Kore Savaşında (25 Haziran 1950-27 Temmuz 1953) Türk Ordusu’nun Kunuri Muharebeleri’nde Amerikan 8’inci Ordusu’nu İmhadan Kurtarması

Kore Savaşında (25 Haziran 1950-27 Temmuz 1953) Türk Ordusu’nun Kunuri Muharebeleri’nde Amerikan 8'inci Ordusu’nu İmhadan Kurtarması ve Kore Cumhuriyeti'nin Kalıcı Bir Devlet Olmasına Katkısı - kore savasi
Kore Savaşında (25 Haziran 1950-27 Temmuz 1953) Türk Ordusu’nun Kunuri Muharebeleri’nde Amerikan 8'inci Ordusu’nu İmhadan Kurtarması ve Kore Cumhuriyeti'nin Kalıcı Bir Devlet Olmasına Katkısı - kore savasi

Kore Savaşında (25 Haziran 1950-27 Temmuz 1953) Türk Ordusu’nun Kunuri Muharebeleri’nde Amerikan 8’inci Ordusu’nu İmhadan Kurtarması ve Kore Cumhuriyeti’nin Kalıcı Bir Devlet Olmasına Katkısı

Türk Ordusu Kore Savaşı’nda kendi vatanını savunurmuş gibi olağanüstü bir azim ve fedakârlıkla savaşarak, BM Kuvvetleri’nin saflarında barışı korumak amacıyla bağlı olduğu Amerikan 8’inci Ordusu’na büyük destek vererek Kunuri Muharebeleri’nde Amerikan birliklerinin geri çekilmesine imkân sağlayarak imha edilmelerini, yapılan ileri taarruzlarda ön hatta yer alarak Amerikan Ordusu’nun ağır zayiat vermesini engelledi.

Kendi vatanından binlerce kilometre uzakta savaşarak şehit düşen 892 askerimiz (41 subay, 25 astsubay, 826 er) Pusan Şehitliği’nde yatıyor.

Ruhları şad olsun…..

Kore Savaşı’nda (25 Haziran 1950-27 Temmuz 1953) Türk Ordusu’nun Kunuri Muharebeleri’nde Amerikan 8’inci Ordusu’nu İmhadan Kurtarması ve Kore Cumhuriyeti’nin Kalıcı Bir Devlet Olmasına Katkısı

Kore Savaşı (1950-1953) Soğuk Savaş döneminin ilk büyük sıcak çatışması olarak tarihe geçti. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Kore Yarımadası üzerinde birbirine düşman iki farklı ideolojiyi benimseyerek kurulan Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore) ile Kore Cumhuriyeti (Güney Kore) arasındaki çatışma, 25 Haziran 1950 sabahı Kuzey Kore askerlerinin 38’inci paralel boyunca saldırıya başlamalarıyla üç yıl boyunca devam edecek bir sıcak savaşa dönüştü.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin Güney Kore’ye yardım etmek üzere üye ülkelere yaptığı yardım çağrısına ABD’den sonra ilk cevap veren ülke Türkiye oldu. Nitekim aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 16 devlet BM’nin çağrısına cevap verdi ve bu devletlerin gönderdiği yardımlardan BM Kuvvetleri teşkil edildi. Birleşmiş Milletler’in barış içinde bir dünya idealini ve ABD dostluğunu esas alan Türkiye Cumhuriyeti, Kore Savaşına ABD, İngiltere ve Kanada’dan sonra en fazla asker gönderen ülke oldu.

Türkiye’den binlerce kilometre uzaklıktaki Kore’ye savaşmak üzere giden Türk Tugayı’nın ve dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin ABD ile arasındaki ilk yakın askeri işbirliği, 1’inci Türk Tugayı’nın deniz yoluyla Kore’ye yapılan intikali sırasında yaşandı. Tugayı İskenderun’dan Kore’ye nakletmek için ABD, Birleşmiş Milletler adına beş büyük taşı gemisi tahsis etti.

Türk Tugayı’nı taşıyan bu gemiler Kore’de Pusan Limanı’na geldiklerinde Amerikalı gemi süvarisi, 21 günlük güzel ve samimi bir deniz yol arkadaşlığının hatırası ve milletlerin hürriyet ve bağımsızlıklarının korunması uğrunda Türkler’le Amerikalılar’ın, BM’nin diğer özgür devletleriyle birlikte yapmakta oldukları iş birliğinin sembolü olmak üzere, İskenderun’dan ayrılırken gemiye çekilen Amerikan bayrağını Tuğgeneral Tahsin Yazıcı’ya törenle sundu.

Kore’ye varan Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasındaki 5090 kişilik 1’inci Türk Tugayı, burada Amerikan 8’inci Ordusu’nun 9’uncu Kolordu 25’inci Tümeni’nin emrine bağlandı. “Kutup Yıldızı (North Star)” kod adı verilen 1’inci Türk Tugayı, çok geçmeden Kunuri Muharebeleri’ne katıldı.

26-30 Kasım tarihleri arasında yaşanan muharebeler sırasında Türk Tugayı Wawon, Sinnimni ve Kaechon bölgesinde üstün sayıda düşman kuvvetlerine karşı fedakârlıkla savaştı, ağır zayiat verdi. Türk Tugayı Amerikan 9’uncu Kolordusu’nun yan ve gerilerine doğru ilerlemek isteyen kuzey kuvvetlerine karşı artçı kuvvet olarak karşı durdu ve Amerikan 8’inci Ordusu’nun geri çekilmesi için en az iki gün kazandırdı.

Kunuri Boğazı’nda 29-30 Kasım tarihlerinde cereyan eden savaşta, Türk birlikleri Amerikan birlikleri ile birlikte 4 kilometrelik boğazı birlikte savaşarak geçmeye çalıştı; iki Türk uçaksavar topunun düşman mevzilerine etkili ateşi ile askerlerin boğazdan çıkmaları mümkün oldu. Sonuçta tüm bu muharebeler Amerikan ordusunu imha olmaktan kurtardı.

26-30 Kasım 1950 tarihlerinde cereyan eden Kunuri Muharebeleri’nde Türk birlikleri ağır kayıplar vermesine rağmen Amerikan birliklerinin imha edilmeden geri çekilebilmelerini sağladı. 1. Türk Tugayı 241. Alay en çok zayiatını bu çekilme muharebelerinde verdi.

Sonuçta Türkler tarafından 300 bin kişilik kuzey ordusu karşısında Amerikan ordusu himaye edildi; Türk Tugayı ise toplam 767 askerini yitirdi.

1’inci Türk Tugayı’nın Kunuri Muharebeleri’nde göstermiş olduğu olağanüstü başarı, bütün dünya basınında ve siyasi çevrelerinde derin yankılar yarattı.

Bu muharebelerin üzerinden fazla zaman geçmeden 25-27 Ocak 1951 tarihinde yaşanan Kumyangjangni Muharebesi ile Çinliler ilk kez yenilgiye uğratıldı; BM kuvvetlerine Seul yolu açıldı. Komuta merkezinden; düşman mevzilerine taarruz ederek 156 ve 185 rakımlı tepeleri ele geçiren Türk askerinin taarruzunu seyreden Amerikalı Yarbay Blair, bu savaşı harp tarihinde uzun müddet örnek olmaya değer taşıyacak ve yaşayacak kanlı bir muharebe olarak niteledi.

Kumyangjangni Muharebesi’nde kazanılan başarı, Güney Kore Cumhuriyeti’nin varlığının devam etmesi yolunda önemli bir dönüm noktası oldu. Türk Tugayı’na bu başarılarından dolayı Amerikan Kongresi tarafından Mümtaz Birlik Nişanı ve Beratı ile Güney Kore Cumhurbaşkanı tarafından Cumhurbaşkanlığı Birlik Nişanı verildi.

Kasım 1951’de 1’inci Türk Tugayı cephe sorumluluğunu 2’inci Değiştirme Tugayı’na teslim etti ve bu dönemde savaş mevzi muharebeleri ile geçti. Ağustos 1952’de cephe sorumluluğunu bu kez 3’üncü Değiştirme Tugayı aldı.

1953 Mayıs ayı sonunda Çin ve Kuzey Kore Kuvvetlerinin büyük saldırısı karşısında Türk birlikleri, kendisinden çok üstün kuvvetlere karşı 36 saat direndi. Bu muharebeler, iki taraf arasında devam eden ateşkes görüşmeleri sırasında avantaj elde etmek isteyen Çin ve Kuzey Kore kuvvetlerinin saldırısıyla başlamıştı.

28 Mayıs 1953’te Vegas-Elko-Karsan Muharebeleri’nde gösterdikleri üstün başarı üzerine 3’üncü Türk Tugayı’na ABD Cumhurbaşkanı adına 8’inci Ordu Komutanı tarafından Liyakat Nişanı verildi.

Nitekim bu muharebelerde elde edilen zafer, Güney Kore’nin varlığını kalıcı hale getirdi; devam eden barış müzakerelerinin sonuçlanmasına ve barışın tesisine etki etti.

27 Temmuz 1953’te imzalanan mütareke metni ile Kuzey ve Güney Kore arasındaki sınır yine savaşın başlangıcında olduğu gibi 38’inci paralel çizgisi olarak kaldı.

Hakan KUMBASAR

Okumaya devam et  TÜRKİYENİN KORE SAVAŞINA KATILMA NEDENLERİ

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir