Turgut Özal’ın günahları ve Türkiye’nin İşgali

Turgut Özal’ın günahları ve Türkiye’nin İşgaliEski Başbakan ve Cumhurbaşkanlarından Turgut Özal’dan bir kesim övgüyle bahseder.Acaba Özal gerçekten övgüyü hak eden bir politikacı mıdır ? - unnamed

Turgut Özal’ın günahları ve Türkiye’nin İşgali
Eski Başbakan ve Cumhurbaşkanlarından Turgut Özal’dan bir kesim övgüyle bahseder.Acaba Özal gerçekten övgüyü hak eden bir politikacı mıdır ?

Turgut Özal’ın günahları ve Türkiye’nin İşgaliEski Başbakan ve Cumhurbaşkanlarından Turgut Özal’dan bir kesim övgüyle bahseder.Acaba Özal gerçekten övgüyü hak eden bir politikacı mıdır ? - unnamed

Özal ve Türkiye’nin İşgali

Turgut Özal Türkiye’nin sömürgeleştirilmesini hızlandıran iki adımı attı gerici örgütlenmeyi ve ekonomik işgali kurumsallaştırdı.

A. Gerici Örgütlenme:

Turgut Özal Mustafa Kemal devriminin temel öğelerinden biri olan laiklik ilkesini koruyup şeriatçı akımların önlenmesi amacıyla konulan 163. maddeyi kaldırdı. Böylelikle dinî amaçlı toplantı yapılmasının ve kılık kıyafet serbestliğinin ve sonuçta dinî örgütlenmenin önündeki engel kaldırılmış oldu.

Biz ve ötekileri yaratan görünürdeki farklılıklar toplumun birbirine yaklaşmasını engelliyordu. Etnik ve dinî giysilerimizi üzerimizden atarak millet olduk. 163. Madde’nin kaldırılmasıyla Anayasa’nın değiştirilemezlerinden laiklik ilkesine aykırı olarak boneli Hristiyan başörtüsünün-Kur’an’da bone ve başörtüsü anlamına gelecek hiçbir sözcük olmamasına karşın-mü’min bayanın kafasına takılması sözde dinî giysiler geriye getirilerek milleti ayrıştıran ben ve öteki hortlatıldı.

B. Ekonomik İşgal:

Turgut Özal sözde serbest piyasa ekonomisini başlattı. .

(Serbest piyasa ekonomisi ekonomik faaliyetlerin tam rekabet şartları içinde serbestçe yapılabildiği ekonomik sorunların çözümünün devletin ekonomiye müdahalesiyle değil fiyat mekanizması aracılığı ile gerçekleştirildiği ekonomi. Arz ve talebin temel belirleyici olarak kabul edildiği bu tür ekonomilerde fiyat mekanizmasının iyi işlemesi zorunludur. İdeal serbest piyasa ekonomisinde üreticilerin ve tüketicilerin pazarda aynı şartlar altında bulunduğu varsayılır.).

Ancak serbest piyasa ekonomisini herkesin istediği fiyattan ürün satması olarak sundu. Daha önce kimse istediği fiyattan satamıyordu. Vitrinde ürünün alış ve satış fiyatı belirtiliyordu. En yüksek oran yüzde 47 ile baraj inşaatında vardı. Çünkü barajen erken 17 yılda bitiriliyordu. Özal asgari kâr hadleri yasasını kaldırdı. Vitrinlerdeki alış ve satış etiketi de kaldırıldı. Sözde serbest piyasa ekonomisine geçildi. Serbest piyasa1 liralık malın tüketicinin kazıklanarak 10 liraya satılması sanıldı.

Asgari oranlar kaldırılınca ilk başta bol kazanç satıcılara çok tatlı geldi. Ancak bu sabit gelirlinin cebini de zorlamaya başladı. Tüketim tutarı azaltıldı. Bir yerine yarım kiloluk satış kazancı da düşürdü. Kazancın düşmesi alınmış kredilerin geri ödemesini ve işçi aylıklarının ödenememesini zorlaştırdı. Rafta duran mala zam yapıldı.

Rafa konulan ürünün satılarak üreticiye kazanç olarak geri dönüş döngüsü yavaşladı. Raftaki mallar durduk yerde zamlanıyordu. Öteki deyişle stagflasyon (durgunlukta şişkinlik) dönemine girildi. Durduk yerde zamlanan 100 liralık malı alamayan tüketici102 lirada da zorlanacaktı. Malını satamayan esnaf bu kez yüzde seksenlere varan indirimlere gitmeye başladı.

Senetli satışların arkasından kredi kartı sanki imdada yetişti. Vadeli satışlar altı ertelemeye o da yetmeyince iki yıla kadar yükseldi. Tüketici geleceğini satın alır oldu. Kimi firmalar geleceğini satın almaktan sıfırı tüketmiş kredi kartı sahiplerine eskiye döner gibi senetli satışlara başladı. Küçük işletmeler zorlanıp kepenk kapatma sınırı büyük şirketlerimizi de zorlayamaya başladı… Üretici ve esnaf aldığı kredileri ödemekte zorlanıyordu… Böylece Türkiye uluslararası şirketlerimizin yabancılara satılması anlamına gelen kısır döngü yolculuğuna başladı.

Özetle Özal ekonomisinin kumaşı dikiş tutmamaya başladı. Sonuç olarak uluslararası ölçekte bankalarımızın ve yerli şirketlerimizin dörtte üçü yabancılara satıldı. Türkiye’nin ekonomik işgali büyük ölçüde tamamlandı.

1. Madde 163- (Değişik 2787-21.1.1983)

Laikliğe aykırı olarak devletin sosyal veya siyasi veya hukuki teme! düzenini kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla cemiyet tesis teşkil tanzim veya sevk ve idare eden kimse sekiz yıldan onbeş yıla kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır.Böyle cemiyetlere girenler veya girmek için başkalarına yol gösterenlere beş yıldan on iki yıla kadar ağır hapis cezası verilir.

Şahsi nüfuz veya menfaat temin etmek maksadıyla dini veya dini hissiyatı veya dince mukaddes tanınan şeyleri veya dini kitapları alet ederek her ne suretle olursa olsun propaganda yapan veya telkinde bulunan kimse iki yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır.

Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiilleri devlet daireleri belediyeler veya sermayesi kısmen veya tamamen devlete ait olan iktisadi teşekküller sendikalar işçi teşekkülleri okullar yüksek öğretim müesseseleri içinde veya bunların memur müstahdem veya mensupları arasında işleyenler hakkında verilecek ağır hapis cezası üçte bir nispetinde arttırılır.

Üçüncü ve dördüncü fıkralarda yazılı fiiller yayın vasıtaları ile işlendiği takdirde verilecek ceza yarı nispetinde arttırılır.”.

C. Hıyanet-i Vataniye Kanunu kaldırdı

‘Hıyanet-i Vataniye Kanunu’ ilk olarak 29 NİSAN 1920’’de “Dini kullanarak devletin şeklini değiştirmek ve bozmak isteyenler vatan haini sayılır” saptamasıyla kabul edilmiş. Daha sonra yasada değişikliğe gidilerek milli egemenliğe, milli devlete, birlik ve bütünlüğüne, laikliğe karşı durmak vatana ihanet sayılır şeklinde son halini almıştır.Ferit Paşa kabinesine karşı konan Vatana İhanet Yasası, daha sonra bazı dini ve bölücü ayaklanmalara karşı, milli devleti korumak maksadı ile konmuş ve ülke korunmasında bu yasa ta ki “12 NİSAN 1991″e kadar bir emniyet supabı gibi hainlere karşı görevini yerine getirmiştir. Turgut Özal hükümeti, “Terörle Mücadele Kanunu’yla” ve yine Turgut Özal’ın talimatıyla yasa yürürlükten kaldırılmış, ülke bugünkü bulunduğu karanlık döneme itilmiştir.

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Bolayır'da doğdu, İlk öğrenimini Erzurum ve Elazığ'da tamamladıktan sonra ortaokul ve Liseyi İstanbul Bakırköy'de bitirdi. Heybeliada Deniz Harp Okulunda askerliğini tamamlayan Yener Günaydın ve Mobil Oil Türk'de çalıştı. İDİL-URAL TÜRKLERİ DERNEĞİ, KAZAK TÜRKLERİ VAKFI, Dünya Tatar Ligi, Bulgaristan Türkleri derneği, Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonu, voicepress gibi kuruluşlarda çeşitli görevler üstlenen Yener Tataristan, Rusya federasyonu ve Türk dünyası ile yakın ilişkiler içindedir.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. Ermeni orospo çocukları siz kimsiniz itler türklere küfrediyorsunuz örümüz kökümüz gelmiş orta asyadan biz başkayız amerika rusyadan oküfürlerin hepsini sizin…

  • İstifa Kültürü

    İstifa Kültürü

    Ortada bir başarı varsa, benim başarımdır, Bir başarısızlık varsa, benimle ne alakası var… Bu nereden geliyor biliyormusunuz? Çocukluktan. Son beş nesil böyle yetişti, belki daha […]


  • 21 MART, DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ !!!

    21 MART, DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ !!!

    Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey,kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.Mustafa Kemal ATATÜRK Değerli arkadaşlar, 21 Mart günü, […]


  • EĞİTİMDE KALİTE VE DONANIM ŞART

    EĞİTİMDE KALİTE VE DONANIM ŞART

    Çeşitli yarışmalar da ve sokak röportajlarında gördük ki, eğitimde kalite ve donanım kalmamış. Böylece eğitim seviyemiz, gelişmiş ülkeler seviyesinde değil de, üçüncü sınıf Afrika ve […]


  • JETON

    JETON

    Günlük hayatımızda ‘Jeton’ çok önemli yer tutmaktaydı. Çevirmeli telefonlar vardı. Telefonlara bağlı birde JETON kutusu bulunurdu. Jeton satın alırdınız. Kutunun boşluk yerine Jetonu yerleştirip aşağıya […]


  • BAK MUHARREM !

    BAK MUHARREM !

                Bak Muharrem, bugün cumhurbaşkanlığına aday olduğunu açıklayacakmışsın.             Açıkla ve aday ol lütfen.             Ve CHP’ye geri dönmek ya da Milet İttifakı”na (doğrusu Halk İttifakı’dır, sen anlamazsın) destek […]


  • Türkiye Rus uçaklarına yer hizmeti verecek…

    Türkiye Rus uçaklarına yer hizmeti verecek…

    Türkiye’nin ABD ve AB yaptırımlarına uyarak Rus hava yolu şirketlerine ait Boeing ve Airbus uçaklarına yakıt vermeyi durdurduğu haberleri sonrası, iki ülkenin havacılık otoriteleri Ankara’da […]


  • Şeker Dağıtır Gibi Diploma İkram Edilmez

    Şeker Dağıtır Gibi Diploma İkram Edilmez

    Ulusal basında yer alan sayın Ali Mahir Başarır’ın  “Şeker Dağıtır Gibi Diploma İkram Etti” başlıklı yazısı dikkatimi çekti: “ YÖK Denetleme Kurulu Başkanlığı bu üniversitedeki […]


  • TATAR HALKI KAHRAMANLARINI UNUTMAYACAK

    TATAR HALKI KAHRAMANLARINI UNUTMAYACAK

    TATAR HALKI KENDİ KAHRAMANLARINI UNUTMAYACAK. TATARLAR İLERİYE! 12 mart 2023 tarihinde Bağımsız Tataristan Hükümetinin 4’üncü online-oturumunda Başbakan Rafis Kaşapov Başbakan yardımcılığına 2 aday gösterdi. Milli […]


  • “ORDU’NUN RUHU ZABİTANDADIR”

    “ORDU’NUN RUHU ZABİTANDADIR”

    “ORDUNUN RUHU ZABİTANDADIR” HÜSEYİN MÜMTAZ                 Atatürk yazının başlığındaki sözü; 31 Temmuz 1920 Tarihinde, Afyonkarahisar Kolordu Dairesi’nde Subaylara hitaben yaptığı konuşmada söylemiştir.                 … Yıl […]


  • Türkiye uluslararası ceza mahkemesine verildi

    Türkiye uluslararası ceza mahkemesine verildi

    Uluslararası Ceza mahkemesinden, Türk hükümetinin dünyanın dört bir yanında muhaliflerine yönelik zulmü soruşturması istendi Lahey’deki uluslararası ceza mahkemesinden (UCM), dünya çapındaki muhaliflerine yönelik takip ve […]


  • DEPREM VE DEPREM GİBİ OLAYLAR

    DEPREM VE DEPREM GİBİ OLAYLAR

    Benim de yazarları arasında bulunduğum “Bütün Dünya Dergisi’nin” son sayısında değerli gazeteci rahmetli Mete Akyol’un da bir yazısı var.Yazıların konusu günün en önemli olaylarından olan […]



Posted

in

,

by