ATATÜRK’ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI 2022

16 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Paşa'nın Kurtuluş Savaşını başlatmak için Samsun'a gitmek üzere yola çıktığı tarihtir. - umran unlu

16 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın Kurtuluş Savaşını başlatmak için Samsun’a gitmek üzere yola çıktığı tarihtir.

19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir. Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda“Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaktadır.

Gençlik kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşımaktadır.O nun şu sözünü hatırlayalım.“Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.” 

Mustafa Kemal Paşa nın  16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İstanbul-Samsun yolculuğu Türkiye Cumhuriyeti  tarihindeki en önemli olaylardan biridir.

Türk Milleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken Mustafa Kemal Paşa ortaya çıktı. 

 Samsun’a ayak basışının taşıdığı önem Atatürk’ün Büyük Nutku’nu 19 Mayıs 1919 Samsun’a çıkışı ile başlatmasından anlaşılmaktadır.

 Samsun işgal kuvvetleri için önemli noktalardan biriydi. Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz’den Orta Anadolu’ya açılan en rahat ve güvenilir bir kapıydı.

İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde Samsun’a askerî birlik çıkarmışlardı. Buna tepki olarak askerlerin bir kısmının dağa çıkması dikkatleri bu bölgeye çekti.

İngilizlerin Türk halkının silâhlandığı konusundaki şikayetleri  üzerine  bölgeye güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verildi.

Bu kumandan Mustafa Kemal Paşa idi. Paşa zaten ülkenin içinde bulunduğu bu duruma üzülüyor ve bir şeyler yapmak için Anadolu’ya geçmek istiyordu.Bu O’nun için bulunmaz fırsattı. 

 Padişah Vahdettin  İstanbul-Samsun yolculuğu öncesinde Mustafa Kemal Paşa’ya“-Paşa, Paşa!Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin! Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir.Bunları unutun, dedi, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden daha önemli olabilir…Paşa, Paşa… Devleti kurtarabilirsin!…”dedi.

Mustafa Kemal Paşa” sözlerden hayrete düştüm. Acaba Vahdettin benimle içtenlikle mi konuşuyor?…O Vahdettin ki… bütün yaptıklarından pişman mı olmuştur?Aldatıldığını mı anlamıştı?Fakat, böyle bir yorum ile başka konulara girişmeyi ürkütücü saydım, kendine karşılık verdim:Kişiliğe güveninize ve bana bunca yüz verişinize teşekkür ederim… Elimden gelen hizmeti esirgemeyeceğime lütfen güveniniz…”

Okumaya devam et  KEMALİST ANT PLATFORMU MANİFESTOSU

 Mustafa Kemal Paşa 16 Mayıs 1919 da başlayacak yolculuğa gemi kaptanı dışında 18 kişi ile birlikte “Bandırma” adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrıldı.

 17 Mayıs 1919’da İnebolu’ya varır. 18 Mayıs da Sinop ve yolculuğun sonunda 19 Mayıs 1919 da Samsun’a geldiler.

Mustafa Kemal Paşa İstanbul’dan başlayan ve Samsun’da sona eren yolculuk esnasında görevli bir askerdi ve giyimi de buna uygundu ama Samsun’a ayak bastığı günden birkaç gün sonra asker değil,sivil olarak hareket edecekti.

Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışında gördüğü manzara pek parlak değildi. Şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontusçular sokaklarda kol geziyordu.Halk kendisini koruyacak durumda değildi.

Ülkeyi çaresizlik içinde görenlerin çıkış yolu olarak savundukları manda ve himayecilik formüllerini Mustafa Kemal Paşa kabul etmedi.

Manda sorunu özellikle 4 Eylül 1919 tarihinde toplanan Sivas Kongresi’nde yoğun bir şekilde tartışılmış:“Tam istiklal mi, yoksa manda mı tartışmalarında manda bağımsızlığı bozmaz, şu halde ikisi aynı şeylerdir”görüşleri savunuldu…

Mustafa Kemal Paşa,tam bağımsızlık konusunda en küçük ödüne bile yanaşmamış ve temel amacın, “milletin, devletin istiklalini korumak… Bağımsız olarak milletimizin belirli hudutlar dâhilindeki bütünlüğünü korumaktır” görüşünü sonuna kadar savunmuştur.

Atatürk emperyalizmin güçlü ordularını yenmek için Türk ulusunun bulduğu kuvvet ve kudretin, davamızın meşru olmasından kaynaklandığını söylemiştir.

Mustafa Kemal Paşa’nın görüşleri Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas Kongreleri kararlarıyla ulusal hedefler haline getirildi.

Amasya Genelgesi’nin başlıca amacı, dağınık haldeki milli kuruluşları ortak bir amaç etrafında toplamak; Milli mücadeleyi kişisel bir hareketten çıkararak millete mal etmek, Millet egemenliğine dayanan bir Türk devleti kurmak ve Millete memleketin içinde bulunduğu durumu açıkladı.

 Erzurum Kongresi’nde yeni bir devletin kurulması düşüncesinin belirtilmesi, Doğu Anadolu bölgesindeki, ‘ulusal hakları savunma örgütlerini’ birleştirmesi, Sivas Kongresi’ne ışık tutması ve ana ilkeleri saptayarak yaygınlaştırması, ulusal birlik yolunda atılan önemli bir adım olması; ulusal egemenliğimizin koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine ilk kez Erzurum Kongresi’nde karar verildi.

Okumaya devam et  100 YIL YETMEZ 1000 YILLARA

Sivas’ta milli bir Kongre de Genelgenin dikkat çeken önemli nitelikleri, Türk halkının ilk defa milli devlet, milli irade, milli egemenlik kavramından söz edilmesi, Türk milletine, milli egemenliği eline alması için bir çağrı özelliği taşıması, Kurtuluş Savaşı’nın ilk kez amacının ve yönteminin belirlenmiş olması ve İstanbul Hükümeti’nin galip devletlerin baskısıyla sorumluluklarını yerine getirmediğinin ilk kez ortaya konmasıdır.

 Manda sorunu özellikle 4 Eylül 1919 tarihinde toplanan Sivas Kongresi’nde yoğun bir şekilde tartışılarak çözülmüştür:

“Millî sınırlar içinde bulunan vatan parçaları bir bütündür, birbirinden ayrılamaz..”

Her türlü işgal ve müdahaleye karşı, millet birlik olarak kendisini müdafaa ve mukavemet edecektir.

“İstanbul Hükümeti, haricî bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır.”

“Kuvâyı-Millîye’yi tek kuvvet tanımak ve millî iradeyi hâkim kılmak temel prensiptir.”

“Manda ve himaye kabul olunamaz.Millî iradeyi temsil etmek üzere Millet Meclisi’nin derhal toplanması mecburîdir.”

 Aynı gaye ile millî vicdandan doğan cemiyetler “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında birleştirilmiştir.

Mukaddes maksadı ve umumî teşkilâtı idare için Kongre tarafından bir Heyet-i Temsiliye seçilmiştir.

Bu yolculuk Türk Milleti için bir dönüm noktası ve kurtuluşun başlangıcı oldu ve 19 Mayıs’ı Türk gençliğine armağan etti.

Atatürk artık milletin atası olmuştur.“Gençler!Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler!Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum” demişti.

Atatürk’ün sözleri hepimize bir rehber olmalı.“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir”demişti.

Atatürk’ü anlamak,yaşadıklarını ve fikirlerini bilmek için her Türk gencinin NUTUK’u okumalı ki  Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında yaşanan zorlukları göz önüne alarak,19 Mayısları Atatürk’ün emanetlerine daima sahip çıkarak kutlamalıyız.

Okumaya devam et  KÜRT İSYANLARI Diyorlar… Gerçekten bu isyanları çıkartanlar Kürt müydü?

Eserlerini,heykellerini,resimlerini yakıp yıkarak Atatürk’ü unutturup yok edebileceklerini sanan cahiller,bunun mümkün olamayacağını ne zaman anlayacaksınız?Cumhuriyeti kuran,kula kul olmamayı öğreten, bu yolda kanunlar çıkaran bir insanı halkın unutması mümkün mü?

 Orduyu,eğitimi,tarımı,hayvancılığı,ekonomiyi yerle bir etmenize rağmen gümbür gümbür bir ATATÜRK GENÇLİĞİ geliyor.

Atatürk boşuna Türk Gençliğine emanet etmedi devrimlerini ve ülkeyi.

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Türküm diyebilenlere kutlu olsun…


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir