Cinsiyet Eşitsizliği ve Siyasal Temsil

Dr. Öğr. Üyesi Alper Tolga BULUT Karadeniz Teknik ÜniversitesiArş. Gör. Emel İLTER Karadeniz Teknik Üniversitesi - ataturk turk kadinlari secme secilme

Dr. Öğr. Üyesi Alper Tolga BULUT Karadeniz Teknik Üniversitesi
Arş. Gör. Emel İLTER Karadeniz Teknik Üniversitesi

Siyasal temsil demokrasinin başat unsurlarından biridir. Toplumun dengeli şekilde temsili ülkelerin kalkınması için de önem arz etmektedir. İnsan hakları ve demokrasinin bir gereği olan siyasal temsil, her bireyin eşit düzeyde katılımını öngörmektedir. Bu bağlamda dünya nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan kadınların erkekler ile eşit şekilde karar alma süreçlerine katılması önem taşımaktadır. Toplumsal cinsiyet de kadına biçilen rollerin kadını belirli alan ile sınırlandırması bağlamında kadının eşit temsilini engellemektedir. Bu durum siyasal karar mercilerinde de kendini açık şekilde göstermektedir. Oysaki özel alanı daha iyi tanıyan kadınların siyasal katılımları hem özel alanın sorun ve önceliklerini siyasete taşımalarına hem de daha geri planda kaldıkları kamusal alandaki konuları gündeme alıp yorumlamalarına olanak tanıyarak siyaseti nicelik ve işlevsel bakımdan olumlu etkilemektedir.

Türkiye’de kadınlara tanınan siyasal haklar 1930’lu yıllara dayanmasına rağmen günümüzde dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de kadınların yetersiz temsil sorunu aşılamamıştır. Bu çalışmada Türkiye’de kadının siyasette niteliksel temsilinin mikro mekanizmalarını ortaya çıkarmak amaçlanmaktadır. Bu bağlamda kadınların yerel düzeyde etkinliğinin güçlendirilmesi ile kadınların ulusal düzeydeki niteliksel temsili arasındaki ilişki irdelenmektedir. Söz konusu ilişkinin dinamiklerini görebilmek için Türkiye Ekonomi Politikaları Vakfı (TEPAV) tarafından oluşturulan ve Türkiye’nin 81 ilini içine alan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği karnesi verileri TBMM’deki yasama faaliyetleri ile birleştirilerek yerel düzeydeki cinsiyet eşitliğinin kadının niteliksel temsiline nasıl etki ettiği araştırılmaktadır. Elde edilen veriler kadının siyasette temsilini toplumsal cinsiyet eşitliği göstergeleriyle birlikte değerlendirme imkânı sağlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kadın, Siyasal Temsil, Cinsiyet Eşitliği, Demokrasi, Türkiye

Abstract

Political representation is one of the dominant elements of democracy. A balanced representation of society is also important for the development of countries. Political representation, which is a requirement of human rights and democracy, requires equal participation of each individual. In this context, it is important that women, who make up about half of the world’s population, participate equally in decision-making processes with men. Gender also impedes the equal representation of women in the context of the role of women in restricting women to a specific area. This situation manifests itself clearly in political decision makers. However, the political participation of women who are better acquainted with the private sphere has a positive effect on politics in terms of quantity and function by enabling them to bring the problems and priorities of the private sphere into politics and to interpret the issues in the public sphere they are left behind.

Although Turkey granted political rights to women in the 1930’s, the problem of underrepresentation of women in Turkey has not been solved as in many countries in today’s world. This study aims to uncover mechanisms of micro qualitative representation of women in politics in Turkey. In this context, the relationship between strengthening women’s effectiveness at the local level and qualitative representation of women at national level is examined. To see the dynamics of the relationship in question, combining the data of gender equality obtained from the report of Turkey Economic Policy Foundation (TEPAV) that includes Turkey’s 81 provinces with the legislative activities of the parliament, it has been investigated that how gender equality at the local level affects the qualitative representation of women.

Keywords: Women’s Political Representation, Gender Equality, Democracy, Turkey

Giriş

Demokratik ülkelerin uygulamalarından biri olan siyasi temsil, temsil eden ve temsil edilen olmak üzere iki tarafı olan bir mekanizmadır. Her toplumun içinde barındırdığı farklı gruplar vardır. Siyasi temsilin demokratik uygulaması da bu noktada devreye girmektedir. Toplumun farklı kesimlerinin sorun ve önceliklerinin gündeme alınması ve parlamentoda temsillerinin gerçekleştirilmesi demokrasinin de bir gereği olmaktadır. Kadınlar da toplumun farklı yaşam tecrübesi ve sorunları olan bahsi geçen gruplardan birini oluşturmaktadır. Kadınlar çoğu ülkede siyasal haklarını 20. Yüzyıl başlarından itibaren hukuksal anlamda elde etmişlerdir. Ancak günümüzde kadınların parlamentolarda sandalye sayılarına ve liderlik pozisyonlarındaki konumlarına bakıldığında kadınların siyasette karşı karşıya olduğu eksik temsil sorununu aşamadığı görülmektedir. Ayrıca kadınların sayısal olarak karar mercilerindeki varlıklarının ötesinde kadın önceliklerinin ve kadına yönelik politikaların uygulanması yani kadınların niteliksel olarak temsil edilmeleri kadın çıkarlarının görünür olması açısından önem arz etmektedir. Ancak ülkelerin cinsiyet eşitsizliğine yönelik uygulamaları ve toplum tarafından kadınlara biçilen roller kadının birçok alandaki konumunu etkilediği gibi siyasetteki varlığına da etki etmektedir. Cinsiyet eşitsizliğine yönelik uygulamalar demokrasiyi zedelemekte ve ülkelerin kalkınmasının önünde en önemli engellerden birini oluşturmaktadır.

Toplumsal cinsiyet eşitliğini ülke geneline yaymak için sadece uluslararası düzeyde değerlendirme yapmak, ülke genelinde belli sektörlerde veya genel düzeyde kadın erkek eşitliğinin boyutlarını ortaya koymak yeterli olmamaktadır Bu eşitliği ülke geneline yaymanın ve kadınlara karşı ayrımcılığı önlemenin yolu, yerel düzeyde üretilen politikaların ve sunulan hizmetlerin, toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetip gözetmediğini ölçmek, sonuçlarını değerlendirmek ve ülke genelinde kadın erkek eşitliğini sağlamaya yönelik toplumsal cinsiyete duyarlı ve dönüştürücü politikalar geliştirmekten geçmektedir. Kadın erkek eşitliğini sağlamaya yönelik önlemlerin merkezden çok yerel düzeyde üretilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ülke geneline yayılması bağlamında önemli bir yer teşkil etmektedir. Bu kapsamda da yerel düzeyde kadın erkek eşitliğine ilişkin faaliyetlerin ölçülmesi, değerlendirilmesi, izlenmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik politikaların geliştirilmesine katkı sunması açısından önemlidir.

Bu çalışmanın ana amacı kadının siyasette niteliksel temsilinin mikro mekanizmalarını ortaya koymaktır. Kadının niteliksel temsili üzerine yapılan çalışmalar daha çok kadınların parlamentodaki varlığının feminist içerikli yasama faaliyetlerini ne şekilde etkilediğine odaklanmaktadır. Bu çalışmada ise kadının niteliksel temsilinin bütünüyle anlaşılabilmesi için niceliksel ve niteliksel temsili belirleyen yerel bileşenlere bakılması gerektiğini öne sürmektedir. Bu bağlamda Tüm dünyada cinsiyet eşitsizliğini ölçmek için kullanılan “BM Cinsiyet Eşitsizliği

Endeksi”ni oluşturmakta kullanılan formül Türkiye’nin 81 iline uyarlanarak her il için bir cinsiyet eşitsizliği skoru elde edilmektedir. Bahsedilen skorlar TEPAV tarafından 2014 yılında yayımlanan “81 İl için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” karnesinden alınmaktadır. Bu değerler milletvekillerinin 2002-2015 yılları arasında Türkiye Millet Meclisinde gerçekleştirdikleri faaliyetlerin içerik analizinin yapılmasıyla oluşturulan veri seti ile birleştirilerek kadın haklarının siyasette niteliksel temsili analiz edilmektedir.

Bu bağlamda çalışmada ilk olarak siyasal temsil kavramı ve kadının siyasette temsili ile ilgili gerçekleşen değişim teorik çerçevede ele alınarak Türkiye’de kadın ve siyaset çalışmalarından genel hatları ile bahsedilecektir. Sonraki bölümde iller temelinde cinsiyet eşitliği skoru elde eden TEPAV tarafından yapılan karne çalışmasından bahsedilecektir. Son olarak ise yapılan analiz için nasıl bir yol izlendiği açıklanarak, yapılan analizin bulguları yorumlanacaktır.

⦁ Siyasal Temsil

Siyasal temsil ile ilgili çalışmalar Pitkin’in 1967’de yayımladığı “The Concept of Representation” adlı kitabında yer alan teorik tartışmalara dayandırılmaktadır. En açıklayıcı tanımlamalardan birini sunduğu kabul edilen Pitkin tarafından temsil genel olarak, halkın devlet yönetiminde var edilmesi, siyasi süreçlerde vatandaşın çıkarlarının ve sorunlarının görünür kılınması şeklinde tanımlanmaktadır.1 Hanna Pitkin siyasi temsil üzerine kapsamlı tartışmalardan birini sunarak temsilin dört farklı boyutu üzerinden literatüre sistematik ve bütüncül bir açıklama getirmektedir.2Bu kavramlar resmi temsil, sembolik temsil, betimleyici temsil ve niteliksel temsildir. Resmi temsil, temsilcilerin seçimler vasıtasıyla seçilmesi sayesinde kurumsal kural ve prosedürlere atıfta bulunmaktadır. Sembolik temsil, temsilin çeşitli sembol ve durumlarla ifade edilmesini sağlamaktadır. Betimleyici temsil temsil eden ve edilenler arasında kompozisyon benzerliğinin olmasına vurgu yaparken, niteliksel temsil de temsilin ne kadar anlamlı ve işler olduğunu ortaya koymaktadır.3

Okumaya devam et  Atatürk ve Kadın Hakları

Kadınların siyasette temsili üzerine yapılan tartışmalar ağırlıklı olarak niceliksel ve niteliksel temsil arasındaki ilişki üzerine yoğunlaşmaktadır.4 1990’lardan itibaren temsilin gerçekleşebilmesi için temsil edilen ve temsil eden arasında din, etnisite,

1Hanna Fenichel Pitkin, The Concept of Representation, Berkeley, CA: University of California Press,(1972),39.
2 Pitkin,a.g.e.
3 Leslie Schwindt-Bayer, “Women’s Representation in Latın American Legislatures: Current Challenges and New Directions,” Revista Uruguaya de Ciencia Politica, 23, (2014).
4 Karen Celis, “Substantive Representation of Women: The Representation of Women’s Interests and the Impact of Descriptive Representation in the Belgian Parliament (1900–1979),” Journal of Women, Politics & Policy, 28/2, (2006), 85-114.

cinsiyet, ırk, vb. benzerliklerin olması ve temsilin bu kriterlere dayanarak yapılması ile kadın temsilinin en iyi şekilde olacağı düşünceleri yaygınlaşmaktadır. Bu noktadan hareketle, cinsiyetin siyasal organlarda ve karar alma süreçlerinde etkili olduğu iddia edilmiştir.5 Bu durum Pitkin’in The Concept of Representation çalışmasında bahsettiği üzere betimleyici temsile götürmektedir. Betimleyici temsilin demokrasinin tam anlamıyla gerçekleştirilebilmesi, kadın çıkarlarına yönelik politikalar üretilebilmesinin teşviki için olumlu etkisinin olduğu kabul edilirken, bunun yanı sıra kadınlar için rol model oluşturması açısından da kadın temsilini pozitif yönde etkilediği ve vatandaşların siyasi katılımlarında teşvik ettiği de vurgulanmaktadır.6 Betimleyici temsilinin politik motivasyon, katılımcı eşitliği, adalet, demokrasi, vb. çıktılar üzerinde olumlu etki bıraktığı da çalışmalarda sıkça bahsedilmektedir.7 Çoğu ülkede kadınlar siyasal haklara 20. Yüzyılın başlarında kavuşmuş olsa da günümüzde parlamentodaki varlıklarının yeterli düzeyde olmaması göze çarpmaktadır. Bu bağlamda bazı ülkeler kadın temsilini artırmak için kendi meclislerinde alt sınır olarak belirledikleri %30 oranında kadın vekil bulundurmayı taahhüt etmişlerdir. Parlamentolarda kadınlar için kritik bir eşik uygulaması birçok çalışmada ve ülkelerin siyasi yapılarında yer almaktadır.8

2000’li yıllardan sonra kadının siyasal temsili ile ilgili yapılan araştırmalar odağını betimleyici temsilden, niteliksel temsile çevirmektedir. Niteliksel temsil ile temsilcinin fiziksel veya diğer özelliklerden bağımsız olarak temsil ettiği topluluğun çıkarlarına hizmet etmesi anlaşılmaktadır.9 Bu bağlamda kadının niteliksel temsilinin gerçekleşebilmesi için parlamentoda sadece sayısal anlamda kadın varlığının yeterli olmadığı, kendini grubun bir parçası olarak görebilen ve yükümlülüklerin farkında olan kadın veya erkek temsilcilerin bulunması gerektiği vurgulanmaktadır.10 Temsilin betimleyici ve niteliksel boyutu arasındaki ilişki üzerinde odaklanan çalışmalarda Parlamentoda kadın sayısının arttırılması kadınların temsilini gerçek anlamda sağlıyor mu?, karar mercilerinde olan kadınlar, kadınların temsili noktasında fark yaratabiliyorlar mı?, kadın siyasetçiler kadınların öncelikli politikalarını gerçekleştirebilmek için

5 Iris Marion Young, Inclusion and Democracy, (Oxford: Oxford University Press, 2000).
6Anne Philips,“Democracy and Representation: or, why should it matter who our representatives are,?” Feminism and Politics, 34, (1994), 63-76.
7 Bknz: Susan B. Hansen, “Talking about politics: gender and contextual effects on political proselytizing,”The Journal of Politics, 59/1, (1997), 86-87., Kira Sanbonmatsu, “Gender-Related Political Knowledge and the Descriptive Representation of Women,” Political Behavior, 25/4, (2003), 375-377., Marc Bühlmann ve Lisa Schädel, “Representation Matters: The Impact of Descrıptıve Women’s Representation on The Political Involvement of Women,” Representation, 48/1, (2012), 108-109.
8 Drude Dahlerup, “From a Small to a Large Minority: Women in Scandinavian Politics,” Scandinavian Political Studies, 11/4, (1988), 281-287.
9Mercedes Mateo Diaz, “Representing Women? Female Legislators in West European Parliaments” European Consortium for Political Research monograph series, (Oxford: University of Oxford Press,2005).
10Suzanne Dovi,“Preferable Descriptive Representatives: Will Just Any Woman, Black or Latino Do?”, American Political Science Review, 96(4), (2002), 729–743.

faaliyetlerde bulunuyor mu? tartışmaları gündeme alınmıştır. Kadınların sayılarının parlamento ve karar mercilerinde artırılmasının kadınların niteliksel temsilini teşvik ettiğini, artan kadın sayısının kadınlar ile ilgili politikaların yapım süreçlerini de hızlandırdığı yönünde düşünce ve çalışmalar olduğu gibi11 Kadınların betimleyici temsilinin kadınlar arasında iletişim kolaylığı sağladığı, deneyime dayalı bilgilerin aktarılarak yapılan faaliyetlerde kadınların lehine hareket edileceği inancını ve güvenini pekiştirerek grubun çıkarlarının daha iyi temsil edileceği savunulmaktadır.12 Kadınların daha iyi şekilde temsil edilip edilmediği veya kadınlara yönelik politika üretilip üretilmediği sorunsalı “kadın konusu” ve “kadın perspektifi” üzerinden ele alınmaktadır.

Literatürde kadın konusu ve kadın perspektifi birbirinden farklı kavramlar olarak ele alınmaktadır. Feminist konu olarak da adlandırılan kadınlarla alakalı konular13 ağırlıklı olarak kadını etkileyen sosyal ve biyolojik olguları içermektedir.14 Örneğin cinsiyet eşitliği, doğum izni, kadına yönelik şiddet feminist konulara örnek olarak gösterilebilir. Kadın perspektifi ise; kadın görüşünün tüm politik konular üzerinde hissedilmesi, cinsiyete göre önem atfedilen konuların değişiklik gösterebilmesi olarak tanımlanmaktadır.15Bu bağlamda literatürde özellikle parlamentoda gündeme getirilen konular arasında feminen/yumuşak ve maskülen/sert konu ayrımı yapılmaktadır.16

Türkiye’de kadın seçme ve seçilme hakkını çoğu Batılı ülke kadınına göre önce elde etmesine rağmen Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde kadınların siyasette temsilinin istenilen düzeyde olmadığı ve eksik temsil sorunun yaşandığı bir gerçektir. Türkiye’de bu bağlamda yapılan çalışmalar çoğunlukla temsilin toplumsal, tarihsel boyutlarını ele almaktadır. Türkiye’de Kadınların siyasal karar alma mekanizmalarına dahil edilmesinin önemi, siyasal hayata katılmalarının önündeki engellerin neler olduğu, siyasete nasıl dahil oldukları ve kadınların elde ettikleri hakların ve siyasete girmesinin toplumsal değerler üzerinde meydana getirdiği değişim ve kadınları teşvik

11 Bknz: By Claire Devlin ve Robert Elgie, “The Effect of Increased Womens’s Representation in Parliament: The Case of Rwanda,” Parliamentary Affairs, 61/2, (2008), 45-49.; Karen Celis, “Substantive Representation of Women: The Representation of Women’s Interests and the Impact of Descriptive Representation in the Belgian Parliament (1900–1979),” Journal of Women, Politics & Policy, 28/2, (2006), 94-100.
12Jane Mansbridge, “Should Black Represent Blacks and Women Represents Women? A Contingent Yes”, The journal of Politics, 61(3), (1999), 628-657.
13Leslie A. Schwindt Bayer, “Still Supermadres? Gender and the Policy Priorities of Latin American Legislators”, American Journal of Political Science, 50(3), (2006), 570-585.
14Feminist konu kavramı aynı zamanda “kadın hakları ile alakalı konular” şeklinde de değerlendirebilir. Bu çalışmada daha çok “feminist konu” kavramı kullanılsa da her iki terim aynı anlamı ifade edecek şekilde metin içerisinde kullanılmıştır.
15Joni Lovenduski, “Women and Politics: Minority Representation or Critical Mass?’, Parliamentary Affairs, 54(4), (2001),743–58.
16 Bayer,a.g.e.,”Still Supermadres?…”

ettiği roller vb. sosyolojik boyutlara ağırlık veren literatür hakimdir.17 (Ayata, 2015; Kırkpınar, 2009). Ancak 2002’de meclisteki 20 kadın milletvekili ile derinlemesine mülakat yöntemiyle gerçekleştirilen çalışma kadının niteliksel temsilini ele alması bakımından diğerlerinden ayrılmaktadır (Ayata ve Tütüncü; 2008). Çalışmada Kadınların niteliksel temsilinin gerçekleştirilebilmesi için mecliste gerekli uygun koşulların olup olmadığı, kadın milletvekillerinin kadınları siyasette görünür kılma noktasında etkili aktörler olup olmadığı incelenmektedir. Kadın milletvekillerinin parti disiplini altında kaldıkları belirtilerek, kadınların sayısal olarak mecliste az olmasının düşüncelerini veya endişelerini bastırmalarına sebebiyet vermediği, mecliste ve karar mercilerinde kadın sayısındaki artışın da kadınların niteliksel temsilini kesin olarak sağlanacağı yönünde bir kanıtın olmadığı ifade edilmektedir.

⦁ TEPAV “81 İl için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi”

Kadın erkek arasında eşitliğin sağlanması, kadın erkek arasında eşitsizliğin olduğu alanların derinlemesine ve kapsamlı biçimde incelenmesini gerektirmektedir. Bu amaç doğrultusunda Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından 2014 yılında yayımlanan 81 İl için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi’nde sorunların boyutları ulaşılan veriler yoluyla ortaya konulmaktadır.18 Şehirler kadın ve erkek eşitliği için sağlanan eğitim ve hizmet düzeyi gibi göstergeler temelinde karşılaştırılmaktadır. Karşılaştırma yapabilecek veriyi elde edebilmek için çalışmada, Birlemiş Milletler tarafından geliştirilen ülkelerin cinsiyet eşitsizlik düzeyini hesaplamak ve ülkeleri var olan seviyeleri ile karşılaştırmak için kullanılan Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi kullanılmaktadır. Bahsi geçen formül Türkiye’deki 81 ile uygulamak için uyarlanarak her bir il için cinsiyet eşitsizliği skoru elde edilmektedir. Bu rapor, ülke ölçeğinde ağırlıklı olarak 2011-2012 yılına ait veri kaynaklarını kullanarak; eşitsizlik düzeylerine göre illeri sıralamaktadır.

Okumaya devam et  88. Yıldönümünde ülkede genel görünüm

TEPAV Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksinin Türkiye’deki 81 ile uyarlanması ile oluşturulmakta ve elde edilen skorlar aracılığıyla iller cinsiyet eşitsizliğine göre sıralanmaktadır. Çalışmada kadınlara ve erkeklere ait verileri ayrı ayrı ele alarak cinsiyet eşitsizliğini birbirlerine göre de karşılaştırma imkânı sunan Birleşmiş Milletler’ in Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği endeksinden yola çıkarak oluşturulan Yerelde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nin yanı sıra yalnızca kadının konumuna odaklanan Yerel Düzeyde Toplumsal Cinsiyet Güçlenme Endeksi de kullanılmaktadır. Yerelde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi; büyükşehir belediye meclisinde eğer ilde büyük şehir belediyesi yok ise il merkez belediyesindeki kadın meclis üyelerinin oranı, lise ve üniversite mezunu kadın nüfus, il düzeyinde veri üretilememesi nedeniyle

17Ayşe Güneş Ayata, “Türkiye’de Kadının Siyasete Katılımı” Şirin Tekeli (der.), 1980’ler Türkiyesi’nde Kadın Bakış Açısından Kadınlar, İstanbul: İletişim Yayınları, (2015) ,s.261-279.; Leyla Kırkpınar, Türkiye’de Toplumsal Değişme ve Kadın, (İzmir: Zeus Yayınları, 2009)
18TEPAV, Hülya Demirdirek ve Ülker Şener, 81 İl için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi,(2014).

doğurganlık hızı ve ergen yaşta annelik (çocuk anneliği düzeyi) temel karşılaştırma göstergeleri olarak kullanılmıştır. Toplam doğumlar içinde 19 yaş altı doğurganlık, anne ölüm oranı ve sosyal güvenlik kayıtlarına göre 15-65 yaş arası kayıtlı çalışan kadın istihdam esas alınarak oluşturulmaktadır. Eğitim göstergesi altında ise; 15 yaş üzeri nüfusta ortaöğretim ve üniversite mezunları içinde kadınların oranı esas alınmaktadır. Çalışmada ayrıca Kalkınma Bakanlığı tarafından 2011 yılında hazırlanan illere göre sosyo ekonomik gelişmişlik endeksine göre de iller sıralamaya tabii tutulmaktadır. Endekste kadınların durumu erkeklerin durumu ile birlikte ele alınarak eşitsizlik düzeyine göre iller sıralanmaktadır.

Karnede oluşturulan ikinci endeks yereller için toplumsal cinsiyet güçlenme endeksidir. Türkiye’deki iller için Toplumsal Cinsiyet Güçlenme Endeksi’nin oluşturulmasında iller bazında sağlık, temsiliyet, eğitim, işgücüne katılım olmak üzere dört temel göstergeden yararlanılmaktadır. Bu endeks kapsamında sadece kadınların güçlenme düzeyine bakılmakta, erkeklerle karşılaştırılma yapılmadan iller sıralanmaktadır. Burada erkeklerin durumundan ziyade kadınların durumu dikkate alınmaktadır.19 Yerel Düzeyde toplumsal Cinsiyeti Güçlenme Endeksi, Birleşmiş Milletler tarafından geliştirilen Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nden yola çıkılarak oluşturulmaktadır.

Endeksin, sağlık boyutu tek bir gösterge ile ölçülmektedir. Bu da ergen doğurganlık oranıdır. Anne ölüm oranlarına ilişkin verilerin NUTS1 düzeyinde verilmesi ve il düzeyinde anne ölüm oranına ulaşılamaması nedeni ile bu gösterge endekse dahil edilmemektedir. Endeksin temsil boyutu, yerel düzeyde kadının belediye meclisindeki temsiliyet oranı ile ölçülmektedir. Eğitim boyutunda kadınların orta ve yükseköğrenime devam etme seviyeleri dikkate alınmaktadır. Endeksin çalışma boyutu ise, kadınların iş gücüne katılım oranları ile ölçülmektedir. Endeks değerleri 1’den büyüktür. 1’e yakınlık kadının gücünün düşük olduğu seviyeyi göstermektedir.

Yereller için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi Hesaplama Yöntemi: Ek= Kadınlar için
Ee= Erkekler için AÖO: Anne ölüm oranı
EDO: Toplam doğumlar içinde ergen doğurganlık oranı (19 yaş altı)

19Detaylı bilgi için bkz: ve / e n/content/gender-development-index-gdi. (E.T. 01.11.2019).

BMT: Belediye meclisinde temsil oranı

EO: Ortaöğretimde ve Yükseköğretimde mezun oranı KİO: Kayıtlı istihdam oranı

E
3 10
1 1 1

AÖ0
K= (

xED0)2x(BMTKxE0K)2xKİ0K

E 3 1
E= J1x(BMTExE0E)2xKİ0E
EI = 1 – HARM(EK, EE)
EK,E
Yöntem
Çalışmada meclis faaliyetlerinin içerik analizinin yapılması 1990’ların başında Frank Baumgartner ve Bryan Jones tarafından Amerika’da politika gündeminin takip ve politika önceliklerinin tespit edilmesi için başlatılan politika gündem projesine dayandırılmaktadır. O dönemde Amerika’da değişen politika önceliklerini açıklamak ve yorumlamak için önemli rol üstlenen proje, başarılı olmasından dolayı bahsi geçen Politika gündem projesi revize edilerek Amerika dışında Kanada, Avrupa Birliği, Portekiz, Belçika, Danimarka, İsrail İtalya, Almanya Fransa, İspanya, Birleşik Krallık, Hollanda, İsviçre, Pensilvanya gibi eyalet ve ülkelerde karşılaştırmalı gündemler projesi olarak kabul edilerek uygulanmıştır.20 Projede ABD kongresinin politik dikkatini analiz edebilmek için ülke gündeminde yer alan konulara göre oluşturulmuş bir kod kitabı kullanılmaktadır. Meclis faaliyetleri içerikleri esas alınarak bu kod kitabındaki ilgili başlıklar altında toplanmaktadır. Belirlenen bu kodlar 19 ana 250 alt başlık altında politikanın özel ve fonksiyonel alanlarıyla ilgili olarak belirlenmiştir. Makroekonomi, sağlık ve tarım (başlıca kodlar) ve tarımsal ticaret, tarımsal devlet destekleri, işsizlik ve yükseköğrenim (küçük kodlar) gibi belirli ve işlevsel politika alanları ile ilgilidir. Elde edilen bu veriler çeşitli ülkelerin politika
20 Keith Dowding, Andrew Hındmoor ve, Aaron Martin, “ The Comparative Policy Agendas Project: Theory, Measurement and Findings,” Journal of Public Policy, 36/1, (2015), 3-4.

gündemlerini hem zaman içinde hem de ülkeler arasında evrimini ölçmek için kullanılabilir hale getirmiştir.21 Kod kitabının her ülke gündemine uygulanabilirliğini sağlamak için yeni alt kodlar geliştirilerek çeşitli revizyondan geçmiştir.22 Projenin Uygulandığı Ülkelerde ölçülmek istenen durum belirlenen herhangi bir koda verilen dikkatin miktarıdır.

Tablo 1: Karşılaştırmalı Gündem Projesi Ana Başlıkları (CAP Ana Başlıkları

1- Makro ekonomi
2- İnsan Hakları
3- Sağlık

4- Tarım
5- İşçi ve Çalışan Hakları
6- Eğitim

7-Çevre
8-Enerji
9-Göç

10-Ulaşım
12-Adalet Sistemi
13-Sosyal Politikalar

14-Konut Politikaları
15-Ticaret ve Endüstri Polit.
16-Savunma

17-Bilim ve Teknoloji
18-Dış Ticaret
19-Dış İlişkiler

20-Devletve Kamu Yönetimi
21-Kamu Arazileri ve Su kaynaklarının Yönetimi
23-Kültür ve Turizm

21 Peter John, “The Policy Agendas Project: A Review,” Journal of European Public Policy,13/7, (2006), 975.
22 Bknz:

Tablo 2: Karşılaştırmalı Gündem Projesi (CAP) 12. Adalet Sistemi Alt Başlıkları

101-Enflasyon, Fiyatlar ve Faiz Oranları
103-İşsizlik Oranı

104-Para Arzı, Merkez Bankası
105-Milli Bütçe, Borç

107-Vergilendirme, Vergi Politikası ve Reformu
108-Sanayi Politikası

110-Fiyat Kontrolü ve İstikrarı
199-Diğer

Çalışmada ilk olarak 2003-2015 yılları arasında milletvekilleri tarafından verilen yaklaşık 4500 adet kanun teklifinin envanteri çıkarılmaktadır.Her bir kanun teklifinin özetleri dikkate alınarak 21 genel 240 alt başlık altına yerleştirilmektedir.Kısaca ortak bir başlık kodlama sistemi yardımıyla parlamenter aktivitelerin içerik kodlaması yapılmaktadır. Bu şekilde tüm kanun teklifleri kodlanıp başlıklara dağıtıldıktan sonra her başlık altında sunulan kanun tekliflerinin yüzdesel verileri elde edilmektedir. Böylelikle, belirtilen yıllar arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan kanun tekliflerinin yüzdesel değerleri belirtilen her bir madde için ayrı ayrı ortaya konulmaktadır. Bu sayede yıllara göre Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin politika önceliklerinin ne olduğu ve her yıl ne şekilde değiştiği sayısal olarak ortaya konulabilmektedir. Daha sonra kadınlara yönelik politika uygulamaları hakkında bilgi sahibi olabilmek için literatürde kabul görmüş Women issue ve soft issue (CAP 2-3- 6-7-13-21.maddeleri) ayrımına göre de ek bir kodlama yapılmaktadır. Milletvekillerinin cinsiyeti, mensubu oldukları parti, parlamento tecrübeleri, vb. kontrol değişkenleri de ayrıca işlenmektedir.

Kodlama örneği olarak aşağıdaki kanun teklifini ele alalım:

Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Öngörülmektedir.

Söz konusu kanun teklifi genel başlık olarak Ekonomi ile alakalı olduğu için “Makroekonomi” başlığı altında “1” sayısıyla kodlanacaktır. İçerik olarak Vergi ile ilgili olduğu için “Vergilendirme, Vergi Politikası ve Reformu” başlığı altında “107” sayısı ile kodlanmaktadır.

Örnek:

⦁ Kadına karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi ile ilgili bir kanun teklifi

Okumaya devam et  5 Aralik 1934 Türk Kadinina secme ve secilme hakki verildi !

⦁ Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınması ile ilgili bir başka kanun teklifi

Yukarıda sözü edilen Kanun Teklifleri women issue (Feminist konu) kapsamında kodlandığı zaman kadınla doğrudan alakalı konular olduğu için 1 olarak kodlanmaktadır. Kadın ile doğrudan veya dolaylı ilgisi olmayan kanun teklifleri de 0 olarak kodlanmaktadır.

Örnek:

1a- Yükseköğretim Kanununa Geçici Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Teklifi

2a-Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakk. Kanun Teklifi

Yukarıda bahsedilen (1a ve 2a) iki kanun teklifi kadın konuları kapsamında kodlamaya tabi tutulduğunda; Yükseköğretim Kanununa Geçici Maddeler Eklenmesine Dair Kanun Teklifi eğitimle alakalı olduğu için soft issue (yumuşak konu-Feminen konu) olarak kabul edilmekte ve 1 olarak kodlanmaktadır. Ancak; Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi kadın konusu kapsamı dışında kaldığından 0 olarak kodlanmaktadır.

Meclis faaliyetlerinden elde ettiğimiz verileri Diyanet tarafından yapılan Türkiye’deki illerin dindarlık seviyelerini gösteren çalışmasındaki23bilgiler ile birleştirip son aşamada Türkiye Ekonomi Politika Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından 2014 yılında “81 İl için Cinsiyet Eşitsizliği Karnesi” başlığıyla yayımlanan çalışmada yer alan illerin cinsiyet eşitliği skorlarını da ekleyerek negatif binom regresyon analizi uygulanmaktadır. Çalışmada bağımlı değişken olarak feminist konular, Ana bağımsız değişken değişkenler Dindarlık seviyesi ve Milletvekillerinin Parti Aidiyeti, Kontrol amaçlı bağımsız değişkenler olarak da Cinsiyet, Liderlik, Parlamento tecrübesi, kadın komisyonlarına üyelik kullanılmaktadır.

23 Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye’de Dini Hayat Araştırması, Ankara, (2014).

Bulgular

Dr. Öğr. Üyesi Alper Tolga BULUT Karadeniz Teknik ÜniversitesiArş. Gör. Emel İLTER Karadeniz Teknik Üniversitesi - cinsiyetesitsizligi
Dr. Öğr. Üyesi Alper Tolga BULUT Karadeniz Teknik ÜniversitesiArş. Gör. Emel İLTER Karadeniz Teknik Üniversitesi - cinsiyetesitsizligikanunteklifleri

Yapılan analiz sonucunda p skorunun 0.01’den küçük olması istatistiksel olarak yüksek derece anlamlılık ifade etmektedir. Bu bağlamda yukarıdaki tabloda da görüldüğü üzere illerin cinsiyet eşitsizliği derecesi kadınlara yönelik uygulanan politikalar ve verilen feminist kanun teklifleri üzerinde yüksek oranda negatif etkiye sahip olmaktadır. Literatürde sıkça bahsedilen Müslüman ülkelerde dini normların kadınların statüsünü olumsuz etkilediği ve kadınları ikinci plana attığı yönündeki iddialar illerin dinarlık seviyesi esas alınarak analiz edilmişti çıkan sonuç illerin dindarlık seviyesinin kadınlar lehine verilen kanun teklifleri üzerinde önemli bir negatif etkiye sahip olmadığını göstermektedir.

Çalışmada kadınların siyasette görünür olması çıkar ve önceliklerinin temsil edilmesine yönelik verilen feminist kanun tekliflerinin verilmesi durumu ile milletvekilinin cinsiyeti arasında önemli derecede pozitif bir ilişki tespit edilmektedir. Kadın milletvekillerinin erkek meslektaşlarına kıyasla kadınlar lehine daha fazla kanun teklifi sunduğu görülmektedir. Partiler açısından bakıldığında bu modelde MHP karşılaştırma kategorisi olarak dışarıda bırakılmıştır. Yani partilerin feminist kanun teklifi davranışlarını MHP’ninkiyle karşılaştırarak yorumlanacağı kastedilmektedir. AKP milletvekillerinin MHP’li meslektaşlarına oranla daha az feminist içerikli kanun teklifi sunduğu görülmektedir. CHP’nin ise diğer partilere oranla kadın haklarının ilerletilmesi ile alakalı daha fazla meclis faaliyetinde bulunduğu görülmektedir.

Çalışmada kullanılan model Negatif Binom olmasından dolayı katsayıları direk olarak yorumlamak sakıncalı olmaktadır. Bu nedenle diğer değişkenleri ortalamalarında sabit tutarak cinsiyet eşitsizliğinin feminist kanun teklifleri üzerindeki marjinal etkisi hesaplanmıştır. Tablo 2’de de görüldüğü üzere cinsiyet eşitsizliğinin maksimum olduğu ilin milletvekillerinin feminist kanun teklifi sunma olasılığının eşitsizliğin en düşük olduğu ilin milletvekillerine oranla 3 kat daha düşüktür. Bu durum da yerel düzeydeki cinsiyet eşitsizliğinin kadınların niteliksel temsili üzerinde ne derece hayati olduğunu göstermektedir.

Sonuç

Demokratik yönetimlerin temel ilkelerinden biri olan siyasi temsil, kadın ve erkeklerin karar alma mekanizmalarına eşit şekilde dahil edilmesiyle demokratik olarak gerçekleşmiş olmaktadır. Kadınların siyasette temsili sadece demokrasinin gerçekleşebilmesi için değil aynı zamanda kadın sorunlarının çözümü için de gereklidir. Bu bağlamda kadının siyasette ve özellikle yasama organında temsili siyaset biliminin önemli çalışma alanlarından birini oluşturmaktadır.

Kadınların siyasi karar alma mekanizmalarındaki varlığının yeterli düzeylere erişememesi ve/veya niteliksel temsilinin tam anlamıyla sağlanamamasının altında birçok neden barınmaktadır. Bu nedenler tahlil edilirken genellikle daha geniş çerçeveden bakılarak ülkelerin seçim sistemleri, parti politikaları,vb etkileri

sıklıkla bahsedilmektedir. Kadınların temsilinin sağlandığı en küçük yapı olan yerel seviyede konumunu etkileyen unsurların tahlil edilmesi merkezi siyasi yapıda kadının konumunu değerlendirmek açısından önem arz etmektedir. Çalışma da kadının niteliksel temsilinin mikro mekanizmalarını ortaya çıkarmaktadır. Bu bağlamda TEPAV tarafından yapılan 81 il için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi verileri, 2003-2015 yılları arası verilen Kanun Tekliflerinin detaylı envanteri ile birleştirilerek ekonometrik analiz uygulanmaktadır.

Analiz sonucunda elde edilen buğular cinsiyet eşitsizliğinin verilen feminist kanun teklifleri üzerinde negatif bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Elimizdeki data seti ve Diyanetin yapmış olduğu geniş kapsamlı illerin dindarlık seviyesini ortaya çıkaran çalışmanın verileri ışığında Literatürde iddia edilen kültürel argümanların aksine illerin dindarlık seviyesinin feminist içerikli kanun teklifleri üzerinde önemli bir negatif etkiye sahip olmadığı görülmektedir.

Kaynakça

Ayata, Ayşe Güneş. “Türkiye’de Kadının Siyasete Katılımı” Şirin Tekeli (der.), 1980’ler Türkiyesi’nde Kadın Bakış Açısından Kadınlar, İstanbul: İletişim Yayınları, (2015) ,s.261-279.

Bühlmann, Marc ve Schadel, Lisa. “Representation Matters: The Impact of Descriptive Women’s Representation on The Political Involvement of Women”, Representation, Cilt 48, No 1, (2012), s. 101-114.

Celis, Karen. “Substantive Representation of Women and the Impact of Descriptive Representation. Case: The Belgian Lower House 1900–1979”, Journal of Women, Politics and Policy, Cilt 28, No 2, (2006), s.85–114.

Dahlerup, Drude. “From a Small to Large Minority: Women in Scandinavian Politics”, Scandinavian Political Studies, Cilt 11, No 4, (1988), s. 275–297.

Devlin, Claire ve Elgie, Robert. “The Effect of Increased Women’s Representation in Parliament: The Case of Rwanda”, Parliamentary Affairs, Cilt 61, No 2, (2008), s.237- 254.

Diaz, Mercedes Mateo. Representing Women? Female Legislators in West European Parliaments. European Consortium for Political Research monograph series, Oxford: University of Oxford Press, (2005).

Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye’de Dini Hayat Araştırması, Ankara, (2014).

Dovi, Suzanne. “Preferable Descriptive Representatives: Will Just AnyWoman, Black or Latino Do?”, American Political Science Review, Cilt 96, No 4, (2002),s. 729–743.

Dowding, Keith; Hındmoor, Andrew ve Martin, Aaron. “The Comparative Policy Agendas Project: Theory, Measurement and Findings,” Journal of Public Policy, Cilt 36, No 1, (2015), s. 3-4.

Hansen, Susan B. “Talking about politics: gender and contextual effects on political proselytizing,”The Journal of Politics, Cilt 59, No 1, (1997).

John, Peter. “The Policy Agendas Project: A Review,” Journal of European Public Policy, Cilt 13, No 7, (2006).

Kırkpınar, Leyla. Türkiye’de Toplumsal Değişme ve Kadın, İzmir: Zeus Yayınları, (2009).

Lovenduski, Joni. “Women and Politics: Minority Representation or Critical Mass?’, Parliamentary Affairs, Cilt 54, No 4, 2001, s.743–58.

Mansbridge, Jane. “Should Black Represent Blacks and Women Represents Women? A Contingent Yes”, The journal of Politics, Cilt 61, No 3,(1999), s. 628-657.

Philips, Anne.“Democracy and Representation: or, why should it matter who our representatives are,?” Feminism and Politics, 34, (1994), s. 63-76.

Pitkin, Hanna Fenichel. The Concept of Representation, Berkeley, CA: University of California Press, (1972).

Sanbonmatsu, Kira. “Gender-Related Political Knowledge and the Descriptive Representation of Women,” Political Behavior, Cilt 25, No 4, (2003), s. 367-388.

Schwindt Bayer, Leslie A. “Still Supermadres? Gender and the Policy Priorities of Latin American Legislators”, American Journal of Political Science, Cilt 50, No 3, (2006), s.570-585

Schwindt-Bayer, Leslie. “Women’s Representation in Latın American Legislatures: Current Challenges and New Directions,” Revista Uruguaya de Ciencia Politica, 23, (2014).

TEPAV, Demirdirek Hülya ve Şener, Ülker. 81 İl için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi,(2014).

Young, Iris. Marion. Inclusion and Democracy, Oxford: Oxford University Press, 2000.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir