Fransa adamıza nasıl el koydu?

Fransız Donanması Borç Tahsili için Adamıza nasıl el koydu..1901  ? - Kallonis bay lesbos midilli
,

Fransız Donanması Borç Tahsili için Adamıza nasıl el koydu..1901  ?

Fransız Donanması Borç Tahsili için Adamıza nasıl el koydu..1901  ? - Kallonis bay lesbos midilli

AVRUPALIYA BORÇLANMANIN İBRETLİK SONU

Öfkelenen Fransa donanmasindan 7 gemiyi üzerimize gönderdi.

Karşı koyacak donanmamiz yoktu.

Ve 1901’de Fransız donanması Midilli Adamızı kuşattı.

Adayı Giris cikislara kapatti. Limani tuttu.

Vergi gelirlerine el koyacağını bildirdi.

Peki bu noktaya nasil gelinmişti ?

1879’da dış borcunu ödeyemez duruma düşen devletimiz 1881 Muharrem Kararnamesi ile ekonomiyi Duyun_u Umumiye iIe Reji Şirketi ipoteğine devretse de yabancı sermayeli Osmanlı Bankası bile yeni kredi açmayınca bir kısım borçlar ödenemiyordu.

Fransız sefiri Constans, 1901’in temmuz ayından itibaren bu borcu alabilmek için hükümeti sıkıştırırken, alacaklılar İstanbul’da mahkemeye başvurmuşlar ve davayı da kazanmışlardı. Yalnız hükümet, amcasının tahttan indirilmesinde kullanılan böyle bir borcun varlığından Abdülhamid’i haberdar etmekten korkmuş ve bunu Padişah’a duyurmamıştı. Ağustos ayına gelindiğinde ise Fransa hükümeti elçisi vasıtasıyla durumdan bizzat Saray’ı haberdar edince Abdülhamid’in meseleden haberi olmuştu. Abdülhamid, sefir ile görüşmesinde borcun ödeneceğine dair teminat vermişti.

Fransız sefir, borcun ödenmesinden başka İstanbul rıhtımlarının işletme imtiyazını 35 milyon Frank karşılığında elde etmelerine rağmen, rıhtımın devir işlemlerinin yapılmamasından da şikáyet etmişti.

Ancak Abdülhamid’in “Ödenecek” sözünü verdiği borcun karşılığı hazinede yoktu. Teşrifat Nazırı İbrahim Paşa, dört gün boyunca yaptığı incelemeler sonucunda bu durumu Padişah’a bildirmişti. Padişah utana sıkıla Fransız sefire “Hazinede borcumuza karşılık para yok” deyince, Fransız sefiri, borcun karşılanması için bazı gelir teklifleri iletmiş, ancak bir netice elde edemeyince de siyasi ilişkilerin kesildiğini ve kendisinin de İstanbul’dan ayrılacağını bildirmişti.

İkinci Abdülhamid, 26 Ağustos’ta Sirkeci Garı’ndan trene binişi sırasında Constans’ı durdurmak için Teşrifat Nazırı İbrahim ile Ziraat Nazırı Selim Melhame Paşalar’ı gara göndermiş ancak sefiri ikna etmeyi başaramamışlardı.

Okumaya devam et  KIBRIS ve MİDİLLİ

Aradan bir buçuk ay geçmiş, borç tahsil edilemeyince Fransa hükümeti, 7 savaş gemisinden kurulu filosunu Midilli Adası’na yollamış ve 5 Kasım 1901’de bu adanın gümrüğüne el koymuş, borcunu böyle tahsil edeceğini Babıáli’ye bildirmişti. Fransızlar, Midilli’yi boşaltmak için sadece borcun ödenmesinin de yetmeyeceğini, Osmanlı ülkesinde Fransız himayesinde bulunan okul, hastahane, dini müesseseler için de yeni imtiyazlar talep etmiş, bunların resmen tanınmasını istemişti.

Midilli Adası’nın işgal edildiğini haber alan İkinci Abdülhamid, Fransa’nın tüm isteklerini kabul ettiğini açıklamış ve Lorando’ya 340 bin ve Tubini’ye de 162 bin olmak üzere yarım milyon küsur paranın ödeneceğini, Fransa’nın talep ettiği imtiyazları da vereceğini bildirmişti.

Abdülhamid, bu borcun büyük bölümünü devlet ileri gelenlerinden ve özellikle eşi Fatma Pesend Hanım’dan temin etmişti.

Midilli’ye vardığında Ada’nın Rum halkı tarafından sevinçle karşılanmış olan Fransız savaş gemileri istedigini alinca adayı terk etmişlerdi.

Ancak bu kötü örnek üzerine Almanlar, Ruslar ve İngilizler de kendi dini ve kültürel müesseseleri için çeşitli imtiyazlar koparmaktan geri kalmamıştı.

İki tüccarın borcu yüzünden İstanbul’u terk eden Fransız sefiri de anlaşmazlığı kendi usulüyle çözmelerinin verdiği rahatlıkla bir süre sonra yeniden görevinin başına dönmüştü.

Ancak bu kötü bir adet başlatti.

1905’te 6 müttefik ülke Ada’yı tekrar kuşattı.Bu kez konu 2.Abdülhamid’in 1891’de imtiyaz verdiği B.M.Kourdji ve Mihaili Andon’a ait Midilli Bankasının alacaklarıydı.

Ve 2 ABD gemisi Beyrut limanina el koyup bazi isteklerde bulunacakti.

Ayrıntılariyla okumak isteyenler icin kaynak: Osmanlı Fransız İlişkilerinde Krizler ve Çatışmalar 1901 Hadisesi Metin Ünver.


saygilarimla,

Selen Atasoy

Sayin Professor Ugur Sahin bey,

sizi ve esinizi tekrar tebrik ederim,

saygilarimla.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir