Almanya Başbakanı Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) 33. kongresinde bugün Kuzey Ren-Vestfalya Başbakanı Armin Laschet’i başkan olarak seçti
1001 delegenin 992’sinin oy kullandığı seçimde Armin Laschet 521 delegenin oyunu aldı.
Resmi sonuc oylar posta yoluyla onaylandıktan sonra cuma günü kamuoyuna açıklanacak.
Armin Laschet kimdir?
Laschet, Aachen kentinin Burtscheid semtinde Katolik bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. 1981’de Aachen’deki Pius Lisesi’nden mezun oldu. Daha sonra, Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi ve Bonn Üniversitesi’nde hukuk ve siyaset bilimi bölümlerinde tahsil gördü. 1987’de hukuk diplomasını aldıktan sonra gazetecilik okudu ve bu alanda çalışmaya başladı.
Laschet, lise yıllarında CDU’ya üye oldu. 1989’da CDU Aachen kent konseyine seçildi. 1994’te Alman Federal Meclisi’ne seçildi. 1998’de ise Avrupa Parlamentosu’na seçildi ve bu görevini 2005’e dek sürdürdü. Aynı yıl, Jürgen Rüttgers’in başbakanlığında Kuzey-Ren Vestfalya’nın Aile ve Entegrasyon Bakanı oldu.
2010’da Rüttgers hükümetinin süresi bitince Hannelore Kraft’ın seçeceği bakanlara yol açmak için görevinden ayrıldı. Laschet, 2010’da ve 2012’de tekrar Kuzey-Ren Vestfalya Parlamentosu’na seçildi ve takip eden yıllarda muhalefet liderliği yaptı. 2017’de ise Hür Demokratik Parti ile hükümeti kurmayı başardı.
Göçmen kuruluşları ve temsilcileri ile yakın ilişki içerisinde olan Laschet, Alman basını ve kimi siyasetçiler tarafından “Türklerin Armin’i” olarak da adlandırılıyor. Bazı liberal görüşleri nedeniyle sağcı kesimlerin eleştirilerini alan bir siyasetçi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye hükümeti ile Almanya arasında yaşanan gerilimde “şantaj ve tehditlere boyun eğilmemesi” gerektiğini savunmakla birlikte, iki ülke arasındaki tüm görüş ayrılıklarının diyalog yolu ile çözümlenmesi gerektiğini savunmuştu. Ahde vefa ilkesi ışığında, Türkiye’nin AB üyelik sürecine son verilmesine karşı çıkıyor.
Laschet, “Bu ancak Erdoğan’ı güçlendirir” diyerek Türkiye’de AKP’ye oy vermemiş milyonlarca insan olduğunu, üyelik sürecine son vermenin akılcı bir adım olmayacağını savunuyor.
Yazıları posta kutunda oku