Hakikate karşı öldürücü nefret

Suriye’de, IŞİD’ın liderlerinden birisi, Batılı bir gazeteci ile yaptığı söyleşide, şöyle demişti. İrademi ve enerjimi nefretimden alıyorum. - bulent esinoglu 1

Suriye’de, IŞİD’ın liderlerinden birisi, Batılı bir gazeteci ile yaptığı söyleşide, şöyle demişti. İrademi ve enerjimi nefretimden alıyorum.

Nefretin birleştirici bir özelliği vardır. Radikal örgütlerin harcı, birleştiricisi, nefrettir.

İnandığı şeye, inancı ne kadar derin olursa, onun belleğinde nefret o kadar yüksek olur. İnanmakla nefret etmek paralel işleyen iki kuvvettir.

Nefret insanı kendi benliğinden kopardığı için, bireyselliği azaltır, örgüte ve inançlarına bağlılığı o derece yükseltir.

Ortak nefret birleştirir dedik. İktidarın sürekli nefret üzerinden yol alması, bilinçli ve eski bir stratejidir. Bir anlamda halka karşı psikolojik savaş uygulamaktır.

Hem kendi inancına daha fazla sarılmasına, yani nefretten daha fazla enerji devşirmesine, hem de kendi gibi inananlarının saflarını sıklaştırmak anlamına gelir.

Rejimin/İktidarın Allah’ın her gününde, yeni bir nefret objesi yaratmasının sebebi budur.

Nefret objesi olarak ortaya atılan konu veya haberin gerçek olup olmaması önemli değildir. Önemli olan o nefretin yeniden yaşanmasıdır.

Tekrarlayalım inan ne kadar güçlü ise nefret de o kadar güçlü olur.

Bu dini inan için değil tüm inançlar için geçerlidir. Örneğin ırkçılık simsarları da karşı ırka duyduğu nefret ile hayatını organize eder.

Karşı düşman yaratarak, iç birliğini ve tesanütünü ancak ortak nefret ile sağlar.

Ülkemizdeki siyaseti, siyasetten çıkarıp, nefret rayına oturtan bu nefret anlayışıdır.

Nefret siyaseti yapan partinin elinden bu nefreti alınız, o parti kapanır.

Sadece nefret üzerinden yıllarca ayakta kalan partilerimiz vardır. Gerçeği değil nefreti öne çıkararak yaşarlar.

Ancak nefret karşı nefreti de körükler. Yirmi yıldır nefret siyaseti yaparsanız, karşınıza da yirmi yıllık nefret çıkar.

İki nefret çatışır. Ülkemiz için ortaya sadece felaket çıkar.

İçine düştüğümüz ve aklımızla bu çıkmazdan çıkamamamızın sebebi, nefretimizdir. Nefret bizi gerçeklerden ve benliğimizden koparır, intikam objesi haline getirir.

Rejimden/iktidardan kurtulmazsak bu nefret denizinin içinde hepimiz boğuluruz.

Bir taraftan da işe yaramaz nefret için, birbirleri ile savaşan unsurlara dönüşür.

Biz birbirimiz ile savaşırız, başkaları kazanır.

İyi haber; karşımızdaki nefretin yarattığı kolektif kenetlenme, ekonomik nedenlerle zayıflayınca, yeni bir kitle hareketi zemini de hızla oluşur.

10 Haziran 2022


Comments

“Hakikate karşı öldürücü nefret” için bir yanıt

  1. Bülent avatarı

    Bu sorunun yanıtını biliyorum artık
    Dünyayı yöneten küresel şirketler halkların %99 yönetebiliyorsa yoksulluğu gönüllü kulluk ile ( sırf baskı degil) onay alıyorsa BÖL VE YÖNET hangi kadehin zehirli olduğunu bilmemektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir