DEVRİM ve İHTİLAL (4)

DEVRİM ve İHTİLAL (4)

            ‘Devrim’ ve ‘ihtilal’ ayırımını salt ‘demokratik’ olup olmadıkları gibi sıradan bir temele oturtmanın ‘kavram’ın kapsamını daraltmaktan başka bir şeye yaramadığını söyleyegeliyoruz.

            Ve biz ‘İngiliz Devrimi’nin, bir galat-ı meşhur olarak sürdürülmeye çalışıldığını ve özde ‘devrim’ kategorisine sokulamayacağı görüşünde olduğumuzu belirtmiştik.

            Nitekim Steve Pincus’a göre de, ‘1688-89 İngiliz devrimi’ herşeyden önce ‘devrimci’ değildi.

            Çünkü yazara göre ‘İngiliz Devrimi’, kendinden sonraki ‘devrim’lerin aksine, ‘barışçıl’ (pasifique), uzlaşmacı (consensuelle), aristokratik (ya da sınıfsal) ve özellikle de ussal (raisonnable) idi.

            Sondan başlanacak olursa, ussallık nitelemesiyle, gerçek bir ‘devrim’in usdışı olduğu mu ileri sürülmektedir?

            Kesinlikle hayır!

            ‘Ussallık’ ile, ‘uysallık’ benzeri, toplumun varolan ‘politik sistem’, ‘toplumsal yapı’ ve ‘geleneksel kültür’ü ‘değişmez’, ‘tanrı vergisi’ ve ya da ‘böyle gelmiş böyle gider’ anlayışını ‘akla ve doğaya uygun’ olarak kanıksamak durumu anlatılmak istenmektedir.

            Böylece ‘devrim’in en belirgin özelliğinin, ‘ussal’ gibi görünen her ne var ise, öncelikle onun sorgulanması olduğu söylenebilecektir.

            Demek ki, asıl ‘ussallık’ bu sorgulamanın yapılmasıyla başlayacaktır.

            ‘Devrim’in ‘devrimci’ olması ise, bütün o ‘devrimci süreç’ boyunca, yeni ‘ussallık’ların keşfedilebilmesi anlamına gelmektedir.

DEVRİM ve İHTİLAL (4) - Ingiliz Devrimi

            İşte ‘1688-89 İngiliz Devrimi’nde, kuşkusuz henüz Ulus olmadığı gibi Ulus olma amaç ve hedefi de bulunmayan İngiliz halkının, ne ‘politik sistem’lerini, ne ‘toplumsal yapı’larını ve ne de ‘geleneksel kültür’lerini değiştirme istekleri vardı.

            Sadece IInci Jacques’ın uygulamakta olduğu ‘politika’lara ‘tepki’ duyuyor ve onun kişiliğine duydukları ‘nefret’ yüzünden her kim olursa olsun onun başa geçmesini ‘ussal’ olarak değerlendiriyorlardı.

            Şimdi buraya bir mim koymanın zamanı gelmiştir.

            Hep yinelediğimiz gibi, biz burada ne İngiliz tarihini yinelemek ve ne de şu ya da bu konuda kuramsal tezler geliştirmekten çok, ‘güncel’ ve ülkemizin yaşamsal konularında düşünce geliştirmek amacıyla yazmaktayız.

            O arada, ileri sürülen kimi temelsiz yorumlara da yanıt vermek çabasındayız.

            Böylece, Türkiye’nin içinden geçtiği şu tarihsel günlerde, ‘demokratik’ bir dönüşümün mü yoksa ‘devrimsel bir atılımın’ mı sözkonusu olabileceğine ilişkin kimi saptamalarda bulunmaya çalışıyoruz.

            Demek ki, her attığı adımın ülkenin ‘politik’, ‘toplumsal’ ve ‘kültürel’ yapısını ‘ussallık’ ve ‘insanlık’tan uzaklaştırmaya yönelik olduğu, şakşakçısı olan kimi sapkın güçlerle birlikte şu AKP/MHP koalisyonunu devirmek, bir başına ‘devrimci’ bir eylem olmayacaktır.

            Bununla birlikte bir ‘devrimci süreç’in başlangıcı olması da pekâlâ mümkün görünmektedir.

            Ali BabacanAhmet DavutoğluTemel Karamollaoğlu ya da Gültekin Uysal da mı ‘devrimci’ olacaklardır diye sorulabilir.

            Burada ‘devrimci süreç’lerin ‘insan iradesi’nin dışında geliştiğine ilişkin bir ‘tarihsel tez’i de anımsatmanın tam yeridir ki, kimi yüzeysel bilgi sahibi görünüşte devrimci olanlar yerlerinden zıplayabilirler.

            O meşhur ‘millî irade’yle, yeter ki bu ‘gerici iktdar blok’u bir kez devrilmiş olsun.

            Ardından, diyelim İngiliz Devrimi’nde olduğu gibi, Hollandalı IIIncü Gauillome’un ilan ettiği (İnsan) Haklar Bildirgesi’ne benzer bir ‘Anayasa değişikliği’ de Türkiye’nin gündemine gelecektir.

            Neresinden bakılırsa bakılsın, bu, en azından birkaç yıllık bir ‘süreç’ olacaktır.

            İşte bu süreç içinde, hiç kimse, yani ne Kılıçdaroğlu ve o beş arkadaşı ve ne karşı tarafın onbeş ‘kafa’sının ‘iradesi’ bu süreci ‘belirleyici’ olmayacaktır.

O-la-ma-ya-cak-tır.

            Olsa olsa, yeni yeni ‘ussallık’ların keşfiyle karşı karşıya kalacağız demektir.

            Böylece ‘Devrimin ussalığı’ konusunun öyle ilk bakışta görüldüğü gibi olmadığını ana hatlarıyla açıklamış olduk.

            Gelecek yazılarada ise, konunun diğer yönlerini açıklamaya devam edeceğiz.

DEVRİM ve İHTİLAL (4) - Ingiliz Devrimi

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Fransa Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Başkanı

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. pavarotti de güzel söyler Oçi Çorniye’yi

  2. Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!? Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme,…

  3. KUR’AN! Fal?-Nazar?-Büyü? (Mâide,3)”Fal oklarıyla-kehanet yoluyla gelecekte sizleri neyin beklediğini öğrenmeye çalışmak fısktır-kötü bir eylemdir; çünkü bu yoldan çıkmaktır.” Fal ile…

  4. KUR’AN-İçki?! Robotlaşmış Kullar?! Kafayı içki içenlere takmış, onları cehennemlik-kâfir ilan eden din satıcıları-yobazlara inat, Yüceler Yücesi Yaratıcı aşağıdaki ‘içki’ ile…

  5. İlginç, bir sürü insan hakkında haklı haksız yurtdışına çıkış yasağı var ama sadece spesifik olarak TMSFye borcu olanların yasağını kaldırmak…

  • Bir Günah Gibi

    Bir Günah Gibi

    Kimin yazdığını bilmiyorum, ancak çok duygusal bir kişinin yazdığına emin olduğum bir şarkı sözü vardır. Aslında şarkı bir Rus halk şarkısından gelmekte, ‘Oçi Çorniye’. Şarkının […]


  • Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?

    Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?

    Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme, söylediklerini buyruk kabul etme zaafı ile kutsallaştırılmışlara-kullara tapınma haline […]


  • SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK

    SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK

    Türkiye’de önümüzdeki dönemde yapılacak seçimler için, herkesinde gördüğü gibi, ABD bilerek kendine bağlı işbirlikçilerle beraber R.T.E. -K.K. üzerinden Türkiye’ye anti demokratik ve totaliter içerikli iki […]


  • PROTEİN EKSİKLİĞİ

    PROTEİN EKSİKLİĞİ

    Ülkelerin gelişmesini, proteinli gıdalarla beslenen gençler ve kuşaklar sağlar. Her Japon çocuğu mutlaka yumurta yer, et, balık, fındık, badem yer, süt içer. Her Alman çocuğu […]


  • Türkiye’ye turist yağacak…

    Türkiye’ye turist yağacak…

    Alınan onca önleme rağmen Rus turistlerin Türkiye tercihi önlenemiyor. Geçenlerde yazmıştık. Rusya, iç turizme yönelik önlemler almaya başlamıştı. Ancak, görülüyor ki Rus turistler Türkiye’den hali […]


  • Kocaseyit

    Kocaseyit

    1929’da Havran’a gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk  ,Nahiye Müdürüne , ” Havran köylerinden birinde bir Seyit Onbaşı olacaktı onu bulup getirin” der. Seyit Onbaşı’nın hangi köyde olduğunu bilmeyen Nahiye Müdürü “Emriniz olur.Buluruz […]


  • SEÇİM SİSTEMİNİN GÜVENİRLİĞİ

    SEÇİM SİSTEMİNİN GÜVENİRLİĞİ

    Erkam Tufam yurtdışında yaşayan bir gazeteci. Niye yurtdışında, nasıl çıkmış gibi sorular beni ilgilendirmiyor. Bir yazımda vurgulamıştım; ‘ben söze bakarım’! O kişinin söylediklerinin ne kadarı benim […]


  • Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    “Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından […]


  • Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Kuşlar yılın farklı zamanlarında besin kaynaklarının mevcudiyetine ve iklim koşullarına bağlı olarak kışı geçirecekleri alanlara veya üreme alanlarına göç ederler. Göç eden kuşların çoğu Avrupa, […]


  • Orta Asya’da Türkler

    Orta Asya’da Türkler

    Türkmenistan’daki ‘Türk’ ile Türkiye’deki ‘Türk’ aynı insanları mı ifade ediyor? Eğer öyleyse, neden ikisinin arasında isimleri başka insanlara atıfta bulunan ülkeler var? İran, Irak, Suriye […]


  • Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    “Yavaş yavaş ölürler okumayanlar” diyor şair. Yaşam Tercihimizde Yavaş Yavaş Ölümü Mü? Yoksa Yaşamı Anlayarak Ölmek mı? Brezilyalı şair Martha Medeiros’un 1961 yılında yazdığı “Ağır […]


  • Yine bir deprem uyarısı…

    Yine bir deprem uyarısı…

    Depremler tehlikesi halen devam ediyor. Uzmanlar yeni depremler konusunda yeni uyarılarda bulunuyor. Şimdi de Bingöl masaya yatırıldı. Bingöl’de de deprem olabileceği konusunda yeni uyarılar geldi. […]


  • Fal?-Nazar?-Büyü?

    Fal?-Nazar?-Büyü?

    KUR’AN!Fal?-Nazar?-Büyü? (Mâide,3)”Fal oklarıyla-kehanet yoluyla gelecekte sizleri neyin beklediğini öğrenmeye çalışmak fısktır-kötü bir eylemdir; çünkü bu yoldan çıkmaktır.” Fal ile ilgili uyaran ayetten sonra kendimize şu […]



Posted

in

by

Tags: