Milletin derdi…

Siyasi ortam dikkat ederseniz toz duman. İktidar partisi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürekli CHP üzerine yükleniyor. Küçük ortağı MHP’nin de derdi CHP. Ortada çok büyük sorunlar var. Ana muhalefet partisi CHP de sanki ortada hiçbir sorun yokmuşçasına kendisine uzatılan oltaya balıklama dalıyor. Siyasi polemik ve çamur atmalar birbirini izliyor. - buluz

Siyasi ortam dikkat ederseniz toz duman. İktidar partisi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürekli CHP üzerine yükleniyor. Küçük ortağı MHP’nin de derdi CHP. Ortada çok büyük sorunlar var. Ana muhalefet partisi CHP de sanki ortada hiçbir sorun yokmuşçasına kendisine uzatılan oltaya balıklama dalıyor. Siyasi polemik ve çamur atmalar birbirini izliyor.

Geçenlerde bir okurumuz bize şu notu gönderdi:

“Hangi televizyonda siyasi atışmaya takılsam hemen kapatıyorum. Bunlar benim sorunlarımı çözmez. Ben kendimi pandemiden nasıl korurum, nasıl evime ekmek götürürüm onun peşindeyim.”

Buraya bir nokta koyalım:

Milletin sorunu başka. Millet dünyayı kasıp kavuran pandemiden korunmak ve evine ekmek götürmekten başka şu anda bir şey düşünmüyor.

O halde bu konulara kilitlenmek ve eğilmek gerekmiyor mu?

Siyasilerin gündemi değiştirip, birbirlerine hakaret edercesine yüklenmeleri ve bazı konuları ısıtıp ısıtıp ortaya koymaları bu milleti pek fazla ilgilendirmiyor.

Geçenlerde Gezici Araştırma Grubu yeni bir anket yayınladı. Anket geniş konuları kapsıyor. Ancak biz ekonomik konuları kapsayan bölümü sütunlarımıza alıyoruz.

Ankete katılanlara Türkiye ekonomisinin nasıl olduğu yönünde soru yöneltildi. Yurttaşların yüzde 69,72’si ekonominin “kötü” olduğunu söylerken, yüzde 21,1’i ise “iyi” olduğunu belirtti. AKP seçmeninin yüzde 42,9’u “ekonomi kötü” derken, MHP seçmeninin de yüzde 65,5’i ekonominin kötü olduğunu düşünüyor.  Öte yandan katılımcıların yüzde 46,2’si önümüzdeki 6 ayın ekonomik olarak daha kötüye gideceğini söylüyor. “Ülkenin öncelikli sorunu nedir” sorusuna ise yurttaşların yüzde 58,6’sı ekonomi, yüzde 58 ile “pandemi” yanıtını verdiği görülüyor. 

Muhalefet “parlamenter siteme geri dönülsün” diyor. İşte ankete katılanların çoğu da bunu destekliyor, buyurun:

Yurttaşlara sorulan ülke “Başkanlık sistemi mi” yoksa “Parlamenter sistem mi” sorusuna yurttaşların yüzde 50,9’u “Parlamenter sistem”, yüzde 35,4’ü ise “Başkanlık sistemi” yanıtı verdi. Kabinede değişiklik bekleyip beklemediklerinin sorulması üzerine de yüzde 55,9’luk kesim kabine değişikliği yapılması gerektiğini söyledi. Yüzde 28,3 ise mevcut kabine ile devam edilmesi gerektiğini belirtti. Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın görevinden istifa etmesinin sorulması üzerine ise katılımcıların yüzde 67,2’si “destekliyorum”, yüzde 14,8’i “desteklemiyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu istifayı kabul etmesini doğru bulanların oranı da yüzde 71,1 oldu.

Özetleyelim:

Seçimin sonuçlarını görebildiğimiz kadarı ile ekonomi belirleyecek.

Anket sonuçlarını değerlendiren Gezici Araştırma Merkezi Başkanı ve Uluslararası Güvenlik ve Stratejik Çalışmalar Uzmanı Murat Gezici ise seçimin seyrini ekonominin belirleyeceğini söylüyor.

Yurttaşların gelecek ile kaygıları bulunduğunu belirten Gezici, “Seçmen kitlesinin büyük bir bölümü, ekonomik sorunlar yaşıyor. Gelecek ile ilgili kaygılar, umutsuzluklar, hayal kırıklıkları taşıyor. Seçmenler nezdinde ekonominin alarm vermesi, onların mevcut hükümetin izlediği ekonomi politikasına eleştirel bir şekilde bakmasına neden oluyor. Dolayısıyla bugün seçmen nezdinde AKP hükümetinin ekonomi ile ilgili izlediği politikalar kırık not almış gibi görünüyor” dedi.

Siyasetin izlediği güzergahın öfkeyi, kaygıyı, umutsuzluğu normalleştirdiğini kaydeden Gezici’nin çıkan anket sonuçları konusundaki son değerlendirmesi de şöyle:

“2010 sonrası seçmen profili, yeni dünya düzeniyle uyumlu olarak kayda değer bir değişim geçirdi. Yaptığımız araştırmalarda öncelikle genç ve orta kuşağın ideolojik oluşumlar ile arasına bir mesafe koyduğunu gözlemliyoruz.  Milliyetçilik, İslamcılık, Atatürkçülük gibi bir takım ideolojik oluşumların insanları ayırdığını; oysa esas ihtiyaç duyulanın demokrasi, ifade hürriyeti, insan hakları, adalet, çevrecilik, cinsiyet ve sınıf eşitliği gibi değerler olduğu ifade ediliyor. Türkiye siyasetinin paradigmasını bu değerlerin oluşturmasını talep ediyorlar. Diğer bir deyişle ana akım Türkiye siyasetinin değişim yaratamadığını, klasikleşerek mevcut sorunlara çözümler üretemediğini savunuyorlar. Siyasetçilerin, gerçek sorunları ertelediğini, görmezden geldiğini ifade ediyorlar. Siyasetin gerçek sorunlara sahte yanıtlar vermesini istemiyorlar.”

En azından son çıkan kamuoyu araştırması sonuçları iktidar ve muhalefet için uyarı niteliğindedir. Nelerin yanlış, nelerin doğru yapılması konusunda da bir ip uçu vermektedir.

Sonuç:

Milletin isteği ortadadır ve bu isteklerin yerine getirilip getirilmemesi de seçimin seyrini de değiştirecektir.

[email protected]

www.facebook.com/necdet.buluz


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir