüncülük Ödülü, 1982: Türkiye Milli Kültür Vakfı: Teşvik Armağanı, Dal: İktisat, 1981: İktisadi Kalkınma Vakfı, “AET ile İlişkilerimizin Atatürkçü Ekonomik Politika Açısından Değerlendirilmesi,” Behçet Osmanağaoğlu İnceleme Yarışması Birincilik Ödülü, 1979: Pamukbank, “Dışsatımın Özendirilmesinde Ticari Bankalarımızın Yeri” Bilimsel Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü.

ABD ABI Enstitüsü’nün Yılın Eğitimcisi (Man of the Year 2011) ödülü sahibiyim. Özgeçmişim WHO’s WHO Dünya, Asya ve Türkiye baskılarında yer almıştır. (Who's Who in Asia 2012, Asya’da Kim Kimdir 2’nci baskı, 01/11/2011, Who's Who in the World 2011, Dünyada Kim Kimdir, 28’nci baskısı, 03/12/2010, Günümüz Türkiyesi'nde Kim Kimdir, 01/05/2005). Özgeçmişim Turkischer Biographiscer Index/Turkish Biographical Index’te (2004, s.563) yer almıştır. Google Akademik’te 1.070 (05.02.2018) atıfım vardır.

Eskişehir Sanayi Odası, Eskişehir Ticaret Odası, İstanbul Sanayi Odası, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Kayseri Sanayi Odası, İşveren Dergisi, İktisadi Kalkınma Vakfı Dergisi gibi oda dergilerinde yazılarım yer almıştır. Türkiye’de yayınlanan çok sayıda bilimsel derginin hakem heyetinde yer almaktayım. Ders kitaplarım: 42 baskı yapmış olup 3.884 sayfadır.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. pavarotti de güzel söyler Oçi Çorniye’yi

  2. Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!? Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme,…

  3. KUR’AN! Fal?-Nazar?-Büyü? (Mâide,3)”Fal oklarıyla-kehanet yoluyla gelecekte sizleri neyin beklediğini öğrenmeye çalışmak fısktır-kötü bir eylemdir; çünkü bu yoldan çıkmaktır.” Fal ile…

  4. KUR’AN-İçki?! Robotlaşmış Kullar?! Kafayı içki içenlere takmış, onları cehennemlik-kâfir ilan eden din satıcıları-yobazlara inat, Yüceler Yücesi Yaratıcı aşağıdaki ‘içki’ ile…

  5. İlginç, bir sürü insan hakkında haklı haksız yurtdışına çıkış yasağı var ama sadece spesifik olarak TMSFye borcu olanların yasağını kaldırmak…

  • Bir Günah Gibi

    Bir Günah Gibi

    Kimin yazdığını bilmiyorum, ancak çok duygusal bir kişinin yazdığına emin olduğum bir şarkı sözü vardır. Aslında şarkı bir Rus halk şarkısından gelmekte, ‘Oçi Çorniye’. Şarkının […]


  • Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?

    Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?

    Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme, söylediklerini buyruk kabul etme zaafı ile kutsallaştırılmışlara-kullara tapınma haline […]


  • SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK

    SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK

    Türkiye’de önümüzdeki dönemde yapılacak seçimler için, herkesinde gördüğü gibi, ABD bilerek kendine bağlı işbirlikçilerle beraber R.T.E. -K.K. üzerinden Türkiye’ye anti demokratik ve totaliter içerikli iki […]


  • PROTEİN EKSİKLİĞİ

    PROTEİN EKSİKLİĞİ

    Ülkelerin gelişmesini, proteinli gıdalarla beslenen gençler ve kuşaklar sağlar. Her Japon çocuğu mutlaka yumurta yer, et, balık, fındık, badem yer, süt içer. Her Alman çocuğu […]


  • Türkiye’ye turist yağacak…

    Türkiye’ye turist yağacak…

    Alınan onca önleme rağmen Rus turistlerin Türkiye tercihi önlenemiyor. Geçenlerde yazmıştık. Rusya, iç turizme yönelik önlemler almaya başlamıştı. Ancak, görülüyor ki Rus turistler Türkiye’den hali […]


  • Kocaseyit

    Kocaseyit

    1929’da Havran’a gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk  ,Nahiye Müdürüne , ” Havran köylerinden birinde bir Seyit Onbaşı olacaktı onu bulup getirin” der. Seyit Onbaşı’nın hangi köyde olduğunu bilmeyen Nahiye Müdürü “Emriniz olur.Buluruz […]


  • SEÇİM SİSTEMİNİN GÜVENİRLİĞİ

    SEÇİM SİSTEMİNİN GÜVENİRLİĞİ

    Erkam Tufam yurtdışında yaşayan bir gazeteci. Niye yurtdışında, nasıl çıkmış gibi sorular beni ilgilendirmiyor. Bir yazımda vurgulamıştım; ‘ben söze bakarım’! O kişinin söylediklerinin ne kadarı benim […]


  • Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    “Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından […]


  • Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Kuşlar yılın farklı zamanlarında besin kaynaklarının mevcudiyetine ve iklim koşullarına bağlı olarak kışı geçirecekleri alanlara veya üreme alanlarına göç ederler. Göç eden kuşların çoğu Avrupa, […]


  • Orta Asya’da Türkler

    Orta Asya’da Türkler

    Türkmenistan’daki ‘Türk’ ile Türkiye’deki ‘Türk’ aynı insanları mı ifade ediyor? Eğer öyleyse, neden ikisinin arasında isimleri başka insanlara atıfta bulunan ülkeler var? İran, Irak, Suriye […]


  • Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    “Yavaş yavaş ölürler okumayanlar” diyor şair. Yaşam Tercihimizde Yavaş Yavaş Ölümü Mü? Yoksa Yaşamı Anlayarak Ölmek mı? Brezilyalı şair Martha Medeiros’un 1961 yılında yazdığı “Ağır […]


  • Yine bir deprem uyarısı…

    Yine bir deprem uyarısı…

    Depremler tehlikesi halen devam ediyor. Uzmanlar yeni depremler konusunda yeni uyarılarda bulunuyor. Şimdi de Bingöl masaya yatırıldı. Bingöl’de de deprem olabileceği konusunda yeni uyarılar geldi. […]


  • Fal?-Nazar?-Büyü?

    Fal?-Nazar?-Büyü?

    KUR’AN!Fal?-Nazar?-Büyü? (Mâide,3)”Fal oklarıyla-kehanet yoluyla gelecekte sizleri neyin beklediğini öğrenmeye çalışmak fısktır-kötü bir eylemdir; çünkü bu yoldan çıkmaktır.” Fal ile ilgili uyaran ayetten sonra kendimize şu […]



Posted

in

by

Tags: