Merkez Bankası’nda dikiş tutmuyor…

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevinden alınmasının yankıları sürüyor. Yerine atanan Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu’nun nasıl bir yol izleyeceği ise merak konusu. Ancak, Kavcıoğlu’nun ekonomi alanında Erdoğan’ın kafa yapısında olduğu da ifade ediliyor. Özeti, yeni Başkan faize tamamen karşı ve kapalı. - buluz

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevinden alınmasının yankıları sürüyor. Yerine atanan Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu’nun nasıl bir yol izleyeceği ise merak konusu. Ancak, Kavcıoğlu’nun ekonomi alanında Erdoğan’ın kafa yapısında olduğu da ifade ediliyor. Özeti, yeni Başkan faize tamamen karşı ve kapalı.

Merkez Bankası’nda aylardır süren bir sarsıntı var. Bu sarsıntı bankada dikiş tutmadığını da gösteriyor. Başkan dayanmayan, beklenen istikrar sağlanamayan bankada bundan sonra nasıl gelişmeler olacak? Herkesin merak ettiği sorulara bugünkü yazımızda ışık tutmaya çalışacağız.

Ortadaki sorun ne?

Bu saatten sonra Merkez Bankası faiz indirimi de gitse durum değişir mi, daha mı kötüye gider? Bunu da zaman içerisinde göreceğiz.

Soru şu:

“Ağbal neden görevden alındı?”

Ekonomist ve gazeteci Evren Devrim Zelyut, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınmasının ekonomiye etkilerini yazdı. Zelyut, Ağbal’ın görevden alınma nedenlerini de madde madde sıraladı. Konumuz içeriğinde olduğu için arkadaşımızın bu görüşlerini biz da sizlerle paylaşmak istedik:

1- Ağbal en başında adeta bir intihar görevine çıkmıştı. Yapısal reformlara dayanmadan sadece para politikası yani faiz ve para miktarı ile enflasyonu kontrol etmeye çalışmak imkânsızdı. Türkiye’de enflasyonun ana gerekçesi dışa bağlı imalat sanayi ve tarımın ihmal edilmiş olması iken Ağbal sadece yüksek faiz artırımları ile kur kontrolüne odaklandı.

2- Faiz artırımları ilk başta reel ekonomi politikası gibi görüldü, destek buldu ancak arkasından güçlü yapısal reformlar gelmedi. Açıklanan reform paketi de kimseyi tatmin etmedi. Ekonomi yönetimine duyulan güven aşınmaya başladı.

3- Ağbal’ın faiz hamleleri Saray tarafından izlenirken kurun tekrar yükselmesi Ağbal karşıtlarına büyük koz verdi. Amerikan tahvilleri enflasyon beklentisi ile yükselince Ağbal’ın verdiği yüksek faizler boşa gitti. Hem kur arttı hem de iş dünyası yükselen faizlerin altında ezilmeye başladı. İşsizlik yüzde otuzu bulmuşken piyasalara kredi akışının kesilmesi de Ağbal’ı hedef haline getirdi. Saray artan faizlerin büyük bir siyasi bedel getireceğini görerek panik yaptı.

4-Bu süreçte Ağbal karşıtları da boş durmadı. Yeni Şafak Gazetesi son faiz artırımında adeta isyan etti. AKP içindeki çatlağı gösterdi.

Ağbal’ın alınmasının sonuçlarını ise şu başlıklarda toparlamak mümkün:

1- AKP ekonomi yönetiminin iflas ettiği tüm dünyaya ilan edilmiş oldu. Erdoğan’ın faiz enflasyonun nedenidir teorisinden kopmadığı, ancak enflasyonu ve buna bağlı kuru kontrol edecek işleri yapmaktan uzak olduğu da ortaya çıktı.

2- Türkiye’ye kredi veren finansal kurumlar için de sürpriz olan bu kararla, dışarıdan bakıldığında Türk ekonomi yönetiminin kaosa girdiği düşünülecek, Türkiye’ye duyulan güven daha da azalacaktır.

3- AKP içinde siyasi olarak filizlenen çatlaklar daha belirgin hale gelecek. Berat Albayrak ekibi ve diğerleri şeklinde olan mücadele belirginleşecek.

4- Başta enflasyon olmak üzere döviz piyasalarındaki oynaklık daha da artacak.

Prof. Dr. Veysel Ulusoy, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınmasının ardından değerlendirmede bulundu. Ulusoy, “Siyasi bir kararla yapılan böyle bir değişimin hem ekonomik hem de hukuki zeminde sarsıntı yaratacağı açıktır” dedi.

Ulusoy’un görüşlerinden kısa bir alıntı:

Kasım 2020 döneminden sonra “yeni bir anlayış, yeni bir yaklaşım” mantığı ile yapılan başkanlık değişiminden sonra, sadece bir PPK faiz kararından sonra yapılan bu “basit” görev değişiminin, Merkez Bankası’nın kredibilitesinin yanında makroekonomik dengelere olumsuz yansıyacağını söylemek yanlış olmaz. Bağımsız bir özerk yapısının, kanunla belirtilmesine rağmen, siyasi bir kararla yapılan böyle bir değişimin hem ekonomik hem de hukuki zeminde sarsıntı yaratacağı açıktır. Temel olarak, başkanın değiştirilmesi bir şeylerin düzeltilmesi için neden değildir. Önemli olan, bu çalkantıların nedenini tartışmaktır; yüksek işsizlik oranı, gelirsizlik, istihdam yaratmada yaşanan sorunlar ve bizzat siyaset kurumu gibi. Umarım bundan sonra nedenler ile sonuçlar arasında daha akılcı yaklaşımlar yapılır. Kişilerin değil yapının kökten değişmesi gerekiyor.  Aksi taktirde ekonomide çalkantıların bitmeyeceğini vurgulamak yerinde olacaktır.”

[email protected]

www.facebook.com/necdet.buluz


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir