FEYM GRUBU MESJI – Ermeni Faaliyetleri ( 08 Ekim 2021)

1..  Ermenistan Metsamor nükleer santralinin yenilenmesi tamamlandı, ancak, henüz Ermeni enerji sistemine bağlanmadı. Nükleer santralin genel müdür yardımcısı direktör Movses Vardanyan, “Bunun nedeni, ek denetimler yürütüyor olmamız. Bu yılki iş hacmi o kadar fazlaydı ki, başlamadan önce tamamen emin olabilmek için şimdi sadece kendimiz teftişler yapıyoruz” dedi.  Vardanyan, istasyonun yeniden açılmasının 10 Ekim’de planlanmış olduğunu  söyledi. - iki

1..  Ermenistan Metsamor nükleer santralinin yenilenmesi tamamlandı, ancak, henüz Ermeni enerji sistemine bağlanmadı. Nükleer santralin genel müdür yardımcısı direktör Movses Vardanyan, “Bunun nedeni, ek denetimler yürütüyor olmamız. Bu yılki iş hacmi o kadar fazlaydı ki, başlamadan önce tamamen emin olabilmek için şimdi sadece kendimiz teftişler yapıyoruz” dedi.  Vardanyan, istasyonun yeniden açılmasının 10 Ekim’de planlanmış olduğunu  söyledi.

2.  “Dört Çocuk” başlıklı  <sözde> soykırım oyunu dün gece Kansas’ta prömiyer yaptı.  Kansas City Actors Theater, Covid-19’un zorluklarına rağmen Dört Çocuk adlı oyunuyla devam ediyor. Vahram Dadrian’ın “Çölüne: Günlüğümden Sayfalar” dahil olmak üzere <sözde> soykırımdan kurtulan dört kişinin görgü tanıklarının anlatımlarına dayanan bu oyun, soykırımın dehşetine ve hayatta kalanlar ve onların soyundan gelenler üzerindeki kalıcı etkisine odaklanıyor. Dört Çocuk’ un, 7 Ekimde başlayan gösterimi 24 Ekim 2021 tarihine kadar devam edecek.

3.  Academia web sitesinde “Kıbrıs’ta Ermeni Toplumuna Kesitsel Bir Bakış: 1915-1963” başlıklı  bir akademik çalışma  yer alıyor.  Ulvi KESER imzalı çalışma  özetle  şöyle; “ Birinci Dünya Savaşı sürerken yaşanan ve yansımaları günümüze kadar süren Ermenilerin Sevk ve İskânı’nın ardından pek çok Ermeni Anadolu topraklarından ayrılırken bir kısmı da Kıbrıs’ı kendilerine mesken tutarlar.Ermenilerin Ada’da 1914 sonrasında başlayan bu macerası Kıbrıs yakın tarihine Kanlı Noel olarak geçen ve Akritas Planı adı verilen plana göre adadaki Türklerin tamamen ortadan kaldırılmasıyla adanın Yunanlaştırılmasını hedefleyen Rumsaldırılarına kadar devam edecektir. 1964 yılına kadar Kıbrıs Adası’nda KıbrıslıTürklerle barış ve huzur içerisinde yaşayan Ermeniler bu tarihten sonra önce adanın güneyine, daha sonra da ada dışına göç etmeye başlarlar. Bu çalışma kapsamında Kıbrıs’ta Türk-Ermeni ilişkileri sosyal hayatın çeşitli özellikleri dikkate alınarak ortaya konmaya çalışılacaktır. Lokmacı Barikatı’na adını veren Kayserili Ermeni’den, Adaya ilk defa götüren Ermeni’ye kadar birçok Ermeni Ada’da sosyal hayatın güzellikleri ve renkleri olarak yaşarlarken Rum tedhiş örgütü EOKA’nın baskılarına dayanamayarak Türk dostlarını, anılarını, geçmişlerini ve her şeylerini bırakarak adadan kaçmak zorunda kalırlar. Bu  akademik çalışmanın  yaklaşık 50 yıllık sürece ışıktutmak amacıyla kaleme alındığı bildirilmektedir. (Not: Bu çalışma Ermenilere  soykırım yapılmadığına başka bir örnektir. Aksi taktirde Ermeniler Türk toplumunun yoğun olduğu bir  bölgeye  göç etmezler, Türkleri dost edinmezlerdi..,o.tan)

4.  “Azerbaycan,  Ermenistan ve İran arasında sorunlar yaratmak istiyor” başlıklı habere göre,  “Ermenistan-İran işbirliği geliştirme Vakfı” Başkanı Puya Hosseini, Azerbaycan ve İran arasında yaşanan gerginliğe değinerek gerginliğin daha da tırmanması durumunda İran’ın elindeki diğer kozları da kullanabileceğini ifade etti. Bu bağlamda İran Azerbaycan’ın sivil uçakları için de kendi hava sahasını kapatabilir dedi.”  Puya Hosseini bu konuda Ermenistan’dan gelen sinyallerini de önemsediğini ifade etti. Puya Hosseini’ ye  göre, “Ermenistan ve İran’ın menfaatleri şu anda tamamen aynıdır. Ermenistan ve İran’ın çok dikkatli davranması gerektiğini vurguluyor, Azerbaycan bu iki ülke arasında sorun yaratmaya çalışıyor” diyor. (Not; Esasında Ermenistan basit olayları büyüterek İran ile Türkiye ve  Azerbaycan arasında  sorun yaratmaya, İran’ı muhtemel çatışmalarda yanında tutmaya gayret ediyor.,o.tan)  https://www.ermenihaber.am/tr/news/2021/10/08/Azerbaycan-Ermenistan-%C4%B0ran/217155

5. Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA), Ermenistan ve Karabağ  ile ilgili Dışişleri Bakanlığı başarısızlıklarına ilişkin Kongre soruşturması çağrısında bulundu.  ANCA Başkanı Raffi Hamparian, “ANCA, Dışişleri Bakanlığı’ndan tam şeffaflık, hesap verebilirlik ve iyi yönetişim talep ediyor, daha fazlası değil, kesinlikle daha azı değil” dedi.“Azerbaycan’ın  Karabağ’a saldırısı öncesinde, sırasında ve sonrasında, Dışişleri Bakanlığı’nın ciddi, sistem çapındaki başarısızlıklarından açıkça anlaşılıyor ki, Kongre’nin derinlemesine bir soruşturma yürütmesi gerekiyor. Bakanlık, bu diplomatik felakete gecikmiş bir ışık yakarak, hesap vermekle yükümlüdür.” ANCA’nın mektubunun tam metnine haber sayfasından ulaşabilirsiniz.

6.  Ermeni İnsan Hakları Savunucusu Arman Tatoyan, Papa Francis ile yaptığı görüşmeden fotoğrafları Facebook’ta yayınladı. Fotoğraflar, Tatoyan’ın Azerbaycan’da Ermeni esirlere yönelik işkence ve insanlık dışı muameleyi belgeleyen raporları Papa Francis’e teslim ettiğini gösteriyor. Ombudsman’ın ifadesiyle, “Kutsal  Papa Hazretleri bana yaklaştığında, Tüm Ermeniler Katolikosu beni tanıştırdı ve kendisine özel bir mesajım olduğunu söyledi. Ben de, “Azerbaycan’ ın Ermenilere yönelik askeri saldırılarının durdurulması, Karabağ ve Azerbaycan’ da tutulan Ermeni esirlerin dönüşü adına yaptığı çağrılar için Papa’ya şükranlarımı arz ettim.”

7.  Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova haftalık  brifingde, Güney Kafkasya’ da jeopolitik istikrar ve güvenliğin sağlanmasının Moskova için bir öncelik olduğunu bildirdi.  Bu bağlamda, Maria Zakharova, önceki gün 6 Ekim’de Rusya ve İran Dışişleri Bakanları toplantısına atıfta bulunarak, Rusya’nın bölgedeki tüm oyuncularla diyalogu sürdürmek de dahil olmak üzere kapsamlı bir politika izlediğini kaydetti. Zaharova, “Dün Rusya  ve İran Dışişleri Bakanları “3+3″ formatı (Rusya, İran, Türkiye, Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan) oluşturma girişimini görüştüler. İranlı arkadaşlarımız bu girişime olumlu bakıyorlar” dedi.

8. Zhoghovurd gazetesi, “ Ermenistan devleti artık koronavirüs aşısı olmayan hastaların tedavi masraflarını karşılamayacak mı?” diye  soruyor. Gazete, şöyle yazıyor: “Ermenistan’da koronavirüs pandemisinden ölümlerin artması ve aşı sayısının yetersiz olması yetkilileri daha sert adımlar atmaya zorluyor, hükümette aktif tartışmalar sürüyor. Koronavirüse yakalanmış ve aşılanmamış vatandaşların tedavi masraflarının daha uzun süre karşılanması kararını tartışıyorlar. Bu karara göre, bundan böyle sadece aşılı vatandaşlar aniden hastalanıp hastanelik olurlarsa devlet tarafından tedavi masrafları karşılanırken, aşısız ve aşısız olup da hasta olup da hastanelik olan vatandaşlar tedavi masraflarını kendi cebinden karşılayacaktır.”

9. Kaliforniya Valisi Gavin Newsom,  Çarşamba günü “Holokost ve Soykırım Eğitimi Konseyi” ni başlattığını duyurdu. Meclis üyesi Adrin Nazarian etkinlikte yaptığı konuşmada,“Büyükanne ve büyükbabamın Osmanlı saldırıları nedeniyle kaçmak zorunda kaldıkları Şuşi şehri, daha geçen yıl Türkiye tarafından Azerbaycan Cumhuriyeti ile birlikte saldırıya uğradı. Bir daha asla dediğimizde, sert bir şekilde duruyoruz ve bunun ne anlama geldiğini kastediyoruz” dedi. Yeni oluşturulan Konsey, öğretim kaynaklarını belirlemekle görevlendirilecek ve öğrencilere soykırım dersleri hakkında bilgi verecek ve okul kampüslerinde Yahudi düşmanlığı veya bağnazlık eylemleri meydana geldiğinde öğrencilere, öğretmenlere ve ailelere destek olacak. Newsom, “Kendimizi, nefretin kamusal söylemi kapladığı bir tarih anında buluyoruz” dedi. “Ulusal anketler, gençler arasında Holokost ve diğer soykırım eylemleri hakkında farkındalıkta şok edici bir düşüş olduğunu gösterdi. Ancak California’da, işlerin böyle olduğuna dair sinizme bir panzehir sunuyoruz ve bu nefrete bildiğimiz en iyi şekilde, eğitim ve empatiyle yanıt veriyoruz.” Konseyin oluşturulması, Kaliforniya yasama organı aracılığıyla konuyla ilgili eğitim ihtiyacını ele alan bir yasa tasarısı düzenleyen Eyalet Senatörü Henry Stern’in bir girişiminden kaynaklandı. Amerika-Batı Bölgesi Ermeni Ulusal Komitesi, tedbirin geçişi konusunda Stern ve diğer milletvekilleriyle yakın işbirliği içinde çalıştı. (Not; Bu gelişme Ermeni çalışmaları sonucu olup Vali Newsom’ ın ifdeleri de tamamen Ermeni fanatiklerini hatırlatıyor.  Kendisi de Ermeni tarafının  oyununa gelerek etnik gruplar arasındaki nefreti körüklemede araç oluyor..,o.tan)

10.  Sağlık Bakanı Anahit Avanesyan, “ Ermenistan nüfusunun %14’ünün  ilk doz koronavirüs aşısını olduğunu  söyledi. Avanesyan’a göre aşı oranları diğer ülkelerde çok daha yüksek. Özellikle bazı Avrupa ve Arap ülkelerinde nüfusun %90’ından fazlası aşılanmıştır. Bir kişi aşı olduktan sonra enfekte olabilir, ancak hastalığı semptomsuz taşıyabilir veya hafif soğuk algınlığı semptomları gösterebilir.  Bu da aşıların etkili olduğunu, hastaneye yatışları, ağır vakaları ve ölümleri azalttığını göstermektedir.                                    

11. Roma Sapienza Üniversitesi’nde Armenoloji Kürsüsü yeniden açıldı. Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkissian’ın resmi ziyareti çerçevesinde, Roma Sapienza Üniversitesi ile  Ermenistan Eğitim, Bilim, Kültür ve Spor Bakanlığı arasında bir Mutabakat Zaptı imzalandı.  Mutabakat Zaptı’ nın ,  Ermenistan’ın İtalya Büyükelçisi Tsovinar Hambardzumyan ve Roma Sapienza Üniversitesi Rektörü Antonella Polimeni tarafından imzalandığı  bildiriliyor.

12.   Bloomsbury Publishing, Dr. Vartan Matiossian’ın” Modern ve Erken Modern Dünya’da Ermeniler” serisinin açılış kitabı olan “Ermeni  <sözde> Soykırımını Adlandırma Politikası: Dil, Tarih ve ‘Medz Yeghern’” başlıklı kitabının yayınlandığını duyurdu. Vartan Matiosyan, New York’taki Ermeni Kilisesi Doğu Piskoposluğunun İcra Direktörüdür. Bir tarihçi ve edebiyat bilgini, son otuz beş yıl içinde Ermeni tarihi, edebiyatı ve dili üzerine Ermenice, İngilizce ve İspanyolca dillerinde sekiz kitap, İspanyolca ve İngilizce tercümeli yirmi iki kitap ve birkaç düzenlenmiş cilt yayınladı. . Ayrıca Ermeni ve Ermeni olmayan basında çok sayıda makale, çeviri ve deneme yayınladı. On yıllık titiz bir araştırmanın sonucu olan bu kitap, 1915-1923 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilerin yok edilmesi için yaygın olarak kullanılan Ermenice terim olan ‘Medz Yeghern’ (‘Büyük Suç’) kavramının soykütüğünü araştırıyor. Tarihçiler tarafından 20. yüzyılın klasik soykırım vakalarından biri olarak kabul edilen suça doğru bir tanım getirilmesi, uluslararası siyasette bir çekişme ve tartışma kaynağı olmuştur. Vartan Matiosyan, tarih yazımında hem atlanmış hem de yanlış yorumlanmış bir konuyu tarihsel, dilsel, edebi ve politik bir bakış açısıyla ele almıştır. Ermenilerin toplu katliamı ve soykırımı ile ilgili kavramların antik dönemden modern dönemlere kadar gelişiminin izini sürmek için diğer Avrupa dillerinin yanı sıra etkileyici bir Ermeni kaynak koleksiyonundan yararlandı. Yeghern teriminin bir analiziyle başlayarak, 1944’te soykırım teriminin ortaya çıkmasıyla birlikte kullanımının nasıl geliştiğini ve Türkiye’nin protestosu karşısında Ermenilerin suçun uluslararası alanda tanınması için verdikleri mücadeleyi gösteriyor.

13. Avim Bülteni’nde, Sputnik Türkiye’ ye  atfen “ Lavrov: İranlı mevkidaşımla Türkiye’nin de yer aldığı ‘3+3 formatını’ istişare ettik”  başlıklı bir haber  yer alıyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova ve Tahran’ın Kafkasya’da ekonomi ilişkilerinin ve ulaşım ağlarının yeniden tesis edilmesi için Rusya, İran, Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’dan oluşan ‘3+3 müzakere formatını’ ele aldığını söyledi. Lavrov, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’la Moskova’da bir araya geldi. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Lavrov, Moskova’nın Dağlık Karabağ’daki çatışmaların sona ermesinde ve Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan liderleri arasında bölgeye Rus barış gücü konuşlandırılmasını öngören üçlü anlaşma imzalanmasında belirleyici rol oynadığını belirtti.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir