BANA ÖRDEK DEDİN

Dedem rahmetli yeri geldikçe anlatırdı. “Oğlum sanınında mantıklısı gerek.” Diye de eklerdi. Recep Kaya’da görünce de anımsadım. - turk savas gemileri akdeniz de teyakkuza gecti 11196519 5906 amp

Dedem rahmetli yeri geldikçe anlatırdı. “Oğlum sanınında mantıklısı gerek.” Diye de eklerdi. Recep Kaya’da görünce de anımsadım.

Hava güzeldi. Güneş, sıcacık gönüllere huzur vermekte! İki tanıdık koyu bir sohbete başlamışlardı.

Vaktin nasıl geçtiğini bile unutmuşlardı. 

Ama sohbette pek koyu ve terk edilecek gibi değildi. Ekonomiden, faizlerden, enflasyondan, dövizin dikiş tutmadığından, patatesin para etmediğinden, atanmayan öğretmenlerden, nereye harcandığı belli olmayan 128 milyardan, Katar’a neden verildiği bilinmeyen Tank-Palet’ten konuşuyorlardı.

Laf lafı açıyordu.

Havaların kurak gittiğinden bahsediliyordu. Böyle giderse barajların dolmayacağından, su sıkıntısı ve üründe verim düşeceğinden bahsediyorlardı.

Derken içlerinden birisi: “ pek de karamsar olmamak gerek. Bak hava bulutlanmaya başladı.” Demişti ki, sağ yanağına bir yumruk yedi. 

Afalladı.

Yumruk epeydir tatlı tatlı konuştuğu arkadaşındandı. Hayretle sordu:

Arkadaş ne oldu? Neden yumruk attın?

Öteki öfkeli bir yüz ifadesiyle:

Sen de bana neden ÖRDEK dedin.

Adam şaşkın.

-Allah Allah! Arkadaş ben sana ne zaman ÖRDEK dedim yahu?

-Az önce hava bulutlandı demedin mi?

-Eee!.. Dedimse dedim. Ne var bunda? 

Öteki başlar anlatmaya: “Hava bulutlanınca ne olur, yağmur yağar. Yağmur yağınca göl olur. Göle ne gelir ÖRDEK değil mi? İşte sen de bana dolaylı olarak ÖRDEK dedin.”

Yumruğu yiyen: “Arkadaş ben saçmalık gördüm ama inan seninkisi kadar mantıksız olanını göremedim.”

Yaşları 70’i aşmış. Ellerinde dayandıkları bastondan başka dayanakları da kalmamışların yayımladıkları içeriği önemli ama zamansız bildiriden: “DARBE” iması çıkaranları görünce; “Hava Bulutlu” sözünden de ördek iması çıkarmak çok normal değil mi?

                                              ******

Birinci sınıfa yeni gelmiş minnaklara, harfleri öğreten öğretmen, Ali’yi kaldırmış ve “Ali’ciğim içinde (Ş) harfi olan bir kelime söyler misin?”

Okumaya devam et  104

Ali biraz düşündükten sonra, kendinden emin bir şekilde: “ANAM” demiş.

Aldığı yanıta şaşıran öğretmen, Ali’ye dönerek: “Ali’ciğim ANANIN neresinde (Ş) var deyince: Ali büyük bir özgüvenle: “Şalvarında öğretmenim” demiş.

Bilmem anlatabildik mi?

Esen kalınız.                                                                                          Nazım PEKER


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir