KULELİ ASKERİ LİSESİNİN 177. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNÜ KUTLARKEN

KULELİ ASKERİ LİSESİNİN 177. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNÜ KUTLARKEN… Dr. Noyan UMRUK 

29 Ekim 1938…Cumhuriyet Bayramı… Atatürk’ün sağlık durumu, artık fevkalade vahim… Odasında, yarı uyku halinde, bitkin bir şekilde yatıyor… Yaşamından umut kesilmiş, her an her şey olabilir… Oysa O, Ankara’daki törenlere katılmak istemiş, hatta hipodromda, Atatürk’ün şeref locasına yorulmadan çıkabilmesi için bir asansör yaptırılmış, ama ne mümkün ?” Ne olacaksam orada olayım” diyen Atatürk doktorlara, ”Bütün mesuliyet benimdir… Ankara’ya mutlaka gideceğim” demiştir, ama artık yatağından bile kalkamamaktadır. 

“Çocuklarımı görmek istiyorum…”(1) 

Atatürk’ü Ağlatan Hadise (Kuleli Askeri Lisesi)Atatürk’ü 29 Ekim Günü ilk defa ağlatacak kadar hüzünlendiren Şanlı Yuva Kuleli Askeri Lisesiwww.youtube.com

O sırada Dolmabahçe Sarayı’nın önünden iyice yakın geçen bir vapurun içerisi, Kuleli Askerî Lisesi öğrencileriyle dolu…Cumhurbaşkanlığı boyunca ilk kez Ankara’daki törenlere katılamayan ve durumu oldukça ağır olan Atatürk’ü görmek isteyen öğrenciler, göz yaşları içerisinde, ellerindeki bayrakları, çiçekleri ve şapkalarını sallayarak haykırıyorlar…”Atamızı görmek istiyoruz!.. Sonra birden hep bir ağızdan söylemeye başladıkları İstiklal Marşı ile Dolmabahçe Sarayı inliyor… Bu sırada yanında manevi kızı Sabiha Gökçen olan Atatürk, gençlerin sesini duyarak heyecanlanır, yatağında doğrulur ve heyecanla pencereden bakan Sabiha Gökçen’e seslenir: 

“Bak Sabiha kızım, gençlerimin sesi… Duydun mu beni istiyorlar…”  “Evet paşam”, der Gökçen; ”Bir vapur dolusu genç… Kuleli Askerî Lisesi öğrencileri… Cumhuriyet Bayramı törenlerinden dönüyor olmalılar… Atatürk “ Çocuklarım… Benim çocuklarım…” diye fısıldar, gözlerinden yaşlar süzülmektedir. Bu sırada içeriye Doktor Neşet Ömer ve Salih Bozok girer. Atatürk heyecanını onlarla paylaşır.” Duyuyor musunuz” “Evet Paşam” derler gözleri dolarak “Duyuyoruz…”Onlar, Cumhuriyeti emanet ettiğim gençlerimiz…” der gururla Atatürk. Sanki bir anda iyileşmiş, güçlenmiş gibidir. 

 Oysa Atatürk’ün odasının yanındaki nöbet odasında Kılıç Ali, pencereyi açmış, gençlere “Gidin!” diye işaret etmektedir. Oysa gençler iyice coşmuştur. ”Yaşa, Varol Atatürk!” diye bağırmakta, bazı gençler vapurdan suya atlayarak, saraya doğru yüzmeye çalışmakta, ”Atamızı görmek istiyoruz!” diye haykırmaktadır. 

Atatürk “Çocuklarımı görmek istiyorum. Buraya kadar gelmişler, hiç değilse onlara el sallamalıyım, beni pencereye götürün!” emrini verir. Doktor Neşet Ömer “Fakat Paşam…” diyecek olur, Atatürk doktorun itirazına sertçe yanıt verir: ”Nedir fakat?” Doktor susar. Salih Bozok hemen pencere önüne bir koltuk koyar. Sonra Atatürk’ü giydirirler. Bu giyinme ona büyük ıstırap verir, ama yüzünden boncuk boncuk terler süzüldüğü halde, sesini çıkartmaz. 

Sonra nöbet odasından koşup gelen Kılıç Ali’nin de yardımıyla Ata’yı penceredeki bir koltuğa götürüp oturturlar. Atatürk giyinmiş, başı dik, sanki hiç günleri sayılı bir hasta değilmiş gibi, gençlere gülümseyerek el sallar. Gençler Atatürk’ü pencerede görünce, iyice coşarlar ve sanki denizde kıyamet kopar. Hep beraber alkışlayıp, ”Büyük Atatürk” diye haykırdıklarında, yer gök inler. Gençlerden birkaçı daha üniformalarıyla vapurdan atlayarak Ata’larına doğru yüzmeye, marşlar söylemeye başlarlar. Bu manzarayla fevkalade duygulanarak ağlayan Atatürk’ün gençlere salladığı eli, gittikçe gücünü kaybederek yana düşer…Gözyaşları içerisinde “Yoruldum…” der. Kılıç Ali ve Salih Bozok, onu koltuğu ile kucaklayarak, yatağının yanına getirirlerken, dışarıdan gelen tezahürat sesi, gittikçe yükselmektedir.

Paşanın “Onları gördüğüm için mutluyum” derken, yumduğu gök gözlerinden ip gibi gözyaşları süzülmektedir… 

Bu Gazinin bir topluluğu, ama asıl önemlisi eserini emanet ettiği gençleri son selamlayışıdır… 

Bizler de onu son kez selamlayan gençlerin torunları olarak kapatılan irfan yuvalarının açılması için  “Askeri Okullar Açılsın” nöbetlerimizi ilk aşamada bu irfan yuvalarının açılması, ikinci aşamada aydınlanmacı, bağımsız, vatansever bir ruhla çağdaş ve kaliteli eğitim düzeyine tekrar ulaşmaları için takip ve mücadelemizi sürdürürken yüce önderi derin bir saygı, sevgi ve de hüzünle selamlıyoruz… 

KULELİ ASKERİ LİSESİNİN 177. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNÜ KUTLARKEN… Dr. Noyan UMRUK  - Kuleli Askeri Lisesi from the Bosphorus

Asırlık irfan yuvaları: Kuleli ve Deniz liseleri… 

Gözler şimdi, geçmişi, Şehr-i İstanbul’un fethedildiği 1450’ li yıllara dayanan, önce kışla, 1845’ dan itibaren de Askeri Lise olarak hizmet veren, Birinci Dünya Savaşında bile Konya’ya taşınıp, sonra yeniden tarihi binasına geri dönen ve işgal yıllarında dahi İngilizlerin denetiminde olmasına rağmen faaliyetini sürdüren, öğrencileri Çanakkale savaşına katılan,  7 asırlık tarihi dokusu,  yaklaşık 2 asra yakın eğitim yuvası geçmişiyle Boğazın nadide gerdanlıklarından Kuleli ve  1773 den beri şanlı bahriyemizin yuvası Deniz Liselerinde …  

Bir kısmını Harbiye’ye hazırlık sınıfı, bir kısmını da Müze falan da yapabilirlermiş… Bunlar zaten “Yaşayan Müzeler” beyler… Harbiye’ye Hazırlık sınıfları ise zaten adam gibi dört yıl hem öğrenim yapan, hem de ruh ve eğitim veren askeri liselerdir beyler… Ne hikmetse, hep böyle başlıyor bu iş bağlamalar…  Yöntem bu…”Kurbağayı kısık ateşte pişireceksin”…  Oralarda, bu irfan yuvaları, aydınlanma ocaklarında bu ülkenin dar gelirli ailelerinin yetenekli halk çocukları okuyordu dostlar … Yabancı ve yerli uzmanların vurguladıkları gibi Avrupa’dan bile kaliteli eğitim görüyorlardı… 

Örneğin; gelin de İngiltere’de Eton Koleji, geçmişi 8nci yy.’a uzanan Oxford ya da Cambridge, Fransa’da Sorbon, İtalya’ da La Sapienza ile bir oynamaya kalkın bakalım, değil İngiltere, Fransa, ya da İtalya tüm Avrupa ayağa kalkar. Çünkü buraları irfan yuvaları olmaları yanında, tarihsel fiziki mekânları, kokuları, ağaçları, bahçeleri, yemekhaneleri, yemekleri, havuzları, spor alanları ile yaşayan, zaten tıpkı Kuleli ve Deniz liselerimiz gibi tarihi, görsel güzellik ve değerleri olan “Yaşayan Müzelere” dönüşmüşlerdir… 

Fabrika en yukarıdan, en aşağı kademelere değin, yönetenlerin son yıllardaki hata ve yanlışlarından dolayı iddia edildiği gibi hatalı ürünler çıkarmışsa, burada kabahat ürünlerin değildir; hatalar sürat ve ciddiyetle giderilir; üretim daha etkin biçimde sürdürülür… Fabrika kapatılmaz, gençlerin geleceği ile de oynanmaz beyler…  

Ama fırsat bu fırsattır mantığı ile hareket edenlere gelin de bunları anlatın bakalım… Umut kalmadığına göre, umut, artık demokrasinin elinde kalan son kalesi seçimlerde…        

(1)İnsan Atatürk “Bir Yalnız Adam” / Tülay Bilgin 

KULELİ ASKERİ LİSESİNİN 177. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNÜ KUTLARKEN… Dr. Noyan UMRUK  - Kuleli Askeri Lisesi from the Bosphorus

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Turkish Forum Editör, İngilizce, Almanca, Türkçe. Sitemizde Medya takibi ve editörlük yapmak isteyenler bizimle irtibata geçebilirler.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. Sadece (Bakara,136)ayeti ekleyerek ve içeriği olduğu gibi aynı bırakarak; (Peygamber(ler)in ALLAH’a Ortaklığı-Hadisler-KUR’AN) yazısı, yeni başlıkla kabul görür mü? Tüm ilgi-alâka,…

  2. Dünya Hayatı; Çoğaltma Yarışı? Ölüm?-KUR’AN?! (Mülk,2)”O, davranış ve eylem bakımından hanginizin daha güzel amel edeceğini-en güzel eseri kimin yapacağını belirlemek-sınamak…

  • 2070 yılına kadar seyahatlerde neler değişecek?..

    2070 yılına kadar seyahatlerde neler değişecek?..

    Şu bir gerçek: İnsanların her geçen yıl seyahat ve tatil tercihleri değişiyor. Bu gerçekler ışığı altında sektör yenileme çalışmalarına hız vermeli. İngiltere merkezli hava yolu ve […]


  • MİLLİYETÇİLİK ve ULUSALCILIK (3)

    MİLLİYETÇİLİK ve ULUSALCILIK (3)

                Ulusalcılık kavramının oluşumundaki ‘tarihsel kalıt’a  eski dilde ‘Ecdadın ruhu’ da denilebilir, ki geçen yazıda buna kısaca değinmiştik. İşte Fransızların ‘kadim ruh’ (l’âme antique) dedikleri […]


  • YSK, RTE’NİN NOTERİ OLMUŞTUR

    YSK, RTE’NİN NOTERİ OLMUŞTUR

    RTE’NİN ANAYASAL OLMAYAN ADAYLIĞINI ONAYLAYAN BU YSK, ALDIĞI KARARLA RTE’NİN NOTERİ OLMUŞTUR YSK’nın son aldığı kararı, RTE’nin CB seçimine aday olarak katılmasını oy birliğiyle almış […]


  • Dünya Hayatı; Çoğaltma Yarışı? Ölüm?

    Dünya Hayatı; Çoğaltma Yarışı? Ölüm?

    Dünya Hayatı; Çoğaltma Yarışı?Ölüm?-KUR’AN?! (Mülk,2)”O, davranış ve eylem bakımından hanginizin daha güzel amel edeceğini-en güzel eseri kimin yapacağını belirlemek-sınamak için ölümü ve hayatı yarattı.” Yaşamın […]


  • Topraklarımızı yabancılara satmayın

    Topraklarımızı yabancılara satmayın

    BAŞKAN KELEŞ: TOPRAKLARIMIZI YABANCILARA SATMAYIN Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş, Türkiye’de en çok  yabancılara arsa satılan iller arasında Sakarya’nın da olduğuna […]


  • EKONOMİMİZ GERÇEKTEN DE UÇUYOR MU?

    EKONOMİMİZ GERÇEKTEN DE UÇUYOR MU?

    Sn. Erdoğan ve Maliye Bakanı Nebati, Türk ekonomisinin uçtuğunu, uygulanan sisteme Batılıların bile hayran kaldığını üstüne basa basa söylemekteler. Sn. Erdoğan, “Benim alanın ekonomi, bunların […]


  • Deprem bölgesinde sigortalı hasar 100 milyar…

    Deprem bölgesinde sigortalı hasar 100 milyar…

    Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin yaşattığı acının büyüklüğüne dikkat çekti. Bu tür afetler sonrası rakamlarla […]


  • KARA NİYETLİ PAPAZ

    KARA NİYETLİ PAPAZ

    KARA NİYETLİ PAPAZ HÜSEYİN MÜMTAZ                 Rusya-Ukrayna savaşı ile Lozan’ın, 100 yıl sonra aynı karede yer alabileceğini hiç düşünebilir miydiniz?                 Heybeli’deki kara cübbeli, kara […]


  • Antakya Medeniyetler Korosu

    Antakya Medeniyetler Korosu

    Antakya Medeniyetler Korusu Depremin Yaralarını Sarmak İçin İlk Konserini Duygu Yüklü Mesajlarla Adana’da Başlattı 6 Şubat 2023 sabahı depreminde on binlerce kardeşimiz, annemiz, babamız ve […]


  • Bir Günah Gibi

    Bir Günah Gibi

    Kimin yazdığını bilmiyorum, ancak çok duygusal bir kişinin yazdığına emin olduğum bir şarkı sözü vardır. Aslında şarkı bir Rus halk şarkısından gelmekte, ‘Oçi Çorniye’. Şarkının […]


  • Suudiler, İran ile barıştı…

    Suudiler, İran ile barıştı…

    Suudi Arabistan ile İran’ın 7 yıllık kesintinin ardından Çin’in arabuluculuğuyla diplomatik ilişkileri başlatma kararı, İsrail dışında tüm bölge ülkeleri tarafından memnuniyet verici bir gelişme olarak […]


  • “Rumlarla eşit şartlarda müzakere ederiz…”

    “Rumlarla eşit şartlarda müzakere ederiz…”

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs yönetimi ile resmi müzakere masasına oturmak için çerçevenin belirlenmesi gerektiğini vurgulayarak, egemen eşitlik ve eşit […]


  • MİLLİYETÇİLİK ve ULUSALCILIK (2)

    MİLLİYETÇİLİK ve ULUSALCILIK (2)

                Fransız Devrimi sırasında ve hatta Rönesans döneminde, Avrupa’da bir Eski Yunan kültünden sözedilmekte idi.             Örneğin Rönesans’ın sözcük anlamı ‘yeniden doğuş’ olup, bu yeniden doğuş Eski Yunan’ın yeniden […]



Posted

in

by