FEYM GRUBU MESAJI – Ermeni Faaliyetleri (02 Ağustos 2021)

1.. Yeni seçilen Ermenistan Ulusal Meclisi'nin  ilk oturumu Erivan'da başladı. 2 Ağustos'ta milletvekilleri meclis başkanını ve biri muhalefetin temsilcisi olması gereken üç yardımcısını gizli oyla seçecek. Yeni mecliste 107 milletvekili bulunuyor. Sivil Sözleşme partisi tarafından 71 sandalye kazanıldı. 29 Sandalya "Ermenistan" bloğuna ve 7 sandalye "Onur” bloğuna gidiyor. - iki

1.. Yeni seçilen Ermenistan Ulusal Meclisi’nin  ilk oturumu Erivan’da başladı. 2 Ağustos’ta milletvekilleri meclis başkanını ve biri muhalefetin temsilcisi olması gereken üç yardımcısını gizli oyla seçecek. Yeni mecliste 107 milletvekili bulunuyor. Sivil Sözleşme partisi tarafından 71 sandalye kazanıldı. 29 Sandalya “Ermenistan” bloğuna ve 7 sandalye “Onur” bloğuna gidiyor.

2.  Azerbaycan resmi makamları Ermenistan-Azerbaycan devlet sınırında son günlerde yaşanan çatışmalar sırasında ölen Azerbaycanlı askerlerinin sayısıyla ilgili şimdiye kadar herhangi bir bilgi yayınlamadı. Özellikle Ermenistan’ın Gegharkunik idari bölgesine doğru Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin provokasyonları sırasında, Azerbaycan sosyal medyasında yayılan ve resmi makamlarca ne doğrulanan, ne de yalanlanan bilgilere göre 10 Azerbaycanlı asker öldü.

3.   Avrupa’da yaşayan Türkiye Ermenisi  Leon Terziyan’ ın “Gavur diye küfrettiğiniz Ermeni ve Alevi insanının zekasını bütün dünya gördü”  cümlesi ile başlayan haberi 30 Temmuz tarihli mesajımız ile yayımlamış, sizlere bildirdiğimiz aşağıdaki facebook adresine de bir  yorum göndermiştik. Bu yorumumuza Diran Chapinian adlı bir kişi terbiye dışı bir cevap verdi. Kendisine uygun biçimde  cevap verildi. Bu mesajı hazırlarken ilgili facebook’ a girdim, cevabını göremedim. Bir  Ermeninin beni destekleyen yorumu vardı. Belki utandı. Bu kısa  açıklamadan amaç, Ermeni Meselesi gerçeklerini anlatmak için fırsatlardan yararlanmak..,o.tan)

4.  ABD kongre üyesi Katherine Clark, Azerbaycan’ı Ermenistan topraklarından derhal geri çekilmeye çağırıyor.  Katherine Clark,  “ Frank Pallone’nin Azerbaycan’a askeri finansmanı kesmeye ve Ermeni halkının yanında olmaya yönelik değişikliğine oy vermekten gurur duyuyorum” dedi. (Not: Bu Hanım’ a da BM Karabağ Kararı hatırlatılmalı.., o.tan)

5. Avustralya Başkent Bölgesi (ACT) şubesinin Genç Liberalleri, 1915-1923’te Osmanlı Türkiye’sinin Ermeni, Yunan ve Süryani <sözde> soykırımını oybirliğiyle tanıdı. Hareketin Avustralya Başkent Bölgesi,  Karabağ  halkının kendi kaderini tayin hakkını tanıyor ve  Dağlık Karabağ  halkına yönelik saldırıları <sözde> soykırımının bir devamı olarak kabul ediyor.

6. Ermenistan Cumhuriyeti Ulusal Bilimler Akademisinden Ruben Safrastyan, “Türkiye ve Rusya karşı kutuplarda… Türkiye, Rus devletini zayıflatmaya çalışıyor.Türkiye ve Azerbaycan, Ermenistan üzerindeki baskıyı artırarak bir dizi önemli konuda taviz elde etmeye çalışıyor”.           Safrastyan, yaptığı açıklamaya devamla, “44 gün süren savaşta Türkiye’nin umduğu sonuçları alamadığını söylemeliyim. Özellikle Türkiye, bu savaşı kışkırtarak, Karabağ çevresinde, Suriye’de olduğu gibi bir Rus-Türk ortak barış gücünün konuşlandırılacağı bir durum yaratmayı amaçladı, ancak Ruslar buna yanaşmadı. Türkiye, bu güce sahip olmanın, Ermenistan’a girmesine izin vereceğini hesaplayarak  Ermenistan’ın bağımsız bir devlet olarak varlığını yitirmesine ulaşmak istedi.Türkler istediklerini alamadılar ve şimdi Azerbaycan vasıtasıyla, Ermenistan’dan mümkün olduğu kadarını koparmaya çalışıyorlar”  dedi.  

7.  Siyaset bilimci Stepan Danielyan, Meğri yolunun önemine vurgu yaparak, “  İran’ın nükleer programının etkin bir şekilde ilerlediğini ve yakın gelecekte gerçek olacağını, bunu durdurmanın tek yolunun ise büyük bir savaş olduğunu belirtti.  Danielyan, “Peki, İran’a karşı kim savaşacak? Görünüşe göre bu sorunun cevabı açık: Türkiye ve Azerbaycan. Azerbaycan’ın süregelen askeri tedarik ve askeri eğitiminin yanı sıra Türkiye-Azerbaycan askeri ittifakının anlamını da bu bağlamda görmek gerekir. Londra-Ankara-Bakü-Tel Aviv ekseninin İran aleyhine çalıştığı açıktır.Yerel Azerbaycanlılar ve Huzistan Arapları İran’a karşı kullanılacak ve İran da bir zamanlar Irak’a karşı savaşta yaptığı gibi Türkiye’deki Kürtleri harekete geçirmeye çalışacak. Meğri yolunun Azerbaycan için önemine bu bağlamda bakmak gerekir” dedi.

8.  Ermeni yargısında yeni emsal ; Mahkeme Başkanlarının 1/3’ü kadın… Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Gagik Jhangiryan, “Yeni bir emsal yarattık, mahkemelerin normal işleyişini sağlamak için beceri ve yeteneklerini deneyerek genç kadınları bu sorumlu pozisyona atadık” dedi.

9. Lübnan’daki Ermenilere yardım çağrısı… Şiddetli ekonomik kriz, Lübnan’daki Ermenilerin hayatlarını bir kez daha alt üst ediyor. Günlük olarak en temel ihtiyaç maddelerinin eksikliği, ciddi gıda ve ilaç kıtlığıyla birleştiğinde ciddi bir tehdit oluşturuyor. Geçen yüzyılda Ermeni ulusal özlemlerinin ve mücadelenin temel direği olan Lübnan Ermeni toplumu, her Ermeni’den acil destek ve yardıma ihtiyaç duymaktadır. Tüm ulusal krizlerde olduğu gibi, Batı Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Ermeni cemaati üyeleri bir kez daha Lübnan Ermeni toplumuna el ele ve “Tek Ulus” a bağlı olarak acil yardım sağlama zorunluluğuyla karşı karşıyadır. ARF Batı ABD Merkez Komitesi tüm yeteneklerini  “Tek Gelecek” sloganı adı altında bu çabaya adayacak ve toplumu bu davayı benimsemeye çağıracaktır.

10. Siyaset bilimci Davit Safaryan, Mirror Spectator’ a verdiği özel demeçte, “ Ermeni-Türk İlişkilerinin Düzenlenmesi: Yeni Bir Girişim mi, Yeni Bir Gerginlik Yuvası mı?” diye  soruyor.

Ermeni-Türk ve Ermeni-Azerbaycan ilişkilerinin geliştirilmesiyle ilgilenen uzmanlar, Ermenistan’ da erken parlamento seçimlerinin, kapalı iletişim yollarının ve sınırların yeniden açılmasına ve Güney Kafkasya’da çeşitli yeni ekonomik işbirliği projelerinin başlatılmasına yönelik yoğun süreçlere yol açacağını varsaydılar. Başkan Vladimir Putin, Rusya, Türkiye ve İran arasındaki ticari ve ekonomik işbirliğinin tam potansiyelini ortaya çıkarmak amacıyla Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki iletişimi yeniden açma politikasını tutarlı bir şekilde uyguluyor. Bu bağlamda, Ermeni-Türk diyalog sürecinin nasıl gelişebileceğini analiz etmek, çok uzun zaman önce önündeki ana engelin çözülmemiş Dağlık Karabağ sorunu olduğunu göz önünde bulundurarak ilginç olacaktır. Bu yeni koşullar altında, bu süreci yenilerken diplomasimiz ve siyasi düşüncemiz için emsal teşkil edebilecek 2009-2011 “Futbol Diplomasisi”nin bazı temel detaylarını hatırlamakta fayda var.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir