ERKEK HEGEMONYALI TV PROGRAMLARIMIZ!

ERKEK HEGEMONYALITV PROGRAMLARIMIZ!Kadın’ın Adı Halen Yok mu? - ay kadin moon

ERKEK HEGEMONYALI
TV PROGRAMLARIMIZ!
Kadın’ın Adı Halen Yok mu?

Erkek konuşmacıların çoğunlukta olduğu TV programlarında, bu konulara oldukça alışık olsak da; sevdiğimiz bazı TV’lerin programlarında daha farklı bir yaklaşım, kadınlarımızın daha öne çıkarılmasını dilediğimizden olacak ki, dün akşam (04.02.2021 günlü), günün ertesi güne everildiği saatlerde, Halk TV’de tekrarından izlediğimiz ve Gökmen Karadağ’ın yönettiği “Haber Aktiv” programında (BOĞAZİÇİ Neden Hedefte?) 4 adam ve 1 hanımefendinin katıldığı bir program izledik.

Bu programda yer alan ve Gökmen KARADAĞ’ın yönettiği “HABER AKTİF” programına, hukukçu Uğur POYRAZ, gazeteci Aytekin ERKİN, siyaset bilimci Seren Selvin KORKMAZ ile gazeteci Necdet SARAÇOĞLU katılmışlardı.

Bu programa katılan 4 adamın, Türkiye’de bu ortamda adam gibi adam olduklarına imzalarımızı dahi atabileceğimiz halde, bu 4 adam, Sosyal Bilimci hanımefendi Seren Selvin KORKMAZ’ı bir nevi konuşturmadılar.

Bu ne konuşma adabı ve bu ne nezaket?

Bu 4 adam, birbirinin sözünü ağzından alma yarışında iken ve en fazla da Gökmen Karadağ konuşurken, bir nevi sorduğu soruların yarı cevabını önden kendisi verirken, Seren Selvin Korkmaz hanımefendi, program yarıyı aştığı halde, kendisine bir defa söz verilmiş olduğu halde, o da; elinden koparılıp alınırken, tekrar size söz verelim, ama şimdi Prof. Dr. Ersin KALAYCIOĞLU’na bağlanalım diyerek, bir nevi Seren Selvin Korkmaz hanımefendiyi “Kadının Adı Yok” diyen ve biz erkeklerin pek çoğumuzu yerinde hop oturup, hop kaldırtan Duygu ASENA’yı halen haklı bulmamak mümkün değil mi?

Tabi ki çok değerli bilim insanı olan Pof. Dr. Ersin Kakaycıoğlu’nun, günün gündemi olan BOĞAZİÇİ Üniversitesi’ndeki gerek oltanın ucundaki Prof. Dr. Melih BULU lie davalarında haklı öğrencilerimizin durumunu değerlendirmesi çok arzu edilen bir konu olmalıdır.

Aslında, konu belli. Ama gel gelelim ki; niyet her zaman kısmet olmaz.

Uzun bir süreden sonra, Seren Selvin Korkmaz’a sıra geldiğinde, Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu’nun devreye sokmayı, bu dönemde yiğit duruşları ile diğer adam gibi adam olan erkek konuşmacılar sırada iken düşünmeyen program yöneticisi Gökmen Karadağ, bence sınıfta kalmıştır, derim.

Saygılı bir şekilde, sessizce, kendisine söz verilmesini beklemede olan Seren Selvin Korkmaz, kendisine tekrar ve de lütfen söz verildiğinde, beklemede iken arkadaşlarından kendisine gelen mesajların içeriğini söylediğinde, Program Yöneticisi Gökmen Karadağ’ın üzüntülerini dile getirip, özür dilemesini, ben de beklerdim.

BOĞAZİÇİ Üniversitesi’nde Neler Oluyor’u dolandırıp gerçek adını koyamayan bu 4 adamı konuşturan Gökmen Karadağ, haddim olmayarak nezaket gösterip bize ulaşmaya çalışmış olsalardı, kendilerine 2014 yılında AKP Hükümetinin, Türkiye ‘nin en kaliteli ve Zeki öğrencilerinin gittiği, içlerinde GS Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi’nin de olduğun 45 liseyi “Proje Liseleri”ne nasıl ve neden dönüştürdüğünü, ve bu liselerin sayıları füze hızı ile bir yıl sonra 155’e, şimdi de sayılarının Türkiye genelinde 700’e yaklaştığını ve şimdi sıra neden “Proje Üniversite”lerine geldiğini, onlara, en fazla 20 cümle ile anlatabilirdik.

2015 Yılı mezuniyet töreninde, Proje Lisesi’ne dönüştürülen İSTANBUL Erkek Lisesi öğrencilerinin, okul müdürü makamına dönüp “senin İ-Ku‘n (zeka seviyesi) bizden düşük” dercesine sırtlarını dönmüş olmalarını, söylemek yeterli olabilirdi.

Eşim dün akşamki Halk TV’deki ve Gökmen Karadağ’ın yönettiği bu erkek hegemonyasına ifrit oldu.

Ve bana dönüp: “Her şeyi yazıyorsun. Bunu da yaz!” demez mi!

Eğer bu adamların karşısında çazgır kadınlar veya FETO’dan dönme Nagihan ALÇI ile Nazlı ILICAK olsalardı, o adam gibi saydığım ve de kabul ettiğim 4 adamı hallaç pamuğu gibi savururlardı.

Bu akşam HALK TV’de, “SIRA BİZDE” adlı bir program izledik.

Programın özelliği, konuşmacıların hepsinin kadın olup, yine bir kadın tarafından yönetilmesi ve de bir ilk olmasıdır.

Programı yöneten sanatçı Meltem CUMBUL olup, katılımcıları da, hukukçu Tuba TORUN, gazeteci Melda ONUR ve siyasetçi – iktisatçı Nesrin NAS’ın program süresince takınıp uyguladıkları adab-ı muhaşeret (saygı kuralları)
ve sıra bekleme ile arkadaşlarımın konuşmaların bölmemeleri, erkek hegemonyalı TV programcılarımıza örnek olmalılar.

Eşime sözüm vardı ve yukarıda konusu geçen erkek hegemonyalı TV programını ve de konusunu yazmak zorunda hissettim kendimi.

Herkese sevgi ve selâmlarımla

Remzi UYSAL
Lübeck, 05 Şubat 2021


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir