“Kardeşlik” sloganı altında Türkiye’deki zorluklar…

“Kardeşlik” sloganı altında Türkiye’deki zorluklar…Voice Press -Ekim 6, 2021- Turkishforum- Abdullah Türer Yener - azeri

“Kardeşlik” sloganı altında Türkiye’deki zorluklar…Voice Press –
Ekim 6, 2021- Turkishforum- Abdullah Türer Yener

Büyükten küçüğe herkes “Bir millet iki devlet” dediğinde Azerbaycan-Türkiye kardeşliğinden bahis edildiğini anlıyor. Özellikle Karabağ zaferinden sonra bilmeyen yabancı devletlerin hafızasına Azerbaycan-Türkiye birliği ve kardeşliği resmen kazındı. Tüm dünyaya ibretlik kardeşlik ve birlik sergilemekte, aslında iki devlet arasında hâlâ sesli konuşulmayan ve bir türlü çözülemeyen problemler vardır.

Bugün biz de, derledik: topladık Azerbaycan Türk’lerininin Türkiye’deki gerçek durumlarını açıklamaya karar verdik. Amacımız bu iki ülke arasındaki sıkıntıları her iki devletin Cumhurbaşkanlarının arkadaşlık ilişkileri, diaspora üyelerinin etkinlikleri, özellikle “kardeşlik” taslayan sloganlar arkasına saklamadan açıklamak ve bir çözüm yolu bulmaktır.

Düşünün, bir müddet önce bir Azerbaycan vatandaşı olan genç gazeteci bayan kanser hastalığından kardeş Türkiye’de hakkın rahmetine kavuştu. Ama cesedini kardeş ülke Azerbaycan’a nâkli için tam 30 000 Türk Liresi karşılığında götürülmesi istendi. Böyle bir durumda, ülkeler arasındaki kardeşlik ilişkilerini bile geçtim, Konsolosluk, Baş Elçilik, yere ve göklere sığdıramadığımız diasporamız neredeydi? Yani böyle bir durumda da, yardımcı olamayacaksa o zaman onların faaliyetleri ile faaliyetsizliği arasındaki fark nedir?

Karabağ Savaşı başladığı günden bu güne kadar kardeş Türkiye’ye yüz tutan onlarla Azerbaycan’lımızın vatandaşlık alamadığı, çocuklarının bile nüfuz kağıdı alamadığını biliyor musunuz? Sizce Kardeş ülkede böyle bir sorunların hâlâ var olması kendi başına bir sorun değil midir? Bugün istenilen yabancı ülkeye bile gidince her bir Azerbaycanlı tıbbı güvencesi olmadan zor şartlarda tedavi oluyor. Amma ne hikmetse aynı zorlukları biz Kardeş ülke Türkiye’de de yaşıyoruz.

Konsolosluk ve Baş Elçilikleri arayınca ise “Bizim yapabileceğimiz bir şey yok” diye cevap vererek, hiçbir şekilde rutini bozmuyorlar. Kardeş ülkede pandemiye kadar yapılan etkinlikler konserler ve çeşitli yürüyüşlerden başka bir şey değildi. Pandemi şartlarında ise tüm bu etkinliklerin onlayin versiyonu ile kardeş ülkede lobicilik işlemlerini tamamlıyoruz ve faaliyetimize göre de kendi kendimize en yüksek notu vermeyi de aksatmıyoruz…

Bugün kardeş ülke Türkiye’de Azerbaycan Türk’lerinin oturum alması için ödediği harç bile Arap ülkeleri vatandaşlarının yatırdıklarından daha fazladır. Bugün kardeş ülke Türkiye’de Azerbaycan Türk’leri için vatandaşlık alma gibi durumlarda bile bir ayrıcalık yoktur. Bugün kardeş dediğimiz Türkiye’de binlerle Azerbaycan uyruklu eğitimli insan bugün çalışma izni olmadığı için kaçak çalışmak zorunda bulunuyor. Bugün kardeş Türkiye’de Azerbaycan vatandaşları hiçbir şekilde kardeş ülkede olduklarını hiss etmiyorlar.

Kardeş dediğimiz Türkiye’de binlerle ermeni vatandaşları bulunmaktadır. Onların gözü önünde Azerbaycan’lılarımızın böyle zorluklarla mücadele etmesi sizce hangi kardeşliğe sığar? Maalesef iki bayrak kaldırmakla kardeşlik olmuyor.

Eğer Turan anlayışı var olacaksa ve Türkiye tüm Türklerin memleketiyse bu gibi zorluklar kalkmalıdır. Suriye’li mülteciler için kalka biliyorsa, Türk toplumu için de kalması gerekiyor… Pandemi şartlarında kardeş Türkiye’ye yardım için gelen genç doktorlarımız oldu. Görevini yaparken virüs sonucu yaşamını kayıp eden o doktorların cesedinin memleketine 30.000

Türk Liresi karşılığında nâkil edilmesi sizce hangi kitapta yazar? Var mı böyle bir adalet? Bu cümlelerden sonra muhakkak doğruları söylediğim için beni kınayanlar bulunacaktır… Ama kardeş acı da olsa doğruyu söyler! Bu kadar zorluklar varken, düşman gibi övüp yere göre sığdıramam kimseyi…

Tam da, ünlü rus edebiyat tahlil yazarı Belin’skinin dediği gibi: “Met etmek cahillere yakışır, doğru eleştiri ise bizi sadece başarıya götürür”.

Ben yüzümü tutup, sözümü dediğim resmi kişileri cahil bilmediğim için doğruları söylemeye karar verdim. Ben “bir millet iki devlet dediğimiz” Türkiye Azerbaycan kardeşliğini gerçek anlam taşımasını ve bunu başarmasını istiyorum. O yüzden umutla 2022 yılından itibaren altını çizdiğim zorlukların kardeş ülkede çözümü bulunacağına inanıyorum…



P.S


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir