Montrö sözleşmesi ve Türkiye…

Montrö sözleşmesi ve Türkiye… - YILMAZ KARACA - TÜRKİYE GAZETECİLER FEDERASYONU GENEL BAŞKANI / TURKISHFORUM - ABDULLAH TÜRER YENER - tgf gazeteciler federasyonu

Montrö sözleşmesi ve Türkiye… – YILMAZ KARACA – TÜRKİYE GAZETECİLER FEDERASYONU GENEL BAŞKANI / TURKISHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER

Montrö sözleşmesi ve Türkiye… - YILMAZ KARACA - TÜRKİYE GAZETECİLER FEDERASYONU GENEL BAŞKANI / TURKISHFORUM - ABDULLAH TÜRER YENER - tgf gazeteciler federasyonu



Rusya Ukrayna krizi resmi olarak bir savaşa dönüştü. Tüm Dünya olduğu gibi bizler de büyük bir endişe ile savaşın boyutlarının daha fazla artmasından endişe ediyoruz.

Başlayan savaşla birlikte Karadeniz, Boğazlar ve Türkiye’nin tavrı çok önemli bir noktaya ulaştı.

Özellikle Boğazlar’ın durumu ve bunu düzenleyen Montrö Sözleşmesi tekrar gündeme gelmiş durumda.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 1936 yılında imzaladığı Montrö Sözleşmesi, Türkiye’nin güvenliği ve Boğazlardaki hakimiyetinin bir göstergesidir.

Atatürk’ün 86 yıl önce imzalamış olduğu Montrö Sözleşmesi, bugün için ne kadar geçerli ve haklı olduğunu da ortaya koyuyor.

Tarih boyunca, Boğazları kontrol altında tutan her devlet bu coğrafyada hakimiyet sağlamıştır. Boğazların iki tarafındaki ana topraklara hükmeden devletler bunu başarmıştır.

Türk boğazları olan İstanbul ve Çanakkale, Dünya üzerinde politikalara ve ülkelerin geleceklerine yön veren coğrafya olmuştur.

Bir bakıma iki kıtayı birbirinden ayırmasına rağmen siyasi ve ticari olarak kıtaları ve denizleri birbirine bağlıyorlar.

Uluslararası su yolu niteliğindeki Türk boğazları uluslararası düzenlemelere tabi olmasıyla birlikte, sözleşmede en dikkat çekici husus, bu sözleşmede Türkiye’nin güvenliğinin ve denetiminin ön planda olmasıdır.

Sözleşmede dikkat çeken bir başka nokta, Boğazlar’dan geçiş ve ulaşım serbestliği, ticaret gemileri, savaş gemileri ve uçaklar ayrımı yapılarak düzenlenmiş olmasıdır.
Türkiye için en önemli v olduğu savaş zamanı ve Türkiye’nin kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidine maruz görmesi durumları da göz önünde bulundurularak ayrım yapılmıştır.

Yani Türkiye’nin güvenliği ve denetimi göz önünde bulundurulmuştur.

Elbette ki bu savaşın başka coğrafyalara yayılmaması ve hemen sonlanması en büyük beklentimizdir.

Okumaya devam et  İsrail’den Beklenen Ermeni kararı!

“Yurtta sulh, cihanda sulh” anlayışının sahibi Atatürk’ün nesli olarak bizler de aynı düşünceyi taşıyoruz.

Yılmaz Karaca
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir