Tayvan, pandemiyi fırsata çevirdi…

Dünya pandemi ile savaş verirken, Tayvan’ın pandemiyi fırsata çevirmiş olması birçokları tarafından masaya yatırılıyor. “Tayvan bu işi nasıl başardı, hem pandemiden kurtuldu, hem de ekonomisi büyüdü            “tartışmaları yapılıyor. - buluz

Dünya pandemi ile savaş verirken, Tayvan’ın pandemiyi fırsata çevirmiş olması birçokları tarafından masaya yatırılıyor. “Tayvan bu işi nasıl başardı, hem pandemiden kurtuldu, hem de ekonomisi büyüdü            “tartışmaları yapılıyor.

Hemen söyleyelim:

İşi ciddiye almak, önlemlere önceden başlamak ve kuralları harfiyen yerine getirmek, başarıyı da beraberinde getiriyor. İşte Tayvan mucizesinde kuralların yerine getirilmiş olması ve pandeminin ciddiye alınması başrol oynamış bulunuyor.

Tayvan’ın ekonomisinin koronavirüs döneminde yükseldiği ifade edildi. Bunun çok önemli nedenleri var ve biz bugünkü yazımızda kısaca bunlara değineceğiz.

The Economist‘in 2 Aralık 2020 tarihli haberine göre Tayvan ekonomisi 2020’de dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri durumuna geldi.

Tayvan ekonomisindeki bu büyümenin pandemi döneminde olması, ekonomik gidişatın faturasını Covid-19’a çıkartma kolaycılığına sığınan; ekonomist ve siyasilere bir ders niteliğin olarak değerlendiriliyor.

Tayvan’ın pandemi döneminde büyümesi, Türkiye açısından da çok önemli yeri bulunuyor. Daha da önemlisi Tayvan’ın yükseliş sırrı, Türkiye’nin koronavirüs dönenimde ekonomisini fırsata çevireceği çok önemli bilgileri içeriyor.

The Economist’in analizine göre koronavirüs döneminde küresel ticaret %10 küçülürken Tayvan’ın ihracatı %5 artmış. Analizde Tayvan’ın bu başarısı iki faktöre bağlıyor, onlara da göz atalım: 

Birincisi: Daha, 2019’da Çin’de gizemli zatürre hastalığı çıktığında Tayvan; ziyaretçileri tarama, maske kullanımı ve genel tedbirlerle ilgili çok önceden çalışmalar başlatmış. Virüs daha Wuhan’dan çıkmadan Tayvanlılar; virüs kendi ülkelerine gelmiş gibi hazırlıklar yapmış. Bu sayede virüs yayıldığında Tayvan’da hayat, normal seyrinde devam etmiş.

İkincisi: Tayvanlı üreticiler pandemi nedeniyle eve kapandığında; bilgisayar, kulaklık, tablet vs. alanlarda pandemi döneminde artan ihtiyaca yönelik elektronik kaynaklara ve ihracata ağırlık vermişler. Üretimi ve ekonomiyi buna göre şekillendirerek sistemi tüm ülkeye yaymışlar. Bizdeki, evde kal yeter mantığının aksine Tayvan’da her ev; evde çalış prensibiyle bir fabrikaya dönüştürülmüş. 

Yeni mesaj Gazetesi’nde Kazım Üstün, konu ile ilgili bir yazı yazmış. Zengin kaynaklardan istifade edilerek bu işin üstesinden gelinebileceği ve Türkiye’nin de bu güce sahip olduğu Kazım Üstün tarafından aynı yazıda dile getiriliyor. Yazıdan kısa alıntılar:

“Gel gelelim Türkiye’ye. Türkiye’nin metalik maden kullanım alanları bakımından çok zengin bir kaynağı var. Altın, Bakır Demir, Gümüş, Kalay gibi… Mesela gümüş, bilgisayar parçalarında, cep telefonu ve pil yapımı, fotoğrafçılık ve elektronik sanayisinde ağırlıklı olarak kullanılmaktadır.  

Türkiye’de zengin bor yatakları bulunmaktadır. Bor’un, pandemi döneminde artan elektronik ihtiyaç dâhil kullanılmadığı alan yok. Yine pek çoğumuzun duymadığı İridyum madeni pandemi döneminde önem kazanmıştır.

Tıpkı Tayvan örneğinde olduğu gibi, Türkiye’nin zengin maden kaynakları, pandemi döneminde Türkiye’nin ekonomisi için itici güç olabilir. Zira Tayvan, koronavirüs döneminde; evde kal değil, evde çalış prensibiyle fabrikaları eve taşımıştır. 

Ancak bunun için, madenleri kaynak olarak görüp ekonomiye kazandırmanın programını yapmak gerekir. Bu ise, milli bir bakış açısı ve bir model işidir. Daha da önemlisi Milli Ekonomi Modeli işidir.”

Özetleyelim:

Pandemi konusunda önlemler alıyoruz. Ancak, bunda geç kalındığı uzmanlarca dile getiriliyor.

Kaldı ki, bundan sonra alınan önlemlere tam anlamı ile uyulmadığını da görmekteyiz.

Alınan tedbirler çerçevesinde işlerinden güçlerinden olanlar, mekan kapatanlar, iflasa gidenler de çoğunlukta.

Tayvan’ın yaptıklarını biz de yapabilir miyiz? Buna baktığımızda bu işin güçlü bir ekonomi ile mümkün olabileceği görülüyor. Geçen zaman ise kaybettiklerimizi geri getirebilir mi? Bir de buna bakmak gerekiyor. Bundan sonra yapılacak olan plan ve programlar ne getir, ne götürür? Bunlar da tam bir kesp işi değil mi?

[email protected]

www.facebook.com/necdet.buluz


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir