Biden Soykırım Dedi: Perşembe’nin Gelişi Çarşamba’dan Belliydi

Gazeteci sayın Barçın  Yinanç  Halk TV’de  çok önemli bir konuya temas etmiştir: “Türkiye uzun bir zamandır işi Dışişleri Bakanlığa bırakmış, üniversite camiası bu konuda sessiz kalmıştır.”   Ben de aynı görüşteyim. YÖK’ün bu konuda üzerine düşen görevi yapmadığını düşünüyorum. Aşağıda 29 Nisan 2019 tarihinde göndermiş olduğum   teklifim dikkate alınmamıştır. - Screenshot 1 2

Gazeteci sayın Barçın  Yinanç  Halk TV’de  çok önemli bir konuya temas etmiştir: “Türkiye uzun bir zamandır işi Dışişleri Bakanlığa bırakmış, üniversite camiası bu konuda sessiz kalmıştır.”   Ben de aynı görüşteyim. YÖK’ün bu konuda üzerine düşen görevi yapmadığını düşünüyorum. Aşağıda 29 Nisan 2019 tarihinde göndermiş olduğum   teklifim dikkate alınmamıştır.

Gazeteci sayın Barçın  Yinanç  Halk TV’de  çok önemli bir konuya temas etmiştir: “Türkiye uzun bir zamandır işi Dışişleri Bakanlığa bırakmış, üniversite camiası bu konuda sessiz kalmıştır.”   Ben de aynı görüşteyim. YÖK’ün bu konuda üzerine düşen görevi yapmadığını düşünüyorum. Aşağıda 29 Nisan 2019 tarihinde göndermiş olduğum   teklifim dikkate alınmamıştır. - Screenshot 1 2

Bu konuda Turkish Forum’da  yakın zamanda  Nisan 18, 09, 04  ve Mart 20,15 tarihlerinde  beş yazım yayınlanmıştır. Bu yazılarım üzerine  eski Dışişleri Bakanı, yakın dostum sayın Yaşar  Yakış beyin şahsıma göndermiş olduğu mesaj  aşağıdadır.

yasar yakış

14:48 (7 saat önce)
Alıcı: ben
Sayın Hocam, Sevgili Rıdvan,

Gerek bu mesajla gönderdiğin makaleyi ve eklerini gerek daha önce çeşitli vesilelerle yazdıklarını büyük bir dikkat ve beğeniyle okuyorum. Sözde Ermeni soykırımı konusu Türkiye’de maalesef, 24 Nisan’dan bir hafta önce hatırlanan ve 24 Nisan’dan iki gün sonra tekrar unutulan bir konu olmaktan kurtulamamıştır. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu konuyu uzun döneme, 80-100 yıla, yayan bir büyük proje haline dönüştüremedi. Yapılanlar, sizler gibi bir avuç bilim adamının kendi imkanlarla araştırma yaparak yayımlananlardan ibaret kalıyor. Ermeni diasporası ise bu propagandayı yüz milyonlarca dolarlık bütçelerle yürütüyor. Türkiye’de, siyasi düzeyde bu konuda bir irade mevcut olduğundan da emin değilim. Herhalde Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal’i asmakla bu işi kapatmış olduğumuzu düşünüyoruz. Bu ilgisizliğimiz devam ederse bizden sonraki kuşakların bize beddua edecekleri kesin. En iyi dileklerimle.

Bu konuda TV kanallarını izliyorum. Fakat hiçbir kanalda ABD’nin Japon kökenli  Amerikalıları Doğu sahillerinden iç kısımlara tehcir ettiğini  açıklamamışlardır. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Birleşik Devletler hükümeti 120.000’den fazla Japon Amerikalıyı sadece Japon kökenli oldukları için zorla iç kesimlere göçe zorlamışlardır.. 

Ermeniler  bir stratejiye bağlı olarak çalışmakta ve gerektiği zaman yeni hamleler gerçekleştirmektedirler. Tüm bu gelişmeler karşısında öncelikle İngilizce yayın yapan bir  Sivil  Platform oluşturulmalıdır.  1933’de Nazilerin yakmaya başladıkları kitapların yazarı Yahudi kökenli Stefan Zweig’ın “Akıl ve siyaset nadiren aynı yolda buluşur” sözü günümüzde Ermeniler için geçerliliğini koruduğu sürece,  sözde Ermeni soykırımı gündemden düşmeyecektir. Akıl ve siyasetin nadiren aynı yolda buluşabilmesi için  özellikle sözde “soykırım yalanına”  sarılanların  aşağıdaki iki siteyi izlemelerini  tavsiye ederim. Fransa’nın Cezayir Soykırımı (Genocide by France) 279.650 görüntüleme, https://www.youtube.com/watch?v=Lm9uKjVyKoI, Ermeni İsyanı: 1894-1920 https://www.youtube.com/watch?v=-5VK-GFJXfY)


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir