Laiklik İlkesi

Laik Latince laicus kökünden Batı dillerine geçmiş olan bir kelimedir. Kelime anlamı bakımından laik, ruhani olmayan demektir. - laiklik

Laik Latince laicus kökünden Batı dillerine geçmiş olan bir kelimedir. Kelime anlamı bakımından laik, ruhani olmayan demektir.

Kavramsal anlamı bakımından laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, devlete ilişkin kurum ve kuralların dinin emir ve yasaklarından değil de pozitif hukuk kurallarından türemesidir. Diğer taraftan laiklik vatandaşlara din ve vicdan hürriyetinin tanınması demektir. Laiklik devletin farklı dinler ve mezheplere eşit mesafede olmasını, kişilerin inançlar konusunda birbirleri üzerinde baskı kurmalarına engel olmasını gerektirir.

Laiklik devlet sistemimize 1924 Anayasası’nda 1937 yılında yapılan bir değişiklikle girmiştir. Halen yürürlükte bulunan 1982 Anayasası’nın “Başlangıç” bölümünde ” … kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılmayacağı;….” 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin laik devlet olduğu, 10.maddesinde din ve mezhep farkı gözetilmeksizin herkesin kanun önünde eşit olduğu ve 24. maddesinde herkesin vicdan din ve kanaat özgürlüğüne sahip olduğu, herkesin dilediği gibi ibadet etme serbestliğine sahip olduğu, kimsenin ibadete ve dini kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağı, kimsenin dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamayacağı, devletin düzeninin kısmen de olsa din kurallarına dayandırılamayacağı açıkça ifade edilerek laiklik anayasal bir temele kavuşturulmuştur.

Laiklik demokrasinin bir gereğidir. Düşünce ve kanaat özgürlüğüne dayanır. Laiklik dinsizlik demek değildir. Tam tersine herkesin dininin gereklerini özgürce yaşayabilmesinin ön koşuludur. Laiklik olmasa faklı dinler ve mezhepler arasında bir gerginlik ve çatışmanın çıkması, sonuçta toplumsal barış ve huzurun ortadan kalkması kaçınılmaz olurdu.

Okumaya devam et  Başsavcıya Serdaroğlu’ndan mektup

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir