İkinci Yüzyıla Çağrı üzerine düşünceler

CHP’nin İkinci Yüzyıla Çağrı’sı üzerine düşünceler - 1 - ikinci yuzyil chp 2023 secimler

CHP’nin İkinci Yüzyıla Çağrı’sı üzerine düşünceler – 1

Geçtiğimiz 3 Aralık Cumartesi günü İstanbul’daki Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nda CHP tarafından düzenlenen, televizyonlardan yapılan naklen yayınların yüksek izlenme rekoru kırdığı, izleyicilerin büyük coşkusuna mazhar olan “İkinci Yüzyıla Çağrı” toplantısı, çok değerli katılımcıların yaptıkları sunumlarla muhalif kesimlerde önemli bir ses getirmiştir. Bu toplantıda dile getirilen hususlar günlerdir yazılı, görsel ve sosyal medyada, uzman olan veya olmayan pekçok kişi tarafından lehte veya aleyhte görüşler öne sürülerek değerlendirilmekte ve tartışılmaktadır. Toplantıda yapılan sunumlara ait metinler CHP resmî sitesinde “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlıklı 78 sayfalık bir belge olarak yayınlanmıştır.[[1]]

Bu makalemizde, anılan toplantıda yapılan sunumlar hakkındaki görüş ve değerlendirmelerimiz yapılacaktır:

1- Jeremy Rifkin’nin konuşması:

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı olan Jeremy Rifkin hakkında medyada çeşitli bilgiler dolaşmaktadır:

“2011’de Rifkin, Üçüncü Sanayi Devrimi; Yanal Güç Enerjiyi, Ekonomiyi ve Dünyayı Nasıl Dönüştürüyor? isimli kitabını yayınladı. Kitap, New York Times’ın en çok satanlar listesine girdi ve 19 dile çevrildi. 2014 yılına kadar, yalnızca Çin’de yaklaşık 500.000 kopya basılmış.

Aralık 2012’de Bloomberg Businessweek, Çin’in yeni seçilen başbakanı Li Keqiang’ın bir Rifkin hayranı olduğunu ve “devlet ileri gelenlerine Rifkin’in The Third Industry Revolution: How Lateral Power is Transforming Energy adlı kitabına çok dikkat etmelerini” söylediğini bildirmiş.

Kasım 2015’te Huffington Post, Pekin’den “Çin Başbakanı Li Keqiang, Jeremy Rifkin’in Üçüncü Sanayi Devrimi adlı kitabını sadece okumakla kalmayıp, 29 Ekim’de Pekin’de açıklanan Onüçüncü Beş Yıllık Plan’ın çekirdeği haline getirdiğini bildirmiş.” [[2]]

“Catalan News’in haberine göre Katalanlar’ın 2017’deki ayaklanmasından önce Carles (Katalonya eski başkanı Carles Puigdemon), bugün adı tekrar gündeme gelen Jeremy Rifkin’e 50 bin Euro vererek İspanya’da bir konferansa davet etmişti. Söz konusu ücretin ise Soros tarafından Carles’a sağlandığı iddia edildi. Rifkin, katıldığı konferansta Katalonya’nın İspanya’dan ayrılması gerektiğini ve neler yapılması gerektiğini anlatmış. Söz konusu konferanstan sonra Barcelona’da başlayan gösteriler kısa sürede tüm Katalonya’ya yayılmıştı.” [[3]]

Okumaya devam et  Ermeni Soykırım Anıtı Köln Mezarlığına Dikiliyor

“CHP eski milletvekili Mehmet Sevigen, Rifkin’nin Kemal Kılıçdaroğlu’na ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake tarafından tavsiye edildiğini söylemiş.” [[4]]

Danışman olarak atanan kişi, Almanya Şansölyesi Merkel’in eski danışmanı, ABD’li Ekonomist Jeremy Rifkin. Washington Uzlaşısının[[A]] yani neoliberal, küreselleşmeci dünya düzeninin önde gelen bir savunucusu/uygulayıcısı ve bu düzenin kazananları tarafından sevilen, sayılan bir kişi.[[5]]

Gelelim Rifkin’in yurt dışından bağlanarak konferansta yaptığı sunumuna:

Rifkin, bilimsel bulgularla desteklenen küresel ısınmadan genel olarak bahsetmekte, “Akdeniz’in 22 ülkesi, yani 480 milyon kişi; dünyanın geri kalanından yüzde 20 daha hızla ısındığını” gerçeğini dile getirmektedir.

 “Önümüzdeki 20 yılda güneş ve rüzgâr enerjisini, aynı şekilde okyanusları kullanmaya başlayacağız, küresel enerji üretiminde. Dolayısıyla, milyonlarca insan kendi enerjisini zaten halihazırda üretiyor ve ürettikleri fazlayı da şebekelere satıyorlar.”

dedikten sonra,

”Evet dünyanın başka bir yerinde geceyken mesela oraya elektrik satıyorlar.” 

şeklinde gerçek dışı bir ifadede bulunuyor. Çünkü dünyanın gündüz ve gece bölgelerini birbirine bağlayan enerji nakil hatları yoktur.

Rifkin’in tuhaf açıklamalarından birisi de Amerikan numaralamasıyla Z kuşağı dedikleri gençlerle ilgili:

“Evet, genç kuşaklar, Z kuşağı ve genç milanyenler; onlar şimdi okullardan çıkıyorlar, mezun oluyorlar ve barışçıl protestolar gerçekleştiriyorlar. Altı yedi defa cuma günü okullarından çıkan milyonlarca genç kuşak üyesi protestolarda bulundu. Evet, bir acil durum döneminden geçiyoruz. Hayatımızı organize etme biçimimizin değişmesi gerekiyor. Ve bu protestolar, tarihteki diğer protestolara hiç benzemiyor bu arada, farklı bunlar. Çünkü ilk defa, bütün bir kuşak, sokağa çıkıp protesto ediyor. Evet kendilerini bir tür olarak yani tehdit altında yaşayan bir tür olarak görüyorlar ve protestonun zemininde de bu var.”

Herhalde toplantıya katıldığı ofisinin penceresinden gördüğü Amerikalı Z kuşağı gençlerinin bazen yaptıkları protesto yürüyüşlerini küresel çapta olduğunu sanıyor.

CHP’nin İkinci Yüzyıla Çağrı’sı üzerine düşünceler - 1 - ikinci yuzyil chp 2023 secimler

Rifkin arada bir de hikaye anlatıyor:

Okumaya devam et  Kamusal alanın yeniden feodalleştirilmesi…

“Evet hikaye şu: Yıllar evvel, 200 bin yıl evvel homo sapiensler olarak bizim türümüz yaklaşık 800 bin yıl evvel ortaya çıktı biliyorsunuz ve 250 bin yılı aşan bir gelişme sürecimiz oldu. Afrika’dan geldik, savanalardan geçtik ve son buz çağı ortadan kalktı hava güzelleşti, tarım yapmaya başladık, pastörizasyonu başardık, hidrolik medeniyetler ortaya çıktı, sanayi devrimi ve ilerleme çağı ortaya çıktı.”

Ama bu hikayede esas konuyu atlıyor. “Son buz çağı ortadan kalktı” derken, havayı kimin ve nasıl ısıttığını, buzları nasıl erittiğini söylemiyor. Çünkü o devirlerde (onbin yıl önce), dünya nüfusu tahminen yaklaşık 30 milyon, ateş yeni bulunmuş, petrol, doğalgaz, kömür, sanayi, otomobil ve benzeri hiçbir şey yokken havayı kim ısıttı?

“Son birkaç yüz yıldır ise doğayı kendimize adapte etmeye çalışıyoruz ve işte gezegene verdiğimiz zarar ortada. Evet, şimdi eskiye dönme, eski anlayışa dönme zamanı ama bunu sofistike, derinlikli bir şekilde yapmamız gerekiyor.”

 Zat-ı muhterem bize “artık doğayı kendimize adapte etmekten vazgeçmemizi, eski anlayışa dönmemizi” yani sanayileşmeyi durdurmamızı, mevcutla yetinmemizi, adeta eskiden olduğu gibi “bir lokma, bir hırka” yaşamamızı öneriyor.

Halbuki 2021 yılı geçici rakamlarına göre 25 ülkenin karbondioksit salınımı toplamı 30 milyar 789 milyon tondur.[[6]] Bu miktarın %71,5’nu (22,012 milyar ton) sadece beş ülke; Çin, ABD, Hindistan, Rusya ve Japonya atmosfere salmaktadır. Bunlara sanayileşmiş Almanya, Güney Kore, Kanada, Avustralya, İngiltere, İtalya, Polonya, Fransa eklendiğinde toplam CO2 salınımının %83’ü (25,551 milyar ton) etmekteyken, 12 tane gelişmekte olan İran, Suudi Arabistan, Endonezya, Brezilya, Türkiye, Güney Afrika, Meksika, Vietnam, Tayvan, Tayland, Kazakistan ve Malezya’nın toplam payı %17 (5,238 milyar ton) dolayındadır.

Rifkin nedense, havayı kirleten beş ülkeye dönüp “sanayileşmenizi yavaşlatın, havayı kirlettiğiniz CO2 salınımını düşürün” ve “zaman eski anlayışa dönme zamanıdır” demiyor.

Rifkin, bilimsel araştırmalara göre iklim değişikliğinden en çok etkilenecek olan Akdeniz havzası için;

Okumaya devam et  Kılıçdaroğlu’na önerimizdir

“Türkiye’de genç bir kuşak var ve bu büyük dönüşümü, üçüncü sanayi devrimine dönüşümü başlayıp gerçekleştirebilirler. Evet burada aslında Akdeniz ekosisteminden bahsediyoruz. Türkiye, diğer 22 ülkeyle, Akdeniz havzasındaki diğer 22 ülkeyle bir araya gelip, ortak bir yönetişim kurmak durumunda. Çünkü burada olan her şey herkesi etkiliyor. Akdeniz’de olan her şey buradaki her toplumu etkiliyor. Bu da Akdeniz havzasında iş birliği yapacak yeni kuşaklar gerektiriyor.”

“Türkiye bu liderliği yaparsa bir pivot rolü oynayabilir ve hem üçüncü sanayi devrimine geçer hem AB’ye yakınlaşır.”

Sanki Akdeniz havzasını 22 ülke ısıtıyormuş gibi, bu ülkelerin iklim konusunda ne olduğu belirsiz bir işbirliği yapmasını öneriyor (ama nasıl ve hangi konularda işbirliği) ve Türkiye önderliğindeki bu işbirliği, Türkiye’yi üçüncü sanayi devrimine (her ne ise) geçirecek, AB’ye de yakınlaştıcakmış !

Özetle, CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu tarafından başdanışmanlığa atanan Amerikalı Bay Rifkin, Amerikadaki ofisinden internet üzerinden katıldığı konferansta gayet muğlak ifadeler içeren bir canlı konuşmada elle tutulur, somut hiçbir şey söylememiş.

* * *

[[1]] : https://chp.org.tr/yayin/kinci-yuzyila-cagri-bulusmasi/Open

[[2]] : https://en.wikipedia.org/wiki/Jeremy_Rifkin#2017

[[3]] : https://www.yeniakit.com.tr/haber/turkiye-bu-danismani-konusuyor-jeremy-rifkinin-gizli-baglantilari-1713010.html

[[4]] : https://www.haber7.com/siyaset/haber/3283532-eski-chpliden-sok-iddia-jeremy-rifkini-kilicdarogluna-bakin-kim-tavsiye-etmis

[[5]] : Ahmet Müfit, https://www.veryansintv.com/yeni-chpnin-ekonomi-kurmaylari/

[[6]] : 2021 yılında atmosfere CO2 salan 25 ülke, https://www.statista.com/statistics/270499/co2-emissions-in-selected-countries/

SON NOTLAR:

[[A]] : Vaşington Uzlaşısı (Washington Consensus) Washington Konsensüsü, https://tr.wikipedia.org/wiki/Washington_Konsens%C3%BCs%C3%BC

Washington Konsensüsü, ABD ve diğer G-8 ülkeleri tarafından kabul edilen; IMF, Dünya Bankası ve WTO tarafından dayatılan neo-liberal ekonomi politikalarıdır. IMF ve Dünya Bankası’nın standart paketi hâline gelmiştir. Latin ülkeleri için oluşturulmuş ama zamanla diğer gelişmekte olan ülkelere de yayılmıştır.

Başlıca kriterleri: Mali disiplinler, Özel Mülkiyetin korunması, Kamu harcamalarının azaltılması, Kamu teşebbüslerinin özelleştirilmesi, Vergi reformu, Ticaretin serbestleştirilmesi, Finansal reform, Uluslararası ticaretin önündeki engellerin kaldırılması, Sermaye hareketlerinin liberalleştirilmesi, Serbest faiz hadleri

Rekabetçi kur politikaları.

Bu politikalar dünyanın büyük kısmında neo-liberal olarak tanımlanmasına rağmen ABD’de “muhafazakâr” olarak tanımlanan politikalardır.

Haluk Dural
Milli Merkez Genel Sekreteri
13.12.2022


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir