Depremleri unutmayalım…

Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır. Depremler konusunda sıkça yazıyoruz ve uyarı üzerine uyarı yapıyoruz. Türkiye bir deprem kuşağında ve irili ufaklı depremlerle de sarsılıyoruz. Daha büyük, yıkıcı depremlerin olabileceği de söyleniyor. Bu uyarılı ne kadar dikkate alıyor, ne gibi hazırlıklar yapıyoruz? - buluz

Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır. Depremler konusunda sıkça yazıyoruz ve uyarı üzerine uyarı yapıyoruz. Türkiye bir deprem kuşağında ve irili ufaklı depremlerle de sarsılıyoruz. Daha büyük, yıkıcı depremlerin olabileceği de söyleniyor. Bu uyarılı ne kadar dikkate alıyor, ne gibi hazırlıklar yapıyoruz?

Özellikle İstanbul’da çok büyük bir deprem yaşanacağı öngörülüyor. Bu nedenle İstanbul ve çevresinin olası büyük depreme karşı hazırlıklı olması gerekmiyor mu? Bugüne kadar bu konuda yapılan çalışmaların yeterli olduğunu söyleyebilir miyiz?

Son günlerde Ege beşik gibi sallanıyor. Ege bölgesindeki hareketliliğe de dikkat edilmelidir. Datça ve çevresinin depremlerde çokkırılgan olduğu, burada meydan gelen kırılmaların tüm Ege bölgesini etkilediği de yine uzmanlarca ifade ediliyor.

Depremlerle iççice yaşadığımıza göre bunun önlemlerini de önceden almak durumundayız. Her yaşanan depremde depremleri anımsamayalım.

Jeofizik Yüksek Mühendisi ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’dan uyarı niteliğinde bir deprem yorumu geldi. Bugüne kadar deprem üzerindeki önerileri ve görüşleri ile dikkatleri üzerine çeken hocanın son açıklamaları da bize göre önemsenmelidir.

Ercan, “Adriyatik İyon denizinden tutun Ege’de içinde olmak kaydıyla Türkiye’nin Göller Bölgesine kadar yüksek çekinceli bir deprem bölgesi. Buralarda 2021 ve 22 yıllarında önemsenecek derecede deprem görürsek şaşırtıcı olmaz” diyor.

Deprem Bilimci Ege Denizi ve Güney Ege yayının da gergin olduğunun özelikle altını çiziyor.

Yaptığı daha önceki açıklamalarında da 2020, 21 ve 22 yıllarının dünya ile Türkiye’de deprem yılları olacağını söyleyen Prof. Dr. Ercan önümüzdeki günlerle ilgili hareketliliği şöyle açıklıyor:

* Gerçeğe bakacak olursak 2021 yılı beklediğim kadar depremlerle başlamadı. Daha önceki açıklamalarımda 2020, 21 ve 22’nin dünya ve Türkiye’de deprem yılları olacağını ve Türkiye’nin de bundan payını alacağını söylemiştim.

* 2021’in 4’ncü ayına kadar büyük bir deprem olmadı. Bu olmayacağı anlamına da gelmemeli. Gerginlik bir yerlerde birikiyor. Özellikle Ege Denizi ve Güney Ege yayının gergin olduğunu görüyoruz.

* Son 10 yıldır en çok Türkiye depremlerini etkileyen neden Afrika Anakarasının Anadolu, Ege ve Balkanlar’a toslama ve dalma batma hızındaki artış. Yine Ege’de, İtalya’da, Batı Anadolu kesiminde yanardağ hareketlenmelerine ve gerginlik artışları sonucunda da deprem oluşumlarına yol açması beklenir.

*Bu zaten hiçbir zaman duracak bir olay değil. Bu işlem süregidecek ama bu işlemin bazı süreçleri var ki ya hızlanır ya da yavaşlar. Artık hızlanma yani ivdirilme dönemi içindeyiz.

* Henüz kırılma dirençlerinin yenilmediğini düşünüyorum. Bu dirençler kırıldığında mutlaka depremini yapacaktır. Adriyatik İyon denizinden tutun Ege de içinde olmak kaydıyla Türkiye’nin Göller Bölgesine kadar yüksek çekinceli bir deprem bölgesi.

* Buralarda 2021 ve 22 yıllarında önemsenecek derecede deprem görürsek şaşırtıcı olmaz. Genellikle bu bölgede depremler 6,2’den daha büyük olan depremler. Zaten söz konusu benim söylediğim depremler de bunlar.

* Batı Anadolu’da depremlerin yıkıcı olması için ortalama 6,4’ten büyük olması gerekiyor. Bakarsın mekanizması uygun düşer 6,2 de yıkar.


Özellikle Kuzey Anadolu Kırığının çok suskun gözüktüğünü de söyleyen Prof. Ercan, “Kuzey Anadolu Kırığı çok suskun gözüküyor ama Kuzey Anadolu Kırığı İstanbul’a kadar kırıp geldi. Sonra Saroz ve Kuzey Anadolu Kırığının bittiği Peloponez depremini yaptı. Ama atladığı bölüm var ki o da Kuzey Marmara. Bu da gösteriyor ki Kuzey Marmara’yı kıramamasının ana nedeni 6 milyar ciga tonluk bir kırma gücüne henüz erişemedi. Buna eriştiği anda Kuzey Marmara’yı da kıracak. Yani İstanbul ve Tekirdağ depremleri olacak. Tabii ki ben bunun her an olmayacağını söyleyen kişiyim. 22 yıl beni doğruladı aslında. Herhangi bir kişiyi yanlış anlama gibi bir ithamım yok. Sadece kendi düşüncemi söyledim. Burada büyük deprem için 2045 yılı vurgusunun hâlâ arkasındayım” dedi.

Biz, depremleri çok önemsiyoruz. Bu konuda gerekli tedbirlerin de elden bırakılmaması görüşündeyiz. Türkiye’de gündem sürekli değişiyor. Deprem yaşanırsa gündeme geliyor, sonra unutuluyor. Gelecekte bunun ağır bedeli olur ve bu bedeli de milletçe ödemek durumunda kalırız.

Depremlerle ilgili yazmaya ve uyarmaya devam edeceğiz.

[email protected]

www.facebook.com/necdet.buluz


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir