Öfkeyi boşa harcamayalım…

Neoliberal yapılanma, aklını fikrini sermaye ile bozmuş olduğundan, her kavramı, sermaye mantığı ile açıklamaya çalışır. - bulent esinoglu 1

Neoliberal yapılanma, aklını fikrini sermaye ile bozmuş olduğundan, her kavramı, sermaye mantığı ile açıklamaya çalışır.

Mesela, insan emeğine, emek demez. Emeği de sermayenin terminolojisi ile tanımlar. İnsan sermayesi der.

Dijital emeğe, dijital sermaye der.  Der de der.

Ben de buradan yola çıkarak, “Öfke Sermayesi” tanımını yapmak istedim.

Öfkeden sermaye mi olur demeyin. Öfke kabardı mı, yapmayacağı iş yoktur.

Öfke, güce dönüştüğü zaman, Vaslak Havel’in söylediği gibi; Güçsüzlüğün gücü yıkılır.

İktidarın yapıp ettiklerine karşı öfke, en yüksek düzeyinde cereyan ediyor.

Korkarım ki, muhalefet bu öfke sermayesini kediye yükleyecek.

Gerçeklerle karşılaştıkça, dağılan yurttaş aklı, ne yapacağını bilmez konumdadır. Şimdilik fiyatlardan ve pahalılıktan şikâyet dönemini yaşıyor.

Muhalefet, bir adım önünü görmezse, yani siyasal İslam’ın önümüzdeki günlerde, ne gibi provokasyonlara girişeceği konusunda, öfkeli halkı bilinçlendirmezse, öfke, belli bir süre sonra gücünü kaybeder.

İktidarın yeniden “Rıza İmalatı” artık, olağanüstü şartlara bağlıdır.

Acilen dış düşman yaratmak ve onun uzantısı olarak, kendisine karşı olanları, bu düşman ve uzantılarıyla bütünleştirerek, tehdit etmektir.

Öfke en yüksekteyken, yani muhalefet, anlatabileceklerini anlattığı bir ortamı yakalamışken, olabilecek provokasyonları şimdiden açıklamalıdır.

Provokasyonların önünü almak, ancak ve ancak muhtemel provokasyonları, önceden halka anlatmakla olur.

Belli ki, hem ordudan hem güvenlik güçlerinden hem de bürokrasi ve diplomasiden muhalefete bilgi akmaktadır.

Muhalefet muhtemel provokasyonları açıklamak durumundadır.

 Bu provokasyonları bir kısmı, düşünce aşamasında, bir kısmı kısmen hazırlık safhasında, bir kısmı da teorik olarak bilinenlerdir.

Bir kısmı da daha önce yapılan provokasyon uygulamasından çıkarımlar olabilir.

İktidarın elinde provokasyon dışında, hiçbir vaat veya gelecek söylemi kalmamıştır.

Elbette alınacak tedbirler bundan ibaret değildir.

Ulusal pazarların tekellerin elinden alınarak, yeniden, ulusumuzun pazarları olacağı umudunu vermek, tedbirlerin en önemlidir. Çünkü işsizliği çözmenin olmazsa olmazı; ulusal pazarların yeniden ulus pazarları haline dönüştürmektir.

Pazar olmaksızın üretim söyleminin laftan ileri bir anlam taşımayacağını, bilmek gerekir.

Halka iş vaadi; vaatlerin en önemlisidir. Kaynak ise ulusal pazarlarımıza sahip çıkmak ile olabilecek bir iştir.

Öfkeyi boşa harcamayalım.

9 Aralık 2021


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir